46.Türkmenler
Eziz Türkmenistan ata vatanım
Gurban bolsun saña bu canım-tenim
Eger de men saña sehelçe şek yetirsem
Goy meniñ elim gurasın!
Eger de men saña dil yetirsem
Goy meniñ dilim gurasın!
(Türkmen milli marşından)
İran Türkmenistanı ve Gülistan Bölge Valiliği
Hazar denizinin güneydoğusundaki halkların en önemlisi Türkmenlerdir. İran’ın kuzeydoğusundaki Gürgân çayı çevresinden Türkmenistan sınırına uzanan İran topraklarındaki dağlık ve ovalık mıntıkalarda yaşamaktadırlar. 2004 yılında oluşturulan Gülistan Bölge valiliği İran Türkmenistanı’nın ana kütlesini oluşturur.
Gülistan Bölge Valiliği, Şemsi 1383/ 2004 yılında gerçekleştirilen mülki taksimat düzenlemesi sonucu kurulmuştur. Gülistan Bölge Valiliği toprakları, daha önce Mazenderan Bölge Valiliği sınırları içerisindeydi. Hazar denizi kıyısında ve Türkmenistan ile sınırdaş olan Gülistan’ın kurulma çalışmaları, Ş. 1379/ 1997 yılında Hatemî’nin cumhurbaşkanlığı döneminde başlamış, 2004 yılında sonuçlanmıştır. Türkmen bölge valiliğinin adı, daha önce “Gürgân Bölge Valiliği” olarak düşünülmüş, “Gülistan Bölge Valiliği” adında karar kılınmıştır. (Mansur Ak, Teşkîl-i Otsân-ı Gülistan Nevîdî…, FasılName-i Yaprak, Sayı:1, s.88; Saîd Bahtiyari, Atlas-ı GîTaşiNaSi Ostanhâ-yı İran, s.25)
Gülistan Bölge Valiliği’nin yüzölçümü 20.893 km²’dir. İran’da otuzbir bölge valiliği bulunmaktadır. Gülistan, 21.Bölge Valiliği’dir. Ülke topraklarının yaklaşık 1/ 75’i Gülistan’a aittir. Erdebil, İlam, Gilan, Hemedan, Çahar Mahal u Bahtiyari ile Kûhgiluye vu Buyer Ahmed olmak üzere altı bölge valiliğinden daha geniş topraklara sahiptir. Sınırları; doğudan Kuzey Horasan BV, batıdan Hazar denizi ve Mazenderan BV, kuzeyden Türkmenistan Cumhuriyeti, güneyden Simnan BV ile çevrilidir. Bu valilikte; 7 büyük şehir (şehristan), 15 şehir, 15 nahiye, 42 köy birliği merkezi ve 1.087 köy bulunmaktadır.
Coğrafi konumu, topografik yapısı, su ve hava durumu bakımından dağlık bölgeler sert, diğer mıntıkalar yarı kuru ve kurudur. Yıllık yağış miktarı, mıntıkalara göre 50 ilâ 800 mm. arasında değişmektedir.
Gülistan’ın nüfusu 1991 yılında 1.364.353, 1996 yılında 1.419.201, 2006 yılı sayımına göre 1.593.055’tir. Sahip olduğu nüfus bakımından on bölge valiliğinden daha fazladır. Halkın %40’ı şehirlerde, %60’ı kırsal kesimde oturmaktadır.
Gülistan halkının büyük bölümünü Türkmenler oluşturmaktadır. Elde İran’da yaşayan Türkmenlerin sayısını gösteren sağlıklı istatistiki veri bulunmamaktadır. Ancak Ş. 1355/ 1976 yılındaki nüfus sayımında, ülkedeki Türkmenlerin nüfusun % 1.7’sini oluşturduğu belirtilmiştir. Bu esas alındığında Türkmen nüfusu 1976 yılında 1.020.000’dir. Bağımsız kaynakların ifadesine göre, İran Türkmenleri’nin sayısı iki milyonu çoktan geçmiştir. Türkiye-Türkmenistan Dostluk Derneği’nin 1990’lı yılların ilk yarısında yayınladığı “Birleşik Türkmenistan Tarihi” isimli kitapçıkta, İran sınırları içerisindeki Güney Türkmenistan’ın nüfusu 2 milyon olarak belirtilmiştir.
Etnik grupların nüfus rakamları verilirken abartılı, reel olmayan rakamlardan uzak durmak gerekmektedir. Çünkü her etnik grup, kendi nüfusunu fazla gösterme gayreti içerisine girmekte ve araştırmacıları yanılgıya sevkedEbilmektedir.
Güney Türkmenistan toprakları, İran’ın eline 09 Aralık 1881 tarihinde Rusya ile yapılan antlaşma sonucu geçmiştir. Bu sınır çizilirken, haliyle Türkmenlerin fikrine başvurulmamıştır.
Horasan Bölge Valiliği, 2004 yılında; Rızavi, Kuzey ve Güney Horasan olmak üzere üç ayrı bölge valiliği haline getirilmiştir. Kuzey Horasan, özellikle Bocnurd kenti ve bağlı yerleşim birimlerinde yoğun Türkmen nüfusu bulunmaktadır.
Gülistan’da yaşayan Farslar, buraya sonradan gelmiştir. Genellikle şehirlerde oturmaktadır. Bölgede Azerbaycan ve Horasan Türkleri’nin yanı sıra Gürgânî, Ketûlî, Findiriskî/ Féndiriskî yerel dillerini konuşan az sayıdaki etnik grup da yaşamaktadır. Gülistan ve eski Horasan bölgelerindeki Türk şehir ve kasabalarına son dönemlerde Sistani, Belucî, Kürt, Şahrudî ve Damgânî… etnik grupları yerleşmeye başlamıştır. Bu yeni yerleşimciler, medeni ve huzurlu bir yaşam süren bölge Türkmenlerini rahatsız etmektedir.
İran Türkmenleri’ni oluşturan iki büyük il/ ulustan biri olan Göklenler, Türkmen Sahra’nın doğusundaki Gelidağ, Kara Balkan, Hisarca köyleri, Meravetepe nahiyesi ve Kelale şehrinde, bir bölümü de Bocnurd’un batı ve kuzeybatı mıntıkalarındaki dağlık bölgelerde yaşamaktadır. Deşt-i Gürgân’ın ovalık kısımlarında, Etrek nehrinin güneyinde, Elburz dağ silsilesindeki ormanlarının güney ve güneydoğu eteklerinde Yomutlar oturmaktadır. (İrec Afşar Sistani, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2 cild, s.1034; Mecmua-i Köç, sayı:1, s.64)
İran Türkmenistanı, sadece Gülistan Bölge Valiliği’nden ibaret değildir. 09 Aralık 1881 tarihinde imzalanan Ahal Antlaşması ile İran’a dâhil olan toprakların tamamı İran Türkmenistanı’dır. Deregez’den (Rızavi Horasan) Gelugâh/ Behşehr’e (Mazenderan) uzanan yaklaşık 400 km.’lik hattın kuzeyi, yani Elburz dağlarının kuzey bölümü İran Türkmenistanı’dır. Aşağıda verilen “Göktepe Trajedisi” ile konu daha da berraklaşacaktır. (Mansur Ak, Teşkîl-i Otsân-ı Gülistan Nevîdî…, FasılName-i Yaprak, Sayı:1, s.89; Birleşik Türkmenistan Tarihi, s.13)
Gülistan Bölge Valiliği’nin İmkân ve Kabiliyetleri
-Türkmenistan ile kara sınırı; Türkmenistan, Kazakistan, Rusya, Azerbaycan ve Dağıstan Muhtar Cumhuriyeti ile deniz sınırı,
|
-Uluslararası Kümbed-i Kavus-İnceburun karayolu gümrük kapısı kanalıyla Türkistan ülkeleriyle siyasi, ekonomik, kültürel temas imkânı,
|
-Horasan ile İran’ın doğusuna, Simnan ile İran içlerine, Mazenderan sınırı ile de İran’ın Hazar denizi sahillerine ulaşım imkânı,
|
-Yıllık 750 milyar riyal tutarında tarımsal üretim,
|
-Sahip olduğu hayvan miktarı 4.600.000 baş,
|
-650 bin hektar ekilEbilir arazi,
|
-Kelale, Minudeşt ve Gürgân hava alanları,
|
-300 bin hektar ıslah edilme imkânına sahip arazi,
|
-1.042.400 hektar yaylak ve otlak,
|
-430.000 hektar orman,
|
-Voşmgir ve Alagül barajları,
|
-Gürgân’da Radyo Üretim Merkezi,
|
-72 tarım ürünü çeşidine sahiptir. Tarım ve bağ-bahçe ürünlerinin yıllık miktarı 2 milyon tondur.
|
-Taş kömürü, teknik malzeme üretiminde kullanılan ateşe dayanıklı toprak/ kil, boksit, kireç taşı ve tuz,
|
-Kesimlik kümes hayvanı, yUmurta ve civciv miktarı, günlük 11 milyon kıtadır.
|
-Balık avlama sahası ve dalyanlarında yıllık 35 milyon dolarlık kaliteli havyar üretilmektedir. Gülistan’da üretilen havyar miktarı, İran’ın üretiminin yarısına eşittir.
|
-Stratejik tarım ürünlerinden pamuk, yağlı tohumlar ve tütün üretiminde ülkede ilk sırada, buğday ve arpa üretiminde üçüncü sırada yer almaktadır.
|
-Gürgân’da Fahreddin Es’ad Gürgânî Kültür Evi ve Salonu,
|
-Yıllık 1 milyon 800 bin m²’ye karşılık gelen 150 bin adet halı üretimi,
|
-Ülkeyi kuzeyden güneye bağlayan Bender- Türkmen limanı ve Gürgân demiryolu,
|
-Hazar denizi, Kümbed-i Kavus ‘un kuzeyi ve GümîŞan/ Gümüştepe’daki petrol ve doğalgaz yatakları,
|
-Bender-Türkmen ve Kurtkûy’un kuzeyinden geçen Türkmenistan-Avrupa Gaz Boru Hattı,
|
-Çırçır, un, yağ, neopan fabrikaları ve pastörize süt ve süt ürünleri imalathaneleri,
|
-AkKale, Bender-Türkmen, Bender-i Gez, ve Künbed-i Kavus sanayi şehirleri, BeNaver, Akçalı ve Doğu-Gez sanayi bölgeleri,
|
-Gürgân Üniversitesi bünyesindeki Ziraat ve Doğal Kaynaklar Fakültesi, Tıp Fakültesi, Hemşirelik ve Çocuk Bakımı Yüksek Okulu, Gürgân Dânişgâh-ı azad/ Gürgân Açık Öğretim Üniversitesi, Bender-Türkmen ve Künbed’te Peyâm-ı Nur Üniversitesi, Künbed’te Tarım Yüksek Okulu, Gürgân ve Künbed’te Kültür merkezleri,
|
-Sünni ve Şii akide çerçevesinde eğitim veren okul ve medreseler; Sünniler için “Neved u Yek Medrese-i ULum-u Dinî Ehl-i Tesennün”, Şialar için “Çahar Hovza-i İlmiyye Ehl-i Teşeyyü’”.
|
-Her sene yaklaşık iki milyon insanın ziyaret ettiği turizm merkezlerinden; eski eserler, tarihi binalar, Türkmen el sanatı ürünleri, giyim-kuşam vb. etnografik eserlerin sergilendiği müze ve geleneksel yaşam merkezleri, ziyaretgâh ve türbeler, dünyada altıncı sırada yer alan doğal vahşi yaşam alanı/ millî park, restoranlar, Şirabad Şelalesi, Aşurâde (Aşur ada), nehir güzergâhındaki büyük göl oluşumlarından; Acıgöl, Alagöl, Almagöl ve Hazar denizi sahili ve spor merkezleri.
|
|
(Mansur Ak, s.89-91)
Türkmen ve Türkmen Tayfalarının Yaşam Mıntıkası
Türkmenler, Hazar denizinin İran sınırları içinde kalan doğu kıyılarından Meravetepe’ye, Mazenderan ve Simnan sınırlarına kadar uzanan topraklarda yoğunluk arzeder. Bu mıntıka halen Gülistan Bölge Valiliği sınırlarını oluşturmaktadır. Öte yandan Gülistan’ın doğal uzantısı olan, Kuzey Horasan Bölge Valiliği dâhilindeki Bocnurd/ Cergelan ile Rızavi Horasan Bölge Valiliği’nin Kuçan, Deregez ilçeleri ve Lütfabad ve Novhandan şehirleri de Türkmen yaşam sahasıdır. Cergelan mıntıkası, Bocnurd kentinin kuzeydoğusundadır. Bölgenin daha net anlaşılabilmesi için buradaki bazı yerleşim birimlerini saymak yeterli olacaktır. Bunlar Raz, Tenge-Raz, Gulaman, Baglag, Beg-Pulad, Tutlu, Duydoh, Nadir Muhammed, Köhne-Cölge, Gızlar-Gala, Tenge-Türkemen, Zerne ve benzeri şehir ve köy merkezleridir. Haliyle Türkmen sahası bunlarla sınırlı değildir. Güneye, Türkmenistan sınırına ve doğuya doğru uzanmaktadır. Künbed-i Kâvus, Akkala, Bender-Türkmen, GümîŞan/ Gümüştepe, Kurdkûy (Kurt-kuyu), Gürgân, Bender-Gez, İnceburun, Aliabad, azadşehr, Ramiyan, Minudeşt, Kelale, Anbar-Alum, Fâzılabad, Nov-Kende, Sorhân-Kelate, Han-Bibin, GAlikeş, Novdeh-Handuz ve Meravetepe önemli şehirlerindendir.
İran Türkmenleri’ni, yaşadıkları mıntıkalara göre “Ovalı/ Deşti” ve “Dağlı/ KûhisTanî” olarak iki gruba ayırabiliriz. (Emin Güli, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.199)
Künbed-i Kâvus (Künbed-i KABus/ Kümmethovz)
Cürcan/ Gürgân Türkmen kentinin diğer adı Künbed-i KAbus’tur. Künbed-i Kavus olarak yazılıp söylenmesi de yanlış değidir. Sahra-yı Gürgân/ Gürgân-Sahra’nın da merkezidir.
Gülistan BV şehirlerinden olan Künbed-i Kavus’un doğusunda Bocnurd kenti (Kuzey Horasan BV), güneyinde Şahrud kenti (Simnan BV), güneybatısında Aliabad kenti, batısında Gürgân/ Gorgân, Bender-Türkmen, kuzeyinde Tükmenistan Cumhuriyeti bulunmaktadır.
Daşlıburun, Göklen (Göklan/ Gökleng/ Gökleñ), Hisarca (Hasarça), Meravetepe, Minudeşt, Ramiyan, azadşehr ve Kelale şehirleri Künbed-i Kavus’a bağlıdır. Rakımı 150 metredir. Haliyle Gürgân düzlüğünün (Deşt-i Gürgân/ Sahrâ-yı Türkmen) râkımı daha düşüktür. Etrek ve Gürgân önemli şehirleridir.
Ş.1362/ 1983 sayımına göre, Kübed-i Kavus ve çevresinin toplam nüfusu 444 bindir. Bunun %70’i köylerde, %30’u şehirlerde oturmaktadır. Yeni coğrafi ve mülki yapılanma nedeniyle eski nüfus ile yeni nüfusun karşılaştırılması yapılmamıştır. Bu diğer Türkmen şehirleri için de geçerlidir.
Künbed-i Kavus kenti adını, Âli-Ziyar hâkimlerinden biri olan KAbus bin-Voşmgir’den almıştır. Hükümet merkezi, kente 3 km mesafedeki eski Cürcan, diğer adıyla Gürgân kentiydi. KAbus bin-Voşmgir’in anıt mezarı da buradadır. Bu anıt, Hicri 397/ 1007 yılında KAbus bin-Voşmgir’in arzusu ile yapılmıştır. Timur ve Moğolların harekâtı sırasında harap olmuştur. Kent, daha sonra Ş. 1316/ 1937 yılında Künbed-i KAbus/ Künbed-i Kavus adıyla yeniden inşa edildi. Ahmed Rıza Han’ın saltanatının ilk yıllarında kentin planı Alman mühendisler tarafından hazırlanmış, modern bir şehir olarak inşa edilmiştir.
Bu anıt, kendi adıyla Künbed-i KAbus (KAbus Künbedi/ KAbus Anıtı) olarak şöhret bulmuştur. Günümüze ulaşan bu anıt, yaklaşık 10 metre yükseklikte bir tepe üzeine 68 m olarak inşa edilmiştir. Çevresi, 9.75 metredir. Bazı araştırmacılar, bu anıtın altında KAbus bin-Voşmgir’in mezarının bulunduğunu, diğerleri bunun sadece hatıra amacıyla inşa edilmiş bir anıt olduğunu yazmaktadır. Anıtın çevresinde bulunan Arapça Kûfî kitAbede, Emir Voşmgir’in talimatı ile yapıldığı belirtilmektedir. KitAbe şöyledir:
بسم الله الرحمن الرحيم٭ هذاالقصرالعالى للاميرشمس المعالى الاميربن الاميرقابوس بن وشمگيرامرببنا ٮٔه فى حياته سنه تسع وتسعين وثلاث مأة قمريه وسنه خمس وسبعين وثلثمأة شمسيه
“BismiLahirrahManirrahîm-HâZa’l kasrül Ali, li’l-Emir şemsül-maAli, El-Emir bin El-Emir KABus bin-Voşmgir, emara biNaehü fî hayâtihi. Sene: Seb’un ve tis’îne ve Selase mietin Kameriyye; ve Sene HamSin ve Seb’îne ve Selase mietin Şemsiyye”.
Farsçası: “BismiLahirrahManirrahîm-În kasr-ı Ali, müteallik be şemsül-maAli, Emir bin KABus bin-Voşmgir ki der-zeMan-ı hayât, emr be-biNa-yı ân kerd. Der Sâli 397 KameRi, berAber bâ 375 Şemsi”.
Türkçesi: “Bağışlayan ve esirgeyen Tanrı’nın adıyla-Bu ulu Abide, şan ve şeref sahibi Voşmgir oğlu Emir bin KAbus’a ait olup, sağlığında bu binanın yapılmasını istedi. KameRi yıl:397, Şemsi yıl:375”.
Bu kentte İmamzade Yahya bin-Zeyd’in kabri de bulunmaktadır.
Tarihi Cürcan/ Gürgân kenti yakınında kurulu olan Künbed-i Kâvus ile bölge valiliğinin merkezi olan Gürgân kenti birbirine karıştırılmamalıdır.
KAbus Anıtı hakkında çeşitli eserlerde bilgi verilmektedir. Türk Kültürü dergisinde Yusuf Azmun da bu anıttan bahsetmiştir.
Bazı yazarlar, Nadir Şah Afşar’ın burayı ziyaretinde Gürgân kentinin harap ve metruk halini görünce kızdığını, anıtın yıkılması yönünde emir verdiğini, daha sonra vazgeçtiğini kaydeder. Bazıları ise, Göklen aşireti liderlerinin, binanın altında büyük bir hazinenin bulunduğunu, çıkarmak için binanın tahribine karar verdiğini, daha sonra bu kararlarından döndüklerini söyler. Ancak İngilizlerin bu bölgeden çıkardıkları tarihi materyalleri ülkelerine götürdükleri bilinmektedir. Türkmenlerin yaşadığı bölgeye, Şah tarafından görevli olarak gönderilen saray bürokratlarından Muhammed Ali Gurhançı Sovlet-i Nizam; İngilizlerin buradan çok miktarda değerli tarihi eşyayı çalıp, ülkelerine götürdüğünü rapor etmiştir.
Halen bu bölgede Yomut ve Göklen Türkmenleri yaşamaktadır. (Abd’ür-Rıza Ferecî ve Coğrafya heyeti: Coğrafya-yı Kâmil-i İran, 2.cilt, s.1151; Coğrafya-yı Tarihî Gürgân ve Deşt, s.181; Emin Gülî, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.200; Yusuf Azmun, İran’da Yaşayan Türkmenler, “Türk Kültürü Dergisi, Sayı:33, s.584)
Gürgân
Gülistan Bölge Valiliği merkezi olan Gürgân, 2.880 km² yüzölçümüne sahiptir. Doğuda Künbed (Türkiye Türkçesi, Kümbet) ve Aliabad, batıda Bender-Türkmen, Kurd-kûy, güneyde Şah-kûh tepeleri, Şahrud ve Damğan kentleri ile çevrildir. Şah-kûh, 3.750 m yüksekliğindedir. Gürgân, Karasu, KefşGiRi ve Ziyaret önemli nehirlerdir.
Ş.1362/ 1983 yılı sayımına göre Gürgân’ın nüfusu 303 bindir. Bunun %55’i köylerde, diğerleri şehirlerde oturmaktadır. Kent merkezinin nüfusu 126 bindir. Gürgân, son dönemlerde yoğun göçe maruz kalmıştır. İmam Rıza Caddesi sakinleri Şahrud’tan, İranşehr Caddesi sakinleri Simnan’ın Turûd köyünden göç etmiştir.
Gürgân’da yapılan kazılarda, tarihi geçmişin m Ö. 6.000 yıl geriye gittiği ortaya çıkmıştır. Moğol ve Timur’un yürüyüşü döneminde eski Gürgân kenti yok oldu. Halkı, küçük bir şehir olan Esterabad’a göç etti. Su ve hava şartlarının yanı sıra, ticaret yolu üzerinde bulunması nedeniyle Esterabad kenti gelişti ve genişledi. Bu kente Esterak/ Istırak ve Istare-abad yani “Yıldızı bol şehir” adı verildi. Bazıları, Esterabad kenti adının Hoşayâr Şah’ın karısı Ester’den kaynaklandığını ifade etmektedir. Bu şehir, Safeviler döneminde Darül-Mü’minîn adıyla anılmıştır. Eski kentin kalesi, caddeleri ve binalarının izleri halen mevcuttur. Öte yandan İmadiye Medresesi, Mescid-i Camii, Ağa Muhammed-Hani İmareti, İmamzade Abdullah, İmamzade Nur (Şahzade İshak) gibi tarihi binalar bugüne ulaşmıştır. (Coğrafya-yı Kâmil-i İran, 2.cilt, s.1149)
Gümüştepe
Bender-Türkmen kentine bağlı olan Gümüştepe, GümîŞan nahiyesinin merkezidir. Hazar denizinin doğusunda yer alan Gümüştepe, Bender-Türkmen’in banliyosu konumunda ve 15 km kuzeyindedir. Türkmenistan sınırında olan kentin kuzeyinde eski Gümüştepe’nin harabeleri bulunmaktadır. Tarihi dönemlere uzanan geçmişi bulunmaktadır.
Stratejik konumu nedeniyle Sasaniler döneminde, Enuşirvan veya Yezdigerd tarafından 597 yılında burada Kızıl-Alan duvarı yapılmıştır. Savunma amaçlı olan bu duvarın, kuzeyden gelecek Hun (HefTaliyân/ Heyâtıle) Türkleri’nin akınını önleme amacıyla inşa edildiği söylenmektedir.
İbn-i Havkal, Hudûdül-Alem isimli kitabında Abeskûn mıntıkasında bir köy olarak kaydetmiştir. Harp Okulu öğretmenlerinden bir Fransız, Gümüştepe gezisi ile ilgili şunları anlatmaktadır: “Türkmenler, Gürgân çayının üç ayrı yerine bend yaparak Gümüştepe’nin su ihtiyacını karşılamıştır. Ayrıca Hazar denizi kenarında tuzlak hazırlayarak, suyun buharlaşmasından sonra tuz elde edip, bölge dışına satmaktadır. Burada İran’ın çeşitli yerlerinden getirilen işçiler çalıştırılmaktadır”.
1850 yılında iki hafta Gümüştepe’de kalan Vámbéry, şöyle yazmaktadır: “Gümüştepe, özellikle kışın ikamet etmeye uygundur. Ateşli bulaşıcı hastalıklar nedeniyle yazın insanlar burada Nadiren oturmaktadır. Burası Gürgân nehrinin mansabı, yani denize döküldüğü yerdir. Nehir, bu bölgede oldukça derindir. Türkmenler, buranın balıklarından istifade eder”.
Rıza Han’ın, “Mazenderan Gezi Notları/ SeferName-i Rıza Han be-Mazenderan” kitabında Gümüştepe’den de bahsetmektedir: “Gümüştepe’nin alaçıkları ve iki katlı zarif İmareti dikkat çekicidir. Şose, kasabanın ortasından geçmektedir. İmaretin duvarları ahşap olup, odalar halinde bölünmüştür. Odaların duvar ve tabanları da ahşap ve boyalıdır. Kasabaya bir güzellik kazandırmıştır. Gümüştepe’nin kültür merkezi olan ‘Aşur-Havzeyn’ adıyla anılan bina, bana karargâh olarak tahsis edildi. Bu İmaret/ köşk, Türkmen halıları ve rustik mobilyalarla döşeliydi. Ev sahipleri çok hünerliydi. İmarete hamam bölümünün yapılması da unutulmamıştı. Temizlik ve yıkanma, insan yaşamının ilk şartıdır. Doğu duvarında ve kuzey kenarında büyük harflerle nestalik ‘Yâ Abdü’l-KeRim Şarki’, diğerinde ‘Abd’ür-Reşid Şumali’ yazılıdır. Bu şahıslar, Türkmen evliyâsıdır. İmaretin diğer duvarlarına, evin kötülüklerden korunması için batı ve Güney Evliyâsı’nın (Evliyâ-yı MağriBi ve Cenubi) isimlerinin bulunduğu tablolar asılmıştır. Kasabanın adı, “Gümüş” ve “Tepe” kelimelerinden meydana gelmiştir. Kuzey tarafı boş olup, lâdes kemiği şeklindedir. Türkmenler, Rusya ve Gilan Vilayetine büyük miktarlarda ticaret yapmaktadır. Gümüştepe’de umumî şehir hamamı yoktur.
Türkmen halkı, yaşamları boyunca dilenci görmemiştir. Gümüştepe’nin nüfusu, 3 bin hanedir. Onbeş mahallesi vardır. Her mahallede ahşap birer mescid bulunmaktadır. İki de mektep vardır. Bunlardan biri yabancılar içindir. Hîve’den gelen dört öğrencisi var. Diğeri oldukça eski olup, 30 öğrencisi bulunmaktadır. Yedi ay önce Kuzey Tugay Komutanı’na Caferbayların merkezine modern tarzda eğitim verecek üç okul yapılması emrini verdim. Bu okullar açıldı. Türkmen çocukları okumaya çok istekliler”.
Gümüştepe’de oturan Türkmenler, yedi tiredir. Her adacık üzerinde yedi çadır kuruludur. Buradaki adacık, bildiğimiz küçük adadır. Bu tireler; Kerketük كركتوك (“Sağır ve kör” anlamında “Kerkütek” olmalıdır. Türkiye Türkçesi’ndeki “Körkütük” kelimesi ile aynı anlamdadır), Kelte (“Kısa boylu” demektir), Kenan, Purguz, Tumaç, Çukgan.
Gümüştepeliler, ticaret amacıyla Rusya’ya gidip gelmektedir. Gelişmeye çok yatkın insanlardır. Bazı Avrupa gemi şirketleri, Gümüştepe’de temsilcilik açmıştır. Teknolojinin gelişme yıllarında motorla çalışan değirmenler kurulmuş, otomobiller gelmiştir. Yün, halı ve deri üretimi yaygındır. Gene bu dönemde Gümüştepe-Enzeli arasında deniz ticareti amacıyla bir mendirek yapılmıştır.
Akkala
Akkala kenti, Hicri 1020/ 1611 yılında Mazenderan ve Esterabad’a gezi amacıyla gelen I.Şah Abbas’ın isteği üzerine kurulmuştur Buraya ilk önce Kacar Türkleri yerleşmiştir. KAbus bin Voşmgir zamanında burası “Akkala” anlamında güya “Espîd-dej/ Sepîd-dej” veya “Dej–Sefid” adı ile anılırmış. Şah Abbas döneminde kentin adı “Mubarekabad” idi. Ahmed Rıza Han, şah olduktan sonra buranın adı “Pehlevidej” olarak değiştirildi. Ancak Türkmenler, “Akkala” adını kullanmayı sürdürdüler. Şehir, Pehlevilerden sonra eski adına tekrar kavuştu. Bugün Gürgân’ın 20 km kuzeyinde banliyo konumundadır. Aralarında geniş bir asfalt yol bulunmaktadır. Türkmenlerin “Anbar-Olum” dedikleri, “Örnek askerî Çiftlik/ Mezra-i NuMube-i Arteş” adı ile anılan eski Şah Çiftliği/ Şah Mezraa’nın yakınındadır. “Şah mezra” adı, “büyük çiftlik” anlamında da kullanılmaktadır. Daire şeklinde olan Akkala’nın duvarlarının yüksekliği altı metredir. Gürgân çayı, kalenin ortasından geçmektedir. Çayın iki sahilinde olan kaleyi, Safeviler döneminde tuğla ile inşa edilmiş olan sağlam bir köprü birbirine bağlamaktadır.
“Akkala’nın giriş kapısı ahşap ve demirdendir. Kaleye izinsiz girme imkânı bulunmamaktadır. Kale kapısı, bir odaya çıkmakta, bu odadan daha geniş diğer bir odaya geçilmektedir. Kaleye girenler, bu odadaki muhafızlarca karşılaşmaktadır. Duvarlarında kale girişini gözlemeye yarayan mazgallar bulunmaktadır. görevli nöbetçiler, herhangi bir tehlike anında savunma amacıyla ateş etme imkânına sahiptir. bilahare bir manga askerin koruduğu muntazam olmayan “heştî/ sekiz” adı verilen dairevî bölüme ulaşılır. Sol tarafında helozonî merdivenlerle tecrübeli, yüksek atış kabiliyetine sahip askerlerin bulunduğu, çevrenin rahatça gözlenEbildiği kata çıkılır. Herhangi bir saldırı anında ilk müdahale bu askerlerce yapılır. Kacar liderleri burada rahat ve huzur içerisinde otururdu.
AkKale, Nasreddin Şah’ın tahta çıktığı 1848 ve daha sonraki yıllarda sağlam ve abad durumdaydı. Bu tarihten sonra Kacarlar yavaş yavaş Tahran’a gidip yerleşmeye başladılar. Kale de bununla doğru orantılı olarak terk edilmeye va harap olmaya başladı. Kacarlardan boşalan yerleri Atabay Türkmenleri yurt edindiler”. (Emin Gülî, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.204-205)
Sovlet-i Nizam Muhammed Ali Gurhançı, Hicri 1300/ 1883 tarihli raporunda yazdığına göre; “Bu kale, Şehid Nasreddin Şah zamanına kadar devamlı bir bölük asker, topçu grubu ve süvari garnizonu tarafından korunurdu. Bu nedenle Yomut-Sahra emniyet içinde idi. Telgrafhane, hamam ve ekin deposu mevcuttu. Halen bunlar, zamanın yok edici tesiri nedeniyle mevcut değildir. Ancak Kacar iktidarı döneminde kale yenilendiğinden iyi durumdadır.
Kalenin biri kuzeyde, diğeri güneyde olmak üzere demirden sağlam iki kapısı bulunmaktadır. Doğusunda ve batısında savunma amaçlı hendekler yer alır. Gürgân nehri, kalenin güneyinden akar. Kuzey kapısında dört gözlü sağlam, üzeri taş döşeme köprü vardır. Kapı, çini ve fayansla kaplıdır. Batısında, Cihansûz Mirza ve kardeşi Ağa Muhammed Han’ın ikamet ettiği üç katlı, gösterişli, ilginç süslemeleri bulunan bir İmaret/ köşk mevcuttu. Kalenin dört köşesine savunma amaçlı zemberekli toplar yerleştirilmişti.
AkKale, daha sonra Türkmenlerin eline geçti. Türkmenler, şehir hayatı yaşamaktadır. Perşembe günleri kurulan bir pazarı vardır”.
*
Göklen (Göklan/ Gökleng/ Gökleñ) Türkmenlerinin Oturduğu Önemli Yaşam Mıntıkları
Dağ eteğindeki Kelale ve Gelidağ bu mıntıkadadır. Göklenler, erken dönemde yerleşik hayata geçen Türkmen il/ uluslarındandır. Çiftçilik, bağcılık, arıcılık, özellikle ayçiçeği ekimi temel geçim kaynaklarıdır. Hacılar ve Keçikaraşûr, bölgenin önemli nehirleridir.
Göklen il/ ulusu, Kurumeydan ovalarında, Çöven-Emend ve Deştek köyleri ile Cergelan mıntıkasında oturmaktadır.
Bender-Türkmen
Kentin Pehlevi dönemindeki adı “Bender-Şah”tır. Türkmen-Sahra’nın ele geçirilmesinden sonra, Ahmed Rıza Han tarafından burada demiryolu istasyonu kurularak, yeni bir kentin temeli atıldı. Buraya “Bender-Şah” adı verildi. Ancak Türkmenler buraya “Türkmen limanı” anlamına gelen “Bender-Türkmen” diyordu. Şehir kurulduktan sonra buraya değişik mıntıkardan münferit göçler başladı. Bu çerçevede Ermeniler, Astaralılar ve diğerleri yerleşti. Ş. 1307/ 1928 tarihinde şehir görünümüne kavuştu. Varlıklı Türkmen ailelerinin kente gelip fabrika açmaya başlamasının ardından, Türkmenler büyük gruplar halinde gelerek, bu fabrikalarda çalışmaya başladı. Peşisıra denizcilik ve balıkçılık sektörünü geliştirdiler. İskelenin düzenlenip liman haline gelmesi ile kentin oluşumu tamamlandı. Rejim değişikliğinden sonra, Türkmenlerin söylemi doğrultusunda resmen “Bender-Türkmen” adını aldı. Bugünkü nüfusu 300 bini geçmiş durumdadır. Pazartesi günleri kentte büyük bir pazar kurulmaktadır. (Mehr’üz-Zaman Novbân, s.32)
İran’daki Türkmen İl/ Ulus ve Aşiretleri
Göklen (Gökleñ/ Gökleng) İli:
Göklen ili aşiretleri, Deşt-i Gürgân’ın doğusundaki dağlık mıntıka ile Türkmenistan Cumhuriyeti sınırına kadar olan Gelidağ, Kara Balhan/ Kara Balkan köy birlikleri ile Kelale nahiyesi, Gürgân, Bocnurd ve Göklen/ Göklan’da yaşamaktadır. (Birleşik Türkmenistan Tarihi, s.13)
Macaristanlı Arminius Wámbéry, 1864 yılında Göklen ilinin yaşadığı yerleri incelemiş, Göklen aşiretleri hakkında şöyle demektedir: “Türkmenlerin, komşuları ile adaletli ve gelişmiş bir yaşam sürdüklerini gördüm. Büyük bölümü tarımla meşguldür. Onların yaşadıkları yerler, tarihi hatıralarla dolu eski Gürgân kenti civarıdır. Bugün orada Cürcan (eski Gürgân) kentinin harabeleri görülmektedir. (Arminius Wámbéry, Seyâhat-i Derviş-i Durûğayn der-HâNat-ı Asya-yı Miyane, s.374)
Göklen adı, “Gök” ve “Len” kelimelerinden oluşmaktadır. Türkçe “Gök”; yeşil, “Len/ Lan” ise, “yer, mekân” manasını taşımaktadır. Göklen, “Yeşil topraklar” demektir. “Yeşil ve verimli topraklarda yaşayanlar” anlamına gelenn Göklen ili, halen burada oturmaktadır. (Mesih ZEbihî, GürgânName, s.126)
Türkmenlerin rivayetine göre, Moğol ilerleyişi sırasında “Kayı” olarak adlandırılmaktaydılar. Kayı adı; Oğuz Han oğlu, Gün Han oğlu Kayı Han’dan gelmektedir. Onun oğlu Kara Han, Doğu/ Maşrık-zemînin ilk hanıdır.
*
Göklen İli Nüfusu
|
Kaynak
|
Yıl/ (Şemsi/ Miladî)
|
Nüfus (Hane)
|
Mirza İbrahim
|
1220/ 1841
|
2.550
|
Lady Sheil
|
1230/ 1851
|
10.000
|
Melikonov
|
1239/ 1860
|
2.550
|
ArminiusVámbéry
|
1243/ 1864
|
12.000
|
Nüfus-u Esterabad broşürü
|
1257/ 1878
|
25.000
|
Rus F.Bakulin
|
1260/ 1881
|
4.000
|
Sir Persy Sykes
|
1281/ 1902
|
2.500
|
Muhammed Ali Gurhançı
|
1287/ 1908
|
2.050
|
H.L.Rabino
|
1289/ 1910
|
2.000
|
Bibi Rabia Lokaşova
|
XX. yy.başı
|
4.000
|
Ahmed İhtisAbiyân
|
1315/ 1936
|
30.000
|
Henry Field
|
1317/ 1938
|
2.000
|
General Rezm-ârâ
|
1320/ 1941
|
25.000
|
(SeferName-i Esterabad, Hâtırât-ı Lady Sheil; SeferName-i Melikonov; Seyâhât-ı Derviş-i Durûğayn; GürgânName; SeferName-i Sykes; SeferName-i Mazenderan ve Esterabad; Türkmenhâ-yı İran; Coğrafyâ-yı Nizamî İran)
Göklen İli Aşiretleri:
“Sovlet-i Nizam” unvanlı Muhammed Ali Gurhançı, Ş. 1287/ 1908 tarihinde kaleme aldığı “Nuhbe-i Kâmrânî” isimli kitabında, Göklen ili aşiretleri hakkında şu isim listesini vermektedir: -Yangak, -Sıngırık, -Çakır, -Begdili, -Ayderviş, -Acın, -Kancık, -Kırık, -Bayındır, -Tömek Kayı, -Karabalhan/ Karabalkan, -Erleklu/ Erlekli, -Darı -Boggaca. (GürgânName, s.126)
A.Wámbéry, 1864 yılında Göklen ilini on aşiret olarak vermiş, aşiretlerin tire/ cemaatlerini saymıştır. (Seyâhât-ı Derviş-i Durûğayn, s.375-376)
İran Aşiret İşleri Örgütü (Sazman-ı Umur-u Aşayir), 1981 Tarihli Çalışmasında Göklen/ Gökleñ İlini 48 Tire/ Cemaat Olarak Göstermiştir
|
Biniyaz
|
Niyaz/ Niyazi
|
Erkekli
|
Kuçuk
|
İgdirli
|
İgdir
|
Çovdur/ Çavdır
|
PakZad-Âfî
|
Urşukçu
|
İgdir-Atabay
|
Sûdmend
|
Rahmanzade
|
Bayır-Muça
|
Mämed-Alık
|
Kacızade
|
Gürgânlı-Zuhî
|
Ataverdi
|
Seydî/ Seyidli
|
Aşurlu
|
Şükrü
|
İzedi
|
Tahta-Meneş
|
Hacılı-Düyeci/ Deveci
|
Amanı
|
Çüli/ Çölî
|
Mamedî
|
Ateş-efrûz
|
Arasta
|
Abdal
|
Düyeci/ Deveçi/ Deveci
|
Otamış
|
Maşrık
|
Garavı
|
Düyeci-Nejad
|
Musluhî
|
Yetim-perver
|
Alemî
|
Aran
|
İmir
|
Yalkımış
|
Osmanî
|
Bayramca
|
Uzun-Düyeci/ Deveci
|
Kehen
|
Devlet-Nepes/ Nefes
|
Pehlevan-Düyeci/ Deveci
|
Şereb
|
Yomut
|
Çüli/ Çölî tiresi, Aşkabat’ın mesire yeri olan bir vadiye adını vermiştir. Çüli Vadisi; Aşkabat’ta Vanovsky köyünden Çüli köyüne kadar uzanan vadinin adıdır. Çüli vadisine Uşelya köyünden gidilir. Uşelya-Vanovsky köyleri arasındaki vadiye “Uşelya Vadisi” denir. Aşkabatlıların mesire yerlerindendir.
Yomut İli:
Yomut ili, Türkmen Sahra’nın ovalık kesiminde yaşamaktadır. Yomut bölgesi, kuzeyde Etrek nehrine doğru, batıda Hazar denizi, güneyde Rustak, Ketul ve Findirisk/ Féndirisk, doğuda İlyas Tepe ile çevrilidir.
Yomut adı, Oğurcık’ık oğlu Yomut’tan kaynaklanmaktadır. Yomut Han’ın Ötli- Temir (Bayramşalı) ve Gutlu-Temir (Garacuka) isimli iki oğlu oğlu vardır. Ötli-Temir, Hîve Yomutları’nın; Gutlu-Temir, İran Yomutları’nın atasıdır. (Mecelle-i İranşehr, sayı:6, ss.41)
Yomut İlinin Nüfusu
|
Kaynak
|
Yıl
(Şemsi/ Miladî)
|
Nüfus (Hane)
|
Mirza İbrahim
|
1220/ 1841
|
9.215
|
Melikonov
|
1239/ 1860
|
8.759
|
ArminiusVámbéry
|
1243/ 1864
|
40.000
|
“Nüfus-u Esterabad” broşürü
|
1257/ 1878
|
(kişi)58.200
|
“TafSil-i Ahvâl-i TErakime” kitabı
|
1260/ 1881
|
15.000
|
Colonel Stuart
|
1268/ 1889
|
7.100
|
Bibi Rabia Lokaşova
|
1280/ 1901
|
9.000
|
William Airons
|
1280/ 1901
|
(kişi)60.000
|
Sir Persy Sykes
|
1281/ 1902
|
8.500
|
H.L.Rabino
|
1289/ 1910
|
7.000
|
Ahmed İhtisAbiyân
|
1315/ 1936
|
(kişi)300.000
|
Henry Field
Yedi bin aile Horasan’da, 23 bin aile Mazenderan’da (halen Gülistan BV bölümü)
|
1317/ 1938
|
30.000
|
General Rezm-ârâ
|
1320/ 1941
|
8.400
|
İranabad
|
1339/ 1960
|
7.000
|
William Airons
|
1335-1346/ 1956-1967
|
(kişi)130.000
|
(SeferName-i İran ve Rusiye, s.204-207; Seyâhât-ı Derviş-i Durûğayn, s.379; GürgânName, s.240; PenCah Name-i Tarihî, s.14; Türkmenhâ-yı İran, s.16; Îlât ve Aşayir, s.148; SeferName-i Sykes, s.22; Coğrafyâ-yı Nizamî İran, Gürgân ve Deryâ-yı Hazer, s.25; MerdumşiNaSi İran, s.296; Mecelle-i İranabad, sayı:6, s.4; Ayrıca bkz.→SeferName-i Esterabad, Mazenderan, Gilan, s.57, 154)
Yomut İli Yaylak ve Kışlakları:
Yomutlar, özellikle Caferbay ve Atabaylar, geçimlerini hayvancılıkla temin ettiklerinden taze otlak ve çayırlık bulmak amacıyla göç etmektedir. Kışı Türkmen Sahra’da geçirirler. Bahar’ın sonlarında Balkan yaylalarına doğru harekete geçerler. Kışlakları ile yaylakları arası 10-12 menzildir. Bir günlük yol mesafesinde olan menzillerde geçici alaçık/ çadırlar kurularak gecelenir. Kalıcı çadırlar, son menzil olan yaylaya varıldığında kurulur. Kadınlar yaylada yüksek sanat ve ekonomik değeri olan ipek iplik ve dokuma, halı, seccade, keçe ve değerli işlemeler üretir. Erkekler, hayvancılığın yanı sıra soylu Türkmen taylarını eğitir. At yarışı ve “Çogan” denen oyunla vakit geçirirler. Yaz aylarını yaylada geçirdikten sonra Türkmen Sahra’ya doğru geri dönüş başlar. (Mecmua-i Köç, sayı:1, s.67)
Yomut İli Aşiretleri:
Yomutlar; Caferbay ve Atabay olmak üzere ikiye ayrılır.
Caferbay Aşireti Tire ve Cemaatleri
|
Koca
|
Yılkı
|
Ovnuk-Tomaç
|
Karıncık
|
Ovnuk
|
Bağça
|
Arık
|
Çigitli
|
İri Tomaç
|
Sakar
|
Zayıtlı
|
Tomaç
|
Kazlı-Kör
|
Tekeli
|
Ac
|
Mirzalı/ Mirza-Alı
|
Az-evli
|
Kızıl
|
Vekilli
|
Çugan چوگا ن
|
Kem
|
Kelte
|
Yaralı
|
Mutvac-Türk
|
Salak
|
Nuralı
|
Hacılı
|
Kör
|
|
|
Atabay Aşireti Tire ve Cemaatleri
|
Gañkırma
|
Mämed-Alık
|
Güyz-Mämedli
|
Şid-Mämedli
|
Aşurgerek
|
Ak
|
Kalha
|
Gıyga-Ağa
|
Sahna
|
Sakavı
|
Yelme
|
Pere
|
Suhtı
|
Tana
|
Urbın-Ağa
|
Baylar
|
Düvünçi
|
|
(Mecmua-i Ittılâât ve ÂMar-ı Îlât ve Tavâyif-i AŞayir-i İran, s.136)
Vámbéry’nin yazdığına göre, Türkmenler; -Çovdur, -Esrarı, -Alili, -Kara, -Salur, -Sarık, -Teke, -Göklen ve -Yomut olmak üzere dokuz il/ ulusa ayrılır.
Türkmenlerin il/ ulus yapılanması konusunda en sağlıklı bilgileri tanınmış Türkmen âlimi, Türkmenistan Bilim ve Teknik Yüksek Kurulu Dil ve edebiyat Enstitüsü Terminoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Soltanşa Ataniyazov (Sultanşah Ataniyazov), “Şecere” adını verdiği kitabında vermiştir. Bu kitap, Kril alfabesiyle Türkçe olarak 1994 yılında Aşkabat’ta Turan Kitabevi’nce basılmıştır. Bunun dışında Türkmenler konusunda birbirinden değerli eserler vermiştir. Görüşmede, “Tamamı saha çalışması olan eserlerimi hazırlarken, görmediğim Türkmen obası kalmadı” demişti.
İran’da, Batı Türkistan’ın doğal uzantısı olan Gülistan, Kuzey Horasan ve Horasan-ı Rezavî bölge valilikleri sınırları içerisinde oturan Türkmenler ile İran’ın diğer yerlerinde oturanlar hakkında çok sayıda kitap ve makale yayınlanmıştır. “Şecere”; il, aşiret, caMaat ve oba adlarının doğru okunması ve yazılmasına kaynaklık yapması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Ataniyazov, çok sayıda kaynaktan istifade etmekle birlikte, kendi tasniflerini ve saha çalışmalarını açık-seçik vermiştir. Eserlerini, sıkı bir saha çalışması ile desteklemeye özen göstermiş bir ilim adamıdır:
1.Çovdur İl/ Ulusu
|
Hazar denizi ile Aral Gölü arasında yaşarlar. Vámbéry, Çovdurların nüfusunun 12 bin olduğunu kaydetmiştir. Hazar denizinden Köhne-Ürgenç, Boldumsaz, Porsu, Gökcük ve Merv’e kadar olan bölgedeki aşiretleri şunlardır: -Abdal, -İgdir, -Asanlı, -Gara-Çadır, -Bozaçı, -Buruncuk ve -Şıh.
|
2. Esrarı İl/ Ulusu
|
Esrarılar, Ceyhun/ Amuderya’nın sol yakasındaki Çarçöv’den Belh’e kadar olan toprakları yurt edinmişlerdir. 50-60 bin çadıra ulaşmaktadırlar. Ceyhun nehri civarını karargâh tutmuşlardır. Ceyhun nehri kıyısı, “Türkmen suyu sahili/ Leb-i Ab-ı Türkmen/” olarak adlandırılmaktadır. Geçmişte vergiyi Buhara emirine vermekteydiler.
Bu ilin insanları, cesaret sahibi olmalarından ötürü “Esrarı” adı ile anılmıştır.
|
3.Alili İl/ Ulusu
|
Alili ili, Afganistan’da bulunan Andhoy’u yurt tutmuşlardır. Bin çadırdırlar. (Soltanşa Ataniyazov, “Bilig”, s.8,12-22, 26-27)
|
4.Gara İl/ Ulusu
|
Nüfusu oldukça azdır. Merv ile Andhoy arasını vatan tutmuşlardır. Türkmen illerinin gelenek ve göreneklerine sahiptirler. Dikkat çekici gelenekleri bulunmaktadır.
|
5.Salur İl/ Ulusu
|
-Salur/ Salırlar, eski Türkmen illerinden biridir. Arap çapulcularının, Türk illerine saldırılarına cesaretle karşı durmalarıyla ünlüdürler. Sekiz bin çadırdan fazla değillerdir. Araplarla sürdürdükleri savaşta nüfuslarının büyük bölümünü yitirdiler. Araplar yüzünden nerede ise yeryüzünden silineceklerdi.
-Safevi döneminin sonlarında Salırlıların Etek ve Ahal’da oturduklarını görürüz. Nadir Şah’ın öldürülmesinden sonra Horasan’a doğru hareket etmeye başladılar. Salırlar, Feth-Ali Şah’ın saltanı döneminde Tecen nehrine ulaştılar. Saltanat naibi Abbas Mirza Kacar ile müteaddit savaşları oldu. HicRi/ KameRi 1248/ 1832 tarihinde Serahs’a gelmişler, ancak büyük bölümü esir alınmış ve Meşhed’e getirilmiştir. Bu dönemde Meşhed’te bulunan İngiliz Albay Arthur Campbell, olayı şöyle nakletmektedir: “Büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Salırlar, Meşhed’e getirildiler. Abbas Mirza’nın emriyle esir pazarında satıldılar. Yolöten ve Pençdeh’te yaşayan Salır ileri gelenleri, Şehzade’ye temsilci göndererek, kadın ve çocuklarının geri verilmesini talep ettiler. Kişi başına 10 Tümen ödeyerek, tamamını geri aldılar. Türkmenler, Abbas Mirza’yı bir daha hayırla yâdetmediler”.
-İran ordusunun, H/K. 1276/ 1859 yılında Teke Türkmenleri’ne saldırısı sırasında, Salırlardan bir grup İran ordusu ile işbirliği yaptı. Ancak Bikrân Sahrası’nda صحراى بيكران İranlıları terk ettiler. Bu yüzden İran ordusu dağıldı ve yenildi. Arda kalanlar, savunmasız kadın ve çocukların bulunduğu Salur yaylalarına baskın verdiler.
-Hüsâmüs-Saltana’nın Horasan’daki yönetimi sırasında, İran ordusuna yardım edeceklerine dair anlaşma yaptılar. Merv Tekeleri, bu anlaşmayı duyunca çok öfkelendi. H/K. 1288/ 1871 tarihinde yaşanan kıtlıkta Tekeler, Salurlara baskın vererek, buğday ve hayvanlarını alıp gittiler. Çaresiz kalan Salırlar, Merv’e göç ederek, kendilerini soyan Tekelere sığınmak zorunda kaldılar. H/K. 1298/ 1881’de Rusların Türkistan’a asker sevki sırasında Teke Türkmenleri’nden çekinen Salurlar, bunu fırsat bilerek Merv’den ayrıldılar. İran sınırını geçerek, Eski Serahs ve Zorabad’a dönüp yerleştiler.
-Rus araştırmacı Lasar, 1881 yılında Merv’de dört bin Salur’un yaşadığını, iki bininin Herat yakınındaki Morğab’a gittiklerini ifade etmektedir.
Salur ilinin aşiret ve cemaatleri:
-Yalvaç aşireti: -Yaş, -Tiş, -Sakar, -Ordugoca
-Karaman aşireti: -Alem, -Gercikli, -Beybulağı
-Anabulağı aşireti: -Yadşı, -Buhara, -Bakşıtlı, -Temir (Emin Güli, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.211)
|
6.Sarık İl/ Ulusu
|
Sarıklar da Salırlar gibi cesaretleriyle tanınmaktadır. Sayıları, 1890 yılında dört bin çadırdı. Morğab nehri ve Pençdeh mıntıkasında oturmaktadırlar. Deve yavrusu yünü ve ipek dokuma konusunda pek mahir ve meşhurdurlar. Tekelerin baskısı sonucu 1855 yılında Merv’den ayrılarak, Yolöten ve Pençdeh’e yerleştiler.
Aşiret ve cemaatleri:
-Horasanlı aşireti: -Bedeng, -Hocalı, -Gızıl/ Kızıl, -Hüseyin-Ali
-Bayrac aşireti: -Ganlıbaş, -Gulca, -Şucan
-Suhtı aşireti: -Taypır, -Mumatak, -Kurt, -Gadır
-Alaşa aşireti: -Hocuk, -Boggaca, -Söyün-Gara/ Söyüngara, -Şuud, -Akınsız
-Herz-Suhtı aşireti: -Yazgı, -Canıbek, -Gurama, -Yatan, -Çapağı
“TafSil-i Ahvâl-i TErakime” isimli kitaba göre, aşiret ve cemaatlerin tasnifi şöyledir:
-Herz-Suhtı aşireti: -Şucanlı, -Gulca, -Şıhlı, -Gızıl, -Bedeng, -Ganlıbaş
-Horasanlı aşireti: -Ustulut, -Aynaş
-Suhtı aşireti: -Tokdüyeli, -Arun
-Bayrac aşireti: -Canıbek, -Yırkı, -Gurama, -Sıyduş (Emin Güli, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.213-215; Ataniyazov, “Bilig”, s.12-22)
|
7.Teke İl/ Ulusu
|
Tekeler, Safevi hanedanı döneminde Etek ve Ahal’da bulunuyordu. Nadir Şah’ın öldürülmesinden sonra, muhtemelen Adil Şah-Zend döneminde Horasan’a yerleşmeye başladılar. Sınır bölgelerinde meydana gelen olaylar, Serahs’ın bir ferseng (yaklaşık 6 km.) kuzeyinde bulunan “Kône Gala/ Köhne Kale”yı imar ederek, buraya yerleştiler. Ahal Tekeleri’nin nüfusu 30 bin aile, Merv Tekeleri’nin nüfusu ise, 60 bin aile olarak tahmin edilmektedir.
Vámbéry ve TafSil-i Ahvâl-i TErakime’ye göre, Teke il/ ulusunun aşiret ve cemaat yapılanması:
-Utamış aşireti: -Galtşu, -Sultansız, -Sıçmaz, -Gara-Ahmet
-Bahşı aşireti: -Pereng, -Tapaz, -Ker-Sağrı/ Kersağrı, -Alacagöz, -Daşayak, -Aksopı (Aksofu), -Guh, -Marsı, -Zakır, -Kadılar
-Toktamış aşireti: -Bergburun-Amanşah, -Gökçebeg, -Har, -Goñur, -Yusup (Yusuf), -Kazı, -Arık-Garaca
*Vámbéry, Teke ili aşiret ve cemaatleri ile ilgili verdiği bilgilerin yetersiz olduğunu kaydetmiştir.
“Tarih-i SiyaSi ve İctİmaî Türkmenhâ/ Türkmenlerin Sosyal ve SiyaSi Tarihi” isimli kitabın yazarı Emin Gülî’ye göre, Teke İl/ Ulusunun aşiret ve cemaatları:
A.Toktamış aşireti: -Beg ve -Vekil olmak üzere iki cemaate ayrılır.
Beg cemaatı obaları:
-Gökçe: -Sarı-Gökçe ve -Gara-Gökçe olmak üzere ikiye ayrılır.
-Taymas: -Muçuk
-Amanşah/ Amanşa: -Kalu, -Süng, -Acırbaş (Agrıbaş)
-Şar: -Yakup, -Şar
-Goñur: -Kara-Goñur/ Karagoñur, -Ak-Goñur/ Akgoñur
Vekil cemaatı obaları: -Ak-Vekil/ Akvekil ve -Gara-Vekil/ Garavekil olmak üzere ikiye ayrılır.
Ak-Vekil: -Şaşın, -Gara-Yusuf, -Kazı, -Kandışık, -Garaburmaç ve -Şarun
Gara-Vekil: -Arık, -Garadaş, -Şalıl, -Garabukru, -Kakşal
B.Utamış/ Otamış aşireti: -Sıçmış/ Sıçmaz ve -Bagşı olmak üzere iki cemaate ayrılır.
-Sıçmış cemaatı obaları: -Uçuruk, -Pereng, -Gara-Ahmet, -Tapaz, -Vapa (Vefa), -Mırış
-Bagşı cemaatı obaları: -Vanış, -Şocakır, -Gök Sultan-Aziz, -Bırsış (Emin Güli, Tarih-i SiyâSi ve İctİmaî Türkmenhâ, s.213-220)
|
8.Göklen İl/ Ulusu
|
“Gök” kelimesi yeşil rengi, “len/ leñ” eki, yer ve mekânı ifade etmektedir. Göklen/ Gökleñ/ Gökleng; yeşil alan, yeşil yer/ yeşil yerde oturan anlamına gelmektedir. “Göklen” adı ile ilgili bir rivayet vardır. Güya Mısırlılar, katran ve kurşunu karıştırarak, Etrek nehri üzerine bir su bendi inşa ederler. Göklenler de bataklıktaki sudan istifade etmek mecburiyetinde kalırlar. Günlerden bir gün Göklenlerin yurduna topal ve fakir bir atlı gelir. Derki; “Seddin arkasına bir ateş yakın. Katran ve kurşunun eriyeceğini göreceksiniz. Böylece sizler eski suyunuza kavuşacaksınız”. Bu adamcağızı kurtarıcıları olarak kabul edip, aralarına kabul ederler. Bu şahsı “Gökleng Güli” adı ile anmaya başlarlar. Zamanla “Gökleng/ Gökleñ” adı bâki kalır. Bunlar İran’da Hacılar ile Karaşor nehirleri etrafında ve Kala-Gâfî Dûzeyn’de oturmaktadır.
Göklen ili insanları çeltik ekimi, ipek böcekçiliği ve ipek dokumacılığı, bağcılık ve meyvecilikle meşguldür.
|
Vámbéry, Nuhbe-i Seyfiyye ve TafSil-i Ahvâl-i TErakime’de Göklenler
(Vámbéry’e göre Göklen ‘Gökleñ/Gökleng’ ili aşiret/ uruk ve cemaat/ tireleri)
|
-Çakır aşiret/ uruğu
|
-Gökdiş, -Alämet, -Toraman, -Horta, -Baynal, -Garavul, -Kuza, -Gulgara
|
-Begdili aşiret/ uruğu
|
-Pañg, -Aman-Hoca, -Buran, -Karışmaz
|
-Gayı/ Kayı uruğu
|
-Cangurbanlı, -Erkekli, -Gızılakıncık, -Tikenci, -Bokaca/ Boggaca, -Godana, -Lömek-Garnas, -Darı
|
-Gara-Balkan aşiret/ uruğu
|
-Çotur, -Gapan, -Sığırsiki, -Paşıc, -Acıbey
|
-Goruk aşiret/ uruğu
|
-Geyinlik-Sofyan, -Dehne-Garasu, -Gökce-Kabasakal, -Ongut, -Gonkur
|
-Bayındır aşiret/ uruğu
|
-Kalaycı, -Kırk, -Yapağı, -Yäçı/ (Yâçı), -Kısır, -Yazagalık, -Turung
|
-Gergez/ Gerkez گرقز aşiret/ uruğu
|
-Mollalar, -Kuza, -Ataniyaz, -Mahrum, -Bura, -Kişik, -Batur
|
-Yangak aşiret/ uruğu
|
-Korsüt, -Macıman, -Kötü, -Dizeğri, -Sarıdiş, -Ağız
|
-Sıngırık aşiret/ uruğu
|
-Garaşor, -Akşor, -Koçu, -Har, -Şıhbegi
|
-Ayderviş aşiret/ uruğu
|
-Avcı, -Kocamaz, -Deli, -Çıksarı, -Arap, -Adşan, -Kancık
|
Not: Bazı metinlerde; Ayderviş→ Acderviş, Sıngırık→Zıngırık şeklinde kayıtlıdır.
Nuhbe-i Seyfiyye’ye göre Ş. 1325/ 1946 Yılında Göklenler:
(Göklenler ‘Gökleñ/ Gökleng’, iki grup ve 12 tayfadır)
A.Halkadağlı B.Dodurga
|
A.Halkadağlı
|
-Bayındır
|
-Gırıg, -Kalaycı, -Yapağı, -Yäçı/(Yâçı), -Kısır, -Yazagalık, -Turung
|
-Gayı/ Kayı
|
-Temek Gayı, -Karnas Gayı, -Darı-Boğaça/ Boggaca Gayı, -Cangurbanlı, -Erkekli, -Gızıl-Agıncık/ Akincik, -Tagancıbun Hoca Godana, -Lamag, -Ganyas
|
-Garabalkan
|
-Gır, -Körük, -Arap, -Sığırsikli, -Çetir/ Çotur, -Gapan, -Paşıc, -Acıbey
|
-Erkekli/ Erleklü
|
Bir Han çevresinde iki aşiret halinde yapılanmıştır; -Ak İncik ve -Godana
|
-Çıklık
|
-Karnıva, -Çıklık
|
-Bayındır
|
İki Han çevresinde dokuz aşiret olarak yapılanmıştır: -Kulu, -Ak Yäçı, -Kara Yäçı, -Çuruk, -Taranık, -Kalaycı, -Keser, -Koruk, -Yasaklık
|
-Kırk
|
Göklen ilinin en büyük aşiretidir. Kendi içerisinde on tayfa halinde yapılanmıştır: -Geyinlik, -Kabasakal, -Dehne, -Çeke, -Gökçe, -Garaca, -Garakuzu, -Sofyan, -Kongur, -Angut
|
-Karanva
|
|
B.Dodurga
|
-Yangak
|
-Korsüt, -Macıman, -Kötü, -Dizeğri/ Dizgeri, -Sarıdiş, -Ağız
|
-Sıngırık
|
-Abfarık, -Garasu, -Çeşme-Arapkörlü, -Garaşor, -Agşor, -Guşçu/ Goçu, -Har, -Şıhbegi
|
-Çakır
|
Göklenler içerisinde etkin konumdadırlar. Genellikle dağlık mıntıkalarda otururlar; -Çakır, -Garavul, -Köse, -Horta, -Banyal, -Toraman, -Govza, -Gol-gara -Terekeme, -Kuş, -Döş, -Alamet/ Alamat
|
-Begdili
|
Çakırların bir parçasıdır; -Begdili, -Boran, -Karışmar, -Pañg Amanhoca
|
-Ayderviş/ Acderviş
|
-Avcı, -Gocamaz, -Dallı, -Çıbarı/ Çıksarı, -Arap-Tegrig, -Adaşım, -Gancık
|
-Acıngancık
|
-Gancık, -Yokarı Acın, -Aşäkı Acın, -Ortalı Acın
|
“TafSil-i Ahvâl-i TErakime”ye göre Ş. 1299/ 1882 Yılında Göklenler
(Göklen ‘Gökleñ/Gökleng’ ili, altı tayfa/ aşiretten oluşmaktadır)
|
A.Gayı/ Kayı
|
Gayılar, GarrıKale/ Garrıgala ve Darû’da oturmaktadır. Tire/Cemaatları; -Bakavşa, -Molla, -Täcik, -Japajı/ Yapacı, -Suvar, -Arap, -Taşak, -Karnas, -Apşak, -Çavdır, -Mämed, -Erkekli, -Şayşa, -Keyik, -Soranlı, -Keyinlig, -Tükançı, -Cangurbanlı, -Deli, -Gara-Balkan, -Gır, -Kızılca, -Hacıbay, -Yadşı, -Çitir, -Sığırsiki, -Mîrzabay
|
B.Bayındır
|
Pişkmer geçidi yakınında otururlar; -Şeytan, -Körük, -Kalayçı, -Yasaklık
|
C.Gır
|
Toka civarında otururlar; -Gökçe, -Garaguzu, -Sofyan, -Temir-Garaca, -Garasakal, -Dehne, -Gerkezli
|
D.Ayderviş
|
Garaşıh’da otururlar; -Kuşcu, -Adşan, -Gancık, -Kocaman, -Suratcık, -Sarıca
|
E.Çağrı-Begdili
|
Nalkuş-Daşana dağı yakınında otururlar; -Çağrı, -Garavul, -Gul-Gara Pañ/ Gulgara-Pañg, -Aman-Goca/ Amangoca, -Arap, -Baynal, -Buran, -Garışmar
|
F.Yangak-Sağrı
|
Kale-Sencer’de, Kümbed-i Kâvus harabeleri yakınında otururlar; -Akşor, -Garaşor, -Dizeğri, -Angut, -Guşçu, -Har, -Amangoca
|
Dostları ilə paylaş: |