Dinlerarasi diyalog tuzağI ve Dinde reform


GERÇEĞE EN YAKIN İNCİL BARNABAS İNCİLİ



Yüklə 1,16 Mb.
səhifə29/67
tarix21.12.2017
ölçüsü1,16 Mb.
#35568
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   67

GERÇEĞE EN YAKIN İNCİL BARNABAS İNCİLİ

Barnabas İncili’ni kaleme alan Kıbrıs doğumlu Joses idi. Kendisi hazret-i Îsâ’ya inananların en başında gelmekte ve Havârîlerin arasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Kendisine verilen “Barnabas” lakabı, nasihat verici, iyiliğe teşvik edici anlamına gelmektedir.

Barnabas’ın İncili; bugüne kadar gelen İncillerden gerçek İncile en çok yakın olandır ve en önemlisidir. Barnabas İncili’nde, son Peygamberin 600 veya 1000 sene kadar sonra geleceği bildirilmektedir. Bu İncil’de, tek Allah inancından bahsedilmekte ve teslis yani üç ilah inancı yalanlanmaktadır.

Avrupa ansiklopedilerinde, “Barnabas İncili diye bildirilen kitap, 15. yüzyılda İslamiyeti kabul etmiş bir İtalyan tarafından yazılmıştır” denilmektedir. Halbuki, Barnabas İncili daha 3. yüzyılda, yani hazret-i Muhammed’in gelmesinden asırlar önce aforoz edilerek ortadan kaldırılmıştır. Demek ki, daha o zaman da içinde fanatik Hıristiyanların işine gelmeyen, teslisin aleyhinde olan, başka bir Peygamberin geleceğini haber veren bahisler vardı. Şark Hıristiyanları, yakın zamana kadar bu İncil’i okurlardı.

Barnabas’ın bu İncili, târih boyunca çeşitli defalar ortadan kaldırılmak ve bütün nüshaları kaybedilmek istenmiş olmasına rağmen, Papa Damorus tesadüfen eline geçen bir nüshasını Papalık Kütüphânesinde saklamıştır.

Kitap, 1590’da el yazısı ile İbrâniceden İtalyancaya çevrilmiştir. Bu nüsha elden ele dolaşarak 1713 yılında Prens Eugene’e ulaşmış ve ölümünden sonra Viyana Kraliyet kütüphanesine nakledilmiştir. 1907’de Bay ve Bayan Ragg tarafından İngilizceye tercüme edilerek Oxford’da basılmış, fakat esrârengiz bir tarzda ortadan kaybolmuştur. Ancak bugün de, British Müseumda ve Amerikan Kongresi Kütüphânesinde birer nüshası halâ muhafaza edilmektedir. Barnabas İncili, Pakistan Kur’ân Konseyi eliyle 1973’te tekrar basılmıştır.


“Resullerin İşleri” kitabında bildirildiğine göre, Hz. İsa’nın ardından ayrılıkların başlamadığı ilk dönemlerde, iman edenler tek yürek ve tek can idi ve hiç biri kendisinin olan şeyler için ‘benimdir’ demiyordu, her şey onlar için ortaktı. Her biri, tarlalarını,evlerini satıp bedellerini getirerek resullerin ayakları önüne koyuyorlardı; ve her birine ihtiyacına göre dağıtılıyordu.

İşte bu zamanda Resullerce çağrıldığı şekliyle Barnabas tarlasını satmış ve parayı getirip resullerin önüne koymuştu. Bu olaydan sonra Barnabas adı Resuller’in İşleri’nde sık sık geçer. Şehir şehir dolaşan Barnabas, Allah’ın sözünü her gittiği yerde ilan etmekte, kardeşlerine yardım için koşmakta ve pek çok kişinin Hakk Dine girmesine sebep olmaktadır.

Barnabas ilk dönemlerde Pavlos’la birliktedir. Fakat, bir süre sonra aralarında, şehirleri dolaşırken Markos denilen Yuhanna’yı da yanlarına alıp almama konusunda şiddetli bir tartışma çıkar ve nihayet ayrılırlar. (Resuller’in İşleri, 15: 36 – 41)

Bu ayrılma olayından sonra Resuller’in İşleri’nde Barnabas adı bir daha geçmez ve sürekli Pavlos’tan söz edilir. Buradan, Barnabas ile Pavlos arasında ‘iman’ konusunda derin ayrılığın söz konusu olduğu anlaşılıyor. Nitekim, Barnabas, İncili’nin girişinde şöyle der:

“Şeytan tarafından aldatılan pek çokları, dindarlık maskesi altında en dinsiz akideyi va’z ederek İsa’ya Allah’ın oğlu demekte, Allah’ın sonsuza değin emrettiği sünnet olmayı reddetmekte ve her türlü kirli etin yenmesine izin vermekte olduğundan kurtulasınız, Şeytan tarafından aldatılmayasınız ve Allah’ın hükmü önünde hüsrana uğramayasınız diye, İsa ile yaptığım konuşma ve görüşmelerde gördüğüm ve duyduğum gerçeği yazıyorum.”

Barnabas’ın bizzat kendi yazdıklarına göre, Pavlos’la bir süre arkadaşlık yapmış, fakat, her peygamberden sonra olduğu gibi, Hz. İsa’dan sonra da izleyicileri arasında ayrılıklar çıkmış, bu ayrılıklar dinin özüne de inmiş ve Pavlos, Tevhid’i Şirk’e çevirenlerin başında yer alırken, Tevhid’den kopmayan Barnabas ise, Hz. İsa’nın gerçek dinini, ona inananlar Şeytan’a kanmasınlar diye yazıya geçirme gereği duymuştur.



BARNABAS İNCİLİ’NDEN BÖLÜMLER


Barnabas İncili gerçek incile en yakını olduğu için, ihtiva ettiği bilgiler diğerlerinden çok farklı. Örneğin, Barbabas incilinde geçen şu bölüm Peygamberimizin geleceğini, son Peygamberin Muhammed aleyhisselam ve son dinin de İslamiyet olacağını açıkca bildirmektedir:

Hz. Îsâ, kendisine, ‘Sen Allahın Oğlusun’ diyen Petrusa çok kızdı. Onu azarladı. Ona, “Def ol” benden uzaklaş! Sen şeytânsın ve bana fenâlık yapmak istiyorsun dedi. Ondan sonra havârîlerine dönerek, bana böyle söyliyenlere yazıklar olsun! Çünki, Allah bana, bunlara la’net etmek emrini verdi, dedi.”

“Ben kimsenin günâhını af edemem. Ancak Allah günâhları af eder.”

“Ben bu dünyaya, cenâb-ı Hakk’ın dünyaya selâmet getirecek olan Resûlünün yolunu hazırlamak için geldim. Fakat sizler dikkat ediniz! O gelinceye kadar sakın aldatılmayasınız. Çünki benim sözlerimi alıp benim İncîlimi bozacak birçok yalancı peygamberler zuhûr edecektir.”

O zaman Andreas’ın, geleceğini söylediği bu Resûl hakkında bize bazı işaretler söyle ki Onu bilelim dediklerinde şöyle cevap verdi: “Bu Resûl sizin zamanınızda gelmeyecektir.Benim İncîlim tahrîf edilmiş olacağı ve hakîkî inananların 30 kişi kadar kalacağı bir zamanda gelecekdir. İşte o zaman, cenâb-ı Hak insanlara acıyarak, elçisini gönderecekdir. Onun başının üzerinde daimâ beyaz bir bulut bulunacaktır. O çok kudretli olacak, putları kıracak, puta tapanları cezalandıracaktır. Onun sayesinde, insanlar Allahı tanıyacak ve Onu ta’zîz edecek ve ben de o zaman hakîkî olarak tanınacağım. Benim insandan başka bir şey olduğumu söyliyenlerden intikam alacaktır.”

“Kardeşlerim! Ben topraktan yaratılmış bir insanım. Sizin gibi toprak üzerinde yürüyorum. Günahlarınızı bilin ve tevbe edin! Kardeşlerim! Şeytân, Romalı askerlerin yardımı ile, size benim Allah olduğumu söyliyerek sizi aldatacak. Onların, sahte ve yalancı ilahlara kulluk ederek Allahın la’netine uğrayacaklarını görerek, onlara inanmayınız”

“Benim tesellim, hakkımdaki her batıl düşünceyi yok edecek ve dinini tüm dünyaya yayacak alacak olan Elçi’nin gelmesindedir. Ve, bana teselli veren, onun dininin sona ermeyecek ve Allah tarafından el değmeden korunacak olmasıdır.”

Sordular: “Allah’ın Elçisi geldikten sonra, başka peygamberler gelecek mi?”

Hz. İsa cevap verdi: “Ondan sonra Allah tarafından gönderilen gerçek peygamberler gelmeyecek ama pek çok yalancı peygamber gelecek; ki ben buna üzülüyorum. Çünkü, Şeytan onları yerlerinden kaldıracak da, kendilerini, benim kitabımı bahane edinip gizleyecekler.”

Sordular: “Bu tür dinsizlerin öne süreceği hüküm nasıl bir şeydir?”

Hz. İsa cevap verdi: “Bunların öne sürdüğü, kurtuluşa götüren gerçeğe inanmayan, lanete götüren bir yalandan ibarettir. Dünya hep gerçek peygamberleri horlamış ve bu yalancıları sevmiştir.”

Sordular: “Bu elçiye ne ad verilecek ve hangi işaretler onun gelişini ortaya koyacaktır?”

Hz. İsa cevap verdi: “Onun adı hayranlık uyandırır, çünkü Allah, ruhunu yaratıp da, bir nur içine konulduğu zaman ona bu adı kendisi vermiştir. Allah dedi: “Bekle Muhammed; çünkü senin uğruna Cennet’i, dünyayı ve her türlü mahluku yaratacağım, içlerinden seni bir elçi yapacağım, öyle ki, kim seni kutsarsa kutsanacak, kim seni lanetlerse lanetlenecektir. Seni, dünyaya gönderdiğimde senin sözün gerçek olacak. O kadar ki, gök ve yer düşecek. Fakat senin dinin düşmeyecek. Muhammed O’nun kutlu adıdır.”

O zaman, kalabalık seslerini yükseltip, dediler: “Ey Allah, bize elçini gönder! Ey Muhammed, dünyanın kurtuluşu için çabuk gel!”





Yüklə 1,16 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   67




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin