http://www.turkstudent.net
2004 . Şeyda Gürses
Dünyada ve Türkiye’de Kadın Hakları
İÇİNDEKİLER
http://www.turkstudent.net i
Dünyada ve Türkiye’de Kadın Hakları i
İÇİNDEKİLER i
GİRİŞ 1
dünya kadınlarının eşit haklar ve eşit olanaklar elde etme mücadelesinin tarihçesi 2
KADIN HAKLARININ KORUNMASI YOLUNDA 4
GERÇEKLEŞTİRİLEN ULUSLARARASI 4
ÇALIŞMALAR 4
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BİRİNCİ DÜNYA KADIN 5
KONFERANSI 5
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKİNCİ DÜNYA KADIN 6
KONFERANSI 6
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜÇÜNCÜ DÜNYA KADIN 6
KONFERANSI 6
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DÖRDÜNCÜ DÜNYA KADIN 7
KONFERANSI 7
KADINLARIN SİYASAL HAKLARINA İLİŞKİN SÖZLEŞME (1953) 7
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın 8
Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) 8
KADININ İNSAN HAKLARI 10
Kadınlara yönelik şiddete Uluslararası 14
hukukun yaklaşımı 14
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (1948) 15
Medeni ve Siyasi Haklara Dair Uluslararası Sözleşme (1966) 15
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Dair Uluslararası Sözleşme (1966) 16
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi(1979) 16
Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Bildirge (1993) 17
KADIN VE SAĞLIK 17
KADIN VE YOKSULLUK 18
İSTİHDAM VE SOSYAL GÜVENLİK 20
KADININ SİYASAL YAŞAMA KATILIMI 22
KADIN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 24
UNIFEM (Birleşmiş Milletler Kadın Kalkınma Fonu) 24
WAVE 24
VAWO-The Violence Against Women Office 25
MEN STOPPING VIOLENCE 25
Kanada'da ulusal ve yerel düzeyde faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. Erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddeti sonlandırmak ve buna yönelik bir toplumsal dönüşüm için mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. Erkeklerin kendilerini insanlıktan çıkaran, kadını ve çocukları ezen inanç sistemlerini, toplumsal yapıyı ve kurumsal pratikleri dönüştürmek için konferanslar, eğitim çalışmaları ve araştırmalar düzenlemekte ve yayınlar çıkartmaktadırlar. 1980'lerin başında kurulan örgüt sağlık alanında da çalışmalar yapmaktadır. 25
MEN CAN STOP RAPE 25
WHITE RIBBON CAMPAIGN 25
COMMUNITIES AGAINST VIOLENCE NETWORK 25
AMNESTY INTERNATIONAL WOMAN’S PROGRAM 26
Women's World 26
TÜRKİYE’DE KADININ İNSAN HAKLARI 26
SONUÇ 28
GİRİŞ
Herkesin doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri ifade eden insan hakları kavramı, zamanımızda özel bir önem ve değer kazanmıştır. Çağdaş demokratik hukuk devletlerinde yasalar önünde eşitlik, düşünce özgürlüğü, tüm yurttaşlara seçme ve seçilme hakkı tanınması, eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması; eğitimde, sağlıkta ve çalışma alanında, ekonomik ve sosyal yaşamda her türlü ayrımcılığın önlenmesi insan haklarına saygının temel göstergesi olmuştur. Bu bakımdan, bir ülkede insan haklarına gösterilen saygı, o ülkenin uygarlık düzeyinin ve demokratikleşmesinin ölçütü durumuna gelmiştir. Bütün uluslararası insan hakları belgelerinde, tüm insanların onur ve haklar bakımından eşit ve özgür doğdukları, herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklere hiçbir ayrım gözetilmeksizin fırsat eşitliği çerçevesinde sahip olduğu ve cinsiyete dayalı ayrımcılığın kabul edilmezliği ilkeleri benimsenmiştir. Ancak tarihsel süreç içinde bakıldığında, hakların varlığıyla kullanımı arasında her zaman kadınlar aleyhine belirgin bir ayrım olduğu görülmekte ve bu ayrımcılık günümüzde de değişik alanlarda ve boyutlarda devam etmektedir. Aslında bir ülkede eğitimde, sağlıkta, ekonomide, sosyal, kültürel veya siyasal yaşamda var olan sorunlar, o ülkede kadın erkek herkesi etkilemektedir. Ama istatistiklere bakıldığında, kadınların bu sorunlardan daha yüksek oranlarda olumsuz olarak etkilendiği açık seçik görülmektedir. Örneğin, dünyada gelişmemiş ülkelerde bugün bile halen okuryazar olmayan çok sayıda insan mevcuttur, okuryazar olmayan 948 Milyon kişinin 600 Milyonu kadındır.1
Ulusal, bölgesel ve global istatistiklere bakıldığında, gelişmiş ülkelerde kadınların ülkenin kalkınmasına daha etkin katıldığı ve kalkınmanın getirdiği kazanımların daha hakça paylaşıldığı görülmektedir. Bununla beraber, günümüzde gelişmiş toplumlarda bile bazı alanlarda kadınların eşitsiz konumu sürmektedir. Kadın ile erkek arasındaki biyolojik farklılık zamanla giderek toplumsal farklılığa dönüştürülüp cinsler arası eşitsizliğin meşru gerekçesi yapılmış ve böylece erkeğin kadına nazaran üstün konumda olduğu düşüncesi egemen olmuştur. Ataerkil anlayışın, hukuk kuralları, din, gelenek, örf ve adetle daha da yerleşmiş olduğu göz önünde tutulduğunda, bugün gelinen noktada bu görüşün demokratik hukuk devletlerinde evrensel bir değer olarak kabul edilen, korunup geliştirilmesi amaçlanan "insan hakları" kavramına, "eşitlik ve ayrımcılık yasağı" ilkelerine açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
İnsan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanmada ve hakları kullanmada kadın erkek eşitliğinin sağlanması, cinsiyete dayalı ayrımcılığın kaldırılması için yapılan bilimsel ve eylemsel çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Çünkü, bir ülkede bu yolda yapılan çalışmalar, aynı zamanda o ülkede demokratikleşme için sarfedilen çabalara katkıda bulunmak anlamına gelmektedir.
Bu nedenle, özellikle 1970'li yıllardan itibaren uluslararası ve ulusal alanda en yoğun tartışma konularından birisini kadın sorunları, kadın hakları oluşturmaktadır. İşte kadınlara karşı toplumsal, hukuksal, ekonomik, siyasal, kültürel ve diğer alanlarda var olan ayrımcılığın kaldırılmasını sağlamak üzere, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar uluslararası düzeyde bir çözüm arayışı içinde olmuşlardır.
Dostları ilə paylaş: |