Metan dışı uçucu organik bileşikler
|
Metan
|
Karbon oksit
|
Karbondioksit
|
Diazot oksit
|
Amonyak
|
Endüstriyel ısıtma süreçleri
|
283
|
54
|
0
|
1
|
2
|
34,740
|
7
|
0
|
Endüstriyel süreçler
|
36
|
27
|
17
|
442
|
25
|
3,698
|
0
|
3
|
Diğer kaynaklar
|
10
|
47
|
272
|
333
|
419
|
16,081
|
39
|
43
|
Toplam
|
329
|
127
|
290
|
775
|
446
|
54,519
|
47
|
46
|
Kaynak: Ulusal İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan İstatistik Referans Kitabı36 2012
2012 yılında toplam GHG emisyonları 61,045.63 Gg CO2-eq. veya baz yılı emisyonlarının %50.1'idir.
1988-2012 dönemi GHG emisyon trendleri - CO2, CH4 ve N2O ve toplam GHG emisyonları (HFCs, PFCs ve SF6 dahil), Gg CO2 - eq.
Kaynak: EEA, 2012 yılı Ulusal GHG emisyonları raporu
Geçen yüzyıl boyunca, beşeri faaliyetler neticesinde atmosferdeki karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksit (N2O) ve halojenli hidrokarbonlar yani sera gazları konsantrasyonlarında artış gözlenmiştir. Sera gazları, ısının atmosfer dışına çıkmasını engelleyerek sıcaklığın artmasına neden olur. Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC 2007) 4. Değerlendirme Raporuna göre, sanayi öncesi döneme göre atmosferdeki CO2 konsantrasyonları %35, CH4 konsantrasyonları iki kat ve N2O konsantrasyonu %18 oranında artış göstermiştir37.
Ulusal emisyonların %28.3'ünü teşkil eden azot oksit emisyonlarının temel kaynağı ulaşımdır. Ozon öncülü diğer maddelerin emisyonunda ulaşımın rolü daha azdır, karbonmonoksit emisyonları, ulusal emisyonların yalnızca %9.25'ini teşkil etmektedir.
Türkiye
Hava kalitesi durumu
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 4. Değerlendirme Raporuna göre, kişi başı sera gazı emisyonu ve birincil enerji tüketimi açısından en düşük değerler Türkiye'ye aittir.
Ekonomik ve demografik kalkınma durumu dikkate alındığında, Türkiye belirli bir başlangıç yılını temel alarak sera gazı emisyonlarında azalma taahhüdünde bulunamaz. Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve yoksullukla mücadele önceliklerini tehlikeye atmadan alacağı bir dizi önlemle sera gazı emisyonlarını sınırlandırmayı planlamaktadır.
2007 verilerine göre, Türkiye'nin kişi başı sera gazı emisyon oranı 5.3 ton CO2 eşdeğeri iken, Avrupa Birliği'ne üye 27 ülkenin ortalaması 10.2 ton CO2 eşdeğeridir38.
Türkiye'de, 2010 yılında toplam sera gazı emisyonu 401.9 milyon ton CO2 eşdeğerine yükseldi; bu miktarın 46.3 milyon ton CO2 eşdeğeri ulaştırma sektöründen kaynaklanmaktadır.39
2010 yılında Türkiye'de toplam CO2 emisyonları 326.5 milyon tona yükselmiştir ve bu miktarın 6 milyon tonu ulaşım kaynaklıdır.
Aşağıdaki bölümler temel hava kirleticilerin geçmişteki emisyon trendlerini daha belirgin olarak göstermektedir.
Temel hava kirleticilerin emisyon trendleri (2011)
Kaynak: EEA , Hava kirliliği bilgi formu 20134041
İklim değişikliği
Türkiye, iklim değişikliklerinin olumsuz etkilerine özellikle duyarlı olan Akdeniz Havzası'nda yer almaktadır.
2010 yılında Türkiye Yüksek Planlama Kurulu Konsey Kararı ile onaylanan Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi 2010 – 2020'ye göre Türkiye, kendisi ile aynı kalkınma düzeyindeki ülkelerde mevcut finans ve teknoloji transferi imkanlarından yararlanarak emisyonların azaltılması ve uyum çabalarını desteklemeyi ve hızlandırmayı hedeflemektedir.
Ulusal strateji, acil olarak uygulanacak eylemleri tanımlamaktadır. Uygulanacak eylemler:
-
2010 taşkınların önlenmesi yılı bağlamında, taşkınların önlenmesine yönelik yapıların inşaatı;
-
Bölgesel taşkın planlarının hazırlanarak il afet planlarına dahil edilmesi;
-
iklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle bozulan su kalitesinin iyileştirilmesi;
-
iklim değişikliği kaynaklı hayvan hastalıkları ve bitki zararlıları ile mücadele kapasitesinin güçlendirilmesi;
-
çölleşme ve erozyonla mücadele faaliyetlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,
-
İklim değişikliği ile sektörler arasındaki etkileşim dikkate alınarak, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ilişkin bilimsel çalışmaların geliştirilmesine devam edilecektir.
Hidrolik ve rüzgar başta olmak üzere tüm yerli kaynaklardan, enerji arz güvenliği ve iklim değişikliği hedeflerimize paralel olarak, iç ve dış finansman imkanları çerçevesinde, temiz üretim teknolojileri ve en iyi teknikler kullanılarak üst düzeyde faydalanılacaktır.
Ayrıca, başta yenilenebilir enerji ve temiz kömür teknolojisi olmak üzere, nükleer enerji dâhil düşük ve sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımı özendirilecek, temiz teknolojiler ve enerji kaynakları alanında Ar-Ge çalışmaları yapılacak ve bu alanlarda yerli sanayi desteklenecektir.
Programın uygulanmaması (zero-option) senaryosu:
Türkiye'nin 2007 yılında UNFCCC'ye sunulan İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi'nde geçmiş ve öngörülen iklim eğilimlerine ilişkin çalışmalara değinilmektedir. Simülasyonlar, 2100 yılına kadar Türkiye'de 2-3 º C yıllık sıcaklık artışı öngörmektedir. Ülkenin batı kısmında yaz mevsimi sıcaklıklarının 6 º C yükselmesi beklenmektedir.
Dostları ilə paylaş: |