- Teşekkürler. Sayın Hasan Ildır. Bu arada arkadaşımız gelene kadar ben bir şey söylemek istiyorum. İsmini yazdırıp da söylemek istediği konular açıklandığından dolayı söz hakkından vazgeçmek isteyen arkadaşımız varsa mutlu olacağımızı söylemekte yarar var.
- Değerli meslektaşlarım, bir arkadaşımız oda yönetim kurulunun faaliyetini eleştiren konuşmalar yaptılar. Ama bu eleştirilere baktığımız zaman sadece denetim kurulu raporunun baz alınarak yapıldığını görüyorum. Bu şekilde bir eleştiri ile meslek mücadelemizin bir yerlere varabileceğine ben inanmıyorum. Bu eleştiriler sonunda şöyle bir düşünüyorum. Yani bu oda yönetimi hiçbir faaliyet yapmadı mı arkadaşlar, hiç mi doğru bir yanı yok yani şöyle bakıyoruz 6 ay içerisinde bir yığın panel, seminer, sempozyumlar yapılıyor etkinlikler yapılıyor ama burada tek taraflı olarak Denetleme Kurulu’nun yapmış olduğu faaliyetten hareket ederek sırf eleştirmek için eleştiriyoruz. Şimdi arkadaşlar şöyle meslek yasamızın çıktığı günleri gözden geçirelim. 50 yıldır bu meslek mücadelesini veren arkadaşlarımız çok iyi biliyor ki 50 yıldır Türkiye’de bu mücadele yapıldığı için çıkmadı. Bu meslek yasası bu mücadele sonunda çıkmadı. Sadece Avrupa Topluluğu’na girebilmek için alelacele bu yasa çıkartıldı. Bu yasa çıktığı zamanda içerisinde bir çok antidemokratik hükümlerle çıkmıştır. Şimdi bu antidemokratik hükümleri değiştirebilmenin koşulu sadece oda yönetiminin ve onun çevresindeki çağdaş demokratların katılımıyla bunların çözülebileceğine inanmak bunları beklemek ancak hayalciliktir arkadaşlar. Daha ülkemizde demokrasi mücadelesi yeni yeni gündeme geliyor hala ülkemizde demokrasinin temel kuralları hayata geçirilmediği bir dönem yaşıyoruz ve bizde kalkıyoruz meslek yasamızdaki antidemokratik hükümlerinin Türkiye’de demokrasi mücadele geleneğinden bağımsız sadece oda yönetim çalışmaları içerisinde onlardan bu mücadeleyi bekliyoruz. Bu haksızlıktır arkadaşlar. Eğer kendimize demokrat diyorsak bu mücadeleye omuz vermek zorundayız. Sadece genel kurullarda gelip sırf eleştirmek için eleştirmeyelim arkadaşlar. Biraz gerçekçi olalım biraz daha reel düşünelim. Bu oda bu oda yönetim kurulu gerçekten bana göre başarılı olmuştur ve huzurlarınızda bu arkadaşları bu çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum sizleri de saygıyla selamlıyorum.
- Sayın Ayhan Çelik.
- Dostlarım, hepinizi 3 dakikalık demokrasi adına selamlarım. Dostlar, aslında gerçekleşen başka bir selamla selamlayacaktım, ama şimdi 3 dakikalık demokrasiye döndük. Demokrasi genel kurullarda olmaz ve çok 3 dakikalık demokrasi. Eğer arkadaşlarım bu 3 dakikalık süreci 5 arkadaşa bölseydik 20 saniyelik konuşacaktık burada. Demokrasi 5 yöneticiyi eleştirmek veya 5 yöneticiyi övmek veya 5 yöneticiyi yerden yere vurmakla herhalde hiç olmaz. Ama onları yalan yere vuranların niyeti o 5 koltuğu yakalamaksa o başka.
Değerli dostlarım, bu dönemde nedense dile gelmedi ben çağdaş ve demokrat bir insan olarak bütün arkadaşlarımın bütün faaliyetlere katılmasını savunduğum sevgili yöneticiler de bu doğrultuda önemli adımlar attılar. Komisyonlara diğer grup arkadaşlarımızı alarak iş birliği adımını şu oranda bu oranda attılar. Temsilciliklere, temsilcilik seçimlerine diğer meslektaş bizden saydığımız demokrat insanlarla birlikte girecek yine bir ortaklığı işbirliğini çalışmaya çalıştık dostlarım. Bu elbette sınırlı ve çok güzel bir noktada değil, ama bu noktaya doğru. Dostlarım, bir de değil belki ama bütün beyanlarda imza yetkisi yerine ve gelir beyanlarına basit bir yapraklık meslek mensubunun raporunun eklenmesi zorunluluğu getirilmelidir, diğer ülkelerde bu uygulamalar vardır. Bu zorunluluk mesleği hem geliştirir hem kaçağı önler inancındayım. Hepinize yine 3 dakikalık demokrasi adına selamlarım. Selam.
- Sayın Çelik teşekkür ederiz. Sayın Erol Öngen.
- Sayın divan, değerli basın mensupları, değerli konuklar, değerli meslektaşlarım. Sizleri saygı ile selamlıyorum. Sayın meslektaşlarım, eski bir söz vardır: hafıza-i insan nisyan ile maluldur, derler. Evet bazıları için bu geçerli. Ama bu ikinci olağan genel kurulda yaşanan olaylar girmeyecektim, ama biraz önce çıkan bir vatandaşım, sayın Sönmez, doğru denetim eleştirdi. Dua etsin ki o denetim kurulu döneminde yoktu. Arkadaşımız 99 muhtelif gideri açıklamaya çıktığında işte siz bize yetki verdiniz bizde çay, kahve içtik diye yanıtlamıştı. Şu ciddiyetsizliğe bakın arkadaşlar, bu denetim raporunu malum denetim raporu insaflı bir şekilde hazırlanmıştır, bir çok şeyi arkadaşlarım unutmuştur, kalkıp burada bunu eleştirmek cesaretini buluyor. Arkadaşlar evet 2. olağan genel kurulda şekil yetersizliği ve şekilden yoksun bir bilançoyla karşılaşmıştık ve o zaman arkadaşlara bir uyarı yapmıştık. Tamamen almamışlar, şekil olarak biraz düzgün bilanço çıkmış, ama içerikten yoksun, giderlerin gerçek olup olmadığı yoksun dip notlardan yoksun bir bilançoyla karşımıza çıktılar. Arkadaşlar serbest muhasebeci bir basit örnek demin de gözüme takıldı da müracaat formu 79 milyon liralık stok var. Müracaat formu, dikkat çekerim. Yani serbest muhasebeci mali müşavirlik sınavı için müracaat edeceksiniz, form alacaksınız o form için 79 milyon liralık stok var. 1000 lira olsa 79 bin adet stokumuz var. 79 bin mali müşavirlik için müracaat mı var acaba İstanbul’da? Buradan da görüldüğü gibi giderler stoklar gerçek değil. Örneğin gider kaleminde satılan bir emtia ne önceki dönemden geliri var ne de o yıl içinde gideri var. Tabii defter ve belgeler yazılmadığı için her şey hayal gittiği için bu sonuç çıkıyor. Denetleme Kurulu raporunu ben kutluyorum arkadaşlar. Gerçekten güzel bir denetleme raporu ve eğer böyle bir belge 50 milyona veriliyorsa, bizler de 100’er milyon verelim. Onun için de teşekkür ederim. Arkadaşlar meslekte ilkbahar yaşayacağımıza, 89’dan bu yana sonbahar yaşıyoruz ve yaprak gibi dökülüyoruz. Birer birer bürolarımız kapanıyor, defterlerimiz gidiyor, kaybolan mükellefler, kaybolan şirketler, hayali faturalar, naylon faturalar. Sayın odamız burada, bu makamı haksız yere işgal edeceğine bu işlerde kendilerini yoğunlaştırsınlar. Sayın arkadaşlarım, son bir sözümü de söyleyeyim eğer ki ben o makamı işgal etseydim, ben şahsım adına konuşuyorum böyle bir denetim raporuyla karşılaşsaydım, emin olun biraz sonra bu kürsüye çıkıp yönetici olarak denetim raporuna cevap verirken istifamı da açıklardım. Teşekkür ediyorum size.
- Sayın Yücel Akdemir.
- Sayın divan, değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım. Çağdaş demokrat grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu genel kurulumuzun faaliyet raporları ve denetim kurulu raporları üzerinde yoğunlaştığını birlikte izliyoruz. Oda yöneticileri gibi bu salonda bulunan değerli meslektaşlarımın hepsi çok yakından tanıyorlar, kişilik olarak da tanıyorlar, insan yapılarını da tanıyorlar, demokratik anlayışlarını da biliyorlar. Günde bu meslek için kaç saat mesai yaptıklarını, ayın gün sayısından fazla ayda toplantı yaptıklarını da biliyorlar, onların çalışmalarını bizim gibi diğer gruplar da takip ediyorlar. Kendilerine bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda ve titizlikle hazırladıkları faaliyet raporundan dolayı teşekkür ediyorum. Bu genel kurulu bir denetim kurulu raporunun belirlemesi bu meslek için bu genel kurul için büyük bir talihsizliktir. Gerek mali gruplar gerek denetim kurulundaki arkadaşımız bu raporu genel temaüller doğrultusunda belirlediklerini söylediler. Bu genel teamülün ne olduğunu ben merak ediyorum hafızamı yokluyorum gerilere dönüyorum. Hepimiz derneklerde, kurumlarda, siyasi partilerde görev aldık. Denetim kurulları yönetim kurullarını denetlerler, eksikliklerini gözetirler,ikaz ederler bu eksikliklerin giderilmesini isterler. Gerek ülkemizde gerek demokratik ülkelerdeki genel teamülde şudur, buna rağmen zimmete para geçirme gerçekten aykırı bir takım davranışlar varsa, her ne kadar bu ülkede tarife yapılıyorsa bu ülkede demokratik kurumların kapıları açıktır hiç kimseye kapımız kapanmamıştır. Bu ülke hukuk devletidir mahkemeler vardır suç duyurusunda bulunurlar. Bugüne kadar böyle bir şey yapmadılar. Bir ikinci genel temaül var, ikinci genel temaülde şudur, bu kurulun bir üst organı vardır eğer ikazlarınıza rağmen bir takım görevlerini yerine getirmiyorlarsa bir üst organa müracaat edersiniz. Bir üst organa dersiniz ki bu kurul görevini yapmıyor. Benim bildiğim genel temaül bu. Bunun dışında genel bir temaül varsa, bilen arkadaşım çıksın bu kürsüde söylesin, biz de bunu öğrenelim. Gelelim rapora, peki genel temaül bu da bu denetim kurulunu yazdıkları ve muhalefetteki arkadaşlarımızın da sadece muhalefet olmanın verdiği şeyle katıldıkları canı gönülden destek oldukları şeklidir. Ona geleceğim,
- Sayın Akdemir süreniz geçiyor yalnız.
- Dikkat ediyorum toparlamaya çalışıyorum. Bu genel kurul için bu raporun gündemi belirlemesini talihsiz olduğunu söyledim. 10 yaşında bir oğlum var adı Barış, akşam birlikte izledik, birlikte okuduk. Bu rapor sadece bir takım görevleri yerine getirmeden insanları zan altında bırakıyor, bu üzücü. Arkadaşlarımın bunu kasti kötü niyetle yaptıklarına inanmıyorum. Sanıyorum geçmişten gelen bir alışkanlık. Bir sonraki dönemde bu alışkanlıklarını terk edeceklerini ve görevlerini belirttiğim genel teamül anlamında varsa bir şey yerine getireceklerine inanıyorum. Kendileri bu güne kadar bu konuda görev yaparlarsa, sonuna kadar kendilerine destek olacağımızı bundan sonra da destek olmaya devam olmaya devam edeceğimizi söyledim. Oğlum soruyor, diyor ki, baba bu Denetleme Kurulu raporu mu bir çalışma mı? Üzerinde Denetleme Kurulu raporu yazdığını söyledim. Benim diyor, 23 Nisan ödevime benziyor bu baba diyor. Bilemem oğlum, dedim. Yine oğlum soruyor, sayın diyor Ali Ergül’ün üzerinde 700 bin lira görünüyor diyor, Ali Ergül onu zimmetine mi geçirmiş? Yok oğlum dedim, Ali amcan öyle şey yapmaz. Yine bu raporda diyor, ruhsat, 50 milyon karşılığında ruhsat verildiği söyleniyor bu raporda. Ben inanıyorum ki bu tip söylentiler bundan sonra da çıkacaktır. Yönetim Kurulu doğrusunu yapmıştır, Yönetim Kurulu da şunu biliyor, gerçekten bu konuda ciddi bir şey olsaydı, benim sayın yönetim kurulu üyem sayın Hasan Aydın görevini yerine getirip bunu yönetime bile getirmezdi. Bunu duyan Denetim Kurulu üyeleri görevini yerine getirip bunu raporda da yazmazlardı. Benim yönetimim bunu biliyor, benim yönetimim görevini yapmıştır, bundan sonra da bu tip söylentiler olacaktır. Tabii buna benzer gerçekten oğlum Barış çok iyi soruyor, zaman kısıtlı burada anlatamıyorum. Konuşmamızın sonunda kendisine söyledim, kendisi 2-3 saatliğine büromda gelip benim ufak tefek işleri kendisine yaptırdım, muhasebeci olmayı düşünüyor. Kendisine dedim bu mesleğin sana ihtiyacı var, bu mesleğin Barış’a ihtiyacı var, bu mesleğin Barışlara ihtiyacı var. Hepinizi barışa davet ediyor saygılar sunuyorum.
- Sayın İmam Aydınlı.
- Sayın divan, sayın genel başkanım, değerli basın mensupları, değerli meslektaşlarım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar bu 4.olağan genel kurulda biz muhasebecilere düşen esas görev, bütün muhasebecilerin, bütün meslektaşların katkısını buraya sağlamaktır. Bu bizim bütün meslektaşlarımızın görevidir. Ama arkadaşlar bu mevcut yönetimdeki arkadaşlarımızı da hiçbir şey yapamayacağı anlamına gelmez. Az önce sayın Yücel arkadaşım konuştu. Ben Yücel arkadaşımı dinlemeseydim vazgeçmeyi düşünüyordum. Ben de Çağdaş Demokratlar Grubu’ndayım, kurulduğu günden bugüne kadar. Ama Çağdaş Demokratlar Grubu da olmak, bu gruptaki yönetici arkadaşlara sessiz kalmak ya da bu oluşmuş şeffaf Denetim Kurulu raporunda karşıma çıkma demek değildir. Denetim Kurulu raporunun şeffaf olması, zaten bizim Çağdaş Demokratlar Grubu’ndaki tüzüğümüzde de yazıyor arkadaşlar. Grubumuzun 1. maddesinde çağdaş, demokrat ve şeffaf diyor. Yani burada arkadaşlarımızın önce şapkalarını önüne koyup bu grup tüzüğünün 1. maddesinde yazan çağdaş, demokrat, şeffaflıkta ben okudum onun tarifini görünce kendilerinin övünmesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar 3568 sayılı yasanın çıkmasından sonra gruplar oldu. Bu gruplar demokrasi adına 3 ve 4 konuda ayrıldı. Bir tanesi meslekte birlik ve diğer 3 grubun içersinde de demokrasi sözcüğü geçiyor. Biz demokratların bize düşen görev, Türkiye’ye, Türk ulusuna nasıl katkı sağlayabiliriz, nasıl yararlı olabiliriz. Bize düşen görev, muhasebecinin bugüne kadar kamuoyundaki imajını hangi yöntemlerle değiştiririz. Ben sayın divana konuşmak için söz istediğimde 12-13 ve 14. maddelerde de konuşmak istediğimi, dolayısıyla o konularda da müsaade ederlerse fikirlerimi açıklamak istiyorum.
- Lütfen gündemin 3. maddesi dışında bir şey söylemeyin.
- Sanıyorum diğer konularda da konuşmak gerekecek.
- Gerekirse konuşursunuz o gündem maddesinde.
- Arkadaşlar teşekkür ediyorum uyarınıza. Elbette ki demokratlar kurallara uymalı, kurallar işlemeli. Bunu kabul ediyorum ancak salondaki havayı arkadaşlarımız bir bir dağılıyorlar. Dinlemeyeceklerini düşündüğüm için burada sözlerimi tamamlıyor, teşekkür ediyorum.
- Teşekkürler sayın Aydın.
- Aydınlı
Değerli arkadaşlar mevcut yönetim kurulundaki arkadaşlarımızın çağdaş demokrat grubundan seçilip buraya geldiklerini biliyoruz ve Denetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızın da yine Çağdaş Demokratlar Grubu’na tüzüğe programına kendi arkadaşları ile yaptıkları programdan sonra buraya geldiklerini biliyoruz ve değerli arkadaşlar Hasan Aydın arkadaşımızın Kartal’da bir toplantıda bir meslektaş tarafından öne atılan bu 50 milyonluk olayı yönetim kuruluna getirip, böyle bir şaibe var böyle bir söylenti var buna ne diyorsunuz demesinde ne sakınca var yani?
- Değerli arkadaşım burada muhasebe mesleğini tartışıyoruz grubunuzu gidin grup toplantınızda tartışın lütfen.
- Değerli arkadaşlar Çağdaş Demokratlar Grubu içerisinde gruba karşı bir muhalefet oluşturuyorsam şu anda bu vuku verici bir tablodur. Yani şimdi tüzük oluşturduğumuz zaman programları oluşturduğumuz zaman yazacaksınız. Arkadaşlar dinler misiniz önce.
- Değerli arkadaşım süreyi çok aşıyorsunuz süreyi, lütfen toparlayın.
- Yani sataşmayla elinize ne geçecek onu anlamıyorum. Ben burada düşüncemi açıklıyorum. Benim doğru söylemek kadar yanlış söyleme özgürlüğüm de vardır. Saygılar sunuyorum.