İSKANDİNAV ÜLKELERİ: Genel eğilime uygun
Savaş sonrası faşist enternasyonallerinin oluşturulmasında ev sahipliği yapmış Kuzey Avrupa ülkelerindeki faşist tırmanış her ne kadar uluslararası aktüalitenin ilk sayfalarında yansıtılmıyorsa da, bu ülkelerdeki faşist partilerin güçlenme düzeyi yaşlı kıtanın diğer oluşumlarıyla eşdeğer düzeydedir. Değişik seçimler vesilesiyle ortaya çıkan ve her oylamanın kanıtlayarak kökleştiğini gösterdiği faşist seçmen potansiyeli bu ülkelerde % 10 oranını aşmış durumdadır.
Norveç’te Nazi işbirlikçi Quisling’in Ekim 1945’te idam edilmesi, faşist diktatörlüğün sembolik sonuydu. Quisling’in takipçisi bir avuç fanatik, uzun dönem Norsk Front saflarında etkinliklerini sürdürdükten sonra, ‘70’li yılların başında, önce kurucusu Anders Lange’nin adı ile anılan ve daha sonra da Danimarka’daki gibi İlerici Parti adını alan partiyi kurdular. 1973 seçimlerinde 4 milletvekili çıkaran faşist İlerici Parti’nin önderliğine 1978’de Carl Hagen getirildi. ‘80’li yılların ikinci yarısında ülkenin üçüncü politik gücü konumuna yükselen bu parti, 1989 seçimlerinde % 13 oranında oy elde etti.
1972 yılında avukat Morgens Glistrup önderliğinde kurulan Danimarka’nın “İlerici Partisi”, vergilerin hafifletilmesi ve memurların % 90'ının işine son verilmesi kampanyasını yürüterek, 1973 seçimlerinde % 16 oranında oy aldı. Kitlelere dürüstlük nutukları çeken, vergilerden şikayet eden Glistrup kısa süre sonra vergi kaçırmaktan cezaevine atılınca, İlerici Parti’nin gelişmesi sekteye uğradı. Ama yine de 1988 yılında Danimarkalı seçmenlerin % 9’u onun için oy kullandılar.
Dostları ilə paylaş: |