Dosya no: Danıştay 11. Daire-2007/341e yüRÜtmeyi durdurma talepliDİR. Daniştay başkanliğI’na davaci


- Kararın “Ders Niteliğinde Yönetim Görevi”



Yüklə 243,66 Kb.
səhifə3/5
tarix07.04.2018
ölçüsü243,66 Kb.
#47157
1   2   3   4   5

12- Kararın “Ders Niteliğinde Yönetim Görevi” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde sırasıyla;

d) Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları rehber öğretmenlerinin ders yılı süresince haftada 18 saati,

e) Rehberlik ve araştırma merkezleri ile özel eğitim okul ve kurumlarında gezerek özel eğitim görevi ve grup gözetimi ve eğitimi görevi verilen engelliler sınıf öğretmenlerinin ders yılı süresince haftada 15 saati,

f) Olgunlaşma enstitülerinin öğrenci bulunmayan “Araştırma”, “Tanıtım ve Pazarlama” ve “Tasarım” bölümlerinde görevli öğretmenlerin ders yılı süresince haftada 15 saati,

ders niteliğinde yönetim görevi sayılır ve fiilen görev yapma karşılığında ek ders ücreti ödenir.” hükümlerine yer verilmiş ve bu kapsamda bu bentlerde yer verilen öğretmenlerin madde içeriğinde belirtilen miktarda ders saati üzerinden haftada olmak üzere ders niteliğinde yönetim görevi karşılığı ek ders ücreti almalarına imkan sağlanmıştır. Ancak, her üç bendin içeriğinde de söz konusu ek der ücretinin ödenmesinde süre sınırlaması getirilerek fiilen görev yapılsa dahi bu bent kapsamındaki öğretmenlere ders yılı dışındaki sürelere ilişkin fiili çalışmaları karşılığında ek ders ücreti ödenmesi engelleyecek biçimde “ders yılı süresince” ifadesine yer verilmiştir. Bu ifadeye yer verilmesine bağlı olarak, gerek rehber öğretmenlerin, gerek engelliler sınıf öğretmenlerinin, gerekse olgunlaşma enstitülerinin “araştırma”, “tanıtım ve pazarlama” ve “tasarım” bölümlerinde görevli öğretmenlerin, ders yılı süreci dışındaki dönemlerde bu görevlerine bağlı olarak ek ders ücreti alamamaları sonucu oluşmaktadır. Kendilerine 10 uncu madde kapsamında ders niteliğinde yönetim görevi karşılığı olarak ücret ödenen diğer unvanlardaki personel için böyle bir ayırım yapılmazken (d), (e) ve (f) bentlerinde yer verilen personel için böyle bir süre sınırlaması öngörülmesi eşitlik ilkesine aykırı olmak yanında fiilen görev yapsalar dahi kendilerine ücret ödenmemesi sonucunu doğurmasına bağlı olarak da angarya yasağına aykırılık oluşturmaktadır.
Sonuç itibariyle, gerek örgün gerekse yaygın eğitim kurumlarında görevle rehber öğretmenlerin gerekse gezerek özel eğitim görevi yapan engelliler sınıf öğretmenlerinin bu görevlerini ders yılı dışındaki dönemlerde de sürdürdüğü açıktır. Zira, Kararın Tanımlar başlıklı dördüncü maddesinde; “Ders Yılı”; Derslerin başladığı günden derslerin kesildiği güne kadar geçen ve iki dönemi kapsayan süre” olarak tanımlanmış olup (d), (e) ve (f) bentlerinde yer verilen öğretmenlerin yürüttükleri görevleri ders yılı sınırlılığında yerine getirmedikleri özellikle öğretim yılının başlangıcından derslerin başladığı tarihe yine derslerin kesildiği tarihten yaz öğretmenler için yaz tatilinin başlayacağı tarihe kadar geçen sürelerde de fiilen görevlerinin başında oldukları hatta bazı eğitim kurumlarının (özellikle öğrencisi bulunmayan eğitim kurumlarında) görevli rehber öğretmenlerin yıllık izinleri dışında fiilen çalışmaya devam ettikleri ve öğrencileri olmadığından ders yılı olarak nitelendirilebilecek bir sürenin öngörülmesinin de söz konusu olamayacağı açıktır. Bu itibarla, her üç bentte de yer verilen “ders yılı süresince” ifadesinin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi için gereken hukuki ve fiili şartların oluştuğu değerlendirilmektedir.
13- Kararın “Sınav Görevi” başlıklı 12 nci maddesinde; “Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ilgili mevzuatı gereğince yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final, ortalama yükseltme, seviye tespiti, meslekî formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve beceri/proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenlere, öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla, her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti ödenir.

(2) Sınav komisyonu üyeliği ve sınav gözcülüğü görevleri kapsamında;

a) Bir öğretim yılında bir kişiye 12’den fazla sınav komisyon üyeliği ve 15’ten fazla sınav gözcülüğü görevleri,

b) Bir sınavda aynı kişiye hem sınav komisyon üyeliği hem de sınav gözcülüğü,

c) Yöneticiler,

için ücret ödenmez.

(3) Meslekî ve teknik örgün ve yaygın eğitim kurumları ile çok programlı liselerde atölye ve laboratuvar dersleri için yapılan sınavlarda öğretmen yetersizliği nedeniyle sınav komisyonunun oluşturulamaması durumunda, bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki “Bir öğretim yılında bir kişiye 12’den fazla sınav komisyon üyeliği için ücret ödenmez” hükmü uygulanmaz.

(4) Atölye ve laboratuvar ders programı ile birlikte okutulan endüstriyel teorik dersler, bu maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmasında atölye ve laboratuvar dersi sayılır.

(5) Bakanlığa ve diğer bakanlık ve kurumlara bağlı okullara alınacak öğrenciler ile açık öğretim kapsamında merkezî sistemle yapılan sınavlarda il sınav yürütme kurulu başkan ve üyeleri ile bina, salon sorumlusu ve gözcü olarak görevlendirilen yönetici ve öğretmenlere her sınav oturumu için 5 saat ek ders ücreti ödenir. Ancak, bu iş ve işlemlerle ilgili döner sermayeden ücret alanlara bu tür ücret ödemesi yapılmaz. hükmüne yer verilerek birinci fıkrada belirtilen sınavlarda görev alan öğretmenlere bu görevleri karşılığı olarak komisyon üyeliği ve gözcülük görevi yönüyle ayırım yapılmaksızın her bir görev için 5 saat ücret ödenmesi öngörülmektedir.
Ancak, birinci fıkrada yer verilen “öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla” ifadesiyle söz konusu ücretin ödenmesinde öğretmenlerin kendi iradelerinin dışında oluşan bir ön şarta yer verilmiştir. Oysa komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevleri verilen öğretmenler bu görevlerin gereklerini sınav saatinden önce yerine getirmek durumunda olup bu saatten önce soruların hazırlanmış ve sınav gözcülerinin görevli oldukları salondaki gerekli düzenlemeleri yapmış olacakları açık olmasına karşın sınav komisyon üyeliğine yönelik görevlerin sınav saatinden önce tamamlandığı sınav gözcülüğü görevlerinin ise okulda bulunmakla yerine getirilmeye başlandığı göz önüne alındığında öngörülen bu ön şartının angaryayı yasaklayan Anayasa hükmünün hilafına sonuçlar doğuracağı açık olup bu nedenle “öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla” ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için gereken hukuki ve fiili şartların oluştuğu değerlendirilmektedir.
Maddenin ikinci fıkrasında sınav komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevlerinin sayısı yönüyle bir sınırlama yapılmazken ücret ödenmesi yönüyle sınırlama yapılmasına imkan veren hükme yer verilmiş, ayrıca aynı kişinin hem sınav komisyon üyeliği hem de gözcülük görevi yapamayacağı ve yöneticilere sınav komisyon üyeliği ve gözcülük görevi yapsalar dahi ücret ödenemeyeceği öngörülerek hukuka uyarlık göstermeyen bir hüküm ortaya konmuştur. Bir öğretim yılında 12’den fazla sınav komisyon üyeliği ve 15’den fazla sınav gözcülüğü görevleri için ücret ödenmeyeceği kuralı Anayasamızın angaryayı yasaklayan hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmekle birlikte söz konusu sınırlamanın fiili ve hukuki bir gerekçesi de bulunmamaktadır. Kaldı ki maddede bu sayıdan fazla görev verilmeyeceği değil görev yapılsa bile ücret ödenmeyeceği hükmüne yer verilerek bir anlamda söz konusu görevlerin karşılıksız (ücret ödenmeksizin) yürütülme zorunluluğu sonucunun oluşması ihtimali oluşturulmaktadır. Bu nedenle sınav komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevleri açısından sırasıyla 12 ve 15’ten fazla –görev alınabileceği ancak- görev için ücret ödenmeyeceğini düzenleyen hükmün yürütmesinin durdurulması ve iptali gerekmektedir. Diğer taraftan,bir öğretmene aynı sınavın uygulanmasında hem komisyon üyeliği hem de sınav gözcülüğü görevlerinin verilmesi yasaklanmazken birlikte yürütmeye bağlı olarak her iki görev için ayrı ayrı ücret almalarının engellenmesi de açık bir çelişki olup bu hükmünde hukuka uyarlık göstermediği değerlendirilmektedir.
Yöneticilere sınav komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevlerinin verilmesini engelleyen bir hükme yer verilmemekle birlikte bu görevlerin verilmesi halinde dahi yürüttükleri bu görevler karşılığında ücret ödenmesini yasaklayan hüküm gerek eşit işe eşit ücret gerekse angarya yasağına ilişkin hükme aykırılık oluşturmak yanında Kararın içeriğinde yer verilen diğer hükümlerle de çelişmektedir. Zira karar içeriğinde eğitim kurumu yöneticilerinin yöneticilik görevlerine bağlı olarak kendilerine ek ders ücreti ödenmesi çerçevesinde aylık karşılığı olarak haftada 6 saat derse girme yükümlülüğü altında bırakılmış ve isteklerine bağlı olarak da haftada 6 saat isteğe bağlı ek ders görevi almalarına imkan sağlanmasına karşın ve bir anlamda bu açıdan öğretmen kadrosunda olmalarının ve yöneticilik görevlerini ikinci görev kapsamında yürütmelerine bağlı olarak 6 sı zorunlu 6 sı da isteğe bağlı olarak haftada 12 saat ders görevini yürütmeleri mümkün iken sınav görevi ile düzenlemede asli nitelikleri olan öğretmenlerden farklı düşünülerek sınav görevi kapsamında komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü görevine dayalı ek ders ücretinden yararlandırılmamaları açık bir çelişkidir. Kaldı ki, özellikle bekleme, sorumluluk, not yükseltme türü sınavların örgün eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik sınavlar olduğu ve eğitim kurumu yöneticilerinin de aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders görevi kapsamında olmak üzere alanlarında ve/veya alanları dışında olmak üzere bazı dersleri okuttukları açık olmasına karşın yürütmekle oldukları derslerin yukarıda belirtilen türdeki sınavlarında sınav komisyon üyeliği ya da gözcülüğüne dayalı ek ders ücretinden mahrum edilmelerinin üst hukuk normları yönüyle bir dayanağı bulunmamakta olup bu kapsamda yöneticilerin sınav görevine dayalı ek ders ücretinden yararlandırılmamalarına ilişkin hükmün yürütmesinin durdurulması ve iptali için gereken hukuki ve fiili şartların oluştuğu değerlendirilmektedir.
Madenin beşinci fıkrasında yer verilen; “Ancak, bu iş ve işlemlerle ilgili döner sermayeden ücret alanlara bu tür ücret ödemesi yapılmaz.” hükmü de uygulamada eşitsizliklere sebep olabileceği gibi esasen söz konusu ifade ile kastedilen durumun ne olduğu da belirsizdir. Söz konusu hüküm ile, merkezi sistemle yapılan sınavlarda görev yapan personelin bir kısmına döner sermayeden ücret ödenirken diğer kısmına münhasıran madde içeriğinde belirtilen miktarda ek ders ücreti ödenmesinin mi yoksa söz konusu sınavları yürüten birim bünyesindeki döner sermaye kaynaklı ödeme yapılması durumunda bu ödemeden yararlanan personelin ayrıca ek ders ücreti alamayacağının mı kastedilmek istendiği net değildir. Ancak madde hangi şekli ile yorumlanırsa yorumlansın uygulamada eşitsizlik ya da mağduriyet oluşturacaktır. Şöyle ki; kendisine döner sermayeden sınav görevine bağlı olarak ücret ödenen kişiye yapılan ödemenin miktarının 5 saatlik ek ders görevi karşılığı ücretten daha az olması halinde kişi için eksik ödeme söz konusu olabileceği gibi söz konusu sınavda görev yapanların bir bölümüne döner sermayeden ücret ödenirken bir bölümüne döner sermayeden ücret ödenmeyip doğrudan 5 saat ek ders ücreti durumunda, döner sermayeden ödenen ücretin; 5 saatlik ek ders ücretinden yüksek olması halinde kendilerine 5 saat ek ders ücreti ödenenler, 5 saatlik ek ders ücretinden düşük olması halinde kendilerine döner sermayeden ücret ödenenlerin mağduriyetine neden olunacağı ve aynı işi yapan kişiler arasında kendilerine ödenen ücretin kaynağına göre farklılıklar oluşacağı açıktır. Bu itibarla, söz konusu hükümde, 5 saatlik ek ders ücreti ile döner sermaye kapsamında ödenen ücret arasında fazla olan miktar esas alınarak ödeme yapılması yönünde yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle mağduriyetin ve eşitsizlik oluşturma ihtimalinin ortadan kaldırılmasına yönelik yeni bir düzenleme yapılması gerektiği kaçınılmaz olup söz konusu hükmün bu gerekçeye dayalı olarak yürütmesinin durdurulması ve iptali gerektiği değerlendirilmektedir.
14- Kararın “Belleticilik Görevi” başlıklı 13 üncü maddesinde; “1) Yatılı ve pansiyonlu okullarda öğrencilerin yeme, yatma, dinlenme, eğitim-öğretim ve benzeri hizmetlerinin yürütülmesinde belletici olarak görevlendirilen öğretmenlere her belleticilik görevi için 4 saat ek ders ücreti ödenir. Bunlardan 24 saat süreyle nöbet tutanlara ilave olarak 2 saat daha ek ders ücreti ödenir. Ancak, bir günde 3’ten fazla belletici görevlendirilemez ve bunlara ayda ödenecek ek ders ücreti 48 saati geçemez.

(2) Vekâleten atananlar dâhil yöneticilere, ek ders ücreti karşılığı belleticilik görevi verilmez.” hükmüne yer verilerek yatılı ve pansiyonlu okullarda öğrenim gören öğrencilere yönelik belleticilik görevlerini yürüten öğretmenlere her belleticilik görevi için 4 saat üzerinden ek ders ücreti ödenmesi öngörülmüş, ancak bir günde görev yapacak belletici sayısı ile belleticilik görevine bağlı olarak bir ayda alınabilecek ek ders saati sayısı yönüyle sınırlama yapılarak bir eğitim kurumunda bir günde 3’ten fazla belletici görevlendirilemeyeceği ve bir öğretmenin salt belleticilik görevine bağlı olarak bir ayda 48 saatin üzerinde ek ders ücreti alamayacağı hükmüne yer verilmiş, ayrıca yöneticilere ek ders ücreti karşılığı belleticilik görevi verilemeyeceği hükmüne de yer vermek suretiyle belleticilik görevine bağlı ek ders ücretinden yararlanmak yönüyle yöneticiler açısından da sınırlama yapılmıştır.
Bir eğitim kurumunda bir günde 3’ten fazla belletici görevlendirilmeyeceğine ilişkin sınırlama hükmü gerek eğitim hizmeti verileri ile gerekse kamu yararı ve hizmet gerekleri ile örtüşür nitelikte değildir. Yatılı ve pansiyonlu okulların öğrenci sayılarının farklılığı ve bu tür eğitim kurumlarının bulunduğu hizmet alanlarının nüfusuna göre öğrenci sayısının 200-2000 arası değişkenlik gösterdiği göz önüne alındığında 200 öğrencinin kaldığı pansiyonlu ve/veya yatılı bir okulda 3 belletici görevlendirilmesi durumunda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 65 civarında iken 1000 öğrencinin kaldığı pansiyonlu ve/veya yatılı bir okulda en fazla 3 belletici görevlendirme sınırlılığına bağlı olarak öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 330 civarında olmaktadır ki hizmetin sunulduğu insan sayısındaki fazlalığın münhasır bir iş yükü oluşturacağı da göz önüne alındığında öğrenci ve öğretmen sayısı göz önünde bulundurulmaksızın ve kurumun fiziki, coğrafi nitelikleri ve kurumun bulunduğu alanın sosyo-kültürel değerleri göz önüne alınmaksızın bir günde görev yapacak belletici sayısının ek ders ücreti ödemesinin oluşturacağı mali yük kaygısıyla 3 ile sınırlanması yukarıda verilen gerekçe yanında söz konusu kurumlarda kalan öğrencilerin genel itibariyle küçük yaş grubunda olmaları ve aileleri ile sürekli iletişim ve etkileşim imkanından yoksun kaldıkları da dikkate alındığında belletici sayısındaki bu sınırlamanın belleticilik görevinden elde edilecek toplumsal faydanın oluşmasına da engel olacağı tartışmasızdır. Bu itibarla, bir eğitim kurumunda bir günde 3’ten fazla belletici görevlendirilmesini engelleyen hükmün, eğitimde fırsat ve imkan eşitliğine ilişkin Anayasa hükmü, eğitim bilimin kendine özgü verileri ve kamu yararı ve hizmet gerekleri ile örtüşmemesine ve belletici olarak görev yapanlar arasında farklı sayıda öğrenciyle ilgilenme yükümlülüğü oluşmasına neden olduğu öngörülmek suretiyle yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, belleticilik görevine bağlı olarak bir öğretmene bir ayda 48 saatten daha fazla ek ders ücreti ödenemeyeceğine ilişkin sınırlamanın da yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki, madde içeriğinde bir ayda 48 saatten daha fazla belleticilik görevi verilemeyeceği değil 48 saatten daha fazla ek ders ücreti ödenemeyeceği ifade edilmesine bağlı olarak bir öğretmenin bir ayda 48 saati aşacak şekilde belleticilik görevi ile görevlendirilebilmesi mümkün kılınmak suretiyle bu kapsamda öğretmenlere angarya mahiyetinde olacak şekilde belleticilik görevi verilmesinin önü açılmıştır. Kaldı ki, öğretmen sayısının az olduğu bu türdeki eğitim kurumlarındaki öğretmenler açısından açık mağduriyet oluşturan bu hükme bağlı olarak aylık 48 saatlik ücret ödenmesine ilişkin sınırlamanın bir çok öğretmen üzerinde gerçekleşeceği açık olup salt öğretmen yetersizliğine bağlı olarak haftada 3 günden fazla olacak şekilde belleticilik görevi yapan öğretmenlerin sayısının azımsanmayacak sayıda olduğu dikkate alındığında hükmün aynı görev için süre sınırlamasına bağlı olarak ücret ödenmemesi sonucunu sıkça doğuracağı da tartışmasızdır. Bu itibarla, 48 saati aşacak biçimde belleticilik görevi verilmesi mümkün kılınırken 48 saati aşan kısım için ücret ödenmesini engelleyen hükmün yürütmesinin durdurulması ve iptali için gereken şartların oluştuğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, maddenin ikinci fıkrasında yer verilen hükümle eğitim kurumu yöneticilerine ek ders ücreti karşılığı belleticilik görevi verilemeyeceği hüküm altına alınmak suretiyle bu eğitim kurumlarında ya da diğer eğitim kurumlarında yöneticilik görevini yürütenlerin belleticilik görevi yapsalar da bu görevleri karşılığında ücret almaları engellenmiştir. Maddenin yazımında belleticilik görevi verilmesi değil belleticilik görevine dayalı ek ders ücreti verilmesi yasaklanmış ve bir anlamda eğitim kurumu yöneticilerinin bu görevleri angarya kapsamında yürütmelerinin önü açılmıştır. Eğitim kurumu yöneticilik görevleri niteliği itibariyle 657 sayılı Kanunun 88 nci maddesi kapsamında ikinci görev olarak öngörülmüş görevler olup bu niteliğine bağlı olarak eğitim kurumu yöneticilerine aylık karşılığı olarak haftada 6 saat derse girme zorunluluğu yüklenmiş ve ayrıca da isteğe bağlı ek ders görevi kapsamında olmak üzere haftada 6 saat daha ders görevi alabilmelerine imkan sağlanmıştır. Bu bakımdan eğitim kurumu yöneticilik görevleri göz ardı edilmek ve asli kadrolarının öğretmen olduğu dikkate alınmak suretiyle ders verme yükümlülüğü yüklenen eğitim kurumu yöneticilerine belleticilik görevine dayalı ek ders ücreti ödenmesinin engellenmesinin açık bir çelişki oluşturduğu değerlendirilmektedir. Kaldı ki, eğitim kurumu yöneticilerine belleticilik görevi verilmesinin mümkün kılındığı da göz önüne alındığında söz konusu çelişkinin varlığı daha da pekişmektedir. Görevli oldukları eğitim kurumundaki öğretmen ve öğrencilerin sorunların giderilmesinde ve beklentilerinin karşılanmasında birinci derece de sorumlu olan eğitim kurumu yöneticilerinin belleticilik görevine dayalı ek ders ücretinden mahrum kılınmalarına dayanak olacak nitelikte bir üst hukuk normunun bulunmadığı da dikkate alındığında eğitim kurumu yöneticilerine belleticilik görevine dayalı ek ders ücreti ödenmesini engelleyen hükmün yürütmesinin durdurulması ve iptali için gereken fiili hukuki şartların oluştuğu değerlendirilmektedir. Ayrıca, söz konusu ücretten öğretmenler yararlanmasına bağlı olarak öğretmen ve yöneticiler arasındaki gelir düzeyi arasında aylık bazda eğitim kurumu yöneticilerinin aleyhine bir durumun oluştuğu, eğitim kurumu yöneticilerinin aylıklarında bu unvanlarına dayalı olarak eklenen miktarın 5 YTL’yi daha bulmadığı göz önüne alındığında her bir belleticilik görevi için bugün itibariyle ödenecek olan 20 YTL tutarındaki ek ders ücretinin öğretmen ve yöneticiler arasında yöneticiler aleyhine olacak şekilde bir gelir farklılığının oluşacağı açıktır. Bu itibarla, Kararın eğitim kurumu yöneticilerinin belleticilik görevi karşılığında ek ders ücreti almasını engelleyen 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının bir bütün olarak iptali gerekmektedir.
15- Kararın “Yüz yüze eğitim yapılmayan eğitim kurumları yönetici ve öğretmenleri” başlıklı 14 üncü maddesinde; “Yaygın eğitim enstitüsü, açık öğretim okulu, gençlik ve izcilik eğitim tesisleri, akşam sanat okulu müdürlükleri, televizyon ve radyo programları ile göze ve kulağa hitap eden üç boyutlu araçlarla eğitim-öğretim yapılan, ders araç ve gereçleri üretilen, Bakanlığa bağlı okullara gündüzlü ve yatılı olarak alınacak öğrenci adaylarına uygulanacak seçme ve yarışma sınavları için soru kitapçığı ve test hazırlanan akşam sanat okulları yöneticilerine haftada 20, öğretmenlerine haftada 18 saat ek ders ücreti ödenir.” hükmüne yer verilmek suretiyle yüz yüze eğitim yapılmayan eğitim kurumlarının yöneticilerine yöneticilik kademeleri yönüyle ayırım yapılmaksızın bu sıfatlarına bağlı olarak haftada 20, öğretmenlerine ise branş yönünden herhangi bir ayırım yapılmaksızın haftada 18 saat üzerinden ücret ödenmesi öngörülmüştür.
Kararın eğitim kurumu yöneticilerine ödenecek ek ders ücretlerini düzenleyen diğer hükümleri göz önüne alındığında, eğitim kurumlarının yöneticileri arasında müdür-müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı şeklinde ikili bir ayırıma gidildiği ve eğitim kurumlarının müdür-müdür başyardımcılarına görev yapan eğitim kurumlarının tür ve nitelikleri dikkate alınarak 20-25-30 saat müdür yardımcılarına ise 22-20-18 saat arasında ek ders ücreti ödenmesinin öngörülmesine karşın bu madde kapsamında belirtilen eğitim kurumlarının yöneticileri arasında herhangi bir ayırıma gidilmeksizin müdür-müdür başyardımcısı- müdür yardımcısı için eşit miktarda ve maktu nitelikte olmak üzere haftada 20 saat üzerinden ek ders ücreti ödenmesi öngörülmek suretiyle bu kurumların müdürleri ve müdür başyardımcıları açısından diğer eğitim kurumlarının müdür ve müdür başyardımcılarının çok altında olacak miktarda bir ek ders ücreti belirlemesi yapılmak yanında kurumun yönetim kademeleri yönüyle de bir ayırıma gidilmeyerek Kararın bu konudaki genel uygulamasına çelişik bir hüküm oluşturulduğu açıktır. Kaldı ki, madde kapsamındaki eğitim kurumlarında haftalık çalışma süresinin günlük sekiz saatlik çalışma süresi üzerinden yürütüldüğü de göz önüne alındığında tekli öğretim yapan ve bu kapsamda genel itibariyle 09:00/15:00 arasında öğretim faaliyetini sürdüren eğitim kurumlarında görevle yöneticilerin çok altında olacak şekilde aleyhe bir belirleme yapılarak madde kapsamındaki eğitim kurumu yöneticilerinin mağduriyetine neden olunduğu adalet ilkesinin zedelendiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu nedenle madde kapsamında, eğitim kurumu yöneticilerine ödenecek ek ders ücreti saatini belirleyen “20” ibaresinin, yukarıda yer verilen hukuka aykırılıkları ortadan kaldıracak şekilde yeni bir belirleme yapılması amacıyla yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Aynı eğitim kurumlarının öğretmenlerine yönelik olarak ödenmesi öngörülen ek ders ücretleri yönüyle de, öğretmenlerin alanları dikkate alınmaksızın ve maktu nitelikte olmak üzere haftada 18 saat üzerinden ek ders ücreti ödeneceği hüküm altına alınarak bu kurumlarda görev yapan öğretmenlerin kendileriyle aynı alanda fakat farklı kurumlarda görev yapan öğretmenlere ödenmesi öngörülen ek ders ücretinin çok altında olacak bir saat üzerinden ek ders ücreti edinmelerine neden olunmuştur. Oysa, söz konusu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin günlük çalışma sürelerinin eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden farklı şekilde günlük 8 saatlik çalışma süresi şeklinde belirlendiği ve yarı yıl ve yaz tatillerinden yararlanmalarının söz konusu olmadığı ve genel itibariyle hizmet sürelerine bağlı olarak yıllık izin kullandıkları göz önüne alındığında belirlenen ek ders ücretinin aynı branşta görev yaptıkları öğretmenlere ödenen ek ders ücretinden çok daha az olduğu açıktır. Bu itibarla. Bu madde kapsamında öğretmenlere ödenecek ücreti belirleyen “18” ibaresinin, yukarıda yer verilen hukuka aykırılıkları ortadan kaldıracak şekilde yeni bir belirleme yapılması amacıyla yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.
16- Kararın “İşletmelerde meslek eğitimi” başlıklı 15 nci maddesinin ikinci fıkrasında (2) Bu dersler, ders dağıtım çizelgelerinde “işletmelerde meslek eğitimi” adıyla gösterilir ve işletmelerin okul ve kuruma uzaklığı, öğrenci, çırak ve aday çırak sayısı gibi kıstaslar esas alınarak okul ve kurum müdürlüğünce hazırlanacak ve millî eğitim müdürlüğünce onaylanacak programlara göre haftada;

Yüklə 243,66 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin