13.MAZENDERANÎLER/ TABARİLER
Hazar denzinin güneyinde, Batı İran dillerinin kuzey grubuna dâhil Mazenderan dilinde konuşan halktır. Mazenderanlılar, esasen Hazar denizinin güneyinde eski adı Tabaristan olan Mazenderan’da yaşamaktadır. Bir kısmı Farsistan bölgesindeki Simnan Bölge Valiliği şehirlerinden Germsar kenti çevresinde meskûndur. Bunlara etnik olarak Olikâyî, Farsça ile karışmış olan dillerine de Olikâyî dili veya lehçesi denir. Olikâyî aşireti; AşûRi, KanbeRi, GîlveRi, KandehâRi, Kuleynî, Şah-Hüseyni, Kaşani ve Ebulî tirelerine ayrılır.
Mazenderanİce; Gilekçe, Talışça, Simnanİce ile birlikte İran’da konuşulan Hazar denizi çevresi dilleri grubunu oluşturur. Bu dil hem kentlerde, hem de dağlık kesimlerde; Sari, Babul, Amul, Savadkûh gibi lehçe ve ağızlara sahiptir. Mazenderaniler, dağlı lehçelere “Gilek”, komşu Gilek halkı ise Mazenderani diline “Helek” demektedir. Mazenderanice’nin önemli lehçeleri Deylemanî, Gorgânî, ve Olikâyî’dir.
Mazenderanİce, parlak bir geçmişe sahiptir. XVI. yüzyılda Tabaristan Şahı olan Merzbân ibn-i Rüstem ibn-i Şervîn’den günümüze bu dilde MerzbânName adlı hikâye kitabı ile NîkîName isimli şiir kitabı ulaşmıştır. Tabaristan Şahı Kabus ibn-i Voşmgir’in sarayında Tabarice yazan kâtip ve bilginlerin olduğu bilinmektedir.
Tabarice’nin en eski yapıtları şöyledir: Dîver-i Vez veya Mestemerd’ten dokuz beyit; KeyKavus ibn-i İskender ibn-i KAbus Voşmgir’den iki beyit, BâvendName ve Şekere; İspehBud Hurşîd ibn-i Ebül-Kâsım MametiRi’den iki beyit, BarBud CeziRi’den bir beyit; Gûrde Bâzû’dan iki beyit; Kadı Hecimî’den bir mülemma’, Kutb Rûyânî’den bir tercî-i bend ve MakâMat-ı Hariri çevirisi; Kâtib-i Amulî’nin (1216) Tabaristan Tarihi çevirisi; GAli Şii akımı Hurufîliğin kurucusu Azerbaycanlı düşünür Fazlullah Nainî Tebrizi’nin CavidânName adındaki kitabının bir bölümü de Tabarice yazılmıştır. Deylemi lehçesinde bir Kur’an Tefsiri kitabı da eldedir. Azerbaycanlı müzik âlimi Abdülkâdir Merağî’nin Camîül-Elhân kitabında Tabarice iki dörtlük vardır.
Eski Tabaristan’ın başkenti Amul’un adı, İrani olmayan Mardûî aşiretinden alınmıştır. Mekadonyalı İskender Mardûîleri yenmiş, İranlı Şah Ferhad ise onları Derbend yakınlarına sürmüş ve yerlerine İranlı olmayan başka bir halk olan Tapurileri Horasan’ın Tus kenti yakınındaki Taberân’dan getirip yerleştirmiştir. Tapuriler, KaduSi ve Mardîler gibi İrani değillerdi. Rivayete göre, bölgeye gelen İrani dilli toplulukların baskısı ile Hazar denizinin dağlık bölgelerine sığınmış, zamanla ARi dili benimsemişlerdir. Eski Çağ Mazenderan bölgesi halkının adı İranlılara düşmanlık yaptıkları, onların dinini reddederek, kendi eski gelenek ve inançları olan Deva’lara tapmaya devam ettikleri için kötü ruhlar anlamında olan “Devler” olarak geçmektedir. Pehlevice kitaplarda, Tabaristan’ın adı, İran’a ait bir bölge olarak geçmez. Şehname’de, Tabariler İran ARilerinden farklı bir ırk olarak gösterilir.
Tabari halkı İslam’ı kabul ederek, Sünni/ Malikî olmuş, fakat IX-X. yüzyıllarda bölgedeki Şii Alevilerin başarılı propagandası sonucu yavaş yavaş Zeydî Şiiliğe geçmişlerdir. Bölgedeki Şiiliğin kesin zaferi, Amul’de Sadat-ı Kavamî/ Kavamî Seyyitleri süLalesinin kurulması ile gerçekleşmiştir. Tabariler, Şiiliği kabul etmekle kendi ayrıcalık ve farklılıklarını vurgulamışlardır.
Arap Halife Memun eliyle 839 yılında İslam’a girmiş olan İspehBud MaZiyar ibn-i Karun ibn-i Vendâd Hürmüz, halifeye bağlı İranlı TahiRi süLalesine haraç ödemeyi reddetmiş, ve Tabaristan’ın bağımsızlığını ilan etmiştir. İspehBud MaZiyar, komşu Bâvendî devletini yıkmış, Afşin ile işbirliği yapmış, çok sayıda camiyi yıktırmış ve Müslümanlara baskı yapmaya başlamıştır. Halifenin gönderdiği Arap orduları ve onlarla işbirliği yapan dağlı Tabarilerin saldırısı sonucu, MaZiyar yakalanmış ve Irak’ın Samarra kentine gönderilmiştir. Afşin ile olan bağlantısını itiraf ettikten sonra 840’da idam edilerek Azerbaycanlı direnişçi Babek’in mezarının yanına gömülmüştür.
XII. yüzyılda Moğollar bölgeye geldiklerinde halkın direnişi ile karşılaşmıştır. Bu dönemde Tabaristan adı, yerini Mazenderan’a bırakmıştır.
1848 yılında Türk Kacar süLalesi döneminde Mazenderan’ın Bedeşt ovasında BABi isyanı patlak vermiştir. Mazenderan’da BABiliğe eğilim İran’ın başka bölgelerine göre daha yoğun olmuştur.
1906-1907 Meşrutiyet ve daha sonra 1920 Gilan Sovyet Cumhuriyeti olayları sırasında Mazenderan’da ayaklanmalar olmuştur. Yerli feodallardan İsmail Han Müeyyed Savadkûhi, İngiliz sömürüsüne muhalefet etmiş, Meşrutiyet döneminde milletvekili seçilmiş, İran’ı Rusya ve İngiltere arasında bölüştüren 1919 Vüsûk’üd-Dövle Anlaşması’na karşı çıkmıştır. Merkezi hükümet onu yakalamış ve sürgüne göndermiştir. Gilan Sovyet Cumhuriyeti olayları sırasında Emir Müeyyed ve oğulları, Gilek lider Mirza Küçük Han’a destek olmuş, silahlı adamları ile Mazenderan kentlerini birer birer ele geçirmiştir. Daha sonra Şah olacak Ahmad Rıza Han’ın gönderdiği kuvvetler ile çatıştıktan sonra Emir’in kuvvetleri dağılmıştır. Emir Müeyyed Tahran’a getirilmiş, oğulları ordu hizmetine alınmıştır. Daha sonra hepsi Gorgân kışlasında idam edilmiştir.
Azerbaycan Millî Hükümeti olayları sırasında, 1945 yılı güzünde Mazenderan’da işçi hareketi başladı. Bölge kentlerinin çoğunda, (Tude/ Tudeh) Halk Partisi’nin güvenlik kadrosu polisin yerini aldı. Mazenderan Tudeh Partisi, Tabaristan Cumhuriyeti adıyla İhsan Tabari önderliğinde bir devlet kurdu.
1996 yılında Mazenderan’da, İran İslam Cumhuriyeti’ni yıkmayı amaçlayan bir örgüt ortaya çıkarılmıştır.
Gilekler gibi Tabariler de, ARiler İran’a gelmeden önceki yerli halkların bölgedeki devamıdır. Bu halklar, İrani dilleri sonradan konuşmaya başlamıştır. Tabariler, Pehlevi rejimi döneminde asimilasyona uğramıştır. Ülkelerinin adı, İrani olmayan Tabaristan’dan İrani olduğu sanılan Mazenderan’a çevrilmiştir. Diğer coğrafi şehir adlarından “Meşhedser” Babulser’e, “Bârfurûş” ise, Babul’e çevrilmiştir.
Tabariler İslam Alemine; Muhammed ibn-i CeRir TabeRi (Sünni tarihçi, fâkih, tefsirci), Fazl ibn-i Ahmed ZuhâRi, Mir Bozorg, Seyyid Haydar Amulî gibi şahsiyetleri kazandırmıştır.
Tabarilerin bir kısmı Bahai ve Hıristiyanlığa geçmiştir. 1996 yılında TabeRi Papaz M.B.Yusufî’nin cesedi bulunmuştur.
Mazenderanlıların dinî taassubu yok denecek kadar azdır. Şah Abbas Safevi döneminde bölgeyi dolaşan İtalyan gezgini TabeRiler hakkında, “Dünyanın hiçbir yerinde böyle medenî, uygar ve güzel töre ve geleneklere sahip köylülerin olmadığını” yazar.
Mazenderanlı kadınların, İran’ın kuzeyinde yaşayan Azerbaycan Türkleri ve Gilekler gibi diğer İranlı kadınlara göre özgürlüklerine daha düşkün oldukları bilinmektedir. Mazenderan’da yaşayan GavDaRi ve Cugî (Hoşnişîn) gruplarının Mazenderanlılaşmakta olan Romlar yani Çingeneler oldukları belirtilmektedir. Mazenderan’ın 2006 yılı nüfusu 2.893.087’dir. (R.Blaga, s.151-157) Bkz.→Mazenderan BV
Dostları ilə paylaş: |