V-18.Halhal Havzası İlleri
Halhal Bölgesi
Halhal kentinin bulunduğu mıntıka, Azerbaycan’daki Talış dağlarının batısında dağlık bir bölgedir. Halhal mıntıkası il/ ulusları, bulundukları bölge ile bu bölgeye mücavir alanlardaki dağlık ve ormanlık kesimlerde yaşamaktadır. İklimi, Talış dağlarının doğu bölümü soğuk, kuzey, güney ve batısı mutedil, Kızıl-Özen ırmağı sahili ise sıcaktır. (Lügatname-i Dehhuda, 21.cilt, “Halhal” maddesi, s.683)
Halhal, Azerbaycan’ın kadim kentlerinden biridir. Bugün Güney Azerbaycan’ın bütünlüğü çeşitli iç politik nedenler, mülki ihtiyaçlar ve benzeri nedenlerle bozulmuştur. Ancak “Azerbaycan”a mensubiyet duygusunun mülki-idari bölünmüşlüğün tesirlerini etkisiz kıldığı görülmektedir. Sebebi, “Türk” adını zorlamasız ve doğal haliyle çağrıştıran Azerbaycan adındaki izah edilemeyen gizli sihir ve sır olmalıdır. Halhal, yakın zaman önce Tebriz merkezli Doğu Azerbaycan Bölge Valiliği’nden ayrılan Erdebil Bölge Valiliği’ne bağlanmıştır. Azerbaycan şehirlerinden olan Halhal, halen Erdebil’e bağlı ilçe merkezidir. Doğusunda Gilan Bölge Valiliği, batısında Doğu Azerbaycan Bölge Valiliği, kuzeyinde Kevser (Givi/ Küyü) ilçesi, güneyinde Zencan Bölge Valiliği bulunmaktadır.
Kevser/ Givi’nin eski adı “Küyü”dür. Merkezi “Küyü” olan bölgenin/ ilçe topraklarının adı Sencebed’dir. Pehlevi döneminde, Şehname’de geçen “Giv”den esinlenerek, “Küyü”nün adı “Givi” olarak değiştirilmiştir. Devrimden sonra, “Sencebed”in adı “Kevser”e çevrilmiştir. Kevser, İran’da “Kövsәr” olarak telaffuz edilmektedir. “Küyü” adı, Türkçe bir kelime olup, “Derenin dibi” demektir. “Küyü/ Küy+ü” iki bölümden ibarettir. “Küy/ Kuy/ Guy”, “Gömmek” anlamındaki “Kuyulamak” filili kökenlidir. İkinci bölümdeki “ü” ise, mensubiyet ekidir. (Ramin Cabbarlı)
H/K. II ve III. yüzyıllarda kaleme alınan coğrafya kitaplarında Halhal’ın Azerbaycan’ın küçük bir kenti olduğu, bu bölgede özellikle buğday ve arpa yetiştirildiği kayıtlıdır. Ayrıca burada halı, kilim, çul, yün, pazen kumaş dokunmakta ve üretilmektedir.
Yakut Hamavi, Halhal hakkında şöyle demektedir: “Halhal kenti, Azerbaycan’ın doğu bölümünde, Gilan’a yakın, tarım sahaları ve mamur yerleşimleri fazla olup, yüksek dağların arasında konuşludur. Halhal-Kazvin arası yedi günlük, Halhal-Erdebil arası ise iki günlük yoldur. Bölge, dağlar ve tepelerle kaplıdır. Halkı, Moğol harakâtı sırasında buraya gelip yerleşmiştir”. (İsa BehZadî, Halhal, s.4)
Hamdullah Mustovfi, Nüzhetül-Kulub’da şunu yazmaktadır: “Halhal, orta halli bir şehir olup, köy özelliği taşımaktadır. hanendebil, Secesrud ve Encilabad nahiyelerinin yanı sıra, yüz civarında yerleşim birimi bulunmaktadır. Eskiden Firuzabad adındaki şehir Delinir tepesinde, bölgeye hâkim bir mevkide kuruluydu. Bölge hâkimi/ yöneticisi burada oturur, bu hâkimlere Ağaceriyan/ Ağaçeriler (Ağaç+eri+yân) denirdi. Firuzabad harabe haline gelince, Halhal hâkimlik merkezi/ hâkimnişin oldu…”. hanendebil, Hero’ya (Halhal) bağlı küçük bir bölgenin adıdır. (Hamdullah Mustovfi Kazvinî, Nüzhetül-KuLub, s.81-82)
Farsça kaynaklara göre Halhal kelimesi, kadınların ayak bileklerine taktıkları takının adı olup, kent adını bu takıdan almıştır. Halhal adının, Türkçe kökenli olduğunu ifade eden bilim adamları da vardır. Ş. 1355/ 1976 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 157.171 kişidir. Bunun 9.705’i şehirde, 147.466’sı ise köylerde yaşamaktadır. Nüfusun 79.943’ü erkek, 77.228’i kadındır. 1360/ 1981 yılı nüfusu 169 bindir. 4.038 km² olan Halhal’ın 1996 yılı toplam nüfusu 123.290, şehir merkezi 53.612’dir. Görüldüğü gibi, mülki düzenleme ve büyük şehirlere göç nedeniyle dikkat çekici bir nüfus kaybı bulunmaktadır. 2006 yılında şehir merkezi nüfusu 38.521’e düşmüştür. (Serşumari ve Mesken 1355/ 1976 Küllü Kişver, s.53; (Coğrafya-yı Kâmil-i İran, 1.cilt s.197)
Halhal İl/ Uluslarının Tarihi
Bu kent, Moğol yürüyüşünün sonlarında, Kağızkûnan كاغذكنان nahiyesinde oturan Saadlu/ Sadlu ilinin yönetimi altına girdi. Feth-Ali Şah Kacar’ın saltanatının ilk yıllarına kadar bu mıntıkanın tamamının sahibiydiler. Saadlu hanlarının gücü zamanla azaldı, eski nüfuzlarını kaybettiler. Halhal kentinin merkezi olan Hero هرو / Hero-abad هروآباد , Saadlu/ Sadluların mülkiyetindeydi. Tüccar ve halkın katılımı ile 700 Tümene Saadlu hanlarından satın aldılar.
Azerbaycan Türkleri, yerleşim birimlerin sonuna getirilen “abad” sıfatını, “Abâ/ aba” olarak kullanırlar ve bu sıfatın Türkçe olduğunu belirtirler. Azerbaycan’daki Turko-Semit Asuriler de “abad” sıfatını, yer adlarının sonunda “âvâ” şeklinde, “ağaçlık, yeşillik yer” anlamında kullanırlar.
Muhammed Ali Mirza Kacar’ın saltanatı zamanında, Şatranlu aşiretinin bazı hanları nüfuz ve güç kazandılar. Bu dönemde ülkenin birçok noktasında emniyet zafiyeti ortaya çıktı. Buna bağlı olarak aşiret bey ve hanlar öne çıkmaya başladı. Bu karmaşadan yararlanan Şatranlu beyleri, yaklaşık yirmi sene süreyle Halhal’ı yönetimleri altında tuttular. Ş. 1302/ 1923 yılında Şatranlu hanları devlet güçleri ile çatışmaya girdi, ancak yenildiler. Bu yenilgiden sonra bölge merkezi yönetimin kontrolüne geçti.
II. Dünya Savaşı’nda, Güney Azerbaycan Ruslar tarafından yeniden işgal edildi. Muhammed Taki Han Şatranlu, topladığı silahlı gücü ile devlete karşı ayaklandı. Kendisine bağlı 800 kişiden oluşan süvari gücü ile Halhal’ın merkezi olan Heroabad’ı ele geçirdi. Birkaç ay geçtikten sonra Gilan Jandarma Birliği Komutanı Binbaşı Alai, emrindeki jandarma gücü ile Halhal ve Tarum’daki ayaklanmaları bastırmak üzere harakete geçti. Çatışma sonucunda Muhammed Taki Han hayatını kaybetti. Bunun ardından üç ay sonra Şatranlu aşireti ile sulh yapıldı. Daha sonra Albay Canpolad bölgede emniyet ve sükûnu sağlamakla görevlendirildi. Ş. 1321/ 1942 yılında Halhal’a gelen Canpolad, Şatranlu aşiretinin elindeki silahları topladı. Erdebil kenti savcısı Fürûğ başkanlığında bir komisyon kuruldu. Muhammed Taki Han Şatranlu ve adamlarının müsadere ettiği mallardan tespit edilebilenler geri alınıp, sahiplerine iade edildi. (Halhal, s.33 ; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan, 1.cilt, s.121)
Halhal İllerinin Çeşitli Kaynaklara göre Nufusu
|
Kaynak
|
Yıl
|
İlin adı
|
Nüfusu
|
Henry Field
|
1920
|
Şatranlu
|
2.000 hane
|
Henry Field
|
1920
|
Kılıkcanlu قلقجانلو
|
150 hane
|
Dr. Mes’ud Keyhan
|
1308/1929
|
Şatranlu
|
1.000 hane
|
Dr. Mes’ud Keyhan
|
1308/1929
|
Kelişanlu
|
200 hane
|
Dr. Mes’ud Keyhan
|
1308/1929
|
Delikanlu
|
400 hane
|
Ali Rezm-ara
|
1320/1941
|
(Tamamı)
|
7.000 hane
|
Aşiret İşleri Örgütü/
Sazman-ı Umur-u Aşayir
|
Devrim sonrası
|
(Tamamı)
|
4.152 hane
/ 24.912 kişi
|
(MerdumşiNaSi, s.206; Coğrafya-yı Nizamî İran, Azerbaycan Haveri, s.111; Mecmua-i Ittılâât ve ÂMar-ı Îlât ve Tavâyif-i Aşayiri İran, s.5)
Yaylak ve Kışlak
Halhal, geniş çayırlıklara ve yaylaklara sahip bir bölgedir. Göçeri/ devlet-gez aşiretler buralardan yeterli seviyede yararlanmaktadır. Şatranluların göçü, Kızıl-Özen’den kuzeye doğru dar bir şeritten geçerek, Secabad’dan (Sencebid) yaklaşık 115 km doğuya Arpaçay tepelerine doğru devam eder. Bu güzel ve zengin yaylalarda bir süre kaldıktan sonra, buranın sınırlarından çıkarak, Kızıl-Özen’in kuzeyindeki dört nahiyeye dağılırlar. Hayvancılığa müsait olan bu bölgede tarım da yapılır.
Aşiretlerin geleneksel Yapısı
Halhal havzası illeri; tayfa/ aşiret, tire/ cemaat ve oba yapılanmasına sahiptir. Halhal bölgesi tayfaları, 1920 yılında Şatranlu ve Kılıkcanlu olmak üzere iki önemli aşiretten oluşmaktaydı.
1954 yılında Şatranlu aşiretinin reisi Cemşid Emirpur, Kılıkcanluların reisi Kerim Sovleti/ Savleti, Delikanluların reisi Emir Atayi Bahşali Han idi. Halen bu bölgenin aşiretleri; Kılıkcanlu, Şatranlu, Delikanlu ve İnanlulardır.
İl/ Ulus Özellikleri
Ahlak-Adet:
Halhal bölgesi Türk tayfalarının boylarına mensupları mensup kimseler akıllı ve güvenilir insanlardır. Cesaret, metanet ve yiğitlikleri ile tanınmışlardır. Bölgede yürüttükleri alışveriş ve diğer ilişkilerindeki dürüstlükleri ile dikkati çekerler. Büyük bölümü Alevi/ Kızılbaş, kalanları Sünni’dir. Arı bir Türkçe konuşurlar.
Gelenek-Görenek:
Dini ve geleneksel bayramları şenlik içerisinde kutlarlar. Eğlence ve oyunu severler. Nevruz, Kurban ve Ramazan bayramlarında birbirlerini ziyaret ederler.
Dünürlük ve Evlilik:
Delikanlılık çağına erişmiş erkek ve kızlardan birbirini beğenenler birlikte kaçarlar. Aileler bunu onaylamaz ve düğün kurmazlarsa, eve bir süre dönmezler. Aracıların ana babayı yasıp yatıştırıp, ikna etmesini beklerler.
Aile, zoraki de olsa evliliği onaylasa bile, elli-günlü düğün kurulmaz, sadece nikâhla yetinilir. Ailenin evliliği hemen onaylaması halinde, teşrifatlı, sazlı sözlü eğlence düzenlenir. Oyunculara bahşiş verilir. Düğüne katılan dost ve davetliler damada hediyeler getirir. Bu uygulama sünnet merasiminde de geçerlidir. Sünnet merasimlerinde düzenlenen eğlenceler, düğünlerden aşağı kalmaz.
Defin Merasimi:
Defin merasimi, şehirlere yerleşmiş olan aşiret mensupları arasında yapılır. Yedisi, çillesi (çihl/ kırkı) ve yıl dönümünde Kur’an ve ilahiler/ mersiyeler okunur. Katılanlara ikramda bulunulur.
Ekonomi
Halhal, suyu ve havası güzel, geniş yaylalara sahip bir bölgedir. Aşiretler geçimlerini hayvancılıkla sağlamaktadır. Ürettikleri yağ, peynir, yün ve yünlü dokumalardan iyi gelir elde ederler. Halı, kilim, cicim, yün, şal ve kumaş dokumaları el sanatları arasındadır. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan, 1.cilt, s.121-122)
19. Hamse İlleri/ İlat-ı Hamse
ايلات خمسه
Hamse il/ ulusları; İnallu (İnanlu/ Âyinlu), Baharlu, Arap, Basıri ve Nefer olmak üzere beş büyük ilden oluşmaktadır. Bu illerin “Hamse” adıyla anılır olmasının nedeni de budur. Hamse kelimesi Arapça olup, “Beş” rakamını ifade eder. Türkçe karşılığı “Beş İl/ Ulus” demektir. Bunlardan Basırilerin Lorlarla karışmış bir il olduğu, Arapların Huzistan’dan geldiği kabul edilir. İnallu, Baharlu ve Nefer’den oluşan diğer üç il Türk’tür. (Kâve Bayat, Şurûş-u Aşayir-i Fars 1309-1307 H/Ş., s.15)
Bu beş il siyasi, ekonomik ve nizami birlik oluşturmak ve Kaşkayıların gücünü dengelemek amacıyla Hicri 1278-1279/ 1861-1062 yılında Fars mıntıkasında Nasreddin Şah’ın fermanıyla bir araya getirilmiştir. İlhan olarak başına da Şirazlı bir tüccar olan Kavamül- Mülk getirildi.
Bu illerin etnik yapısı birbirlerinden farklıdır. Bunlardan İnallu, Baharlu ve Nefer illeri Türk’tür. Arap ve Basıri illeri ise, Arap karakteri göstermektedir.
Hamse illeri, XIX ve XX. yüzyılın ilk yarısına kadar Kaşkayı ilinden sonra Fars Vilayetinin ikinci büyük ili olarak kabul edilirdi. Kaşkayı-yurd’un doğusunda perakende olarak yaşamaktadırlar. Bu mıntıka Fars vilayetinin kuzey, doğu ve güneydoğusu ile Isfahan-Şiraz, Şiraz-Cehrum karayolunun doğusudur.
Hamse’nin tüm illeri, Hicri XIII/ XIX. yüzyılın sonuna kadar kışlak ve yaylaklar arasında göçü sürdürmüştür. Bu tarihten itibaren büyük bölümü yerleşik hayata geçmeye başlamıştır. Bununla birlikte Ş. 1366/ 1987 tarihi itibariyle Basıri, Arap, Baharlu, Nefer ve Kaşkayılardan ayrılıp Hamse’ye bağlanan Lor kökenli Kurşullu’lardan (Kurt-Şuli/ Kurt Şöllü) 4.768 aile göçe devam etmiştir. Bu aşiretlerin yaylakları; Cehrum, Darab, Fesa, Lar ve Mervdeşt’in doğusu, kışlakları; bahsekonu şehirlerin yanı sıra İstihban, Neyriz-i Fars’tır (Fars Neyriz’i).
Hamse birleşiği/ federasyonundaki her il; tayfa/ aşiret, tire/ cemaat ve oba yapılanmasına sahiptir. Tayfayı han, tireyi kelenter, obayı bey/ aksakallar yönetir.
Göç sırasında birkaç çadırdan oluşan aileler veya aynı cemaatten bir grup, “ordu” adı verilen bir teşekkülü oluşturur. Başlarında kethuda veya aksakal adı verilen bir temsilci bulunur. Bu şahıs, ordunun siyasi, idari, ekonomik ve diğer işlerini takip eder. İl, tayfa/ aşiret, tire/ cemaat ve oba liderlerine saygı ifadesi olarak “Han” adıyla hitap edilir. İlin siyasi yapılanmasında tire/ cemaat liderlerine çok önceleri “kelenter” adı verilirdi. Bu unvan zaman içerisinde kullanılmaz hale gelmiş, yerine “Han” kaim olmuştur. (http:fars-turk.blogspot.com, Ali Bölükbaşı, 26 Mart 2008)
Hamse İli’nin Ş. 1311-1360 /1932-1981 Tarihlerindeki Nüfusu
1311/1932 32.500 hane 162.500-195.000 kişi
1315/1936 35.000 hane 175.000-210.000 kişi
1317/1938 18.330 hane 91.650-109.980 kişi
1360/1981 15.000 hane 75.000- 90.000 kişi
Mesud Keyhan, 1958 yılı itibariyle Fars bölgesindeki Hamse İl/ Ulusu nüfusunu 58 bin olarak kabul eder. Oranladığımızda, her ailenin altı kişiden oluştuğu görülmektedir.
-
Arap İl/ Ulusu
Bu ilin mensupları Arabistan, Yemen ve Umman’dan Fars Vilayetine göç etmiştir. Arap aşiretleri, İslamiyet’in ilk yıllarında İran’a gelerek Güney İran, bir kısmı Fars vilayeti, diğer bir grubu da Huzistan vilayetine yerleşmiştir.
Arap ili Arapça, Türkçe, Lorca ve Farsça’dan oluşan karma bir dil konuşmaktadır. İlin Ş. 1311/ 1932 tarihindeki nüfusu 13 bin hane, 65-78 bin kişidir. Ş. 1342/ 1963 yılı nüfusu 4.395 hane 21.975-26.382 kişi, Ş. 1352/ 1973 yılında 7.325 hane, 36.625-43.950 kişi, Ş. 1360/ 1981 yılında ise, 6.820 hane, 34.100-40.920 kişidir. (Coğrafya-yı Keyhan, 2.cilt, s.86-87; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.669; İranşehr, 1.cilt, s.150-153, Aşayir-i Müteharrik Fars-Kûhgiluye ve Buyer-Ahmed, s.50-54)
Arap İli’nin Tayfa/ Aşiretleri
Arap ili; Arap Basıri, Arap Şeybani ve Arap Cabbare olmak üzere üç aşiretten oluşmakatadır.
Arap Basıri Aşiretini Oluşturan Cemaatler: Ferhad-Kalenderi, Behmei, Abduli, Lebu-Musa, Cupini, Kelbei, İlhani, Zöhrabi, Ali Kanberi, Ali Şahkulu, Henai, Altılı الطلى, Ali Kulu, Keremi.
Arap Şeybani aşiretini oluşturan cemaatler: Ali-Saidi (Saidoğlu), Elvani, Tikritî, Beni- Abdullahî, Hasani, Dırazmî, İmadî, Abdül-Yusufî, Amele, Farsi, Lebu-Haci, Mirki, Vali-Şahi, Hoşnami, Yusuf Begi, Tikdili.
Arap Cabbare Aşiretini Oluşturan Cemaatler: Ğani, Lordani, Şiri, Ebül-Hamdi Sehampur, Ebül-Hamdi Hüsrevani, Mezidi, Azizi, Abdür-Rezayi/ Abdüz-Zayi, Ali Muradi, Lor, Lor-Beg, Mirzayi, Kuçi Saferi, Cabiri, Piz-İslami, Hendemi, Gavmiş.
Arap İli Yaylak ve Kışlakları
Arap ilini oluşturan aşiret ve tireler, kışı Lar çevresindeki köylerde, Darab kentine bağlı Hacıabad ve İzedhast beldelerinde, bazen da Cehrum, Fesa, Neyriz ve Servistan şehirleri civarında geçirirler.
Yaylakları; Çahar-rah, Gedar-Halis yamaçları, Kerbal, Neyriz’e bağlı Beşine, Servistan çevresi, Hazrek, Ersencan, Kurbal (Sur-Puniran Kasrüd-Deşt), Pasargad ve Bevanat (Suriyan) sınırları dahilindeki Saadetabad, Bağ-ı Siyah, Dehbid civarı, Abade kentine bağlı Ab-ı Barik ve Hunçist’dir. (Aşayir-i Müteharrik Fars-Kûhgiluye ve Buyer-Ahmed, s.48, 50-54)
Arap İli’nin gelenek görenekleri
Arap ili, Nevruz Bayramı ve Hz. Muhammed’in veladet/ doğum gününe özel önem vermektedir. Ramazan ve Kurban bayramlarına da teveccüh gösterirler. Kurban’da koyun kesilip, ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.
Dünürlük, Nikâh ve Düğün
Oğlu delikanlılık çağına gelmiş anne baba, kendi ailerine uygun bir kızı seçer. Aksakal (Riş-i Sefid) adı verilen aşiret ileri gelenlerinden birkaç kişi kız evine gider. Dünürlük yapıldıktan ve rızayet/ olur verilince, damat kızın babasının elini öper. Kız tarafına elbise ve tatlı gönderilir.
Nikâh sırasında tayfa, tire hanları ve ileri gelenler kız evine davet edilir. Oğlan evinin gönderdiği yemekler birlikte yenir. Nikâh esnasında gelinkızın “Evet” demesi esastır. Oluru alındıktan sonra, takdir edilen mihriyesi imza altına alınır. Bu evlilik, nüfus idaresinde de tescil edilir.
Nikâh Merasimi sona erdikten sonra oğlan evi, aşiret mensuplarına kelleşeker (kellegand) adı verilen şeker kamışından imal edilmiş, özel kalıplara dökülmüş şeker gönderir. Buna karşılık, mali durumu uygun olanlar damada yakacak, koyun gibi hediyeler verir. Düğün süresi en az üç, en çok yedi gün devam eder. Düğün süresinde sazlar ve davullar çalar. hanendeler şarkı söyler. Son gün damada yeni elbiseler giydirilir. Davetliler damada “Şabaş/ Şad-baş” denen bir miktar para sunarlar. Gece olunca, damadın yanında bulunanlar, yengelerin eşliğinde gelin hanımı damadın çadırına götürürler. Yaşını başını almış olan yenge, gelin ve damada nasihatta bunduktan sonra haclegâhtan çekilir.
Ölümle İlgili gelenekler
Cenazeler, aşiretin konduğu/ ikamet ettiği yerin yakınına defnedilir. Cemaat, dağılmadan cenaze evine gelir. Ev sahibi ile birlikte yemek yenir. Yedi gün süre ile cenaze evinde Kur’an okunur. Son gün, cenaze merasimine katılanlar davet edilir. Verilen yemekle yas sona erer. Arap İli’nde cenazenin kırkı ve yıl dönümünde herhangi bir merasim düzenlenmez.
2.İnallu/ İnanlu Ulusu
İnallu (İnanlu) ili, Fars Bölge Valiliği merkezi Şiraz’ın güneydoğusundaki Fesa ilçesinin Darab sınırına yakın mıntıkasında yaşayan Türk uluslarından biridir. İnallular, temelde Afşar ilinden türemiştir. İnalluların Fars Vilayetine hangi tarihte geldikleri konusunda açıklık bulunmamaktadır.
Fesai’ye göre, İnalluların Fars Vilayetine gelişleri, Hicri VII veya VIII. yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir. Pierre Oberling, İnalluların Hicri 904/ 1499 yılında grup halinde Afşar Uşağı ile birlikte Mansur Beg-Afşar önderliğinde Irak-ı Acem’den geldiğini belirtmektedir.
İnallu ili, Hicri 1278/ 1861 yılında Basıri, Baharlu, Arap ve Nefer illeri ile birleşerek, “Hamse Birliği”ni oluşturmuştur. Birleşmeyi, muhtemelen bahsekonu illerin benzer aşiret nizamına ve ekonomisine sahip olmaları sağlamıştır.
“Farsname-i Nasiri”, İnallu ilinin 25 tayfasının bulunduğunu, Henri Field ise 1914 yılında 14 kola ayrıldığını ifade etmektedir. Behmen Begi ise, İnallu ilinin; -Bayat, -Bulverdi, -Mir Hacılu, -Afşar, -İslamlu, -Karayi ve -Yağmurlu tirelerinden ibaret olduğunu kabul eder. Bunlardan sadece “Yağmurlu” tiresinin adı Farsname-i Nasiri’de bulunmamaktadır. Behmen Begi, İnallu adını “İnarlu” olarak kaydetmiştir. İran Aşiretler Merkezi’nin Ş. 1361/ 1982 yılı yayınında 11 tirenin adı zikredilmiştir. Tirelerden bazıları Fesai ve Behmen Begi’nin listesinde bulunmamaktadır.
Bu tirelerden bir kısmı küçülmüş veya değişikliğe uğramıştır. Mesela Bul-Verdi veya Ebül-Verdi, bir zamanlar İnallu ilinin büyük tayfalarından biriydi. Hicri 1280/ 1863 tarihinde Şiraz’ın Aspas ve Ebül-Verdi köylerine gidip yerleştiler. Bir grup da Kaşkayı iline bağlandı. Zamanla Böyük Keşköllü (Keşkülî-Bozorg) ve Amele tayfaları içerisinde eridiler.
İnallular, yerleşik hayata geçmiştir. İskândan önce Ramcerd, Mervdeşt ile Hafr/ Hefr, Darab ve Fesa bölgelerini yaylak ve kışlak olarak kullanıyorlardı.
İnallu ilini oluşturan aşiretler, Türkistan’dan gelerek Fars vilayeti topraklarına yerleşmiştir. İlin nüfusu Ş. 1311/ 1932 tarihinde 5 bin aile, 25-30 bin kişi, Ş. 1360/ 1981 yılında ise Baharlularla birlikte 4.920 aile, 24.600-29.520 kişidir.
Mesud Keyhan, bunlardan 10 bin hanelik bir grubun Azerbaycan Hamsesi’nde yaşadığını belirmiştir.
İnallu İli’nin Tayfa/ Aşiretleri
|
Afşar Uşağı
|
Bayat
|
Bulaği
|
Bulverdi
|
Çarde Çirik (Çahardeh ÇeRik)
|
Çeğilu
|
Çiyan/ Ciyyan
|
Dahu دهو / Dahulu
|
Dinarlı
|
Emir-Hacılı
|
Garagara
|
Gerayi/ Geraylı
|
Göyper
|
İran-Şahlı
|
İslamlı
|
Kurt
|
Radbegli
|
Reisbegli
|
Sekkez
|
Suruklu
|
Zerendgollu
|
*1.Bazı kaynaklarda; -Bağımlu, -Îlhâs, -Nazarbeglu, -Şeyh, -Masumhani, -Casim, -Tikle, -Hacc-Tairlu, -Ahmedlu, -İsmailli, -Şari, -Segneri, -Kızılbaş, -Teke, -Çıhılı, -Doluhani, -Suruklu, -Yağmurlu, -Corga جرقه , -Çaklu, -Uşat اوشات , -Şuhud, -Zengene, -Hüsrevli, -Mahmudbeyli, -Dadibeyli, -Kurdbeylu tayfaları listeye eklenmiştir. Ancak bölgeki araştırmacılarca ihtiyatla karşılandığı için yukarıdaki listeye alınmamıştır. 2. Hamse ve diğer Türk illerinde tayfa adlarının sonundaki mensubiyet eki “li” ve “lu” olmak üzere her iki şekilde de kullanılmaktadır; -İslamlı/ İslamlu, -İran-Şahlı/ İran-Şahlu, -Reisbeglu/ Reisbeyli, -Dinarlı/ Dinarlu, -Nazarbeglu/ Nazarbeyli, -Ahmedli/ Ahmedlu, -Reisbeglu/ Reisbeyli...
Segner/ Sekner, “Erkek köpek” demektir. Teke, bilinen anlamının dışında, çadır kurulurken kullanılan tahta çubukların yapıldığı ağacın da adıdır.
(Coğrafya-yı Keyhan, 2.cilt, s.86; Mecmua-i Ittılâât ve Âmar-ı Îlât ve Tavâyif-i Aşayiri İran, s.86; Tağı Şahin, “Baharlılar”, s.16-19; http://fars-turk.blogspot.com, 26 Mart 2008; Dr. Hamid Cilveger, Azerbaycan Folklor Derlemeleri)
3.Baharlu İli/ Ulusu
Baharlu ili, İslam öncesi ve sonrası dönemlerden beri Hemedan-Save-Erak arazisinde yaşamaktadır. Bu ilin coğrafi yaşam mıntıkası, Azerbaycan topraklarına dâhildir. Hemedan Bölge Valiliği’nin Memeseni nahiyesinin merkezi Akçay yakınındaki Bahar kentini de işaret etmek gerekir. Türkmenistan’da da “Bahar” isimli bir kale vardır.
Bahar ili, kadim zamanlardan beri Türk ulusları içerisinde varolagelmiştir. Halen Güney İran’da büyük bir il olan Baharlular yaşamaktadır. m N. Velili şöyle yazmaktadır: “Hulâgu Han, Türkistan’dan İran’a 200 aile göçürdü. Bunların arasında Baharlular da vardı”. Baharlular önce bugünkü Doğu Azerbaycan sınırları içerisindeki Merağa arazisinde oturuyordu. Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti şehirlerinden olan Şuşa ile Zengezur’a göçürüldüler. Bazı araştırmacılar, Baharluların Kara-Koyunlulardan olduklarını kabul eder. İranlı tarihçi Ali Rezm-ara, Şah İsmail Safevi’nin Hicri 913/1508 yılında Hemedan’ın yakınındaki Bahar kentini Abad hale getirdiğini ve Baharluları getirip buraya yerleştirdiğini, kente de bu ilin adı olan “Bahar” adını koyduğunu belirtmiştir. Kara-Koyunluların Ak-Koyunlulara yenilmesinden sonra, Hemedan’da yaşayan Baharluların bir bölümü, Ak-Koyunluların kendilerine zarar vereceğini düşünerek, Horasan’a göç etmiş veya kaçmıştır. Ancak Şah İsmail, onları tekrar geri getirmiştir.
Baharlu ili, Kacarların son dönemlerinden beri, Fars Vilayeti topraklarındaki kışlak ve yaylakları arasında göç etmektedir. Mesud Keyhan, 1932 yılında Fars BV topraklarındaki Baharluların sayısının sekiz bin hane olduğunu belirtmiştir. Her aile dokuz kişi kabul edilirse, 1932 yılındaki nüfuslarının 70-75 bin olduğunu söyleyebiliriz. %2,5 artış kabul edersek bugünkü yaklaşık nüfuslarına ulaşabiliriz. Bu yolla tüm Türk il/ ulus ve tayfaların nüfuslarını güncelleyebiliriz. Tarihçi Taki Şahin, 1944 yılında yayınlanmış olan “Güney Azerbaycan” dergisinin birinci sayısında şöyle yazmıştır: “Nadir Şah’ın ölümünden sonra, XVIII. yüzyılın 30’lu yıllarında İran genelinde olduğu gibi Fars Vilayetinde de karışıklıklar yaşandı. Baharlu, Nefer ve İnallu/ İnanlulardan oluşan üç Türk ili, kendilerini korumak için bir araya gelip Kaşkayı ili birliğine katıldılar”.
XIX. yüzyılın başlarında Kaşkayı Türk ili güçlenmiştir. Kacar şahları, Fars Vilayetine kendi memur ve valilerini gönderememiş, burada yaşayan güçlü Türk illerinin belirlediği Türk valileri onaylamak durumunda kalmıştır. Ancak bu husus, Kacar şahları ile Fars Vilayetindeki Türk illeri arasında, ayrıca illerin kendi aralarında anlaşmazlıkların çıkmasına neden olmuştur. Bu çerçevede Baharlu ve İnallu Türk illeri arasında çıkan niza/ sürtüşmeden her iki il zarar ve ziyana uğramıştır. Bundan ötürü köylerde yerleşik hayata geçenler olmuştur.
1876 yılında, Prens Ferhad Mirza Kacar Fars eyalet valisi olunca, Kavamül-Mülk Şirazi gibi feodallar, ayrıca ayan ve eşrafın desteği ile Kaşkayı iline karşı yeni bir iller birleşiği/ federasyonu oluşturdular. Bu Hamse İli’dir. Hamse birleşiği içerisindeki illerden Baharlu, Nefer ve İnallular Türk, diğerleri Arap ve Basıri’lerdir. Arap ve Basıri’lerin içerisinde haliyle Türk tireleri de bulunmaktadır. Kavamül-Mülk Şirazi, Hamse ilinin ilbegliğine getirilmiştir. Bütün bu gelişmelere rağmen Nefer, Baharlu ve İnallu illeri, Kaşkayılarla dostluk, kardeşlik ve yardımlaşma ilişkilerini sürdürmüştür.
XIX. yüzyılın 80’li yıllarında Çerağ Ali Beg’in han/ kelenterliği zamanında Baharlu ili Fars Vilayetindeki Darab nehri boyunca yerleşerek, çiftçilik ve hayvancılıkla meşgul olmaya başlamıştır. Çerağ Ali Beg’in, Ahmedli beyi vasıtasıyla öldürülmesinden sonra, yerine Hasan Han Baharlu beg ve kelenter olmuştur. Bundan sonra Nefer ve İnallular da yerleşmeye başlamıştır.
M. N. Fesai’ye göre Baharlu İlini Oluşturan Tayfa/Aşiretler
|
Ahmedli
|
Came-Bozorgi
|
Cerge
|
Coğa
|
Hacc-Tairlu
|
Hacı-Attarlı
|
Haydarlı
|
İbrahimhanlı
|
İsabeyli
|
İsmailhanlı
|
Kerimli
|
Meşhedi/ Meşhedli
|
Nazarbeyli
|
Resulhanlı
|
Sekkez
|
Télke
|
*Bazı kaynaklarda ise; Bekele, Mahmutbeyli, Casim, ŞaRi, Şuhud, Segner, Hüsrevli, Hacı-Tarımlı, Şeyh ve Verese tayfaları da listeye alınmıştır.
Yaylak ve kışlakları; Mervdeşt, Servistan ve Darab kentleri arasında kalan bölgedir.
İlin Ş. 1311/1932 yılındaki nüfusu 8 bin hane, 40-48 bin kişi, Ş. 1360/1981’de ise, İnallu ili ile birlikte 4.920 hane, 24.600-29.520 kişidir. Bu rakamlar, artık onların yerleşik hayata geçtiğini göştermektedir. (Coğrafya-yı Keyhan, 2.cilt, s.86; Mecmua-i Ittılâât ve Âmar-ı Îlât ve Tavâyif-i Aşayiri İran, s.86; Tağı Şahin, “Baharlılar”, s.16-19; http://fars-turk.blogspot.com, 29 Kasım 2007) Bkz.→Baharlu İli; Hemedan BV/ Baharlular; Kara-Koyunlu Türkleri/ Baharlu
4.Basıri İl/ Ulusu
Basıriler, Fars Vilayetinde yaşayan Hamse illerinden biridir. Ş. 1366/ 1987 tarihinde göç edenlerin sayısı 7.868 kişiydi. Basıriler, Fars Bölge Valiliği’nin Abade, Eglid/ Aglid, Mervdeşt, Şiraz, Cehrum ve Lar bölgelerinde 320 km kuzey-güney istikametinde ve 40 ilâ 80 km doğu-batı eksenindeki geniş bir sahada yaşamaktadır. Kışlakları Lar mıntıkası, yaylakları Eglid’in doğusundaki 3.943 m yüksekliğindeki Bél بل dağı etekleridir. 14 tayfa/ aşiret ve 42 tire/ cemaat ve büyük obalardan oluşmaktadır. “Bunku” da denen her oba, dört ilâ dokuz hanedir. Bunlar kara çadırlarda oturur. Birkaç kara çadırdan oluşan her bir grup “ordu”yu oluşturmaktadır. Daha önceki dönemlerde, bu orduların reislerini “Han” tayin ederdi. Daha sonraları “Aksakal”lar, orduların sorumluluk ve yönetimlerini ele aldılar. Rejim değişikliğine kadar ilin yönetimini “Han (Kelânter)” yürütmekteydi. Han, Kelembei tiresinde olurdu. Onun mansabı mirastır.
Basıri; “Basra’ya mensup, Basralı” demektir.
Basıri İlinin Tire/Cemaatleri
|
Ali-Kamberi/ Kamberiler
|
Âli-Kulu/ Kulular
|
Âli-Şahkulu/ Şahkulular
|
Cuçin
|
Ferhadi
|
Hınai
|
İlhas
|
Kelembei
|
Lebu-Musa
|
Zöhrabi
|
Bazı obaların tire/ cemaat haline geldiği, bazı tirelerin ise diğer bir tireye katıldığı görülür. Basıri ili, 14 tayfa ve 41 tire/cemaattan oluşmaktadır
Kacar Döneminde Basıri İlinin Önemli Tireleri
|
Ali-Kamberi/ Kamberiler
|
Âli-Mirzayi/ Mirzalar/ Mirzaoğlu
|
Çar Boniçe/ Terber Çar (Çahar) Boniçe
|
Şikâri (Türkçe konuşurlar/ Türk-zebân)
|
Veysi
|
Bu tireler, üç bin hanedir. Basıriler, genellikle Arapça-Farsça konuşurlar. Ali-Şahkulu/ Şahkulular ve Hınailerin dili Arapça, Ali-Kulu/ Kulular ise Kaşkayı Türkçesi konuşur. Yerleşik hayat sürenler tarım ve işçilikle, göçe devam edenler, büyükbaş ve küçükbaş hayvan, at besiciliği ile geçimlerini sağlamaktadır. Halı, kilim ve cicim başlıca el sanatlarıdır. Halı ve seccade dokumacılığı daha çok yerleşik hayata geçmiş Basırilerce, özellikle Hangeşt köyünde dokunmaktadır. Yerlisi turuncu olan halıları oldukça dikkat çekicidir.
Basıriler’de Nevruz, “Bahar Göçü”nün başlangıcıdır.
Diğer aşiretler gibi 1978 tarihinden itibaren aşiret okullarından, sağlık hizmetlerinden, seyyar ve yerleşik tüketim kooperatiflerinden yararlanmaya başladılar.
İlin Ş. 1311/ 1932 tarihindeki nüfusu üç bin hane, 15-18 bin kişidir. Ş. 1342/ 1963 yılı nüfusu 1.126 hane 5.630-6.756 kişi, Ş. 1360/ 1981 yılında, yaklaşık 2.430 hane, 12.150-14.580 kişidir. (İranşehr, 1.cilt, s.153-154, Mecmua-i Ittılâât ve Âmar-ı Îlât ve Tavâyif-i Aşayiri İran, s.86; Fesayî, cilt:2, s.1577; Keyhan, cilt:2, s.87; Amanullahî Baharvend, s.191; http://arabistan-tr.blogspot.com; http:// 11 Ekim 2007-Hüsrov Hüsrevi; htt://fars-türk.blogspot.com)
5.Nefer İl/ Ulusu
Nefer ili, Geras bölgesinde yaşamaktadır. Nadir Şah Afşar’ın saltanatı döneminde ilhanlık yapan Hacı Hüseyin Han Nefer, sarayda imtiyazlı konumda idi. Bundan ötürü ili “Nefer” adını almıştır. Türktürler. Mesud Keyhan, bunların 3.500 hane olduğunu kaydetmiştir.
Nefer ili, eskiden 15 tireden oluşmaktaydı.
Nefer İli Tayfaları
|
Badeki پادكى
|
Cin
|
Çengalı
|
Doluhanlı
|
Eraklı
|
Gadilu/ Iraki Gadilu (Gadilu; Kürtçe askerî bir tabirdir)
|
Gara bocuglu
|
Hayderlu
|
Kubadhanlı
|
Kutulu/ Gutula
|
Lor
|
Settarlı
|
Şuli/ Şöli
|
Zamanhanlı
|
*Bazı kaynaklarda; -Gaydarlı, -Çengizî, -Karabahtılı, -Pâdekî پادكى , -Develihanlı, -Cebinî, -Tatımlı ve -Gâdilu/ Irakî Gâdilu (Gâdilu, askerî bir tabirdir) tayfaları listeye eklenmiştir.
(Coğrafya-yı Keyhan, 2.cilt, s.87; Tağı Şahin, “Baharlılar”, s.16-19; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.672)
*
Hamse İl/ Uluslarının Fars Bölge Valiliği’nde Yerleştiği İlçe ve Nahiyeler
|
Arap İli
|
Lar, Cehrum, Darab, Fesa, Neyriz, Abade, Bevanat, Servistan, Hazrek, Ersencan, Pasargad, Bağ-ı Siyah, Dehbid, Ab-ı Barik
|
İnanlu İli
|
Ramcerd, Mervdeşt, Hafr/ Hefr, Darab, Fesa
|
Baharlu İli
|
Servistan, Mervdeşt, Darab
|
Basıri İli
|
Şiraz’ın doğusu
|
Nefer İli
|
Geraş (Lar ilçesi)
|
Hamse İli İçerisindeki Afşarlar
Bugünkü Zencan ve Kazvin bölge valilikleri toprakları, kadim “Hamse Vilayeti”dir. Bu bölge “Hamse Azerbaycanı” adıyla anılır. Eski dönemde mülki yapı itibariyle altı mahal (bölük/ kazadan) ibaretti. Yönetim merkezi Kazvin’di.
Hamse uluslarını oluşturan il ve aşiretlerinden Arap ve Basırilerden küçük bir grubun dışındakilerin tamamı Türk’tür. Bunlar Zencan bölgesine Erdebil ve Azerbaycan’ın diğer noktalarından getirilmiştir. Diğer bir ifade ile Azerbaycan toprakları dâhilinde yer değiştirmişlerdir. Kazvin-Zencan Hamse illeri arasında Kızılbaş tayfaları da vardır. Kızılbaşlar, bugün diğer Hamse illeri ile karışmıştır.
XX. yüzyılın ilk 15. yılında Zülkadir (Dulkadir/ Dulkadar), Karabörklü ve Rişvend gibi Hamse’ye bağlı küçük tayfalar, Tarum bölgesinde yaşamaktaydı. Hamse illerinin ana unsurunu Deviran’lar oluşturmaktadır. Bölgedeki Afşarlara, Afşar-Devirani افشاردويرانى de denir. Zencan-Ebher arasında “Sain Kale” isimli küçük bir kasaba bulunmaktadır. Hamse illerinden bahsedilirken adı geçen Sain Kale, Urumiye Sain Kale’si (Şahindej) değil, Hamse Sain Kale’sıdır. Afşarlar bu bölgede Sain Kale ve Sultaniye arasında, Tarum’da ve Halhal civarında oturur. Ebher ilçesine bağlı Sain Kale nahiyesi, Zencan-Tahran karayolu üzerindedir. Sultaniye ile arası takriben 20-25 km’dir. Bölge haritalarında görüleceği gibi Hamse Azerbaycanı’nda Hüdabende’ye bağlı Afşar adını taşıyan bir mıntıka (mahal) daha bulunmaktadur.
-
Deviran İl/ Ulusu:
Deviran ili, 15 tayfadır. Kızıl-Özen nehri civarındaki Gorus’tan Miyane-Zencan karayolu üzerinden Yengikend tepelerine, oradan Kaflankûh köprüsüne kadar uzanan mıntıkada yaşarlar. Ş. 1317/ 1938 tarihindeki nüfuslarının 2.5-3 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Deviranlılar, güçlü bir Şahseven kabilesidir. Feth-Ali Şah Kacar’ın izniyle Mugan Çayırlığı ve Erdebil’den Azerbaycan’ın bu bölgesine göçmüşlerdir. Kızıl-Özen nehrinin suladığı Kazvin’in kuzey ve kuzeybatısındaki verimli topraklarından kışlak, nehrin batısındaki Nahiye-i Afşar (Afşar mahalı) yüksekliklerinden yaylak olarak istifade ederler. Afşar bölgesi; Hüdabende’ye bağlı Afşar nahiyesi civarıdır.
-
Afşar Devirani/ Deviran Afşar İli:
Bu il, Ebher çayı ile Gorus arasındaki topraklarda yaşamaktadır. Bağlı tayfaları; -Bedirlu, -Cihanlu, -Cumalu ve -Karasanlu’dur. 1928 yılındaki nüfusları bin ailedir.
Afşarlar, bir zamanlar Deviranlılarla birlikte Güney Azerbaycan’ın diğer bölgelerinden buraya göç etmiştir. Üç bölüme ayrılırlar:
a. Azerbaycan Sayın Kala (Şahin-Dej) Afşarları
b. Hamse Deviran Afşarları
c. Kazvin Haregân Afşarları.
Haregân (Hargân/ Harkân), Afşarların yetiştirdiği bir at cinsisidir.
Deviran Afşarları, nüfus itibariyle diğerlerine göre biraz daha zayıftır. Sayıları 5 bin aileye ulaşır. Daha önce yaylamak üzere Sultaniye’nin güneyine düşen dağlık mıntıkaya, Tarum’un kuzeydoğusundaki dağlara ve Kızıl-Özen nehrinin batısına giderlerdi. Daha sonraları bu bölgelerin özel mülk haline getirilmesinden ötürü, burada köyler kurup yerleştiler ve tarımla uğraşmaya başladılar. Bunlar çok sayıda deveye sahip topluluklardı. Savaşlar ve maruz kaldıkları soygunlar nedeniyle bu sayı zamanla azaldı.
Deviran Afşar tayfaları: -Bedirlu, -Cihanlu, -Cumalu, Karasanlu قراسانلو ’dur. (Merdumşinasi İran, s.203; Coğrafya-yı Mufassal-ı İran ‘Keyhan’, 2.cilt, s.112-213; Dr. Hamid Cilveger, Azerbaycan Folklor Derlemeleri; İrec Afşar Sistani, ÎlhâÇâdurnişînan…, 1.cilt, s.213)
1806 yılında İran’da bulunan Fransız Şarkiyatçı A. Joubert, “Müsaferet be-Ermenistan ve İran” isimli kitabında bu il hakkında şöyle demektedir. “Hamse’de oturan Afşar ili, ürettikleri halı, keçe ve yün dokumaların satışı karşılığında silah, barut ve kurşun almaktadır…” (A. Joubert, Müsâferet be-Ermenistan ve İran, s.239)
Dostları ilə paylaş: |