Halı: En önemli dokumalarındandır. Diğer Türk illerinin halıları gibi uluslararası katologlara geçmiştir.
Kilim: Şahsevenlerin önemli dokumlarındandır. Nakışlı ve zarif olan bu kilimler, “Sumag”, Azerbaycan Türkçesi’ndeki diğer adıyla “Vernî toxuma” isimleriyle tanınmaktadır. Tezgâhları, yere paralel ve dikey olarak kurulabilmektedir. Kilimler, ince uzun ve “Nuh’un gemisi” desenlidir. Üzerinde üç baklava dilimi ve bir gemi vardır. Ortasında bir ağaç, çevresinde kuşlar, yanlarında yılan-çiyan gibi sürüngenler yer alır. Gemi üç katlıdır. Çeşitli yırtıcı kuşlar nakşedilmiştir. Yedi adet de canavar vardır. Kilim desenleri gedik atılarak dokunur. Bu nakışlar, Mugan Çayırlığı’nın zengin doğal yaşamını yansıtmaktadır.
Cicim: Cicim dokumaların çezgisi ve örgüsü ince ve zariftir. Üzerine işlenen ejderha deseni, “S” harfi şeklindedir. Kulakları ve kuyruğu dikkat çeker.
At Çulu: Şahsevenlerin dokuduğu at çullarının hafifliğinin yanı sıra, hayvan ve kuş tasvirleri işlidir.
Hurçun (Heybe, Hurç, Çuval, Büyük Torba): Göç esnasında, develere yüklenen dokuma büyük hurçların üzerine “Sûzendûzî” denilen nakışlar işlenir. Bu nakışlar arasında, Şahseven etnografyasını yansıtan çanak-çömlek desenleri de vardır. Anadolu’da, genellikle XIX. yüzyılda sırma ile işlenmiş şal desenli maket yastıkları vardır. Bu işlemelere “Sûzenî” denmektedir. Hurçun üzerinde ceylan desenleri, köpeklerin saldırı formu, çöl yaşamına ait tasvirler, Türkistan’da Pazırık kazılarında ortaya çıkan Türk halılarındaki desenlerin benzerlerine de rastlanır. Buhara halıları gibi… (SeyRi der-SaNayi-i Destî İran, s.297)
Şahsevenler ayrıca geniş çuvallar, deve cihazları, merkep semeri, at eyeri, katır dizgini, çeşitli kaplar, sürahiler, özengi çeşitleri, at dizginleri ve koşum takımları, gemler, keçeler, palanlar, kolanlar, yağlıklar, tutağaçlar, sofra bezleri, şallar, kuşaklar, islikler, deri yelekler, donlar, şilteler, kepenekler, yemeni pabuçlar, edikler, çizmeler, Külah ve çeşitli başlıklar, ilginç çoraplar, döşekler, yastıklar, beşik ve çocuk levazımları, yün dokuma çadır ipleri, dolamalar, alacalar, dokuma ip ve urganlar, dokuma uçkurlar ve benzeri yüksek kaliteli eşsiz el sanatı malzemeler üretmektedirler.
Bunları üreten bir il/ ulusun yoksul olması mümkün mü? Lady Sheil’e hak vermemek mümkün değil.
Vergi: William Richard Houlmes, 1843 yılında Muhammed Şah Kacar’ın saltanatı döneminde Tebriz, Eher, Mişkinşehr’e gelmiş, Hazar denizi sahilinden Tahran’a gitmiştir. Bu gezi ile ilgili şöyle yazmaktadır; “Mişkinşehr’de yedi bin Şahseven yaşamaktadır. Reisleri Memmed Han ve amcasının oğlu Kasım Han’dır. Bu aileden yaklaşık 8 bin tümen vergi toplanmaktadır. Erdebil’de kalmaktadırlar. Şahseven ailelerinin merkezi Mişkinşehr’dir. Merkezi yönetime yıllık 3.500 tümen vergi öderler”.
Keith Edward Abbott’un 1844 yılında yazdığına göre; “Göçer aşiretlerin yıllık vergileri 5.500 tümendir. Bunun dört bin tümeni Mişkinşehr tayfalarına aittir. Bu vergiler, aşiret reislerince toplanıp merkezi hükümete gönderilir”. (Îlât ve AŞayir, s.231; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 1.cilt, s.97, 102; Ebül-Kasım TahiRi, Coğrafya-yı Tarihî Gilan, Mazenderan, Azerbaycan, s.155)
*
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Güney Azerbaycan’a gönderilen Azerbaycan SSC KP Üçüncü Kâtibi Aziz Aliyev Memmedkerimoğlu için hazırlanan dokümanda Şahsevenlerle ilgili şu bilgiler yer almaktadır:
Ağustos 1941’de İran askerî birlikleri geri çekilirken bıraktıkları silah ve mühimmatlar Şahsevenlerin eline geçti. Şahsevenlerin bu silahları, Sovyetlerin Azerbaycan’da yürüttüğü siyasete karşı kullanma ihtimali nedeniyle Şahsevenlerle görüşüldü. Kendilerine gereken izahatlar yapıldı ve görüş alışverişinde bulunuldu.
Kuruluşu sırasında 32 tayfa halinde yapılanmış olan Şahsevenlerin nüfusu 40.020 kişidir. Şahseven ili 21.490 deve, 7.967 at, 595.200 koyun, 50.260 büyükbaş hayvana sahiptir. Sahip oldukları bu varlıkları yitirme endişesi içerisindedirler. Eylül ayının 28’inde Hiyâv’da (Mişginşehr) Şahseven aşiretleri reisleri ile yapılan görüşmeye; Kocabeylilerden Behram Han oğlu Ali Han, Ecirlilerden Nusret Bey, Hamzalılardan gulam Han, Alarlılardan Yadullah Han, Hüseyn-ağa Han, Sahib Han, Halfelilerden Mir gulam Han, Göykilerden Hatem Han, Sarhanbeylilerden (Saruhanbegli) Alış Bey, Talış-Mikâillilerden Ferzullah Bey vs. iştirak ettiler. Tebriz’den gelen adamların dışında, Azerbaycan Siyasi İdaresi’nin Reisi M.C.Bagırov, ellerindeki silahları bırakmaları için Şahseven reislerini yakından tanıyan M.Sarıcalinski adına haber yollamış, Şahseven reisleri de silahları teslim etmeye razı olmuşlardır. Bu mutabakattan sonra M.C.Bagırov ile görüşmek için Bakü’ye davet edildiler.
Şahsevenler, Pehlevi yönetiminden çok şikâyetçiydiler. Kasım 1941’de Bakü’de M.C.Bagırov ile görüşme sırasında; kendilerinin İran ile herhangi bir bağlarının bulunmadığını, Şahseven ilinin yarısının Şura Azerbaycanı’nda bulunması nedeniyle, kendilerinin de Yukarı Azerbaycan ile birleşmek istediklerini beyan ettiler. (Cәmil Hәsәnli, III.Bölüm)
Parsabad, Bilesuvar, Sareyn, Mişkinşehr ve Germi şehirleri Şahsevenlerle meskûn olup, bu şehirlerin bulunduğu coğrafi mıntıka hem Mugan, hem de Talış bölgesi içerisindedir. Gene Şahsevenlerin oturduğu Miyane kenti, bu bölgenin dışındadır. (Dr.Hamit Cilveger, Azerbaycan Folklor Derlemeleri) Parsabad, Bilesuvar, Serayn, Mişkinşehr ve Germi şehirleri Erdebil Bölge Valiliği, Miyane ise Doğu Azerbaycan Bölge Valiliği sınırları dâhilindedir. Eher kenti, Talış/ Mugan bölgesinin hemen bitişiğinde ve Tebriz’e bağlıdır.
Talış-Mugan bölgesindeki Serayn, kaplıcalar kentidir. Yerlisi 60-70 bin kişi olup, halen nüfusu birkaç misli artmıştır. 40-50 civarında oteli vardır.
Talış-Mugan bölgesi, eski adı Deylem olan Gilan’a komşudur. Talış ve Mugan bölgeleri, birEbir örtüşmese de büyük bölümü iç içedir. Öte yandan Mugan bölgesi, Aras’ın ayırdığı her iki Azerbaycan’da geniş bir coğrafi mıntıkadır. Talış ise, Güney Azerbaycan’daki Erdebil’den Hazar’a doğru hem coğrafi, hem de etnik bir bölgedir. Talış halkının büyük bölümü, Türkleşme safhasını tamamlamak üzeredir.
Şahseven Bağdadî İl/ Ulusu
Dostları ilə paylaş: |