Koza İpek Holding A.Ş. Hakkında Düzenlenen Vergi Suçu Raporları
Koza İpek Holding A.Ş. hakkında düzenlenen ve Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Yardım Vakfına gıda bankacılığı kapsamında düzenlenen faturaların sahte olduğunun iddia edildiği 2017-A-2623/43 sayılı raporda ve satın alınan gazetelerle ilgili faturaların sahte olduğunun iddia edildiği 2016-A-1707/33 sayılı raporda hiçbir veriye yer vermeden suçun faili olarak müvekkillerimiz gösterilmiştir. Hâlbuki yukarıda yer verdiğimiz üzere tüzel kişinin temsilcilerinin doğrudan fail olarak gösterilmesi Yargıtay içtihatlarına aykırıdır. Fiilin gerçek failinin araştırmalar sonucunda tespit edilmesi gerekmektedir.
İşlendiği iddia edilen sahte belge düzenleme fiiline karşı savunmamızda ayrıntılı olarak izah ettiğimiz üzere sahte belge düzenlendiği iddia edilen 2011 yılı içinde 100 milyon TL kurumlar vergisi ödeyen, bu yıl içerisinde 550.000.000 TL (beş yüz elli milyon) ticari bilanço kârına sahip, İzmir’den Kayseri’ye, Gümüşhane’ye kadar çok geniş bir alanda yüksek personel sayısıyla faaliyette bulunan Koza Grubunun Holding şirketinde, toplamda ödemiş olduğu kurumlar vergisinin sadece % 0.05’i oranında bir vergiyi ödememek için, gerçekten almış olduğu gıda malzemelerinin satış faturalarının Vakfa sahte olarak düzenlediğini iddia edip bir de bu fiili en tepedeki iki yöneticinin işlediğini iddia etmek ne hayatın olağan akışıyla ne de ticari hayatın icaplarıyla bağdaşmaz. Yargıtay’ın yukarıda yer verilen içtihadında geçen, tüzel kişinin iş ve yer yönünden faaliyet alanı, örgütlenme biçim ve yapısı, büyüklük ölçeği, personel sayısı gibi kriterleri esas aldığımızda bu kadar büyük bir şirkette en tepe yöneticilerin bu kadar küçük çaplı bir işlemi bizzat yapması veya yapılması yönünde talimat vermesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşırız.
Böyle bir hususu iddia eden vergi müfettişinin genel hukuk kuralları ve özellikle Vergi Usul Kanunu’nun 3 üncü maddesi uyarınca bu iddiasını ispat etmesi gerekir. Zira anılan maddede iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak ispat etmek şöyle dursun buna dair en küçük bir veri ortaya konamamıştır. Bu durum ise, söz konusu raporların, işlemleri yıllardır en ince ayrıntısına kadar incelenen ancak eleştirilecek bir husus bulunamayan Koza grubunun yöneticilerine suç isnad etmek için özel çaba sarf edilerek yazıldığı anlamına gelmektedir.
Vergi müfettişi tarafından Vakfa düzenlenen faturaların sahte olduğu iddiasını ispat etmek amacıyla yardımları almış olarak gözüken Ayvatlar Köyü Muhtarı Hasan Hüseyin ATAŞ’ın beyanı rapora eklenmiştir. Bu ifadelerin hiçbirinde müvekkillerimiz Hamdi Akın İpek ve Cafer Tekin İpek’in adı geçmemektedir. Bilakis, Muhtar beyanında kendisine boş teslim tutanaklarını İdari İşler Amiri Mehmet ERGİT’in imzalattığını iddia etmiştir. Hal böyle iken, vergi müfettişi bu kişinin veya başka kişilerin işlendiği iddia edilen suçun faili olup olmadığına dair hiçbir veri ve yoruma yer vermeden üst yöneticileri itham etmektedir. Bir an için bu suçların işlendiğini varsaysak dahi, bunların Hamdi Akın İpek ve Cafer Tekin İpek tarafından işlendiğini kabul etmek mümkün değildir.
Gazete alımları ile ilgili raporda ise Holdingin fiilen Yönetim Kurulu Başkanı ve Başkan yardımcısı tarafından yönetildiği ve kararların da aynı yöneticiler tarafından alındığı ifade edilmektedir. Gazetelerin bedelinin holdinge fatura edilmesi kararını veren de aynı yöneticiler olduğu iddia edilmektedir. Ancak bu iddiaya dair açık ve kesin bir delil ortaya konulmamıştır.
Müvekkillerimiz hakkında düzenlenen iddianamede de vergi suçu raporlarına aynen yer vermenin ötesinde adı geçen kişilerin işlendiği iddia edilen suçların faili olduğuna dair hiçbir veri hatta yorum dahi yer almamaktadır.
-
Dostları ilə paylaş: |