Dickinson, ABD'de, Kuzey Dakota'nm batı kesimindeki Stark ilinde (county) kent. 1884'ten beri il merkezidir. Heart Irmağı üzerinde yer alır. 1880'de Kuzey Pasifik Demiryolu üzerinde Pleasant Valley Siding adıyla kuruldu; 1883'te emlak komisyonculuğu ve çiftçilik yapan New York eyaleti eski senatörü Wells S. Dickinson'ın adını aldı. Kente ilk yerleşen Ruslarla Almanlar bir Katolik misyonunun bulunması nedeniyle yöreye gelmişti. Dickinson çiftlik hayvanları, buğday ve süt ürünleri üreten geniş bir tarımsal alanın ticaret merkezidir. Ekonomik etkinlikleri hayvan pazarlama, et paketleme, sütçülük, mobilya imalatıdır; bir petrol yatağı tesisi ve linyitle çalışan bir briket fabrikası vardır. Dickinson Eyalet Yüksekokulu 1918'de eyalet öğretmen okulu olarak açılmıştır. Kentin tam batısında, Missouri Irmağı vadisi için geliştirilen toprak ıslah planının bir parçası olan Dickinson Barajı'nın oluşturduğu Dickinson Gölü vardır. Nüfus (1990) 16.097.
Dickinson, Emily (Elizabeth) (d. 10
Aralık 1830, Amherst, Massachusetts - ö. 15 Mayıs 1886, Amherst, Massachusetts, ABD), ABD'li lirik şair. Şiirde yeni ritim ve uyaklar denemiş, "New England gizemcisi" olarak anılmış, yapıtlarının hemen hepsi de ölümünden sonra yayımlanmıştır.
Emily Dickinson ailenin ortanca çocuğuydu. Üç kardeşin yakınlığı yetişkin çağlarında da sürdü. Hiç evlenmeyen küçük kız kardeşi Lavinia evden ayrılmadı; ağabeyi Austin ise Emily'nin bir arkadaşıyla evlenip bitişikteki eve yerleşti. Büyükbabası Sa- muel Fowler Dickinson, Amherst College'm kurucularındandı; babası Edward Dickinson da 1835-72 arasında bu okulun saymanlığını yaptı. Avukat olan ve bir dönem (1853-55) Kongre'de görev yapan Edward Dickinson çocuklarına karşı sert ve biraz uzak duran bir insan olmakla birlikte kötü bir baba değildi. Emily'nin annesi de çocuklarıyla yakınlık kurmamıştı.
Emily önce Amherst Akademisi'nde, 1847-48 arasında da Mount Holyoke Kız
İlahiyat Okulu'nda öğrenim gördü. Mount Holyoke'de öğrencilerin zihinsel gelişimi kadar dinsel eğitimine de ağırlık veriliyordu. Emily inançlı bir Hıristiyan olarak ant içmesi için baskı gördüyse de buna karşı direndi. Şiirlerinin çoğunda Tanrı konusunu
Emily Dickinson'ın daguerreotype tekniğiyle çekilmiş bir fotoğrafı, y. 1847
Harvard College Library
işlemekle birlikte, yaşamı boyunca şüphecilikten ayrılmadı. Bununla birlikte yaşadığı güçlü dinsel duygular yazılarına gerilim kattı.
Emily'nin ilk şiirlerini yaklaşık 1850'de Ralph Waldo Emerson ve Emily Bronte'nin etkisi altında olduğu sıralarda, babasının bürosunda hukuk eğitimi gören Benjamin F. Newton adlı bir gencin desteğiyle yazdığı sanılır. 1858'e değin pek az şiir yazdı; bu tarihte ise şiirlerini el yapımı kitapçıklarda toplamaya başladı. 1850'lerde yazdığı mektuplar, canlı, mizah dolu, biraz çekingen bir genç kadının mektuptandır. 1855'te Kongre'de görevli babasını görmek için kız kardeşiyle birlikte Washington, D. C.'ye gitti. Yolculuk sırasında Philadelphia'dan geçerken ünlü rahip Charles Wadsworth'ün vaazını dinlediler. Sonradan Emily'nin "bu dünyadaki en yakın dostu" olan Wadsworth bir çeşit romantikti. Çok acı çekmiş biri olduğu söylenirdi; kürsüdeki belagati ile kendi kendine derin düşüncelere dalması arasında bir karşıtlık vardı. Emily'nin ruhani konularda yazıştığı bu Kalvenci rahibin inançlılığı belki de kendi şüpheci, kurgusal akıl yürütme alışkanlığını sınamasına olanak veriyor, Emerson ve öbür Transandan- talistlerin iyiliklerle dolu bir evren varsayımının kolaycılığını da dengeliyordu.
1850'lerde mektuplaşmaya başladığı Dr. Josiah G. Holland ve eşi ile Samuel Bovvles'a yazdıklan Emily'nin yazışmalannda önemli yer tutar. Holland ve Bowles, Mas- sachusetts'te edebiyat konularına eğilen, hatta şiir bile yayımlayan Springfield Re- publican adlı bir gazete çıkarıyorlardı. Mektuplaşmaları uzun yıllar sürdü, ama Emily 1850'lerden sonra Holland'lara yazdığı mektupların çoğunu zeki bir kadın olan Bayan Holland'a gönderdi. Şiirlerine ilgisini çekmeye çalıştığı Bowles'ın edebi beğenisinin gelenekçilikle sınırlı olması ve bu şiirlerin değerini anlamaması Emily'yi çok sarstı.
1850'lerde yazdığı şiirler duygu ve biçim açısından oldukça gelenekseldi. Yaklaşık 1860'ta Dickinson hem dil, hem de nazım teknikleri konusunda yenilikler aramaya başladı; gene de bu dönemde kullandığı ölçüler açısından İngiliz ilahi yazarı Isaac Watts, Shakespeare ve Kitabı Mukaddes'in Kral James uyarlamasının etkisindeydi. En çok kullandığı şiir biçimi her biri iambos
Dostları ilə paylaş: |