Üçüncü kişilerin eylem ve faaliyetlerinden Müvekkillerimiz sorumlu tutulmaktadır.
Öncelikle daha önce izah ettiğimiz üzere, iddianamenin 2. Bölümünde yer alan kimselerin Müvekkillerimizle tek bağı Koza İpek grubu şirketlerinde çalışan olmalarıdır. İddinamede de başkaca bir bağlantı ve ilgi nde ortaya konulmamış, bu nedenle iddianame 2 bölümden oluşturulmuştur. Müvekkillerimiz, bu kimselerin de herhangi bir suç işlemediği ve masum olduğuna tereddütsüz inanmaktadır. Ancak bu kimselerle ilgili yargılamanın, usul hukuku kuralları, savunma hakkının herkes için kısıtlanmaması ve adil yargıalanma imkanı verilebilmesi için hiç bir ilgisi olması nedeniyle Müvekkillerin yargılamalarından tefrik edilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte bu konudaki beyanlarımızı da özetle aşağıda sunmaktayız:
Üçüncü kişiler tarafından Müvekkillerimizin sahibi olduğu şirkette “Kimse Yok Mu?” Derneği adına kurban bağışı toplanmasından ve Koza Altın İşletmesi çalışanlarının Zaman gazetesi abone olmasından Müvekkillerimiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
15 nolu tutanakta Müvekkilimizin sahibi olduğu şirkette Kimse Yok Mu Derneği adına kurban bağışı toplandığı ve Koza Altın İşletmesi çalışanlarının Zaman gazetesi aboneliklerinin bulunduğu belirtilmiştir. Yukarıda da izah edildiği gibi “Kimse Yok mu?” Derneğine yardımda bulunmak ve Zaman Gazetesi’ne abone olmak suç olmayıp tamamen legal bir davranıştır. Bundan dolayı hiç kimse suçlanamaz. Hele hele Müvekkillerimiz üçüncü kişileri, şirket çalışanlarının bu eylemlerinden dolayı hiçbir şekilde suçlanamaz.
Üçüncü kişilerin ekonomik nedenlerden dolayı Müvekkillerimizin kamuya açık şirketlerinden hisse satın alması suç olarak kabul edilemeyeceği gibi bundan da sorumlu tutulamaz.
İddianamede yer verilen 8 nolu tutanakta, kişilerin ekonomik nedenlerden dolayı sevdiği veya değer verdiği güvenilir gördüğü kişilerin sahibi olduğu şirketten hisse senedi alması suç olarak nitelendirilmiştir. Dolayısıyla kişileri tanıdıkları marketten veya giyim mağazasında bir eşya alması bu anlayışa göre suç olarak vasıflandırılabilecektir. Oysa ki müvekkilimizin kendisine ait şirketten hisse senedi alınması hususunda herhangi bir kimseye tavsiye de bulunduğuna ya da baskı yaptığına dair hiçbir iddia bulunmamaktadır. Ne yazık ki bu tür hukuk mantığı ile mücadele etmek ve bu tür iddialara karşı savunma yapmak bir hukukçu olarak oldukça zor görünmektedir.
Müvekkillerim sahibi ve ortağı olmadığı STV ve STV Haberde yayınlanan bazı programların içeriğinden sorumlu tutulmak suretiyle onların aleyhinde algı oluşturulmaya çalışılmıştır.
2013 - 2015 yılları arasındaki Kanal Türk, Bugün TV, STV ve STV Haber'de yayınlanan bazı programlarda örgütünün propagandasını yapıldığına dair değerlendirmeleri içeren 25.08.2015 tarihli raporda yer alan tespitlere yer verilmiştir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Müvekkillerimiz STV ve STV haberin sahibi veya ortağı olmadığı halde bu bölümde bu yayın organlarının yayın politikaları ile ilgili değerlendirmeleri yer verilerek müvekkili aleyhine algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Neden CNN Türk, Kanal D, HaberTürk gibi kanalların yayın politikalarına yer verilmemiş veya mukayese edilmemiştir?
Müvekkillerimin hissedarı olduğu Bugün TV ve Kanal Türk TV ve diğer yayın organlarının yayın içeriğinden hukuki ve cezai olarak hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Kendileri değil sorumlu müdür bu şirketlerde yönetim kurulu üyesi bile değillerdir.
Müvekkilim Bugün TV ve Kanaltürk TV ve diğer yayın organlarının hissedarı olmakla birlikte burada yapılan yayınların içeriğinden yayını yapanlar ve Genel Yayın Müdürü sorumludur. Kaldı ki bu yayın organları bağımsız bir şekilde basın, yayın ilkelerine ve mevzuatına uygun olarak tamamen gazetecilik faaliyeti yapmaktadır. Müvekkillerimin bu kurumların yayınlarına hiçbir şekilde müdahalesi olmamıştır. Bu husus basın ve yayın organlarının yetkili ve sorumlularına sorulabilir ve bunlar tanık olarak dinlenilebilir.
Yayın içerileri konusunda Müvekkilimizin hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. Müvekkillerimiz medya şirketlerinde değil sorumlu müdür olmak yönetim kurulu üyesi bile değillerdir. Bu şirketlerin yönetimi profesyonel kadrolara emanet edilmiş ve uluslararası standartlarda kurumsal bir yönetim sağlanmaya çalışılmıştır.
Müvekkilimizi sevenler tarafından yönetildiği belirtilen (twitter.com.tr s r h t m s t f isimli) Twitter hesabından atılan twitlerden dolayı müvekkillerim suçlanamaz, itham edilemez ve bu twitler onlar aleyhine delil olarak kullanılamaz.
İdddianamede, müvekkilimizi sevenler tarafından yönetildiği iddia edilen ( twitter.com.tr s r h t m s t f isimli) Twitter hesabından "hoca efendinin bir tebessümüne tüm malımı bağışlarım bana eski matbaam yeter, hocam emredin neyim varsa infak edeyim "şeklinde ifadelerin Müvekkilimiz Akın İpek tarafından sarf edildiği iddia edilmiştir. Savcı yine somut hiçbir delile dayanmayan hayal ürünü soyut iddialarla müvekkilime isnatda bulunmuştur. Bu sözlerin hiçbiri Müvekkilim tarafından kullanılmamıştır Tamamen yalan ve asılsızdır. Nitekim Müvekkilimiz Akın İpek tarafından kendi Twitter hesabından uzun zaman önce bu husus açıklanmış, kendisinin böyle bir beyanı olmadığını ifade etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |