Özdemir Antimuan A.Ş. Hakkında Düzenlenen Vergi Suçu Raporu
Özdemir Antimuan AŞ hakkında düzenlenen vergi suçu raporunda failin tespitiyle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına uyulmamış, işlendiği iddia edilen tüm suçların faillerinin şirketin yönetim kurulu başkanı Hamdi Akın İpek ve yardımcısı Cafer Tekin İpek olduğu iddia edilmiştir. Ancak sözü edilen vergi suçu raporunda Hamdi Akın İpek ve Cafer Tekin İpek’in suçun ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciler olduğu konusunda detaylı ve kesin deliller ortaya konulmamıştır. Hatta daha doğru bir ifade ile Özdemir Antimuan AŞ bünyesinde işlendiği iddia edilen vergi suçunun faillerinin adı geçen şahıslar olduğuna dair hiçbir delile yer verilmemiştir.
Vakfa gıda bankacılığı kapsamında düzenlenen faturaların sahte olduğu ile ilgili raporda hiçbir veriye yer vermeden suçun faili olarak müvekkillerimiz gösterilmiştir. Hâlbuki yukarıda yer verdiğimiz üzere tüzel kişinin temsilcilerinin doğrudan fail olarak gösterilmesi Yargıtay içtihatlarına aykırıdır. Fiilin gerçek failinin araştırmalar sonucunda tespit edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı üzere kanuni temsilci açısından tüzel kişinin iş ve yer yönünden faaliyet alanı, iletişim yoğunluğu ve imkânları, örgütlenme biçim ve yapısı, büyüklük ölçeği, personel sayısı, görev dağılımı, iş hacmi ve kapasitesi, bağımsız hareket etme olasılığı, mali bünyesi, mal varlıkları, kasa ve banka mevcudu, fiilin mahiyeti ve konusu gibi unsurlar dikkate alınarak bir değerlendirme yapılıp bir sonuca varılmalıdır.
İşlendiği iddia edilen sahte belge düzenleme fiiline karşı savunmamızda ayrıntılı olarak izah ettiğimiz üzere 4 yıl içinde 317 milyon TL kurumlar vergisi ödeyen, bu dört yıl içerisinde 2.178.000.000 TL (iki milyar yüz yetmiş sekiz milyon) ticari bilanço kârına sahip, İzmir’den Kayseri’ye, Gümüşhane’ye kadar çok geniş bir alanda yüksek personel sayısıyla faaliyette bulunan Koza Grubunun bir şirketinde, toplamda ödemiş olduğu kurumlar vergisinin sadece % 0.01’i oranında bir vergiyi ödememek için, gerçekten almış olduğu gıda malzemelerinin satış faturalarının Vakfa sahte olarak düzenlediğini iddia edip bir de bu fiili en tepedeki iki yöneticinin işlediğini iddia etmek ne hayatın olağan akışıyla ne de ticari hayatın icaplarıyla bağdaşmaz. Yargıtay’ın yukarıda yer verilen içtihadında geçen, tüzel kişinin iş ve yer yönünden faaliyet alanı, örgütlenme biçim ve yapısı, büyüklük ölçeği, personel sayısı gibi kriterleri esas aldığımızda bu kadar büyük bir şirkette en tepe yöneticilerin bu kadar küçük çaplı bir işlemi bizzat yapması veya yapılması yönünde talimat vermesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşırız.
Böyle bir hususu iddia eden vergi müfettişinin genel hukuk kuralları ve özellikle Vergi Usul Kanunu’nun 3 üncü maddesi uyarınca bu iddiasını ispat etmesi gerekir. Zira anılan maddede iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak ispat etmek şöyle dursun buna dair en küçük bir veri ortaya konamamıştır. Bu durum ise, söz konusu raporların, işlemleri yıllardır en ince ayrıntısına kadar incelenen ancak eleştirilecek bir husus bulunamayan Koza grubunun yöneticilerine suç isnad etmek için özel çaba sarf edilerek yazıldığı anlamına gelmektedir.
Müvekkillerimiz hakkında düzenlenen iddianamede de vergi suçu raporlarına aynen yer vermenin ötesinde adı geçen kişilerin işlendiği iddia edilen suçların faili olduğuna dair hiçbir veri hatta yorum dahi yer almamaktadır.
Vergi müfettişi tarafından Vakfa düzenlenen faturaların sahte olduğu iddiasını ispat etmek amacıyla yardımları almış olarak gözüken Ayvatlar Köyü Muhtarı Hasan Hüseyin ATAŞ’ın beyanı rapora eklenmiştir. Bu ifadelerin hiçbirinde müvekkillerimiz Hamdi Akın İpek ve Cafer Tekin İpek’in adı geçmemektedir. Bilakis, Muhtar beyanında kendisine boş teslim tutanaklarını İdari İşler Amiri Mehmet Ergit’in imzalattığını iddia etmiştir. Hal böyle iken, vergi müfettişi bu kişinin veya başka kişilerin işlendiği iddia edilen suçun faili olup olmadığına dair hiçbir veri ve yoruma yer vermeden üst yöneticileri itham etmektedir. Bir an için bu suçların işlendiğini varsaysak dahi, bunların Hamdi Akın İpek ve Cafer Tekin İpek tarafından işlendiğini kabul etmek mümkün değildir.
Özetle, müvekkillerimizin fail olarak gösterilmesi cezaların şahsiliği ilkesine, Türk Ceza Kanununa ve Yargıtay’ın konuya dair içtihatlarına aykırıdır.
-
Dostları ilə paylaş: |