dikilitaş, obelisk olarak da bilinir, tek parça taştan, genellikle kare kesitli, yukarıya doğru yükseldikçe daralan ve tepesi piramit biçiminde sonuçlanan sütun. En eski örnekleri Eski Mısır tapınaklarının girişlerinin iki yanma dikilidir. Mısır dikilitaşları, genellikle Assuan taşocakların- dan getirilen kırmızı granitten yontulurdu. Tepeleri, çoğunlukla elektrum denen bir altın ve gümüş alaşımıyla kaplanırdı. Gövdelerinin dört yüzünde Güneş tanrısını
III. Tutmosis'in (hd İÖ 1504-1450) Heliopolis'te diktirdiği ve I. Theodosius'un Bizans'a getirttiği (390) dikilitaş, Sultanahmet Meydanı, istanbul
ABC Ajansı
öven ya da yöneticilerin yaşamlarındaki önemli olayları belirten hiyeroglifler yer alırdı. Daha 4. sülale döneminde (İÖ 2613- 2494) bile dikilitaşların yapıldığı bilinirse de, o zamandan günümüze hiçbir örnek kalmamıştır. 5. sülale dönemi (İÖ 2494- 2345) güneş tapmaklarının dikilitaşlan 3,3 m'yi aşmayan yükseklikleriyle oldukça tıknaz bir görünümdedir. Günümüze ulaşan en eski dikilitaş I. Sesostris dönemine (İÖ 1971-28) aittir ve Kahire'nin hemen dışında, bir zamanlar Re adına yapılmış bir tapınağın bulunduğu Heliopolis'te dış mahallede yer alır. I. Tutmosis'in (hd İÖ y. 1525-12) Karnak'ta diktirdiği 24 m yüksekliğindeki bir çift dikilitaş, kenarları 1,8 m uzunluğunda kare bir tabana oturur ve her biri 143 ton ağırlığındadır. Hatşepsut'un Karnak'taki dikilitaşının kaidesinde yer alan bir yazıt, bu tek parça taşın ocakta kesilmesinin yedi ay sürdüğünü belirtir. Teb'deki Hatşepsut Ta- pınağı'ndaysa dikilitaşın sallarla Nil'den aşağı taşınışını gösteren duvar resimleri vardır. Dikilitaş yerine ulaştığında, işçiler tarafından toprak bir rampadan yukarı çekilip, önceden hazırlanmış kaidesi üstüne devrilerek yerleştirilmiştir. Fenikeliler ve Kenanlılar gibi topluluklar da Mısır'dan örnek alarak dikilitaşlar yaptılar. Ama onlannkiler genellikle tek bir bloktan yontulmuş değildi. Roma imparatorları Mısır'dan italya'ya birçok dikilitaş getirttiler. Bunlardan en az bir .düzinesi Roma kentine götürüldü. Bugün San Gio- vannı in Laterano Kilisesi önündeki meydanda bulunan dikilitaş, aslında III. Tutmo- sis (hd İÖ 1504-1450) tarafından Karnak'ta diktirilmişti. 32 m yüksekliğinde, bir kenarının boyu tabanında 2,7 m, tepesinde 1,88 m olan, yaklaşık 230 ton ağırlığındaki bu taş, bugüne kalmış eski dikilitaşların en büyüğüdür.
19. yüzyıl sonlarında Mısır hükümeti- bir çift dikilitaşın birini ABD'ye, öbürünü Birleşik Krallığa verdi. Bugün bunlardan biri New York kentindeki Central Park'ta, öte- kiyse Londra'da Thames kıyısındaki toprak setin üstünde durmaktadır. Kleopatra'nın İğneleri adıyla bilinen bu taşların aslında Mısır kraliçesiyle hiçbir tarihsel ilintisi yoktur. İÖ 1500 sıralarında Heliopolis'te III. Tutmosis'in diktirdiği bu taşların üstünde, adı geçen firavun ile II. Ramses'e (hd İÖ 1304-1237) adanmış yazıtlar bulunur. Kırmızı granitten yontulmuş, 21,2 m yüksekliğindeki bu dikilitaşların taban kenarları 2,36 m, ağırlıkları 180 tondur. Gene III. Tutmosis'in Asya'da kazandığı zaferlerin anısına Heliopolis'te diktirdiği üstündeki hiyerogliflerden anlaşılan bir dikilitaş da İstanbul'da Sultanahmet Meydam'nda bulunmaktadır. 390'da I. Theodosius tarafından Mısır'dan getirtilerek kentin hipodromunun ortasındaki spina denen duvarın üstüne, bugün bulunduğu yere yerleştirilmiştir. 6 m yüksekliğinde, dört yüzünde kabartmalar bulunan mermer bir kaidenin üstünde yer alan dört tane tunç takoza oturmaktadır. 19,59 m yüksekliğindeki dikilitaşın tepesindeki (Yer'i simgeleyen) tunçtan küre 865'teki bir depremde düşmüş ve bir daha yerine konmamıştır. Dikilitaşların ocaktan çıkarılması ve yerine dikilmesi, Eski Mısırlıların mekanik alanındaki dehalarının ve ellerindeki sınırsız insan gücünün boyutlarını ortaya koyar. Çağdaş dikilitaşların en tanınmış örneklerinden biri 1884'te Washington, D.C.'de inşa edilen George Washington Anıtı'dır. 169 m yüksekliğindeki bu anıtın tepesinde asansör ve merdivenlerle çıkılan bir seyir yeri bulunmaktadır.
dikiş, iki halatın, kollarının birbirine örülmesi yoluyla kopmayacak biçimde bağlanması. Kol bastırma (matiz) dikişinde her iki halatın çıması (uç bölümü) çözülüp kolları açıldıktan sonra kollar birbirine örülür ve karşılıklı olarak bedenlerin içine geçirilir. Bir halatın çımasını bedenine çözülmeyecek biçimde bağlamak için, kasa dikişi yöntemi uygulanır. Bu yöntemde, halatın çımasındaki kolların örgüsü çözülür ve kollar, bedenin belirli bir bölümünden örgünün içine geçirilir. Kasa dikişi, yelkenli gemi halatlarında yaygın olarak kullanılır.
Dostları ilə paylaş: |