İran Türkmenistanı
veya
GüneybatıTürkmenistan
Gülistan Bölge Valiliği (Ostan-ı Gülistan) kurulmazdan öce Türkmenlerin yaşadığı bölge “Türkmen Vilayeti, İran Türkmenistanı veya Sahra-yı Türkmen” adları ile anılmaktaydı. İran Türkmenistanı, Ceyhun’dan başlayan ve Hazar’a uzanan Türkmen yurdunun doğal uzantısıdır. Bu bölge, İran topraklarına ilhak edilinceye kadar, diğer Türkmen yurtları gibi bağımsız hanlıklar halinde varlığını sürdürmüştür. Türkmenlerin 1881 yılında Göktepe Savaşı’nda Ruslara yenilmesinden sonra, İran ile Rusya Çarlığı arasında 09 Aralık 1881 tarihinde imzalanan Ahal Antlaşması sonucu Türkmen arazisinin bir bölümü İran hâkimiyetine geçmiştir.
Muhammet Aydogdıev tarafından kaleme alınan ve Aşkabat’ta 1992 yılında basılan “Araçegiñ Añırsındakı Arkadaşlar” isimli kitaptan da istifade ile Gülistan Bölge Valiliği kurulmazdan önceki Türkmen Vilayeti hakkında aşağıdaki bilgilerin verilmesinde yarar vardır. O dönemde Türkmen Vilayeti, biri Gürgân/ Gürgen, diğeri Deşt-i Gürgân/ Gürgen Sahrası olmak üzere iki şehir ile bunlara bağlı şehir ve kasabalardan oluşmaktaydı.
1.Gürgân/ Gürgen şehri:
27.000 km² yüzölçüme sahip olan Gürgân kenti, Şahruh dağının eteğinde, deniz seviyesinden 120 metre yükseklikte konuşludur. 1962 yılında başlatılan, Ziraat Bakanı Hasan Ersencani tarafından yürütülen Muhammed Rıza Şah’ın “Ak Devrim/ İnkılap-ı Sefid” programı doğrultusunda toprak reformu gerçekleştirildikten sonra, çevresindeki doğu ve güneydoğu bölgelerine müstakil yer-yurt edinmek arzusunda olan insanlar göçüp gelmişlerdir. İranlı yazar Mümin Esedullah’ın da ifade ettiği üzere, günümüzdeki Gürgân kentinde Türkmenlerden başka göçmen olarak gelen çok sayıda Fars, Beluç, Sistani, Azerbaycan Türkü, Sebzevarlı, Mazenderanlı, Kürt ve diğer etnik halkların mensupları yaşamaktadır. Bunların dışında, Rusya’da kolektif devrimin gerçekleşmesinden sonra gelen, halen Gurgân, Bender-Türkmen’in Kazak mahalı ile Künbet-i Kavus’un Çayboyu mahalında 3.5-4 bin hane civarında Kazak yaşamaktadır. Bunların dışında Afganistan’a yapılan emperyalist müdahalelerden sonra 3 bin civarında Kazak İran’a iltica etmiştir. Bunlardan yaklaşık bin kişi 1993 yılında Kazakistan’ın daveti üzerine bu ülkeye gitmiştir.
İranlı yazar Mesud Gürgânî’ye göre, Gürgân bölge nüfusunun % 60’ını Türkmenler, kalanını ise göçmenler oluşturmaktadır.
Ülke demiryollarının son ulaşım noktası olan Gürgân kenti, aynı zamanda bölgenin ticaret ve yönetim merkezidir. Kent merkezinde yönetim binaları, bankalar, çeşitli firmaların temsilcilikleri, fabrikalar ve çiftlik yönetim binaları bulunmaktadır. Şehirde Çehelsütun ve Ağa Muhammed Han gibi tarihî mekânlar vardır. İki tarafında bir-iki katlı binaların bulunduğu birkaç ana cadde bulunmaktadır. Ayrıca, küçük çaplı bir stadyumu, birkaç sinema ve kentin bir bölümünün su ihtiyacını karşılayan su sistemi mevcuttur. Halkın geri kalanı suyu artezyen kuyularından sağlamaktadır.
Gürgân’ın yedi nahiyesi bulunmaktadır. Bunlar Merkez-nahiye, Kurtkûy (Kurt-kuyu), Gümüştepe (eski Gümüşan köyü), Akkala (Pehlevidej), Aliabad (Kotul) nahiyeleridir.
Merkez-Nahiye’ye; Esterabad, Rustaq, Malég, Seden-Rustaq gibi önemli yerler bağlıdır. Bu nahiyelerin küçüklü büyüklü 86 köyü bulunmaktadır. Bunların tamamı Gürgân-Şahrud anayolu istikametinde yerleşmiştir. Bölgede hububat, govaça/ pamuk, tömbeki/ tütün, şali/ çeltik vb. ürünler yetişmektedir. Kadınlar, ipekçilik ve ipek dokumacılığı ile meşguldür.
Şii inançlı Farslar fazla olduğu için bölgede Farsça yaygındır. Türkmenler, kendi aralarında Türkmen dilini kullanmaktadır.
Kurtkûy(Kurt-kuyu) nahiyesi:
Kurtkûy nahiyesine bağlı 25 köy, Bender Türkmen (Bender Şah)-Gürgân ve Sari-Gürgân yolları boyunca yerleşmiştir. Nahiye halkının çalışma ve faaliyetleri, din ve dilleri Merkez-nahiye ile aynıdır.
Bender-i Gez nahiyesi:
Büyüklü küçüklü 20 köyü bulunan Bender-Gez, Hazar denizi sahilindedir. Nahiyenin merkezi Gez liman kentidir. Hazar denizinin çekilmesi nedeniyle eski önemini yitirmiştir. Halkı esasen balıkçılıkla geçimini temin etmektedir. Aynı zamanda Gürgân’ın pirinç üretim merkezidir. Pirinçten başka hububat, fidan, tütün, kenep/ kenevir, yetiştirilmektedir. Halkı Mazenderan dilinde konuşmaktadır.
Bender-Türkmen nahiyesi:
Bender-Türkmen nahiyesinin Aşırada/ Aşurada, Siyahabad, Sicivan, Garadepe, Garaşalı, Niyazabad isimli altı köyü bulunmaktadır. Yerli halkı, balıkçılık ve çiftçilikle meşguldür. Bölgede el sanatları çok yaygındır. Bender-Türkmen kentinde çırçır ve un fabrikaları bulunmaktadır.
Gümüştepe şehri:
Eski adı Gümüşan köyü olan Gümüştepe şehri nahiye merkezidir. Bu nahiyenin yerli halkı ticaret, balıkçılık ve tarımla geçimini sağlamaktadır. Şehir, Hazar denizinin doğu sahilindedir. Kuzeyde Türkmenistan ile sınırdır.
Buradan akan Gürgân/ Gürgen çayı, yerli halkın tarımla uğraşması için olumlu şartları sağlamaktadır. Halk, hububat tarımı yapmaktadır. Tarımın yanı sıra, yukarıda da bahsedildiği üzere hayvancılık ve balık ticareti ile uğraşmaktadır. Yerli halk, önceleri Hazar denizi yoluyla Rusya ile ticaret yapmaktaydı. Ticaret, bölge halkının sosyal seviyesinin yükselmesine katkı sağlamıştır. Muzaffereddin Şah dönemi yazarlarından biri kitabında; “Rusya ile yoğun ticari ilişkiler nedeniyle Caferbayların kültürel ve medeni seviyesi yükselmiştir. Onlar giyinmesini, oturup kalkmasını bilen insanlardır. Onların Gümüştepe’de tanınmış bir pazarı vardır. Burada çeşitli Rus mallarını bulabilirsiniz” diye yazmıştır.
Akgala nahiyesi:
Bölge, baştanbaşa verimli topraklara sahiptir. Akgala nahiyesi, Gürgân çayı boyunca kurulmuştur. Nahiye halkının ana uğraşı kaynağı çiftçiliktir. Toprakları verimlidir. Hububat, pirinç, tütün, pamuk, fide ve sebze ekilmektedir. 27 köyü bulunmaktadır. Yakınında eski Akgala isimli kale harabesi vardır. Nahiye merkezi ve çevrenin tamamında Yomutların Ak-Atabay uruğu yaşamaktadır.
Aliabad (Kotul) nahiyesi:
Aliabad (Kotul) nahiyesinin 41 köyü vardır. Aliabad, Gürgân-Meşhed ana yolu üzerinde kurulmuştur. Halkı arpa, buğday, pamuk, tütün, pirinç, fide, sebze ekiminin yanı sıra, bahçe tarımı ile uğraşmaktadır. Aliabad’ın etnik yapısı karmakarışıktır. Her etnik gruptan insan bulmak mümkündür. Bu nedenle ortak anlaşma dili Farsça’dır. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Ceññelli mıntıkasında halk Türkmence Türkmen Türkçesiyle konuşmaktadır. Türkmenlerin çoğu Farsça da bilmektedir. Halkın bir bölümü, Türkmence Türkmen Türkçesi ile Farsça’yı birbirine karıştırarak anlaşabilmektedir. (Muhammet Aydogdıev, Araçegiñ Añırsındakı Arkadaşlar, s.25-27)
2. Deşt-i Gürgân/ Gürgen Sahra şehri (Şehrin merkezi Kümmethovz/ Kümbet-i Kavus’dur):
Türkmen Vilayetinin diğer bir şehri olan Deşt-i Gürgân toprakları 10.000 km²’dir. Bu topraklarda Türkmenlerin çeşitli tire kol ve tayfalarının yanı sıra, esasen Yomut ve Göklenler (Gökleñ/ Gökleng) ile onların alt tire kol ve cemaatleri yaşamaktadır. Magtım, Şıh, Ata gibi cemaatler, diğer Türkmen cemaatleri ile karışmıştır.
Yomutların Caferbay uruğu çoğunlukla Gümüşdepe, Garasuv, Omçalı bölgesinde, yani Hazar denizi sahillerinde, ayrıca Etrek nehri kıyılarında yaşamaktadır. Ekonomik ve sosyal bakımdan diğer Türkmen tire-tayfalarına göre refah seviyeleri yüksektir. Bunun nedeni, sahilde yaşamaları ve Rusya ile devam etmekte olan ticari münasebetleridir.
Atabaylar, esasen çiftçilik ve hayvancılıkla meşguldür. Ekip biçmenin dışında, dünyaca ünlü Ahal-Teke atlarının cinsini koruyup geliştirmeye önem vermektedirler. Atabaylar, Vilayetin sahralık ve düzlük yerlerinde yaşamaktadır. Gürgân Sahrası (Deşt-i Gürgân), adını bunların yaşam sahasından almıştır. Burada Yomutlardan başka Göklenler (Gökleñ/Gökleng) de yaşamaktadır.
Gürgen Sahra’nın merkezi Kümbet-i Kavus’dur (Kümmethovz). Halkının yarısı başka yerlerden göçüp gelmiştir. Buraya adını veren tarihî bir abide olan Kavus Kümbeti, eski kentin sınırında, yani Eski Gürgân’da (Köne Gürgen/ Köhne Gürgen) kalmıştır. Eski Gürgân, kuzeydoğunun kadim şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Orta asırlarda bu şehir “Curcan” adıyla anılmaktaydı. Burada Yahya İbn-i Zeyd’in türbesi bulunmaktadır.
Kümbet-i Kavus, bölgenin iktisadi ve kültür merkezidir. Şehirde halı dokuma atölyeleri, çırçır fabrikaları, elektrik üretim merkezi, un değirmenleri, kereste atölyeleri ve tuğla imalathaneleri bulunmaktadır. Halkının büyük bölümü çiftçilik ve hayvancılıkla meşguldür. Toprakları verimlidir. Ancak yeterli suyun bulunmaması, arazinin atıl kalmasına neden olmaktadır.
Kümbet-i Kavus kentinin; Merkez nahiye (bölge ağzıyla Hoyme), Helale, Moravetepe, Daşburun, Ramiyan, Minudeşt, Hasarça (diğer adı Göklen) isimli yedi nahiyesi bulunmaktadır. Türkmenler, Gürgân ve Deşt-i Gürgân (Kümbet-i Kavus merkezli) şehir ve bölgelerin yanı sıra Horasan, Mazenderan, hatta Tahran’da da yaşamaktadır.
Nüfusu:
İran’da 1956 yılında gerçekleştirilen sayıma göre, Türkmen Vilayetinin nüfusu 320.181 kişidir. Bunun 189.247’si Gürgân’da, 130.933’ü ise Deşt-i Gürgân (Merkezi Kümbet-i Kavus) şehrinde yaşamaktadır. 1966 yılında yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre, Vilayetin nüfusu 592.917’olmuş, Gürgân kenti 310.070 kişiye, Deşt-i Gürgân şehri 286.847’ye ulaşmıştır. Yani on yıl zarfında Vilayetin nüfusu %86 artmıştır.
Burada şu konuyu dikkate almak gerekmektedir. İran’ın doğu mıntıkalarında nüfus sayımı tertipli ve düzenli yapılamadığından, çok sayıda eksiklik ve yanlışlıkların bulunması doğaldır. Bunun yanı sıra, İran’ın monarşi yönetimi döneminde çeşitli küçük halkların ve milletlerin resmi olarak dile getirilmesi söz kunusu olmadığı gibi, sayıları da az gösterilmekteydi. Onların kendi dillerinde okullarının bulunmaması, milliyetlerinin hiçbir yerde dile getirilmemesi buna şahitlik etmektedir. Bu çerçevede, İran’daki nüfus artışını dikkate aldığımızda, ülkede 1-1.5 milyon Türkmen vardır diyebiliriz. İran’da yaşayan Türkmenler de aynı rakamı ifade etmektedir. (Muhammet Aydogdıev, Araçegiñ Añırsındakı Arkadaşlar, s.27-29)
Burada İran Türkmenistan’ı “Türkmen Vilayeti” bazında işlenmiştir. Gülistan Bölge Valiliği, kendi başlığı altında ayrıca incelenmiştir. Bkz→Gülistan Bölge Valiliği, ayrıca Türkmenler bahsi
İran Türkmenistanı (Güneybatı Türkmenistan)
Kadim merkezi: Kümbed-i Kavus
|
Dostları ilə paylaş: |