Diyanet iŞleri başkanliğI


II. AD KAVMİNİN HELAK EDİLME SEBEPLERİ



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə6/23
tarix27.10.2017
ölçüsü1,08 Mb.
#16699
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23

II. AD KAVMİNİN HELAK EDİLME SEBEPLERİ

1.ALLAHA ORTAK KOŞMALARI


Ad kavmi Nuh tufanından sonra putlara tapan ilk kavimdi. Sadda, Sameud ve Herra adlarında üç putları vardı.277

Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud'u (gönderdik). (Hud, kavmine:) "Ey kavmim, Alah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Hâlâ korkup-sakınmayacak mısınız?" dedi.278

Ad (halkına da) kardeşleri Hûd'u (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Siz yalan olarak (tanrılar) düzenlerden başkası değilsiniz279

Yani, "Sizler Allah'tan gayri taptığınız ilahlar hakkında yalanlar düzdünüz. Çünkü gerçekte o ilahlar da ne bir güç, ne de uluhiyete dair nitelikler var. Onlarda ibadet ve kulluk konusu olabilecek hiçbir şey bulunmamasına rağmen siz tuttunuz kendi heva ve hevesinize uygun batıl umutlar yakıştırdınız onlara."280

“Âd'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcı-korkutucular gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım" diye uyarıp-korkutmuştu. Dediler ki: "Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir." Dedi ki: "İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik etmekte olan bir kavim olarak görüyorum. Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak olan bir buluttur" dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgâr; onda acıklı bir azab vardır. Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden başka, hiç bir şey(leri) görünemez duruma düştüler. İşte biz, suçlu-günahkâr bir kavmi böyle cezalandırırız.281

“Andolsun, biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık. Bu durumda, Allah'ı bırakıp yakınlık (sağlamak) için edindikleri ilahlar, onlara yardım etselerdi ya. Hayır, onlar, kendilerinden kaybolup gittiler. Bu (edindikleri ilahlar ve onlara yükledikleri), onların yalanları ve uydurmakta olduklarıdır.”282


2.PEYGAMBERE KARŞI GELMELERİ

a. Peygamberi yalanlamaları


Hz. Hud, Ad kavmine peygamber olarak gönderildiğinde onları Allah’ın varlığına, birliğine inanmaya ve taptıkları putları bırakmaya davet etti. Onlara gece gündüz nasihat etti. Fakat kavmi onu yalanladı ve küfürde ısrar etti.283

“Âd (kavmi) de gönderilen (peygamber)leri yalanladı.”284

"O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Allah'a karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz." (Peygamber) Dedi ki: "Rabbim, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et." (Allah) Dedi ki: "Az bir süre (bekle). Onlar gerçekten pişman olacaklar." Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun. Sonra onların ardından başka kuşaklar yaratıp-inşa ettik. Ümmetlerden hiç biri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne de erteleyebilir. Sonra birbiri peşi sıra peygamberlerimizi gönderdik; her ümmete kendi peygamberi geldiğinde, onu yalanladırlar. Böylece biz de onları (yıkıma uğratıp yok etmede) bir kısmını bir kısmının izinde yürüttük ve onları (tarihin anlatıp aktardığı) bir olay kıldık. İman etmeyen kavim için yıkım olsun.285

“Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış? Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde16 üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp-kopmuş hurma kütükleriymiş gibi. Şu halde benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış?286

“Ad, Firavun ve Lût'un kardeşleri, Eyke'liler ve Tübba kavmi de yalanladı. Bunların hepsi (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden tehdidim (azabım) (onlara) hak oldu.”287

b. Peygamberi alelade bir insan olarak görmeleri


“Kendi kavminden, küfredip de ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir. Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz."288

c. Peygamberi beyinsizlikle ve akılsızlıkla itham etmeleri


“Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud'u (gönderdik). (Hud, kavmine:) "Ey kavmim, Alah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Hâlâ korkup-sakınmayacak mısınız?" dedi. Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar dediler ki: "Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görmekteyiz ve doğrusu biz senin yalancılar olduğunu da sanmaktayız." (Hud:) "Ey kavmim" dedi. "Bende 'akıl yetersizliği' yoktur; ama ben gerçekten alemlerin Rabbinden bir peygamberim" dedi. "Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm."289

d. Peygamberin kendi ilahları tarafından çarpıldığını iddia etmeleri


"Ey Hûd" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz." "Biz: 'Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz." Dedi ki: "Allah'ı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzağım, O'nun dışındaki (tanrılardan). Artık siz bana, toplu olarak dilediğiniz tuzağı kurun, sonra bana süre de tanımayın. Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" 290

Ad kavmi Hz. Hud’a “Ey Hud sen bize muhalif olduğundan ve ilahlarımıza hakaret ettiğinden dolayı ilahlarımız seni çarpar ve sen delirirsin. Bu yaptıklarından dolayı ilahlarımız senden intikamını alır. Şimdiden sana söylüyoruz yoksa başına geleceklerden biz sorumlu değiliz.” dedi.291


e. Peygamberle alay etmeleri


“Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşattı.292

f. Peygambere isyan etmeleri


“İşte Ad (halkı): Rablerinin ayetlerini tanımayıp reddettiler. O'nun peygamberlerine isyan ettiler ve her inatçı zorbanın emri ardınca yürüdüler. Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) küfrettiler. Haberiniz olsun; Hûd kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).293

Her ne kadar onlara yalnızca bir peygamber gelmişse de, her çağda, her topluma gelen elçilerce tebliğ edilen mesajın aynısı gelmişti onlara da... Dolayısıyla bir Rasul'ü tanımamak, tümünü tanımamak anlamına geliyordu.294


g. Peygamberi öldürmeye teşebbüs etmeleri


Ad kavmi Hud (as)’ı bir keresinde öldürmek istediler ve bunun için plan yaptılar. İman edenlerden bir bunu öğrendi ve doğruca Hz. Hud’un yanına giderek onların sinsi planlarını ona haber verdi. Hz. Hud da tedbirini aldı. Böylece onların teşebbüsleri akim kaldı.295

3. ALLAH’IN AYETLERİNDEN YÜZ ÇEVİRMELERİ


“Ey kavmim, Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Üstünüze gökten sağanak (yağmurlar, bol nimetler) yağdırsın ve gücünüze güç katsın.57 Suçlu-günahkârlar olarak yüz çevirmeyin."296

"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" "Buna rağmen yüz çevirirsiniz, artık size kendisiyle gönderildiğim şeyi tebliğ ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yerinize geçirir. Siz O'na hiç bir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır." Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hûd'u ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli-ağır bir azabtan kurtardık.297


4. AYETLERİ İNKAR VE ATALARININ DİNİNDE ISRAR ETMELERİ


Ad kavmi Hz. Hud’un peygamberliğini, ve Rablerinin vahdaniyetini inkar ediyordu.298

İşte Ad (halkı): Rablerinin ayetlerini tanımayıp reddettiler. O'nun peygamberlerine isyan ettiler ve her inatçı zorbanın emri ardınca yürüdüler. Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) küfrettiler. Haberiniz olsun; Hûd kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).299

Ad (kavmin)e gelince; onlar yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve dediler ki: "Kuvvet bakımından bizden daha üstün kimmiş?" Onlar, gerçekten kendilerini yaratan Allah'ı görmediler mi? O, kuvvet bakımından kendilerinden daha üstündür. Oysa onlar, bizim ayetlerimizi (bilerek) inkâr ediyorlardı. Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felâketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha da bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.300

Ey kavmim, Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Üstünüze gökten sağanak (yağmurlar, bol nimetler) yağdırsın ve gücünüze güç katsın. Suçlu-günahkârlar olarak yüz çevirmeyin." "Ey Hûd" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz."301

İşte Ad (halkı): Rablerinin ayetlerini tanımayıp reddettiler. O'nun peygamberlerine isyan ettiler ve her inatçı zorbanın emri ardınca yürüdüler.302

Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı.303


  1. KİBİRLENMELERİ


“Ad (kavmin)e gelince; onlar yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve dediler ki: "Kuvvet bakımından bizden daha üstün kimmiş?" Onlar, gerçekten kendilerini yaratan Allah'ı görmediler mi? O, kuvvet bakımından kendilerinden daha üstündür. Oysa onlar, bizim ayetlerimizi (bilerek) inkâr ediyorlardı.”304

5.TEBLİĞE KARŞI VURDUMDUYMAZLIKLARI


Âd (kavmi) de gönderilen (peygamber)leri yalanladı. Hani onlara kardeşleri Hûd: "Sakınmaz mısınız?" demişti. "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir. Siz, her yüksekçe yere bir anıt inşa edip (yararsız bir şeyle) oyalanıp eğleniyor musunuz? Ölümsüz kılınmak umuduyla sanat yapıları mı ediniyorsunuz? Tutup yakaladığınız zaman da zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz? Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin. Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup-sakının. Size hayvanlar, çocuklar (vererek) yardım etti. Bahçeler ve pınarlar da. Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım."

Dediler ki: "Bizim için farketmez; öğüt versen de, öğüt verenlerden olmasan da."305


6.AZABI KENDİ AĞIZLARIYLA İSTEMELERİ


Hz. Hud ne anlatırsa anlatsın Ad kavmi ona inanmıyordu. Hz. Hud’un “Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım."306 uyarısına hiç aldırış etmiyorlardı. Çünkü kendilerine bir azabın geleceğine ihtimal vermiyorlardı. Ve şöyle diyorlardı. "Ve biz azab görecek de değiliz."307

“Âd'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcı-korkutucular gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım" diye uyarıp-korkutmuştu. Dediler ki: "Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."308


7.İŞLEDİKLERİ GÜNAHLAR VE AHLAKSIZLIKLARI


“Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak olan bir buluttur" dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgâr; onda acıklı bir azab vardır. Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir eder. Böylece meskenlerinden başka, hiç bir şey(leri) görünemez duruma düştüler. İşte biz, suçlu-günahkâr bir kavmi böyle cezalandırırız.309

“Âd'ı ve Semûd'u da (yıkıma uğrattık). Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır. Kendi yapmakta olduklarını şeytan onlara süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi.310

“Ad (halkına da) kardeşleri Hûd'u (gönderdik). Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Siz yalan olarak (tanrılar) düzenlerden başkası değilsiniz. Ey kavmim, ben bunun karşılığında sizden hiç bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Akıl erdirmeyecek misiniz? Ey kavmim, Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Üstünüze gökten sağanak (yağmurlar, bol nimetler) yağdırsın ve gücünüze güç katsın. Suçlu-günahkârlar olarak yüz çevirmeyin."311


Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin