III. ÜNİTE: CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER (ŞİİR)
1923-1940
Dönemi
*Cumhuriyetin İlanı
Edebiyatımız toplumcu bir karakter kazanmış, eserlerde gerçekçi bir anlayış güdülmüştür. Edebiyat artık İstanbul dışına çıkmış, Anadolu’ya yönelmiştir. (Anadolu, Anadolu insanı, Anadolu’nun güzellikleri…) Roman ve öykülerde toplumsal sorunlar, Cumhuriyetle gelen değişiklikler, köy ve kasaba hayatı, Türk tarihi ve insan psikolojisi… Yazı dili ile konuşma dili arasındaki fark ortadan kaldırılmış, eserlerde yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, halk şiirinin biçim ve içerik özelliklerinden yararlanılmıştır. Şiir, roman, hikaye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur.
1940 Sonrası
(Son Dönem) *II. Dünya Savaşı
Şiirde memleket sevgisi, Atatürk sevgisi, çocukluk yıllarına özlem, modern hayatın getirdiği sıkıntılar, ideolojik yaklaşımlar, mistik duygular… Roman ve öyküde toplumu ilgilendiren konular, köy hayatı, iş ve işçi sorunları, köyden kente göç, gecekondu hayatı, kuşaklar arası çatışma, çeşitli düşünce akımları, Türk tarihi, Türk toplulukları, yurt dışında yaşayan insanların hayatı,ekonomik sıkıntılar,yalnızlık... Konular gerçekçi bir biçimde ele alınmıştır. Soyut ve postmodern anlatımı tercih eden yazarlara da rastlanır. Pek çok şair ölçü, uyak ve kurallara uymamış, serbest nazım biçimiyle yazmıştır. Klasik Türk Edebiyatı ve Türk Halk Edebiyatı nazım biçimiyle yazanlar da olmuştur. Edebi eserlerin dili ve üslubu genellikle yalındır. Tiyatro, deneme, eleştiri açısından önemli gelişmeler olmuştur.
SANAT ANLAYIŞLARI
Öz Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir (1920-1940) * En değerli şey “dize”
IV.ÜNİTE: CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN METİNLER 2.GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER (TİYATRO)
T
İ
Y
A
T
R
O
Cumhuriyetin İlanından günümüze kadar geçen dönem “Cumhuriyet Dönemi Tiyatrosu”
Türk tiyatrosunda tiyatro oyuncuları ve yazarları yetişir. Ankara’da Devlet Konservatuvarı ile tiyatro Anadolu’ya açılır.
Muhsin Ertuğrul devlet tiyatrosunun başına geçer. Milli Edebiyat dönemi tiyatro yazarlarından bazıları Cumhuriyette de eser verir.
Tiyatro eserleri kesin çizgilerle ayrılmaz;modern trajedinin kahramanları krallar,prensler değil,günlük hayattaki sıradan insanlardır.
Günümüzde oyun yazarı türlerin tarihsel özünü korumakla birlikte yeni kalıplar deneyebiliyor. Tiyatro eserlerinin dili oldukça sade.
Cumhuriyetin ilk yıllarında “ulusçuluk” yönü ağır basan idealist oyunlar yazılırken diğer yandan toplumsal sorunları, değer yargılarının
değişmesi ile ruhsal çelişkiler ve çatışmalar yaşayan insanı anlatan eserler de karşımıza çıkar.
1930’lu yıllarda Osmanlı Devleti’nin yıkılış nedenleri,Anadolu’daki uyanış,mitoloji ve evrensel konular,
1940’lı yıllarda aile yapısı, idealizm ile paranın gücü arasındaki çatışmalar,
1950-1970’li yıllarda bireysel sorunlar, toplumsal sorunlar,eğitim sorunları,köylü-kentli arası eğitim farkından doğan çatışmalar, kuşaklar arası çatışma… (Toplumdaki bozuklukların bireyin bilinçsizliğinden kaynaklandığı,bilinçli olanların da sorumluluklarından kaçtığı vurgulanır.)
1970’lerde Türk tarihini gözden geçirme,işçi sorunları,Almanya’ya gidenlerin kültür ve kuşak çatışması… işlenir.