Dünya ve ahiret saadeti İÇİn allah’a ulaşmayi dilemek şarttir



Yüklə 0,79 Mb.
səhifə55/56
tarix07.01.2022
ölçüsü0,79 Mb.
#90832
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   56
AL-İ İMRAN - 20 : Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).
Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: "Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik. O kitab verilenlere ve ümmîlere: "Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?" de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.

Hepsi daimizikre ulaşıp ululelbab olmuşlar ve nefs’lerini teslim etmişler.



ZUMER - 18 : Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl'elbabtır (daimî zikrin sahipleri).

BAKARA - 136 : Kûlû âmennâ billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ve mâ ûtiyen nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).
Deyin ki: “Biz Allah'a, bize indirilenlere, İbrâhîm'e İsmail'e, İshak'a, Yâkub ve torunlarına indirilenlere, Musa ve İsa'ya verilenlere ve (diğer) nebîlere, Rab'leri (tarafı)ndan verilenlere (sahife, kitap ve vahiylere) îmân ettik. Onların arasında hiçbir ayırım yapmayız (fark gözetmeyiz). zaten biz, O'na teslim olanlarız.”

Hepsi irşada ulaşmışlar, muhlis olmuşlar.



HUCURAT - 7 : Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râşidûn(râşidûne).
Ve aranızda Allah'ın Resûlü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır.

BAKARA - 139 : Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve rabbunâ ve rabbukum, ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne).
De ki: “Allah hakkında bizimle mücâdele mi ediyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Ve biz, onun için ihlâs sahibi (muhlis) (kul)larız.”

Hepsi hakkıyla takva sahibi olmuşlar ve iradelerini de teslim emişler İRŞADA MEMUR VE MEZUN OLMUŞLAR ve ONLARA DA TABİ olanlar olmuş.



AL-İ İMRAN - 102 : Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).
Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı “O'nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah'a) teslim olmadan ölmeyin!

TEVBE - 100 : Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ıhsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.

Demekki İSLAM,Allah’a ulaşmayı dilemekle başlayan göğsün İslam a açılmasyla bir NUR ÜZERE olmasıyla devam eden yedi safhada dört teslimin tamamlanmasıyla gercekleşen Allah’ın dinidir.Ama bu 4 teslimi belki herkes gercekleştiremez ancak birinci teslim olan RUHUN TESLİMİNİ herkes sadece bir dilekle”Allah’a ulaşmayı dilemekle”gercekleştirebilir.Çünkü dilek bizden hidayete erdirmek yani ruhun Allah’a ulaştırılması ona teslim olması Allah’a aittir (şura/13,rad/27) ve biz 3.kat cennetin sahibi oluruz.Eger böyle bir dileğin sahibi olmazsak ne olur ?

1-Kalbimiz nur üzere olmaz kasiyet sahibi olarak dalalette kalır ve cehennemlik oluruz,dünya saadeti de oluşmaz (zümer/22) Dolayısıyla Allah katında “ölüdür”.(Enam/122)

2-Takva sahibi olamaz dolayısıyla cehennemlik oluruz,Allah tan bir ikramımız da olmaz (rum/31,hucurat/13)

3-Ruhumuz dünyadayken teslim olmazsa ölümle teslim olacaktır o zaman da bizim için hayır olmayacaktır.


Yüklə 0,79 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin