Editör Mehmet UÇgun inceleme Komisyonu



Yüklə 5,86 Mb.
səhifə16/31
tarix30.04.2020
ölçüsü5,86 Mb.
#102482
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   31

Yasemin AYDIN
11/G 302


İLKLERİM

Yedi yaşımda başladım ilklere,


Annemden ayrıldım birkaç saatliğine,
Sonra küçük bir topluluğa karıştım,
Kaybolacağım diye korktum.

Yedi yaşımda başladım ilklere,


İlk kez elimden tuttu öğretmenim, sıkıca,
Ben nazlandım o sineye çekti.
Ben ağladım, o bana yalnızlığı anlattı.

Yedi yaşımda başladım ilklere,


Bilmiyordum adımı bir satıra yazmayı,
Söyleyemiyordum daha yaşımı,
Henüz öğrenmemiştim A' yı B' yi.

Yedi yaşımda başladım ilklere ve sonlara,


Kara tahtaya yazdığınız her şeyi,
Hatırımda bıraktığınız onca anı ve bilgiyi ,
Şimdi biliyorum öğretmenim.

Öğrettiğiniz her harf için,


Öğrettiğiniz her rakam için,
Öğrettiğiniz her şey için öğretmenim,
Saygıyla önünüzde eğilerek teşekkür ediyorum.

Zeynep ÇELİK
11/G 627



BİR ÜLKENİN IŞIKLARI



Bir çeşit şiirdir hayat. Ölçüsünü, kafiyesini uydurmaya çalıştığımız, tema değiştikçe başa döndüğümüz, hep bir arayış, hep bir çabadır hayat. Büyük bir boşluğun ortasında kalır gibi oluruz. Hiçbir yer meskenimiz olmaz. Dikiş tutmaz bazen hayat. Başlamak, sürdürmek ve bitirmek… Hayat bu üç kavramdan ibaret değil midir? Başlangıçlar. Bitişler… Unutulmayanlar, anılarsa bu anlam derinliklerinin birer alt kümesi. Mürekkebin kağıtta bıraktığı iz gibi hafızamızın bir yerlerinde daimi misafirlerimizdir öğretmenlerimiz. Her gün gördüğümüz, seslerini duyduğumuz, yıllarca ekmek teknemizin yükünü omuzlayan öğretmenleri 24 Kasımlara sığdırmak çok zor. Çünkü her gün onlara olan borcumuz öyle birikiyor ki…
Henüz hayatın çorak topraklarında yürümeyi bilmezken tanıdık onları. Minik kalplerimizdeki heyecanın sahibi, kağıttan gemilerimizin kaptanı, hayallerimizdeki özgürlük kuşunun kanatları oldular. İşte bu yıllarca sürüp gidecek bir serüvenin başlangıcıydı.

İnsanın hayatta ilk öğrendiği duygu güven duygusudur. Yürümeyi öğrenmeye başladığımızda anne ve babamıza güveniriz düşmemek için. Ellerini tutarız, ulu bir çınara dayanır gibi güvenle dayanırız onlara. Sonra bu ellerin yerini öğretmenlerimiz alır. Hiç fark etmeyiz farklı ellerden destek aldığımızı. Çünkü aynı sıcaklık, aynı telaş, aynı koruma iç güdüsü…


Öğretmenler soğuk bir kış gününde bizi ısıtan bir ceket, ıssız bir adada hayatımızın devamı için gerekli olan yiyecek ve sıcak bir çölün ortasında hayat kurtaran su misalidir. Öğretmenler bir ülkenin gece bile batmayan akşam güneşidir. Bilmediğimiz bir yolun en bilgili rehberleri, kaybettiğimiz yolun pusulasıdır. Durağında beklediğimiz hayat treninin makinistleridir ya da bu treni kaçırmamamız için bizi uyaran bir görevli… Manevi anne babalarımızdır onlar. Kış bahçemizin solmayan çiçekleri, ağzımızın tadı tuzudur onlar.
Öğretmenler hayatımızda öyle çok var ki; okulda, yolda sokakta, fikirlerimizde, mazimizde… Her gün yaşarız onları. Her gün yine, yeniden. Hayat şiirimizin birer motifidir onlar. Dudaklarımızın arasında yıllarca anacağımız birkaç dize, ufak bir melodi olacak bu. İzlerini kaybetsek de gönül penceremizin eşiğinden görünmez güvercinlerle görünmez mektuplar göndereceğiz onlara ve kalbimiz aşina bir duyguyla kaplanacak…

Yüklə 5,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin