Görev itirazı
Bilindiği üzere Anayasa'nın 36'ncı maddesi uyarınca; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir". Hak arama hürriyeti başlıklı bu maddeye 2001 yılındaki Anayasa değişikliği ile adil yargılanma hakkı eklenmiş ve anayasal bir ilke haline getirilmiştir. Yine adil yargılanma ilkesi gereğince, "Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercii önüne çıkarılamaz". Buna aykırı olarak ve yargı yetkisine sahip "olağanüstü merciiler" kurulamaz (Any. m. 37). "Kanunî hakim güvencesi" kenar başlıklı bu maddede yer alan "doğal yargıç ilkesi" daha genel bir güvence olan adil yargılanma hakkının içinde yer alır.Adil yargılanma hakkı, (medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin) özel hukuk davalarında ve (suç isnatlarına ilişkin) ceza davalarında uygulanır (AİHS m.6). Bu anlamda adil yargılanma ilkesinden anlaşılması gereken yargılamanın kandırma, yanıltma veya zorlama gibi irade serbestîsini engelleyen veya savunmayı kısıtlayan yollara sapılmaksızın, hukuk devleti ilkesine uygun olarak, önceden kanunla öngörülmüş bulunan esaslar çerçevesinde yapılmasıdır.
CMK’nın 3 üncü maddesine göre “mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir”. Her mahkemenin görevi kanuna dayanır. CMK‟nun 4. maddesine göre ise, “davaya bakan mah-keme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’ sen karar verebilir.
6362 sayılı SPK’nın 116/1 maddesi “Bu Kanunda tanımlanan veya atıfta bulunulan suçlardan dolayı yargılama yapmaya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği asliye ceza mahkemeleri yetkili” olduğunu düzenlemiştir. Bu emredici yasa maddesine göre söz konusu fiillerin işlenmesi halinde görevli mahkeme, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği asliye ceza mahkemeleridir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 9.5.2013 tarih ve 864 sayılı kararına göre de bir asliye ceza mahkemesi olan yerlerde bu mahkeme, iki asliye ceza mahkemesi olan yerlerde ikinci asliye ceza mahkemesi, ikiden fazla asliye ceza mahkemesi olan yerlerde üçüncü asliye ceza mahkemesi Sermaye Piyasası Kanunundan kaynaklanan davalara bakmakla görevlendirmiştir. Bu emredici kurala göre 6362 sayılı Kanununa muhalefet suç ve davalarının uzman mahkemelerde görülmesinin amaçlandığı açıktır. Dolayısıyla iş bu davaya bakma yetkisi 6362 sayılı Kanunun 116/1 ve HSYK Birinci Dairesinin 09.05.2013 tarih ve 864 saylı Kararına göre Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir.
Bu açıklamalar ışığında müvekkillerim hakkında Sermaye Piyasası Kanununa muhalefet suçundan dolayı açılması gereken dava normal şatlar altında 3 nolu asliye ceza mahkemesinde açılması gerekirken, sonradan olağan üstü şatlar altında, terör suçlarına bakmak üzere kurulmuş ve oluşturulmuş bir ağır ceza mahkemesinde bu davanın açılmış olması Anayasa ve AİHS de düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geleceğinden mevcut mahkemenin CMK 3 ve devamı maddeleri gerereğince GÖREVSİZLİK KARARI vererek davanın yetkili ve görevli asliye ceza mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenle öncelikle müvekkillerim hakkında açılmış olan vergi kaçakçılığı suçundan dolayı açılmış olan bu vanaın mevcut dosyadan TEFRİK EDİLEREK GÖREVSİZLİK KARARI İLE YETKİLİ VE GÖREVLİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNİ TALEP ETMEKTEYİZ.
Dostları ilə paylaş: |