Dua ve Zikir



Yüklə 0,64 Mb.
səhifə7/12
tarix15.12.2017
ölçüsü0,64 Mb.
#34991
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

FETH-i nuranîde dahi benzer özellikler meydana gelir!.. Ancak bir farkla ki, bu zevât kısa sürede bu yaşama adepte olduktan sonra gelişmelerine devam ederler, FETH’in üçüncü derecesinde Hazreti Rasûlullah ile ve sair peygamber ve evliyâ ile buluşurlar ve berzah âleminin çeşitli sırlarını agâh olurlar. Bundan sonra da ricâli gayb arasında yerlerini alırlar.

FETH-İ MÜBÎN odur ki, gelen kişi bu FETHİ kaldırabilir. Bu ne demektir?..

Kişiye FETH geldiği zaman, yâni fizik - biyolojik beden bağından kurtulduğu zaman, bu yaşam şeklini hazmedemeyip kendini içinde bulunduğu boyutun şartlarına kaptırabildiği gibi, buna güç yetiremeyip bedenden tümüyle de kopabilirler; ki bu da onun mutlak manâda ölümü tadışına yolaçabilir.

FETH geldikten sonra, mutlak manâda ölüm gelmediği takdirde, o kişi beyin aracılığıyla gücünü arttırmaya, ilmini çok daha üst seviyeye yükseltmeye devam eder yâni ilerleme devam eder. FETH’in arkasından ölümün gelişi ise onu bulunduğu yerde sınırlar.

Evet, bu konunun daha fazla açıklanmasına bu kitabın müsaadesi yoktur. Bu sebeble biz, şimdi yukarıdaki âyet-i kerîmelerin işaretinden anladıklarımıza dönelim.

"Sana öyle bir FETH verdik ki". Kişide bu FETH’in oluşması onun hiç bir çalışmasına bağlı olmaksızın tamamiyle Allâh tarafındandır. Allâh vergisidir ki, "bu kesin ve apaçık bir FETH’e eriştir". Böylece sen artık berzah âleminin bir ferdi olarak dünyada yaşarsın her şeyin içyüzünü ve hikmetini bilirsin, dolayısıyla bundan sonra senden hiç bir "zenb" meydana gelmez. O gerçekler içinde yaşayan bir Ferd olarak, "Allâh senin geçmiş ve gelecek tüm zenbini bağışlar".

"Ebrarın güzellikleri, mukarreblerin kusurlarıdır" hükmünce, Allâh’ın vahdaniyetini seyirden, beşerî yaşam şartlarınca perdelenmekten ileri gelen kusurlarını bağışlar. Ve tam kemâliyle ihsan ettiği bu FETH ile dünyada oluşabilecek en mükemmel nimeti ihsan etmek suretiyle sana olan nimetini tamamlar. Zirâ, dünyada bir kişide açığa çıkacak en büyük nimet FETH-i nuranîdir. Adetâ, dünyada yaşarken cennete girmek gibi bir şeydir bu.

"Ve sana öyle bir zafer verir ki, hiç kimse karşı koyamaz"!. yâni bu FETHİ-i mübîne nâil olarak yaptığın çalışmalar ile seni öyle bir zafere, başarıya ulaştırır ki Allâh hiç bir aklı selîm sahibi sana, açıkladıklarına, bildirdiklerine karşı koyamaz.

İşte bu üç âyet-i kerîme FETH-İ MÜBÎN’e ermiş kişinin halini anlıyabileceğimiz kadarıyla böyle izâh eder.

Bu sûreyi hergün bir defa okumalıyız.

Ayrıca bu ilk üç âyeti hergün aynı sayıda olmak üzere 300-500 ya da 1000’e kadar olmak üzere okumakta çok büyük fayda vardır manevî açılım istiyene.

İZÂ VÂKIA

 

 









Okunuşu:

Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm

(1) izâ vekâatil vâkıatü (2) leyse livak’atiha kazibeh (3) hafıdatün râfiatün (4) iza rüccetil’ardu reccen (5) ve büssetilcibalü bessen (6) fekanet hebâen münbessen (7) ve küntüm ezvâcen selâseh (8) feashabül meymeneti mâ ashabül meymeneh (9) ve ashabül meş’emeti maashabül meş’emeh (10) ves sabikunes sâbikune (11) ülâikel mukarrebune (12) fiy cennatin naıym (13) sülletün minel’evveliyne (14) ve kaliylün minel’ahıriyn (15) alâ sürürin mevdûnetin (16) müttekiiyne aleyha mütekabiliyn. (17) yetufü aleyhim vildanün muhalledûne (18) biekvabin ve ebâriyka ve ke’sin min maıynin (19) lâ yusaddaune anha ve lâ yünzifune (20) ve fakihetin mimma yetehayyerune (21) ve lahmi tayrin mimma yeştehune (22) ve hurün ıynün (23) keemsalil lü’lüilmeknun (24) cezâen bimâ kânu yamelûn (25) lâ yesmeune fiyha lağven ve la te’siymen (26) illâ kıylen selâmen selâma (27) ve ashabül yemiyni ma ashabülyemiyn (28) fiy sidrin mahdudin (29) ve talhın mendudin (30) ve zıllin memdudin (31) ve mâin meskubin (32) ve fâkihetin kesiyretin (33) lâ maktuatin ve lâ memnuatin (34) ve füruşin merfuah (35) inna enşe’nahünne inşâen (36) fecealnahünne ebkaren (37) uruben etraben (38) liashabilyemiyn (39) sülletün minel’evveliyne (40) ve sülletün minel’ahıriyn (41) ve ashabüşşimâli mâ ashabüşşimâl (42) fiy semumin ve hamiymin (43) ve zıllin min yahmumin (44) lâ bâridin ve lâ keriym (45) innehüm kânu kable zâlike mütrefiyn (46) ve kanu yusırrune alelhınsil azıym (47) ve kânu yekûlune eiza mitna ve künna türaben ve ızâmen einna lemebusune (48) eve abaünel’evvelun (49) kul innel’evveliyne vel’ahıriyne (50) lemecmûune ilâ miykati yevmin mâlum (51) sümme inneküm eyyühed dâalûnel mükezzibune. (52) leâkilune min şeçerin min zakkûmin (53) femâliune minhel bütûne (54) feşâribune aleyhi minel hamiym (55) feşâribune şürbelhiym (56) haza nüzülühüm yevmed diyn (57) nahnü halaknaküm felevlâ tüsaddikun (58) efereeytüm ma tümnûn (59) eentüm tahlükunehu em nahnül hâlikun (60) nahnü kadderna beynekümül mevte ve ma nahnü bimesbukıyne (61) alâ en nübeddile emsaleküm ve nünşieküm fiy ma lâ talemun (62) ve lekad alimtümün neş’etel’ulâ felevlâ tezekkerûne (63) efereeytüm ma tahrüsûn (64) eentüm tezreunehu em nahnüzzariun (65) lev neşaü lecealnahü hutamen fezaltüm tefekkehun (66) inna lemuğremune (67) bel nahnü mahrumun (68) efereeytümül maelleziy teşrebun (69) eentüm enzeltümuhü minelmüzni em nahnül münzilun (70) lev neşaü cealnahü ücacen felevla teşkürune (71) efereeytümün narelletiy turun (72) eentüm enşe’tüm şecereteha em nahnülmünşiun (73) nahnü cealnaha tezkireten ve metâan lilmukviyn (74) fesebbıh bismi rabbikelazıym (75) felâ uksimü bimevâkın nücumi (76) ve innehu lekasemün lev talemune azıymün (77) innehu lekur’ânün kerîymün (78) fiy kitabin meknunin (79) lâ yemessuhu illel mutahherun. (80) tenziylün min rabbil âlemiyn (81) efebihazel hadiysi entüm müdhinun (82) ve tec’âlune rizkaküm enneküm tükezzibun (83) felevlâ izâ beleğatil hulkume (84) ve entüm hıyneizin tenzurûne (85) ve nahnü akrebü ileyhi minküm ve lâkin lâ tubsırun (86) felevlâ in küntüm ğayre mediyniyne (87) terciuneha in küntüm sadikıyn (88) feemma in kane minel mukarrebiyne (89) ferevhun ve reyhanün ve cennetü naıym (90) ve emma inkane min ashabil yemiyni (91) feselâmün leke min ashabilyemiyn (92) ve emma in kane minel mükezzibiyned dalliyn (93) fenüzülün min hamiymin (94) ve tasliyetü cahıym (95) inne haza lehüve hakkul yakıyn (96) fessebbih bismi rabbikel azıym.

Anlamı:

1. 2. Yalanlanması mümkün olmayan gerçek vuku bulduğunda;

3. Alçaltacak ve yükseltecektir.

4. Yer şiddetle sarsıldığında;

5. Dağlar paramparça olduğunda;

6. Dağılıp, toz haline geldiğinde;

7. Siz üç grub olacaksınız.

8. Ashabül meymene’dir ki biri (mutlu) sağcılardır.

9. Ashabı meş’eme’dir ki diğeri (mutsuz) solculardır.

10. Önde olanlarsa, (hepsini) aşanlardır!..

11. Onlar, mukarreblerdir!..

12. Nimetler cennetindedirler.

13. Çoğunluğu öncekilerden;

14. Bir kısmı da sonrakilerden.

15. Bezenmiş tahtlar üzerinde;

16. Karşı karşıya yaslanırlar.

17. Çevrelerinde hizmettedir genç civanlar;

18. Şarap dolu testilerle, kadehlerle.

19. Ne başları ağrır ne de sarhoşluk çekerler.

20. Bir de beğendikleri meyvelerle,

21. arzuladıkları kuş etleri ikrâm olunur.

22. Güzel gözlü huriler;

23. sedefte büyümüş inci gibiler!..

24. Bunlardır çalışmalarından hâsıl olan neticeler.

25. Boş ve günaha yol açan söz de işitmezler.

26. Orada duydukları Selâmdır, selâm.

27. Ashabı yemin, ne mutlu sağcılardır onlar.

28. Ağaçlar altında,

29. Güzel ve çiçekli kat kat muzlar dallarda.

30. Yaygın gölgelerde.

31. Akar sular başında.

32. Bol meyveler arasında.

33. Tükenmeyen ve yasağı olmayan meyveler arasında.

34. Yüksek tahtlar üzerindedirler.

35. Onları yepyeni bir yapıda yaratırız.

36. (Kadınları) bâkire kılarız.

37. Eşlerine aşık yaşıtlar yaparız.

38. Bütün bunlar, sağcılar içindir.

39. Birçoğu önceki ümmetlerdendir;

40. Bir çoğu da sonrakilerden.

41. Ashabı şimâl, ne solculardır onlar!..

42. Zehirleyici radyasyon ve kızgın gazlar içindedirler.

43. Kara dumanlı gölgeler.

44. O gölgem serindir ne de fayda verir!..

45. Onlar bunun öncesinde arzularına uygun yaşamışlardı.

46. O büyük günah üzere ısrarlıydılar.

47. -Öldükten, toprak olup kemiklerimiz çürüdükten sonra yeniden mi bedenleneceğiz’ derlerdi.

48. -Geçmişteki atalarımız da mı bedenlenecekler?..’

49. De ki, öncekiler de, sonrakiler de;

50. Mâlûm günde muayyen vakitte kesinlikle biraraya getirilecekler.

51. Sonra siz ey gerçekten sapanlar ve yalanlayanlar,

52. Zakkum ağacından yiyeceksiniz!..

53.Karınlarınızı onunla dolduracak,

54. Kızgın gazla şişeceksiniz.

55. Susuz develerin suya kanıp içişi gibi içip şişeceksiniz.

56. Din gününde onlara inen budur işte!..

57. Biz halkettik sizi, hâlâ tasdik etmez misiniz bizi.

58. Dökmekte olduğunuz meniyi görmez misiniz?..

59. Onu yaratan biz miyiz yoksa siz mi siniz?..

60. Biz takdir ettik ölümü size, önümüze de geçilmez.

61. Sizi benzerinizle değiştirmeye ve yeni bir yapıya kavuşturmaya kâdiriz.

62. İlk yaradılışınızı biliyorsunuz da, niye hâlâ düşünemiyorsunuz.

63. Ektiğinizi görmüyor musunuz?..

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz yerden biz mi?..

65. Dileseydik onu ot parçası yapardık da, şaşar kalırdınız.

66. Doğrusu borç altına girdik;

67. Hatta mahrum kaldık, derdiniz.

68. İçtiğiniz suyu görmez misiniz?..

69. Bulutlardan onu indiren siz misiniz yoksa biz mi!..

70. Dileseydik, onu acı bir su yapardık. o halde şükretseniz ya!..

71. Çaktığınız ateşi görmez misiniz?..

72. Onun ağacını meydana getiren siz misiniz biz mi?..

73. Biz onu (görenlere) ibret ve çöldeki yolculara rahmet kıldık.

74. Öyle ise artık yüce rabbini tesbih et.

75. Yıldızların yeraldığı yapıya yemin ederim ki.

76. Bilseniz bu yemini, ne kadar muazzamdır!..

77. Kesinlikle Kur’ân-ı Kerîm’dir O,

78. korunmuş ve muhafaza altındadır.

79. Arınmamışlar O’na dokunmasınlar!.

80. O, âlemlerin rabbı tarafından inzâl olmuştur.

81. Siz bu sözü mü inkâr ediyorsunuz?..

82. Rızkınızı verene şükrünüz, yalanlamanız mıdır?..

83. Can boğaza gelince;

84. O zaman bakar durursunuz!..

85. Biz ona sizden çok yakınızdır ama görmezsiniz.

86. Yaptığınızın neticesini görmeyi inkâr ediyorsanız;

87. Bu sözünüz doğru ise, geri döndürsenize o canı!..

88. Eğer mukarreblerden ise,

89. onun için, rahmet, bereket ve nimet cenneti vardır.

90. Eğer, sağcılardan ise;

91. selâm sana sağcılardan, (denecek).

92. Yalanlayan, gerçekten sapanlardansa.

93. Hamiym’den içirilir;

94. Cehenneme atılır!..

95. İşte bunlar bizatihi yaşanacak gerçektir!..

96. Azîm Rabbini tesbih et öyle ise.

Bilgi:

Hazreti Rasûlullah aleyhi’s-selâm bu sûreyle alâkalı olarak şöyle buyurmuştur:

-Her gece Sûre-i Vakıa’yı okuyan kişiye ebediyyen fakirlik isabet etmez.’

Eskiden pek çok kimse akşam ile yatsı arasında, Yâsîn, Feth, Vakıa, Tebareke ve Amme okumayı âdet edinmişti. Bunun o kadar çok faydası vardır ki benim bunları anlatmam aslâ mümkün değildir.

Dileriz ki, bir yarım saatinizi akşamları bu dört sûreyi okumaya ayırasınız. Günün kendinize harcadığınız 24 saatinden bir yarım saatiyle, ölümötesi yaşama hazırlık yapasınız, ruhaniyetinizi güçlendiresiniz. Allâh, hepimize bunu kolaylaştıra.

TEBÂREKE

 

 







Okunuşu:

Bismi’llâh’ir-Rahmân’ir-Rahîm

(1) Tebârekelleziy biyedihil mülkü ve hüve alâ külli şey’in kadiyrün (2) elleziy halekal mevte vel hayate liyeblüveküm eyyüküm ahsenü amela ve hüvel azıyzül ğafur (3) elleziy haleka seba semavatin tibakan ma tera fiy halkır rahmani min tefavüt ferciıl basare hel tera min füturın (4) sümmerciıl basare kerreteyni yenkalib ileykel besarü hasien ve hüve hasiyr (5) ve lekad zeyyennes semaed dünya bimesabıyha ve cealnaha rücûmen lişşeyatıyni ve a’tedna lehüm azâbes seıyr (6) ve lilleziyne keferu birabbihim azabü cehenneme ve bi’selmasıyr (7) izâ ülku fiyha semiu leha şehiykan ve hiye tefurü (8) tekadü temeyyezü minelğayzı küllema ülkıye fiyha fevcün seelehüm hazenetüha elem ye’tiküm neziyr (9) kalu belâ kad câena neziyrün fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illâ fiy dalâlin kebiyr (10) ve kalu lev künna nesmeu ev na’kılü ma künna fiy ashabis seıyr (11) fa’terefu bizenbihim fesuhkan liashabis seıyr (12) innelleziyne yahşevne rabbehüm bilğaybi lehüm mağfiretün ve ecrün kebiyr. (13) ve esirru kavleküm evicheru bihî innehu aliymün bizatissudur (14) elâ yalemü men halâk ve hüvel latıyfül habiyr (15) hüvelleziy ceâle lekümül’arda zelûlen femşu fiy menâkibiha ve külu min rizkıhî ve ileyhinnüşur (16) eemintüm men fiyssemâi en yahsife bikümül’arda feizâ hiye temur (17) em emintüm men fiyssemâi en yürsile aleyküm hasıba feseta’lemune keyfe neziyr (18) ve lekad kezzebelleziyne min kablihim fekeyfe kâne nekiyr (19) evelem yerev ilettayri fevkahüm saffatin ve yakbıdne ma yümsikühünne iller rahmân innehu bikülli şey’in basıyr (20) emmen hâzelleziy hüve cündün lekum yansurukum min dunir rahmân inilkâfirune illâ fiy ğurur (21) emmen hâzelleziy yerzükuküm in emseke rizkah bel leccû fiy utüvvin ve nüfur (22) efemen yemşiy mükibben alâ vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen alâ sıratın müstekıym (23) kul hüveleziy enşeeküm ve ceale lekümüssem’a vel’ebsâre vel’ef’ideh kaliylen ma teşkürun (24) kul hüvelleziy zereeküm fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerûn (25) ve yekûlune meta hazelvadü in küntüm sadıkıyn (26) kul innemel ılmü ındallah ve innema ene neziyrün mübiyn (27) felemma reevhü zülfeten si'yet vücuhülleziyne keferu ve kıyle hazelleziy küntüm bihî teddeun (28) kul ereeytüm in ehlekeniyallahü ve men maıye ev rahımena femen yüciyrül kafiriyne min azabin eliym (29) kul hüver rahmân amenna bihî ve aleyhi tevekkelnu feseta’lemune men hüve fiy dalâlin mübiyn (30) kul ereeytüm in asbeha maüküm ğavren femen ye’tiyküm bimâin meıyn (Allâh-u Rabbül Alemin)

Anlamı:

1. Hükümrânlık elinde olan mukaddes ve mubarektir; ve her şeye gücü yeter.

2. Hanginizin daha iyi iş işlediğini belirtmek için hayatı ve ölümsonrasını yaratan O’dur. Azîz ve Gafûrdur.

3. Gökleri yedi tabaka halinde yaratan O’dur. Rahman’ın bu yarattığında bir düzensizlik asla göremezsin. Gözünü çevir bak, bir kere daha bak, bakalım bir düzensizlik görecek misin?..

4. Sonra tekrar tekrar çevir bak gözünü, ama asla göremiyecek aradığını ve yorgun, bitkin dönecek gene kendine!..

5. And olsun ki, göğü yıldızlarla bezedik ve bazılarıyla şeytanların taşlanmasını sağladık: onlara yalın ateş azabını hazırladık.

6. Rabları gerçeğini örtenlere cehennem azabı vardır; o ne berbat sonuçtur!..

7. Bunlar cehenneme atıldıkları zaman, gümbür gümbür gürültüsünü duyarlar; kaynama sesidir bu!..

8. Ve cehennem (ehli) hiddetinden parçalanacak gibi olurlar. Her bir bölük atıldıkça sorarlar cehennem melekleri: Sizi uyarıcı gelmemiş miydi!..

9. Onlarda cevablarlar: Evet, bize uyarıcı geldi, ama onu yalanlamıştık!.. Allâh hiç bir şey inzâl etmemiştir, siz aldanmışsınız, demiştik.

10. Ve derler; eğer söz dinleyip aklımızı kullansaydık bu çılgın ateşli cehennemde olmazdık.

11. Böylece yaptıklarını itirâf ederler. Uzak olsun bu cehennemlikler.

12. Gaybın kendisi olan Rablerine karşı haşyet duyanlar bağışlanmayı ve büyük mükafaatları hakkedenlerdir!..13. Sözünüzü ister içinizde tutun, ister açıklayın; hep birdir. Şuûrunuzdakini O bilir!..

14. Hiç bilmez mi onu yaratan?.. O lâtîf olarak haberdardır herşeyden.

15. Yeryüzünü yaşıyacağınız biçimde altınıza seren O’dur. Yeryüzünde gezin, dolaşın, ihsan ettiği rızıktan faydalanın ve O’na döneceğinizi bilin!..

16. Göktekinin sizi yerin dibine geçirmesine karşı güvencede misiniz?.. O durumda yer harekete geçer;

17. Yoksa göktekinin başınıza taş yağdırmasına karşı mı güvencedesiniz?.. Anlıyacaksınız bu uyarının manâsını.

18. Andolsun ki, bunlardan öncekiler de yalanlamışlardı. İnkârlarının sonucu dehşetti!..

19. Üzerlerine kanat çırpan dizi dizi kuşları görmezler mi. Onları uçuran Rahman’dır!.. Şüphesiz ki O, şeyin bizatihi kendisi olarak görür her şeyi!..

20. Rahman’a karşı size yardım edecek ordularınız mı var!.. Gerçeği örtenler aldanmıştır ve aptalca bir gurur içindedirler.

21. Ya, Allâh rızkınızı keserse, kim verecek size onun kestiğini?.. Onlar, nefret ve azgınlık halinde ileri gidenlerdir.

22. Yüzüstü kapanıp sürünen mi yoksa ayakta önünü görerek yürüyen mi doğru yol üzeredir?..

23. De ki: Sizi yaratan, size kulak, göz ve kalp veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?..

24. De ki: sizi yeryüzünde çoğaltan O’dur ve O’nun indinde hep bir araya toplanacaksınız.

25. Derler ki; Tehdidiniz doğru ise, ne zaman gerçekleşecek?..

26. De ki; Bunun bilgisi Allâh’a aittir!.. Ben sadece apaçık uyarıcıyım.

27. Tehdit edildikleri şeyin yaklaştığını gördüklerinde, inkârcıların yüzleri kararacak, kendilerine, işte arayıp sorduğunuz buydu, denilecektir!..

28. De ki; Allâh, beni ve benimle olanları helâk edecek ya da rahmetine erdirecek olsa; acaba inanmayanları elim azaptan kim koruyabilir?..

29. De ki; O Rahmandır, O’na imanlıyız ve O’na güveniyoruz. Bileceksiniz elbet apaçık gerçekten sapmış olan kimmiş.

30. De ki, suyunuz çekilecek olsa yerin dibine, kim size bir pınar verebilir?.. (Allâh-u rabbül âlemiyn)

* * *

Bilgi:

Seyyîdimiz, Resûlümüz, Muhammed Mustafa efendimiz salla’llâhu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki; Mülk sûresi için:-O bir maniâdır; O bir müncie (kurtarıcı)dır. Kişiyi kâbir azabından korur ve kurtarır.’

Biliyoruz ki, ölüp yokolmak, ya da ölüp derin bir yoklukta beklemek asla sözkonusu değil.

Ölümü tadacağız!..

Yani, bu beden kullanılmaz hale gelip elimizden alınacak ve onun yerine hemen o anda yeni bir bedenle yaşamımıza kâbir âleminde, kâbir içinde, canlı canlı, diri diri; aklı, şuûru yerinde olarak; zihinsel faaliyetleri aynen eskisi gibi bir halde devam edegideceğiz.

Bu konuyu daha önce "Hazreti MUHAMMED’in ALLAH"ı isimli kitabımızda "ÖLÜMÜN İÇYÜZÜ" bahsinde son derece tafsilatlı olarak anlatmıştık. Ölümün nasıl tadılacağını iyice anlamak isteyenler, bu kitabımızı ya da "insanın gerçeği" isimli ses kasetimizi, veyahut da "Dostça bir söyleşi" ile "RUH - CİN - MELEK" isimli video kasetlerimizi edinerek geniş bilgiye kavuşabilirler.

İşte "ölümü tadmak" diye Kur’ân-ı Kerîm’de târif edilen; şuûrlu bir biçimde kâbir yaşantısına intikâl durumunda, hazır olmayanlar için şu anda akılların kavrayamıyacağı kadar büyük azablar sözkonusudur.Bu sebebledir ki, Efendimiz hazreti Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem, kâbir azabına karşı tedbir almak üzere, bize bu sûreyi çokça okumamızı tavsiye ediyor. Bakın ne buyuruyor:

"Kur’ân’da otuz âyetlik bir sûre vardır ki, bu bir adama şefâat etti; ve o nihayet bağışlandı: o, Tebarekelleziy biyed’ihil mülk (sûresi)dir."

Abdullah b. Mes’ûd radıya’llahu anh bakın Rasûlullah aleyhi’s-selâm’ın kabir haliyle ilgili uyarısını nasıl naklediyor:

"Kişi kabre konulunca, azab melekleri ayakları tarafından gelir. Mülk sûresinin vazifelileri karşı çıkar; benim yönümden size yol yoktur çünkü o hayatında mülk sûresi okurdu, der. Sonra azab melekleri göğsü veya karnı cihetinden gelir; gene meleklerin, benim cihetimden size yol yoktur, o Mülk sûresi okurdu, cevabıyla karşılaşır. Daha sonra, başı istikâmetinden yaklaşmak isterler azab melekleri; gene aynı güç ve aynı cevabla karşılaşırlar. Mülk sûresi men edicidir. Kabir azabını men eder. Kim onu gece okursa, çok sevab kazanmış ve çok iyi bir iş yapmış olur."



* * *




Okunuşu:

Bismi’llâhi’r-Rahmân’ir-Rahîm

(1) Amme yetesaelune (2) aninnebeil azıymi (3) elleziy hüm fiyhi muhtelifun (4) kellâ seya’lemune (5) sümme kellâ seya’lemun (6) elem nec’alil’arda mihaden (7) velcibale evtaden (8) ve haleknaküm ezvacen (9) ve cealna nevmeküm sübaten (10) ve cealnelleyle libasen (11) ve cealnennehare meaşa (12) ve beneyna fevkaküm seb’an şidaden (13) ve cealna siracen vehhaca (14) ve enzelna minelmu’sırati mâen seccaca (15) linuhrice bihî habben ve nebaten (16) ve cennatin elfafa (17) inne yevmel fasli kâne miykaten (18) yevme yünfehu fiyssûri fete’tûne efvaca (19) ve fütihatis semâü fekânet ebvaba (20) ve süyyiretil cibalü fekanet seraba (21) inne cehenneme kanet mirsaden (22) littağıyne meaba (23) lâbisiyne fiyha ahkaba (24) lâyezûkûne fiyha berden ve lâ şeraben (25) illâ hamiymen ve ğassaka (26) cezâen vifaka (27) innehüm kânu lâ yercûne hısaben (28) ve kezzebu biâyâtina kizzâba (29) ve külle şey’in ahsaynahü kitaba (30) fezûku felen nezideküm illâ azaba (31) inne lilmüttekıyne mefaza (32) hadâika ve a’naben (33) ve kevâıbe etraben (34) ve ke’sen dihaka (35) lâ yesmeune fiyha lağven ve lâ kizzaba (36) cezâen min rabbike atâen hısaba (37) rabbis semâvâti vel’ardı ve ma beynehumerahmâni lâ yemlikûne minhü hitaba (38) yevme yekumür ruhu velmelâiketü saffa, lâ yetekellemune illâ men ezine lehü rahmânü ve kâle savaba (39) zalikel yevmülhakku femen şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ (40) inna enzernaküm azâben kariyba yevme yenzurülmer’ü ma kaddemet yedahü ve yekülül kafirü yâleyteniy küntü türaba.

Yüklə 0,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin