KATSO Başkanı Selçuk Arslan, “Kendir ekimi yapıldığı dönemde Marsilya’ya, Liverpool’a, İspanya’ya kadar dünyanın birçok noktasına kendir ihracatı yapıyorduk. O eski ışıltılı günlerimize yeniden dönmeyi umut ediyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Kendir ekimi, köye dönüş projesidir ” dedi.
Dr. Yalçın Koçak, “Kendir günümüzde 50 binin üzerinde mamule girdi olabilecek bir hammaddedir. Kendir ekimi, köye dönüş projesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr Selim Aytaç, Dr. Mehmet Dok, Prof Dr. Ali Kemal Ayan kendiri tarım, endüstri, ekonomi ve sosyal açıdan irdelediler.
Bunların dışında aromasını veren 110 tane daha madde vardır.
∆9-tetrahidrokannabinol (THC) (Tetrahidrocannabinol);
C21H30O2
Eski tip kenevirlerde THC değişen oranlarda (alt tür, yetiştirme tekniği ve çeşit)
Endüstriyel Kenevir THC oranı % 0.2 (EU), % 0.3 (Kanada)’ün altında olan tür.
Kültür tarihimiz bakımından çok ilgi çekici noktalar vardır. Çinliler, kenevir liflerini kumaş yapmak için hiç bir zaman kullanmamışlardı. Kenevir Yakındoğu'da, keten ise Uzakdoğu'da, elbise için kullanılan, birer madde olmuşlardı. Ayrıca bu mesele ile ilgili olarak iki ayrı önemli tesir de vardı. İran kavimleri ile İndo - Aryan kültürlerinin hepsi de keten için tek ve müşterek bir deyişe sahiptiler. Çünkü ketene hem Sanskritçe ve Avesta'da keten karşılığı olarak “bangha” adı verilmişti.
Bugün Kuzeydoğu Avrupa'da yaşayan ve aynı dil ailesini oluşturan halklar topluluğunun kökeni ve eski bir medeniyeti olan Fin-Ugor kavimleri tarafından ketene zamanında 'kendir' denilmiş, bundan dolayı da Avrupa, tarih boyunca bu her iki ayrıntının tesiri altında kalarak bu bitkiye ne kadar önem verdiğini kanıtlamıştır.
Keten ve kenevir, eski Mısır'da da giyim maddesi olarak çok büyük bir değer taşımıştır. Fakat yine de araştırmacıların ortak görüşleri, keten ve kenevirin daha geç çağlardan itibaren sadece Asya’dan diğer bölgelere götürüldüğü yönündedir.
Mesela dokuma işlerinde (kullanılan keten ve kenevir Çin'e bile, Batı Türkistan'ın doğusundaki Fergana bölgesinden gitmiştir. Çünkü daha önceleri Çin'de, keten ve kenevir'in yalnızca tohum ve yağından faydalanılmıştır.
Diğer kültür kavimlerinde de keten ve kendir için, başlangıçta aynı deyişler kullanılmıştır. Anlaşıldığına göre Türkler başlangıçta hem kenevir(Cannabis) hem de keten (Linum) bitkileri için, yalnızca “kendir” ifadesini kullanmışlardı. Nitekim Sanskritçe’de de, durum böyleydi. Çinliler bile keneviri ketenden ayırabilmek için, kenevire “Büyük Keten (Ta-ma)” demişlerdi. Bu konular, yukarıda adı geçen Laufer'in çok değerli kitabında, derin olarak incelenmiştir. Bu sebeple, eski Türklerin de keten ve kenevirin her ikisini birden "kendir" adı ile anmış olmaları, normal görülmelidir.
Yalnız Uygur çağı gibi Türk kültürünün çok eski çağlarında değil; XIV. yüzyılda, yani Mısır'daki Memlük devletinde bile, durumun böyle olduğunu söyleyebiliriz. Örnek olarak o dönemin bilim adamlarından Abu Hayyan, Türkçe kendir sözünün karşısına, “kınnab ve kettan” karşılıklarını koymuştur.
Yine daha yakın tarihimize gittiğimizde Osmanlı Türkleri’nin de keten hakkında derin ve kapsamlı gelişmeleri olduğunu ve bu alanda atılımlar yaptığını görebiliriz. Redhouse'un da dediği gibi Türkler, Arapların “kettân” sözünü, Türkçeleştirerek “keten” yapmıştır. Fakat bu Türkçeleştirmenin yeni olmadığını daha eskilerden Anadolu Beylikleri çağlarında yazılmış olan “İbn Baytar’ın Tercümeleri”nde bile Arapça “kettan” sözcüğünün yumuşatılarak “keten” şeklini aldığını fark edebiliriz.
Tüm bu bilgiler çerçevesinde eşsiz tarihimizin engin denizinde daha farklı zaman dilimleri ve medeniyetlerinde bu sözcüklerin her şekilde telaffuz edildiğini bilgisi hiç de şaşırtıcı değildir. Örneğin; Eski Uygur hukuk senetlerinde yine “keten” kelimesinin karşılığına denk gelen “kidin” veya “kedin” kelimelerinin yazıldığını ve bunun kanıtı olarak da Türklerin Anadolu'ya gelmeden önce de, bunu bildikleri söylenebilir.
“Az ola panbuk veli keten ona, Taşa ırmak, hem pınar dirven sana”
XIV. yüzyıl sonlarında yazılmış olan bu şiir"deki “keten” sözcüğünün yazılışına baktığımızda, bu kelimeyi “kettan” olarak okumak yanlış olur. Mühim olan halk dilindeki nasıl telaffuz edildiğidir. Nitekim yine de “Tarama Sözlüğü”nde verilen ve XIV. yüzyıla ait şöyle bir örnek söz daha verebiliriz: “Keten bezi gibi ve panbuk bezi gibi ve ibrişim ketenden ıssıdır ve panbuk sovuktur”.
Yine Anadolu köylerinin “keten” için söyledikleri sözlerden birisi de “seyrik” kelimesidir. Bunun dışında Eski Çağatay Türk kültür çevresinde, keten veya keten tohumuna, “zigır” denilirdi. Bu söz, Özbek Türklerinde “zigır” ve Doğu Türkistan'da ise “zegir”, “zegır” şeklinde söyleniyordu. Herhalde bu söz Türklere, Asya’da varlığını sürdürmüş Fars ve Taciklerden gelmiş olabilir. Ama sözün Türklere ne zaman ve nasıl girmiş olduğu hakkında, burada net bir şey söylemek doğru olmaz. Derleme Sözlüğüne göre Anado1u köylerinde, “keten tohumu” için, “seyrik”, “seğerek”, “siyele”, “siylek”, “siytek”, “zarek”, “zeğerek” ve “zeylek” gibi sözler söyleniyordu.
Türkler bu deyişleri Asya'dan almış olarak Anadolu'ya gelmiş olmalıydılar. Çünkü yukarıdaki Asya örnekleri, bunu göstermektedir.
DÜNYA VE TÜRKİYE’DE KENEVİRİN DURUMU:
Dünyada ki kenevir üretimlerine bakarsak, 2017 yılında 2 milyon tonun üzerinde kenevir tohumu üretimi yapılmıştı. Türkiye’de lif amaçlı kenevir tohumu üretimi yoktur. Bununla birlikte TUIK verilerine göre sadece kenevir hasadı miktarı 950 kg.’dır. Son yıllarda sadece Samsun Vezirköprü, Kastamonu ve Kütahya’da kenevir yetiştiriciliği yapılmaktadır.
EİHA’nın (
Avrupa Endütriyel Kenevir Organizasyonu) tahminleri doğrultusunda
2025’e kadar kenevir odunsu kısım ve tozunun
60 kat, kenevir lifi ile güçlendirilmiş
bio kompozitler 4 kat, Kenevir tohumu ve gıda pazarının
60 kat artacağı, hayvansal yatak malzemelerinin 3 kat, kenevirden kağıt üretiminin
20 kat artacağı öngörülmüştür. Avrupa ülkelerinde kenevir ekimi
2002 yılından
2017 sonuna kadar yaklaşık
90.000 hektara ulaşmıştır. Ülkemizde bu rakam
100 dekarın altındadır.
Mart 2004 tarihinde İtalya Bolonga sürecinde ele alınan “Cannabis Sativa (hemp)” türü ilk olarak Çin’de M.Ö. 2700 yılarında bir ilaç bitkisi olarak keşfedilmiş Türk yazılı kaynaklarında bulunmuş ve 2000-2200 yıl önce Asya’dan Avrupa’ya sıçramış, o tarihden bugünlere kadar da ekimi yapılmıştır.
Dünyada incelenmiş ve 50.000 çeşit ürün yapılabildiği tespit edilmiş olan Cannabis Sativa (Sanayi Keneviri)’nin özelliklerine bakarsak;
-Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir.
-Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eşdeğer kâğıt çıkar.
-Bir ağaç 20-50 yılda yetişir, kenevir dört ayda…
-Kenevir 8 defa kâğıda dönüştürülebilir, ağaç 3 defa…
-Zirai açıdan en uygun yaz bitkisidir, dünyanın her yerinde kolaylıkla yetişir. Çok az suya ihtiyaç duyar.
-Kendisini böceklerden korumak için tarım ilacına ihtiyacı yoktur, dayanıklıdır.
-Tüm petrokimya ürünleri yenilenebilir enerji ürünü olarak kenevirden çok daha ucuza üretilebilir.
-Kullandığımız bütün tekstil ürünleri organik olarak kenevirden yapılabilir ve kenevir insan vücuduna en faydalı bitkidir.
-Plastik sektörünün tüm ham maddesi kenevir liflerinden biopolymer ve polymer üretimi ile imal edilerek karşılanabilinir.
-İnşaat sektöründe beton ve/veya tuğla yerine sadece kenevir saklarından her türlü bina yapılabilir, 700C sıcaklığa dayanıklı, ısı geçirgenliği ve izolasyonu ile hem doğal ve sağlıklı hem de en ekonomik üründür.
-Otoyollar, caddeler, sokakların tüm asfaltları kenevirden yapılabilir. Yüzyıllar boyu dayanıklılık sağlar, sürekli bakım gerektirmez, ekonomiktir ve sağlamlığı en az 8kat daha fazladır.
-Otomotiv sektörünün lokomotifi olmaya aday üründür. Çarpışma testlerinde 10 kat daha dayanıklı olduğu ortaya çıkmıştır, hafif olduğu kadar yarı fiyatına mal edilebilecek kadar tüm gövde, karoser, iç aksam kenevirden yapılabilir. Ağırlığı düşen otomobillerin yakıt tüketimi de düşeceği için geleceğin ürünüdür.
-Kullanılan tüm kağıt ve karton ürünler yüzyıllarca yapıldığı gibi kenevirden yapılabilir. Hem doğaldır, hem ekonomiktir , hem de defalarca kağıt geri dönüştürülebilir.
-Ahşap malzemelerin, mobilyaların tümü kenevirden yapılabilir, çok daha mukavim ve uzun ömürlüdür.
-Doğada dişisi ve erkeği gözle ayırt edilebilen tek bitki olan kenevirin dünyada kullanıldığı ana sektörleri aşağıda sıralayalım;
-İlaç yapımında, Kâğıt yapımında, Yakıt yapımında, (bio yakıt), Kumaş yapımında, Tüm tekstil ürünlerinde, Otomotiv sektöründe, Petrol ve petrokimyanın kullanıldığı her alanda, Kozmetik ve sabun yapımında, Elektrik üretiminde, İnşaat sektöründe, Yem sanayiide, Yağ yağımında, Asfalt ve yol yapımında.
-AİDS ve birçok kanserin tedavisinde, kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltmada, glokom, artrit, romatizmal hastalıklar, lupus, kikuçi fujimato gibi spesifik hastalıklar, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılır.
ŞİFALI BİTKİ KENEVİRİN HER ZAMAN UYUŞTURMAYAN ÖYKÜSÜ:
Sigarasını içiyorlar. Hap ya da şurup olarak kullananlar, tatlı ya da kekle birlikte tüketenler de bulunuyor. San Francisco'daki Kenevir Severler Derneği'ne, kenevir bitkisini arzu ettiğiniz şekilde sipariş edebiliyorsunuz. Tıpkı uyuşturucunun serbest olduğu Avrupa'nın en uçuk ve uyuşuk kenti Amsterdam'daki 300 coffee-shop'ta ısmarlayabileceğiniz gibi. İnsanlar uyuşarak dünya sorunlarından biraz sıyrılmak ve kendilerine has eğlenme anlayışlarını gerçekleştirmek için bu tip yerlere ilgi gösteriyorlar. Peki ya polis bu durumda ne yapıyor? Birkaç yıl önce Dannis Peron adlı bir Amerikalı tarafından kurulan ve 1996'da zorla kapatılan kenevir dostu bir dernek, Amerika'da geçtiğimiz yıl yeniden faaliyete geçti ve büyük bir gelişmeye ön ayak oldu: Marihuana iyileştirici özelliklerinden ötürü artık serbestti.
İsrailli kimya profesörü Raphael Mechoulam'ın 1964'te keşfettiği THC (tetrahydrocannabinol), kenevirin içerdiği en önemli maddelerden biri. Uzmanların belirttiğine göre, THC, AIDS'li ve kanserli hastaların iştahını açmak için kullanılıyor. Yapılan bir araştırmada, kemoterapi tedavisine geçilmeden önce, THC takviyesi alan kanserli çocuk hastalarda, mide bulantısına rastlanmadığı ortaya çıktı. Dahası da var. Bir başka araştırmada, çocukluğunda beyin felci geçirmiş iki hastaya sentetik THC hapları verildi. Bir süre sonra, hastaların ağrılarının azaldığı, hareket yeteneklerinin geliştiği ve ağrı kesici hap kullanımında azalma görüldüğü kaydedildi.
Kaynak : https://link.springer.com/article/10.1007/BF00450585
Deney tüpünün içindeki bir kenevir yaprağı. Araştırmalara göre, kenevir bitkisinin içeriğindeki THC maddesi, AIDS'li ve kanserli hastaların tedavisinde kullanılabilir.
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S016561470900128X
KENEVİR YAĞI
Kenevir Yağı–CBD, son yıllarda birçok klinik çalışmayla teyit edildiği yüksek tıbbi potansiyeli ile biliniyor. Sanayi keneviri (Cannabis Sativa) tohum yağı yüksek proteinli bir yağ kaynağıdır, ceviz aromasına da benzeyen Omega 3, Omega 6, Omega 9 yağ asitleri içeren, direnç sistemi antioksidan zenginliğini destekleyen bir besin kaynağıdır. Sanayi keneviri yağı sağlıklı kalmanın yolunu açan en önemli besinlerden birisidir.
Dostları ilə paylaş: