Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir



Yüklə 21,56 Kb.
tarix30.04.2018
ölçüsü21,56 Kb.
#49857

Özet

Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.

Eğitimin en önemli amaçlarından biri, bireyin içinde bulunduğu ortama dengeli bir şekilde uyum sağlamasını gerçekleştirmek, onun hem kişisel hem de toplumsal gelişmesini sağlamaktır. Topluma uyum sağlayacak ve yetenekleri gelişmiş bireyi yetiştirmek, okulöncesi eğitim temeli oluşturulmuş bir eğitimle mümkündür.

Çocuklar toplumun geleceğidir. Çocukların aldıkları eğitimin niteliği bir toplumun geleceğini oluşturur. Çocuğun gelişimine yardımcı olmak, toplumun geleceğine katkıda bulunmak anlamını taşır ve bu eğitimin kalitesi ülkenin gelecekteki şartlarını tayin eder.

Hayatın ilk yılları öğrenmenin en yoğun olduğu yıllardır. Çocuğun ilk 5-6 yılı insan yaşamı için öğrenmeye en açık olunan ve davranışların kalıcılığının belirlendiği yıllardır. Çocuğun zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel gelişiminin temelleri bu yaşlarda atılmaktadır.

Son zamanlarda çocuk gelişimi ve eğitimi alanında ülkemizde gelişmeler olmuştur. Okulöncesi eğitimin önemi bu alandaki bilinçlenmeye paralel olarak artmakta ve her geçen gün okulöncesi eğitim kurumları açılmakta ve bunların sayıları artmaktadır.

Okulöncesi eğitim çalışmaları genellikle bu yaşlar arası çocuklar için planlı ve düzenli eğitim kurumlarınca verilmektedir. Ülkemizde resmi ve özel kuruluşların açtığı çeşitli okulöncesi eğitim hizmeti veren kurumlar vardır.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak ilkokul ve ilköğretim okullarında açılmış olan anasınıflarının okulöncesi eğitim içinde büyük bir yeri ve önemi vardır.

çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliği, 1924 tarihli Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi'nde belirtilmektedir. Ayrıca Anayasamız da eğitim hakkını güvence altına almıştır. Kalkınma planları ile Milli Eğitim Şura kararlarında da bu eğitimin gerekliliğine ve geliştirilmesine önem verilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığınca 6 yaş grubu çocukların tüm gelişimlerine yardım etmek amacıyla, ilkokul programına temel oluşturmak için anasınıfı programı hazırlanmıştır. Program, çocukların bireysel özelliklerine, çevre düzenlemesine, yaparak yaşayarak öğretime, ana-baba eğitimine yer vermektedir. Çocuklara güvenli ve uyarıcı bir eğitim ortamının hazırlanması, materyal zenginliği ve oyun ortamının yeterli olması da bu yaş çocukların deneyim kazanmaları ve yaratıcılıklarının gelişimi açısından önemlidir. Anasınıfı uygulaması çocuğun ilkokula geçişini ve adaptasyonunu kolaylaştıracaktır, çocuğun güven duygusunun gelişimini sağlayacaktır.

Anasınıflarının sayılarının artışı, yönetim ve öğretmen sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Programların hazırlanmasında ve uygulanmasında, yönetici, öğretmen ve veli işbirliği önemlidir. Öğretmenin ve yöneticinin alanı ile ilgili bilgilerinin tam olması ve sürekli yenilenmesi gerekmektedir. İlkokul ve ilköğretim okulu müdürü, anasınıfı öğretmeninin sicil amiridir, denetleme yetkisine de sahiptir.

İlkokul ve ilköğretim okulu müdürlerinin ve anasınıfı öğretmenlerinin, anasınıfı uygulaması ile ilgili görüşlerini almak, yöneticilerin anasınıflarına nasıl baktıklarını araştırmak amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Araştırma ile okul müdürlerinin ve anasınıfı öğretmenlerinin, uygulama ile ilgili var olan durumları ve sorunları tespite çalışılmıştır. Anasınıfı uygulamalarının program amaçları doğrultusunda yürütülüp yürütülmediği öğrenilmeye çalışılmıştır.

Bu amaçla resmi ilkokul ve ilköğretim okullarında görev yapan bünyesinde anasınıfı bulunan okul müdürlerine yönelik 23 sorulu, anasınıfı öğretmenlerine yönelik 23 sorulu iki anket formu hazırlanmış ve uygulanmıştır.

Araştırmaya 56 okul müdürü ve 116 öğretmen katılmıştır ve bu sayı değerlendirmeye alınmıştır. Anket sorularına verilen cevaplarla ilgili tablolar düzenlenmiştir. Tablolarda yüzde ve frekanslar belirlenmiş, yüzde dağılımları F üzerinde yorumlar yapılmıştır.

Y öneticilerin, okulöncesi eğitim ile ilgili yayınlara ilgi düzeyleri çok düşüktür. Bu konudaki yayınları takip etmedikleri anlaşılmaktadır.

Y öneticiler okulöncesi eğitim ile ilgili hizmet içi eğitim ve kursa da büyük oranda katılmadıklarını belirtmişlerdir. Okulöncesi eğitimin gerekliliğine inanmaktadırlar. Anasınıfının fiziki şartlarının tamamen uygun olmadığı da anlaşılmaktadır. Bahçe de oyun alanı olmadığını da belirtmişlerdir. Anasınıfı araç ve eksikliği de belirtilmektedir.

Anasınıfları çevre tarafından yeterince tanınmaktadır. Yönetici, öğretmen, veli işbirliğinin de amaca uygun yürütülmediği anlaşılmaktadır.

Yöneticiler, anasınıfı aidatlarının kullanıldığını, harcamaların komisyon tarafından yapıldığını belirtmişlerdir.

Yöneticiler, anasınıfı program hedeflerinin hepsini bilmemektedirler. Planların yapılmasında öğretmenlere yardımcı olanların oranı çok düşüktür.

Anasınıflarının ilköğretim müfettişlerince denetlenmesi istenmemektedir.

Yöneticiler, öğretmenlerin çalışmalarını sık denetlemediklerini belirtmişlerdir.

İlkokul ve ilköğretim okullarında anasınıfı öğretmenine ihtiyaç vardır.

Öğretmenlerin yetiştirilme seviyelerini de biraz yeterli görmektedirler.

Öğretmenlerin, eğitim-öğretim hedeflerine ulaştıklarını belirtmişlerdir.

Öğretmenlerin okulöncesi eğitimle ilgili yayınları takip etme oranı düşüktür.

Öğretmenlerin hiçmet içi kurs ve seminerlere büyük çoğunlukla katılmadıkları görülmektedir, kendilerini geliştirememektedirler.

Öğretmenler, meslek öncesi eğitimi biraz yeterli görmektedirler.

Öğretmenler anasınıfının fiziki şartlarının yeterliliğini tamamen uygun bulmam aktadırlar.

Anasınıfı öğrencilerinin, ilkokul öğrencileriyle aynı bahçeyi kullanmaları sorun oluşturmaktadır.

Öğretmenler, anasınıfı araç-gereçlerinin ihtiyacı karşılamadığını belirtmişlerdir.

Eğitim-öğretim ortamının yetersizliği daha çok oyun faaliyetini engellemektedir.

Öğretmenler. ana-baba eğitimine inanmaktadırlar. Ana-babalarla bireysel görüşmektedirler.

Öğrencilerden toplanan aidatların harcandığını harcamalarda kararlarının olduğunu belirtmişlerdir.

Y öneticilerinin kendilerine rehberlik yapamadıklarını belirtmişler, kendilerini doğru değerlendirmediklerini belirtmişlerdir.

Öğretmenler, meslek öncesi eğitim ile uygulama arasında fark olduğuna inanmaktadırlar, bunun doğal olduğunu kabul etmektedirler.

Öğretmenler, öğrencilere ödül vermektedirler, çok az ceza vermektedirler, bunu da sözlü uyarıda bulunarak yerine getirmektedirler.



Kılık-kıyafetlerinin çalışmalarına engel olduğunu belirtmişlerdir.

Öğrencilerin hazıroluş davranışlarını çalışmalarda gözönünde bulundurmaktadırlar. Değerlendirmeye inanmakta olup; zihinsel, duygusal, sosyal, bedensel ve dil gelişimini dikkate almaktadırlar.
Yüklə 21,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin