Bilirkişilerin tarafsız olması önüne gelen konuyu objektif olarak değerlendirilmesi için olmazsa olmazdır. Raporu hazırlayan yalnızca Prof. Ertan Çomaklı ile Yard. Doç. Dr. Deniz Turan.... ‘dir. Bu seçilen bilirkişilere baktığımızda;
Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı: Yıllarca Erzurum Atatürk Üniversitesinde bir öğretim üyesi iken aile dostları olduğu anlaşılan Erzurum’lu olan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın döneminde Ocak 2015 tarihinde o sırada daha Doçent seviyesinde iken bütün devlet ve atama teamüllerine aykırı olarak tepeden inme bir yöntemle kadrosu Erzurum’daki üniversiteden Ankara'daki Polis Akademisi’ne alınmış ve alındıktan hemen sonra önce profesör yapılmış sonrasında da bütün devlet ve polis teşkilatı teamüllerine aykırı olarak Mayıs 2015'de Polis Akademesi Adli Bilimler Enstitüsü Başkanlığı pozisyonuna getirilmiştir. Bundan hemen sonra da savcı tarafından bu dosyada bilirkişi olarak tayin edilmiştir. Bu kadar hızlı bir şekilde kariyer basamakları tırmandırılan bu kimse bilirkişi seçilerek bu dosya önüne konulmuştur.
Şafak Ertan Çomaklı’nın annesi AK Parti teşkilatında aktif çalışan, aynı partiden Erzurum milletvekili aday adayı olmuş, mevcut yönetime sadık birisidir. Babası da aynı şekilde Erzurum Aşkale ilçesi belediye başkanlığı yapmıştır.
Ertan Çomaklı ve aile efradının sosya medya paylaşımlarına bakıldığında ise tamamen Fethullah Gülen ve yandaşlarının muhalifi, sıkı Ak Parti yanlısıs oldukları görülmektedir. Zaten kendileri de bu durumu gizleme ihtiyacı duymamaktadır.
Polis Akademisi’nde diğer bilirkişi Yard. Doç. Dr. Deniz Turan ile birlikte hazırladıkları "Fetö ve PKK Bağlamında Terör Amaçlı Kullanılan Kamusal Mal ve Hizmetler" konulu konulu bildiri hazırlayıp sunum yapmışlardır.
Ayrıca TBMM darbe araştırma komisyonuna da gelerek ifade vermiş ve o ifadesinde kendi ön yargılarını ortaya koymuştur. Hem de açıkça Müvekkillerle ilgili olumsuz düşüncelerini paylaşmıştır. Nitekim
"Koza İpekte altın kaçakçılığından ziyade para aklama olayı vardı altın üzerinden vesaire. Raporda var. Raporu verdiğimde görürsünüz orada nasıl bir yöntem izlediklerini, kaçakçılıktan ziyade para aklamayı altın üzerinden." "Şimdi, bunu 15 Temmuza nasıl getireceksiniz? Şöyle: Bunlar yaklaşık kırk yıllık bir yapı oldukları için, askerî alanda boş kalmışlardı çünkü orada da vardı yetiştirdikleri elemanlar. Adli süreçteki dosyalara bakarsanız çoğu ifade ediyor, “Şu abinin evinde kaldım, şurada.” Fakat örgütsel yapı, “cemaat” kelimesini kabul etmiyorum çünkü o belgeleri görünce bunların örgütsel bir yapıda yetiştiğini gördüğünüzde 15 Temmuza nasıl hazırlandıklarını görüyorsunuz. Şimdi, ben o süreçte bir şirketin Operasyonel boyutta bilirkişiliğini üstlendim. Hepiniz, malum, biliyorsunuz Koza İpek, Koza Holding dediğimiz. Şimdi, bunların yapısını orada daha bir dehşet gördük o belgelerle beraber…" demiştir.
Bir kimse şüpheli olarak bir soruşturmada yer alıyor ve “terör örgütüne üyelik” ile suçlansa bile kesin bir mahkeme kararı ile yargılanıp mahkum edilmeden suçlu ilan edilemez. “Teörist” bilre olsa bir kişi en temel insan haklarından birisi olarak adalete erişim ve adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. Prof. Çomaklı ve asistanı ...’nın Fethullah Gülen ve yandaşları ile ilgili açık görüşlerine ve Akın İpek ve Koza İpek grubu hakkında yanlı yaklaşımlarına rağmen bilirkişi, olarak tayin edilemez.
Raporda adı geçen diğer bilirkişi Y.Doç.Dr. Deniz Turan ise Prof. Şafak Ertan Çomaklı’nın asistanı olup, Erzurum Atatürk Ünivesitesi’nden bu yana beraber çalışmışlardır. Beraber kitap ve makaleler yazmışlar ve aralarında Hoca-Asistan ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle bu kişinin Çomaklı’dan bağımsız bir görüş ortaya koyabileceğini ileri sürmek saflık olur. Çomaklı Polis Akademisi’ne geçer geçmez, bu şahsı da gene devlet teamüllerine aykırı olarak kadrosunu Erzurum’daki üniversiden Ankara’daki Polis Akademisine almışlardır. Aynı şekilde savcı tarafından Ankara’ya gelir gelmez hemen bilirkişi tayin edilmiştir. Herhalde bilirkişi raporundaki performansı da dikkate alınarak gene tüm devlet ve polis teşkilatı teamillerine aykırı olarak yeni unvanlar elde etmiş ve Polis Akademisi Adli Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı olmuştur.
Bu iki kişi Adalet Komisyonunda bilirkişi olarak kayıtlı olmadıklarına göre Savcı Ankara’ya ayağını basar basmaz bu kişileri nasıl ve nerede bulmuştur? Bu konuya dair en ufak bir açıklama da yoktur.