ESASA DAİR SAVUNMAMIZ Müvekillerimin üzerlerine atılı özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerine dair herhangi bir şikâyet bulunmamaktadır, yerlerine sahte imza atılan kişilerden hiç birisinin bu yönde bir iddiası yada şikayeti yoktur. Böyle bir suç iddiası hayali olup varsayım temellidir.
Müvekkil Cafer Tekin İpek ile diğer sanık Şaban Yörüklü’ye isnat edilen özel belgede sahtecilik suçuna dair soruşturma, yerlerine imza atıldığı iddia edilen kişilerin yani özel belgede sahtecilik suçundan zarar gören Cafer Tekin İpek, Melek İpek, Hamdi Akın İpek ve Şaban Yörüklü’nün şikâyeti yâda ihbarları üzerine başlatılmamıştır. Bu kişilerin şirket karar defterlerinde kendilerinin yerine bir başkasının imza attığına dair herhangi bir şikâyet, yâda iddiaları yoktur, olmamıştır. Hal böyleyken Cumhuriyet savcılığı Müvekkilllere ait şirketlerde yapılan aramalarda el konulan defterlerdeki bir kısım imzaların sahte olarak atılmış olduklarının bilirkişi heyetince iddia edilmesi üzerine, Müvekilimize ait imza örnekleri ile defterlerdeki imzalar üzerinde Ankara Kriminal Polis Labaratuvarına inceleme yaptırmış ve söz konusu bu suçlamada bu rapora istnaden yapılmıştır.
Bu suçun Müvekillerimiz tarafından işlendiğine dair onların cezalandırılmalarını haklı kılacak nitelikte ve yeterlikte, her türlü şüpheden uzak, net, somut, kesin, inandırıcı ve objektif bir delil de zaten bulunmamaktadır.
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’da iddianamedeki anlatıma göre; inceleme konusu 18 karar defterinde Cafer Tekin İpek’e ait bir kısım imzaların Cafer Tekin İpek’in mukayese imzaları arasında FARKLILIKLAR görüldüğünü beyan ederek, bundan dolayı söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasen Müvekkilimiz Cafer Tekin İPEK elinden çıkmadığı kanaatine vararak; söz konusu imzaların müvekkilim Şaban Yörüklü elinden çıkmış olması mümkün ve muhtemel olarak değerlendirmiş, daha ileri derecede bir kanaat beyanında bulunulabilmesinin mümkün olamadığı ayrıca vurgulanmıştır.
Yine Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı iddianamedeki anlatıma göre; incelemeye konu karar defterlerinde bulunan Melek İPEK, Hamdi Akın İPEK ve Şaban YÖRÜKLÜ’ ye ait bir kısım imzaların mukayese yazı ve imzaları arasında FARK görülmesi nedeniyle, bu imzaların bunlar elinden çıkmadığı kanaatine varılmış ve bu şekilde sahte olarak atıldığı iddia edilen imzaların müvekkilim Cafer Tekin İPEK einden çıktığı yönünde,
-
Hamdi Akın İpek imazları için “kanaatin” hasıl olduğu,
-
Melek İpek imzaları için “kuvvetle mümkün ve muhtemel” olduğu
-
Saban Yörüklü imzları için ise sadece “mümkün ve muhtemel” olduğu
Yönünde değerlendirme yapmış; bunun haricinde ileri derecede bir kanaat beyanında bulunulabilmesinin mümkün olamadığı da özelikle vurgulanarak müteaddit defa ifade edilmiştir. Yani bu raporda atfedilen suçun Müvekkilimiz ve Şaban Yörüklü tarafından işlendiğine dair cezalandırmaya yetecek, HER TÜRLÜ ŞÜPHEDEN UZAK, NET, SOMUT, KESİN, İNANDIRICI VE OBJEKTİF DELİL DE BULUNMAMAKTADIR. VAR OLAN DELİLLER ŞÜPHEYE DAYALI DELİLLERDİR.
Somut soruşturmada yargılamayı ve dolayısıyla cezlandırılmayı gerektirecek hukuka aykırı bir fiil ve hareket yoktur. Ortada sahte olduğu iddia edilen bir imza bulunmamaktadır. İmzaları taklit edildiği iddia edilen kimselerin bizatihi kendileri bahsi geçen imzaların kendilerine ait olduğunu beyan etmişlerdir.
Somut olayda yukarıda ifade edildiği gibi herhangi bir şikayet olmadığı gibi Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı da sahte olarak atıldığı iddia edilen imzaların kesin ve net bir şekilde imza sahipleri haricinde bir başkası tarafından atıldığına dair, yani sahte olduklarına dair kesin ve net bir bir kanaat izhar edememişir. Sadece bu imzaların “adı geçlerin hakiki imzalarının model alınması suretiyle adına sahte olarak atılmış olduğu kanaatine varılmıştır” demek suretiyle görüş bildirmiştir. Yani incelemeye konu imzalar arasında farklılıklar var ve bu farklılıklardan yola çıkarak bu imzların sahte olabileceği konusunda şüphesini izhar etmiştir. Bu Rapora göre bu imzalar pekâlâ imza sahiplerine ait olabilir.
Ancak daha da önemlisi imzalarının taklid edildiği iddia edilen ve dolayısyla suçtan zarar gören, Melek İpek, Hamdi Akın İpek, Cafer Tekin İpek ve Şaban Yörüklü’den hiç birisi bu imzaların sahte olduğunu iddia etmemişlerdir. Aksine bu kişilerin tamamı Savcılıkta alınan ifadelerinde bu imzaların kendilerine ait olduğunu söylemektedirler. İfadesi alınmayan Hamdi Akın İpek adına işbu beyanımızla ilgili imzaların tamamının kendisinden sadır olduğunu, ne Tekin İpek ne de Şaban Yörüklü tarafından kendi adına atılmış herhangi bir sahte imza olmadığını da bu vesileyle ifade ederiz. Dolayısıyla ortada sahte olduğu iddia edilen bir imza bulunmamaktadır. Sonuç olarak ortada soruşturulması ve yargılanılması gerek hukuka aykırı bir eylem bir hareket yoktur. Bu nedenle müvekkillerim hakkında CMK 223/2-a maddesi gereğince DERHAL BERAAT KARARI VERİLMESİ TALEP OLUNUR.
Suçun maddi unsuru (kullanma unsuru) gerçekleşmemiştir.
Yukarıda da izah edildiği üzere bir özel belgeyi sahte olarak üretme için zorunlu unsur, sahte özel belgenin kullanılmasıdır. Bu unsur, özel belgede sahtecilik suçunu, resmi belgede sahtecilikten ayırmaktadır. Resmi belgede sahtecilik suçunda sahte belgenin kullanılması suçun tamamlanması için zorunlu bulunmayıp, seçenek bir hareket olarak düzelenmiş iken, özel belgede sahtecilik suçunda kullanma hareketi zorunlu suç öğesidir. Sahte özel belgenin kullanılması, suçun tamamlanması veya oluşması için zorunlu kurucu unsur olarak düzenlenmiştir. Suçun tamamlanması; sahte özel belgenin kullanılması anında gerçekleşmektedir. Suç, kullanma anında tamamlandığından ani bir suçtur.
Somut olayda sahte olduğu iddia edilen özel belgenin herhangi bir yerde kullanıldığına dair herhangi bir iddia ve delil de yoktur. Cumhuriyet savcısı da bu özel belgenin nerede ve nasıl kullanıldığına dair en ufak bir açıklama yapmamıştır, yapamamıştır. Bu nedenle zarara uğradığını iddia eden bir kimse de yoktur. Dolayısıyla somut olayda özel evrakta sahtecilik suçunun “kullanma unsuru” gerçekleşmediğinden söz konusu suç da zaten oluşmamıştır ve beraati gerektirir.
Dostları ilə paylaş: |