173 dinleme
dövüp sıkıştırma işlemini yapan araca da dink denir. Osmanlı Devleti'nde fesin 1829'da başlık olarak kullanılmaya başlamasından sonra, 1833'te İzmit'te kurulan fes atölyesine "dinkhane" adı verilmişti.
Dinkalar, Dinka dilinde cange (halk), Sudan'ın güneyinde, Nil Havzasının orta kesimindeki bataklıklarla çevrili savan bölgesinde yaşayan halk. Nil-Sahra dil ailesinin
Sudan'ın güneyinde Nil Irmağı kıyısına kurulmuş bir Dinka köyü
Henriette Grindat
Çari-Nil koluna bağlı Dinka dilini konuşurlar. Nuerlerle yakından ilişkilidirler. Bin ile 30 bin kişi arasında değişen, çok sayıda bağımsız grup oluştururlar. Bu gruplar bölge, dil ve kültür temelinde kümelere aynlır. En çok bilinen kümeler Acarlar, Alibler, Borlar, Rekler ve Melvallar'dır. Başlıca uğraşları hayvancılık olan Dinkalar, ekimden nisana değin süren kurak mevsimde sığır sürülerini ırmak kıyısındaki otlaklara götürürler. Yiyecek ürünlerinin, özellikle mısırın yetiştiği yağmurlu mevsimde, savan ormanlarındaki asıl yerleşimlerine geri dönerler. Her grup kendi içinde daha küçük özerk siyasal birimlere bölünmüştür. Çok geniş bir coğrafi alana yayıldıklan için çok çeşitli lehçeler konuşan Dinkalar, düşman- lan karşısında grup içi birliğe büyük önem verirler. Rahip-şeflerin bazı babayanlı klanlardan gelmesi gelenektir ve aynntılı efsanelerle konumları güçlendirilir. Bu rahip- şeflere atfedilen üstün niteliklerden biri, mızrakla balık avlamada usta olduklandır. Ruhani önderlik ve aracılık, inançlanna bağlı olan Dinkalar için çok önemlidir. Günlük yaşamda Tann (Nhial) ve ata ruhları önemli rol oynar. Günah işleyenler tanrısal güçleri yatıştırmak için sığır kurban eder. Dinkalar gururlu, bağımsız ve savaşçı bir halktır. Oğlanlann çocukluktan erkekliğe geçişleri gelenekselleşmiş törenlerle kutlanır. Bu törenlerde aynı yaştaki çok sayıda oğlan, birlikte birçok güç sınamasından geçer. Daha sonra, süt sağma işini artık yaşam boyu bırakarak çocukluktan ve erkeklerin hizmetkârı olmaktan çıktıklarını gösterirler.
Dostları ilə paylaş: |