AVUSTURYA: Güçlenen faşist hareket
İkinci emperyalist savaş sırasında Hitler’in anavatanı Avusturya, Nazi Almanyası'nın sadece kurbanı değil aynı zamanda aktif işbirlikçisi olmuştur. Bu ülkede savaş sonrası yürütülen sözde Nazi temizlik harekatı, tam bir maskaralık örneğidir. Nazi militanlarına ve işbirlikçilerine karşı açılan 130 bin davanın ezici bir çoğunluğu beraatla sonuçlanmış, mahkum olanlar ise aradan iki yıl dahi geçmeden 1949 yılında çıkarılan genel af sonucu salıverilmişlerdir. Ayrıca, 500 bin faşiste "küçük Nazi" oldukları gerekçesiyle medeni hakları iade edilmiştir.
Bu burjuva ikiyüzlülüğünün en tipik örneğini III. Reich’in son günlerinde oluşturulan Lougaro hareketinin önderi ve Avusturya Nazizmi’nin önde gelen(196)siması Theodor Soucek olayı oluşturuyor. 1947’de idama mahkum edilen Soucek’in cezası iki yıl sonra hapis cezasına çevrildi ve kısa sürede serbest bırakıldı.
Avusturya’da faşist potansiyelin düzeyi, Nazizmin enkazının henüz temizlenmediği, Ekim 1949 milletvekili seçimleri vesilesiyle ortaya çıktı. Nazi kalıntıları bu seçimlere Verband der Unabhaengigen (Bağımsızlar Birliği) etiketi altında katılarak, % 12 civarında oy aldılar. Nazizmin açtığı yaraların henüz kapanmadığı bir dönemde, Hitler’in temel tezlerini açıkça savunan bu oluşumu, burjuvazi fazla beklemeden yasaklamak zorunda kaldı.
Yasaklama kararından sonra Avusturya faşistlerinin önemli bir bölümü 1956’da FPÖ (Freiheitliche Partei Österreichs-Avusturya Liberal Partisi) çatısı altında tekrar bir araya geldiler. FPÖ başkanlığını 20 yıl boyunca Friedrich Peter yaptı. F. Peter Doğu Cephesi’nde görevli en azgın bir SS seksiyonunun üyesi sıfatıyla tanınıyor.
Daha sonradan, "III. Reich'ın istihdam politikasını çok isabetli gören" genç Jörg Haider’in FPÖ’nun başına geçmesiyle, bu parti, önce 1988’de Aşağı Avusturya eyalet meclisine girmeyi başardı. Jörg Haider çok geçmeden, Mart 1989’da Carinthie eyalet seçimlerinin ilk turunda toplam oyların % 29’unu alarak, ikinci turda muhafazakarların desteği ile bu eyaletin başkanlığına seçildi. FPÖ’nun düzenli bir gelişim seyri kazanan bu başarısı, Ekim 1990 milletvekili seçimlerindeki ulusal ortalaması % 17’yi bulan oy oranıyla pekişmiş bulunuyor.
Avusturya faşizminin diğer bir kolunu da 1967’de Avusturya ve İtalya mahkemelerince Güney Tyrol’da terör eylemlerine katıldığı için mahkum edilen İnnsbruck Üniversitesi profesörlerinden Norbert Burger önderliğinde kurulan NDP (National Demokratische Partei-Milli Demokratik Parti) temsil ediyor. N. Burger NDP’nin adayı sıfatıyla katıldığı 1980 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde % 3'ü aşkın oranda oy aldı.
Ayrıca, 1973 yılında NDP’den ayrılan, terör eylemlerine daha yatkın bir grup tarafından Alman modeline göre oluşturulan ANR (Aktion Neue Rechte-Yeni Sağ Eylem), bu ülkede faaliyet yürüten bir başka faşist örgüttür. Hitler’in doğum yeri Braunau’da % 30, Viyana’nın işçilerin yoğun olduğu kenar mahallelerinde ise % 35 oranında oy alan Jörg Haider’in FPO’su, bu ülkenin politik yaşamında ciddi bir mihraka dönüşmüş bulunuyor.
Avusturya’da faşizm kendisini sadece yukarıda bahsettiğimiz örgüt ve partiler aracılığıyla ifade etmiyor. Devlet kurumlarının en üst kademelerinde dahi açıkça taraflar buluyor. Örneğin, Krumpendorf her yıl Ekim ayının ilk cumartesi, her ulustan Avrupalı faşist için buluşma yeridir. Bu tarihte Hitler’in SS veya Charlemagne birliklerinin “şanlı“ kahramanları için anma töreni düzenleniyor. Bu törende davetliler bölümü sadece kaşarlanmış eski Nazi artıklarından oluşmuyor. Ülkenin Milli Savunma Bakanı’ndan, Carinthien eyalet başkanına, ordunun üniformalı generallerinden Avrupa’nın ve ülkenin faşist önderlerine kadar tüm şaibeli şahsiyetler gövde gösterisinde bulunuyorlar.(197)
Dostları ilə paylaş: |