Draft V. 1 -savunma


TANIK BEYANLARINA KARŞI AÇIKLAMA VE SAVUNMALARIMIZ



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə176/195
tarix09.01.2022
ölçüsü1,43 Mb.
#93387
1   ...   172   173   174   175   176   177   178   179   ...   195
TANIK BEYANLARINA KARŞI AÇIKLAMA VE SAVUNMALARIMIZ




  1. KASIRGA KOD ADLI TANIĞIN İFADESİNE KARŞI BEYANLARIMIZ:




  1. TANIK MEHMET ERDEMLİ’NİN İFADESİNE KARŞI BEYANLARIMIZ:

Mehmet Erdemli isimli şahıs tarafından 18.11.2015 tarihinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünda görevli polis memurlarınca alınan ifadesi dosya içerisine konulmuş ve iddinamede bu ifadeden tanık ifadeleri arasında bahsedilmiştir.


İlgili tanık ifadesine bakıldığında; Mehmet Erdemli’nin Ankara’da ikamet eden bir öğretmen olduğu ve Koza İpek grubu ya da Müvekkillerimizle uzaktan yakından ilgisi olan birisi olmadığı görülmektedir.
İfade metninde yalnızca Müvekkillerimizden Akın İpek ile ilgili yalnızca şu şekilde bir bölüm mevcuttur: “... Selami Tuğrul’un söylediği kadarı ile yıl olarak toplanan yaklaşık 500.000.000 Dolar paranın çek ve senetlerle ilgili kısmı nakit paraya çevirlmek için Bank Asya aracılığıyla ve Akın İpek’in sahibi olduğu şirketlerin hesapları üzerinden nakde çevrilip bu şirketlerin üzerinden bir kısmı yurtdışındaki Fethullah Gülen’e bağlı okullara, hastanelere, üniversitelere, yaptıkları inşaatlar gibi yerlere büyük paralar aktarılmaktadır. Ayrıca Akın İpek’in cemaate verdiği şahsi parasını ise Selami Tuğrul aracılığıyla bir kısmını elden bir kısmını da banka aracılığyla Fethullah Gülen ile irtibatlı olan dernek vakıf okul gibi yerlere gönderilmektedir.”

Öncelikle bu iddianamede Akın İpek ile ilgili örgüt suçlaması olmamasına rağmen, kanunsuz olarak mükerrer yürütülen soruşturma kapsamında bu ifadenin alındığı anlaşılmaktadır. Huzurdaki davadaki Akın İpek yönünden herhangi bir örgüt suçlaması ve yargılaması yoktur. O zaman bu tanık ifadesi neden bu dosyada yer almaktadır? Bunun normal hukuk düzeninde makul bir açıklaması yoktur.


İfadenin metnine bakıldığında, Mehmet Erdemli isimli şahıs bu ifadesinde yer alan beyanları kendi bilgi ve görgüsüne değil tamamen Selami Tuğrul isimli bir şahsın söylediklerine dayandırmıştır. Bu da aslında bu kimsenin burada tanık sıfatı taşımayacağını göstermektedir.
İfade metninde ise, bir yılda 500 Milyon Dolar para toplandığı ve bunun çek ve senetlere dair kısmının Akın İpek’in sahibi olduğu şirketlerin hesapları üzerinden nakte çevrildiği ve buradan Fethullah Gülen’e bağlı yutdışındaki kuruluşlara aktarıldığı beyan edilmiştir. Ayrıca Akın İpek’in cemaate şahsi para verdiği ve bunların da bir kısmı nakden Selami Tuğrul aracılığıyla elden bir kısmı da banka aracılığyla Fethullah Gülen ile irtibatlı olan dernek vakıf okul gibi yerlere gönderildiği iddia edilmiş ve tüm bunları Selami Tuğrul’un söylediğini beyan etmiştir.
Buna karşı öncelikle beyan etmek isteriz ki; Akın İpek’in kendisi veya şirket hesapları üzerinden nakde çevrilen değil 500 Milyon Dolar tek bir Kuruş dahi yoktur. Ne Akın İpek’in şirketleri ne de Akın İpek’in şahsı tarafından Fethullah Gülen’e bağlı yurtdışındaki kuruluşlara veya Fethullah Gülen’le irtibatlı kuruluşlar aracılığı ile cemaate tek bir Kuruş gönderilmemiştir. Aynı şekilde Selami Tuğrul isimli şahıs aracılığı ile de Akın İpek’in cemaate şahsi para verdiği de hayal mahsulüdür.
Bunun yanında bu savunma yalnızca bizim soyut olarak reddimize değil bizatihi devletin tüm kurumlarının yaptığı yıllarca süren kapsamlı araştırma ve teftiş sonuçlarına da dayanmaktadır. Vergi müfettişleri veya MASAK uzmanları tarafından tüm grup şirketleri yanında aile fertlerinin de banka hesapları ve para hareketleri incelenmiş ve tek bir Kuruş tespit edilememiştir. Nitekim MASAK tarafından Savcılık Makamının 11.11.2015 tarihli yazısına istinaden hazırlanan raporda da bu husus teyid edilmiştir.
Şimdi bu açıklamalar karşısında tanık olarak ifadesine başvurulan Mehmet Erdemli’nin her ne kadar duyuma da dayalı olsa vermişi olduğu beyanın gerçek olmadığı ortadadır. Bu durumda TCK m. 272 kapsamında “Yalan Tanıklık” hükümleri işletilmeli ve bu kimse hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmalıdır. Nitekim TCK m. 272 /1 ve 3 uyarınca; “(1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. (3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”



  1. Yüklə 1,43 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   172   173   174   175   176   177   178   179   ...   195




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin