Dünya ve ahiret saadeti İÇİn allah’a ulaşmayi dilemek şarttir



Yüklə 0,79 Mb.
səhifə31/56
tarix07.01.2022
ölçüsü0,79 Mb.
#90832
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   56
BAKARA - 139 : Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve rabbunâ ve rabbukum, ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne).
De ki: “Allah hakkında bizimle mücâdele mi ediyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Ve biz, onun için ihlâs sahibi (muhlis) (kul)larız.”


Hepsi iradelerini Allah’a teslim ettiler ve 7.takvanın sahibi oldular.

AL-İ İMRAN - 102 : Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).
Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı “O'nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah'a) teslim olmadan ölmeyin!


İşte takvanın gerceği bu bize örnek olan sahabenin de hayatı bu şekilde olduğuna göre ayetlerde bunu gösteriyorsa bundan başka tarifler sadece ZAN dan ibaret olmuyormu ? her konu da olduğu gibi Allah’ın dini Allah’ın kitabında dır EMANİYYEDE değil/elyazması kitaplar) Bazıları”peki ya bu kadar alim gelmiş gecmiş bunların hepsi bunu söylüyor bunlar bilmiyorlar da siz mi biliyorsunuz? Evet dogru söylüyorlar ama gercek Allah’ın kitabı bunun aksini isbat eden bir babayiğit çıksın da bakalım doğru ise o na tabi olalım.

Peki takva sahibi olmazsak ne olur.?

1.Allah’a kul olamaz şeytan’a kul olarak kalır.

Zümer/17( yukarıda meali var)

BAKARA - 21 : Yâ eyyuhen nâsu’budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).
Ey insanlar! Rabbinize kul olun ki O, sizi ve sizden öncekileri yarattı. Umulur ki böylece siz, takva sahibi olursunuz.


MU'MİNUN - 32 : Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).
Böylece Biz, onlara, onların içinde, onlardan resûl gönderdik, Allah'a kul olsunlar, diye. Sizin, O'ndan başka İlâhınız yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah'a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?


2.Cennet ehli olamaz cehennemlik olarak kalır.

BAKARA - 206 : Ve izâ kîle lehuttekıllâhe ehazethul izzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem(cehennemu), ve le bi’sel mihâd(mihâdu).
Ve ona: “Allah'a karşı takva sahibi ol.” denildiği zaman izzet (nefsin gururu) onu günahla tutar (mani olup onu günaha sokar). Artık ona cehennem yeter ve elbette (o) kötü bir döşektir.


Kaf/31 yukarıda meali var.

Meryem/72 yukarıda meali var.

3. Hak mü’min olamaz (kurtuluşa eren mü’min olamaz)

Enfal/1,2,3,4, yukarıda meali var.

Yusuf/57,Fussilat/18. yukarıda meali var

NEML - 53 : Ve enceynellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Ve âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyen) ve (bu sebeple) takva sahibi olanları kurtardık.


4.Allah’ın velisi olamaz,Şeytanın velisi olur.

ENFAL - 34 : Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidil harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illel muttekûne ve lâkinne ekserehum lâ ya'lemûn(ya'lemûne).
Ve onlar, Mecsid-i Haram'dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O'nun (Allah'ın) dostları değilken; Allah, niçin onlara azap etmesin? O'nun dostları ancak takva sahibi olanlardır. Ve fakat, onların çoğu bilmezler.


5.Şirktedir.

RUM - 31 : Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


6.Dalalettedir.

ZUMER - 57 : Ev tekûle lev ennallâhe hedânî le kuntu minel muttekîn(muttekîne).
Veya: "Muhakkak ki eğer Allah beni hidayete erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum." diyenlerden (olmayın).


7.Küfürdedir.

BAKARA - 212 : Zuyyine lillezîne keferûl hayâtud dunyâ ve yesharûne minellezîne âmenû, vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayrihisâb(hisâbin).
İnkâr edenlere, dünya hayatı müzeyyen kılındı (süslü gösterildi) ve onlar, âmenû olanların bir kısmı ile alay ediyorlar (fakir olanları küçümsüyorlar). (Oysa) takva sahibi olanlar, kıyâmet günü onların üstündedir. Ve Allah, dilediği kimseyi hesapsız rızıklandırır.


RAD - 35 : Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ukuluhâ dâimun ve zilluhâ, tilke ukbellezînettekav ve ukbel kâfirînen nâr(nâru).
Muttakilere vaadolunan cennet, altından nehirler akan ve onun meyvesi ve gölgesi daimî olan (bahçe) gibidir. İşte bu, takva sahiplerinin sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir.


Demekki Allah’ın davetcilerinin onları uyarmak için yaptıkları sohbetlerde,radyo,tv ve konferanslardaki konuşmalarında “ALLAH’A DAVETLERİ (Allah’a ulaşma davetleri) neticesinde” kim sabah akşam Allah’ın zatını isteyerek dua ederse Allah onların kalblerinden geceni işitir ve bilir onu kendine hidayet etmeyi dileyerek onu takva sahibi kılar.

ANKEBUT - 5 : Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.


EN'AM – 51-52 : Ve enzir bihillezîne yehâfûne en yuhşerû ilâ rabbihimleyse lehum min dûnihî veliyyun ve lâ şefîun leallehum yettekûn(yettekûne). Ve lâ tatrudillezîne yed’ûne rabbehum bil gadâti vel aşiyyi yurîdûne vecheh(vechehu), mâ aleyke min hısâbihim min şey’in ve mâ min hısâbike aleyhim min şey’in fe tatrudehum fe tekûne minez zâlimîn(zâlimîne).
Ve Rab'lerine haşrolunmaktan korkan kimseleri, onunla uyar. Onların, O'ndan (Allah'tan) başka bir dostu ve şefaat edeni yoktur. Böylece onlar takva sahibi olurlar. Ve sabah akşam, Rab'lerinin Zat'ını dileyerek dua edenleri kovma.Onların hesabından senin üzerine, senin hesabından onların üzerine bir şey yoktur. Artık onları kovarsan, o zaman sen zalimlerden olursun.


A'RAF - 63 : E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum ve li tettekû ve leallekum turhamûn(turhamûne).
Sizi uyarması ve takva sahibi olmanız için, içinizden bir adama, Rabbinizden bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız? Ve böylece rahmet olunursunuz.


MU'MİNUN - 32 : Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).
Böylece Biz, onlara, onların içinde, onlardan resûl gönderdik, Allah'a kul olsunlar, diye. Sizin, O'ndan başka İlâhınız yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah'a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?


Kişi takva sahibi olduktan sonra nefs tezkiyesine(nefs in ıslahına-terbiyesine)başlayabilir.(ahzap/70,71)ondan önce nefs inin afetleri hükümferma olduğu müddetce Allah’ın emirlerini yerine getirmede yasaklarından kacınmada bir gücü olmaz kendini zorlasada bunun birini yapsa öbüründe yenilecektir.Onun için önce takva sahibi olacak nefs ine karşı iradesi (takva sahibi olduğu için)Allah tarafından güclendirilecekki gereğini yapabilsin.Bu gerceklerden haberi olmayanlar hep işin tersinden yapılacağını zanneder hem kendilerini hem de başkalarını oyalayarak cehenneme doğru yol alırlar dünya hayatında da mutlu olamazlar.(hac/11)

AHZAB – 70-71 : Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe ve kûlû kavlen sedîdâ(sedîden). Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen).
Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olun ve sedîd (doğru) söz söyleyin! (Böylece) sizin için amellerinizi ıslâh etsin (salih amele çevirsin). Günahlarınızı mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve kim, Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat ederse, o taktirde fevzül azîm (en büyük mükâfat) ile kurtulmuş olur.

HAC - 11 : Ve minen nâsi men ya’budullâhe alâ harf(harfın), fe in asâbehu hayrunıtmeenne bih(bihî), ve in asâbethu fitnetuninkalebe alâ vechihî, hasired dunyâ vel âhıreh(âhırete), zâlike huvel husrânul mubîn(mubînu).
İnsanlardan (öyle) kimseler vardır ki, Allah'a az (gönülsüz) ibadet eder. Ona bir hayır isabet etse onunla tatmin olur. Ve bir fitne isabet etse yüz geri döner. (Onlar), dünyada ve ahirette hüsrandadır. İşte o, apaçık hüsrandır.

Nefs’in TEZKİYESİ (ıslah olması) takva sahibi olmakla mümkünse,Takva’nın tarifini yapanlar da “Allah’ın emirlerini yerine getirmek,yasaklarından kaçmak” olarak yapmışsa ki öyledir.Acaba bunları yaparakmı takva sahibi olacağız yoksa önce TAKVA SAHİBİ olup ondan sonra ALLAH’IN EMİRLERİNİ YERİNE GETİRMEYİ YASAKLARINDAN KACMAYI mı başarabileceğiz ?

Tabiî ki önce Allah’a ulaşmayı dileyerek TAKVA SAHİBİ olup nefsimizin ıslahı ile.Çünkü başlangıcta “nefs kötülüğü şiddetle emreder (Yusuf/53) dolayısıyla da emirleri yerine getirmede yasaklarından kacınmada başarılı olmamız mümkün değildir.


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin