EğİTİm ders notlari ismail can yunus Şengöz e. Vergi Başmüfettişi


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM VERGİ DENETİMİ VE VERGİ İNCELEMESİ



Yüklə 2,77 Mb.
səhifə16/52
tarix29.10.2017
ölçüsü2,77 Mb.
#20884
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   52

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

VERGİ DENETİMİ VE VERGİ İNCELEMESİ




1.VERGİ DENETİMİ136




1.1.VERGİ DENETİMİNİN TANIMI, AMACI VE FONKSİYONLARI




1.1.1.Vergi Denetiminin Tanımı ve Kapsamı

Denetim geniş anlamıyla “bir işin ya da bir çabanın, genel ya da özel yasasal, biçimsel ve düşünsel kurallara uygunluğunu araştırmak ve sağlamak amacıyle, başlangıçta, uygulama sırasında, uygulama sonunda ya da uygulamadan bir süre sonra, gözden geçirilmesi şeklinde yazılı ya da sözlü olarak yapılan bir eylemdir.”137 Vergi denetimi ise, bu geniş anlamıyla, yönetimin ve mükelleflerin ilgili mevzuatla belirlenmen kurallar çerçevesinde hareket edip etmediklerinin belirlenmesidir. Bu anlamda vergi denetimi, vergi yönetiminin teftişi, vergi incelemesi ve vergi kontrolüdür.




1.1.1.1.Teftiş

Teftiş, örgüt işleyişinin kanun, kanun hükmünde kararname, kararname, tüzük, yönetmelik, tebliğ, yönerge, sirküler, özelge, genelge ve diğer idari metinlere uygun olup olmadığının denetimidir. Yönetimin temel eylemlerinden birisi olan teftişin ana işlevi, planlanan amaçlarla işleyiş arasındaki uyumu sürekli olarak sağlamaktır. Hiyerarşik üstlerce alınan kararların astlarca uygulanıp uygulanmadığının devamlı izlenmesi, hem yönetimin etkin işleyişinin asıl unsurlarından birisi, hem de herhangi bir anda örgütün ne durumda bulunduğunun bir göstergesi olmaktadır. Bu bakımdan, yönetimin düzenli işleyişinin temeli “etkin teftişe” dayanmaktadır.


Gelir idaresinin teftişi esas olarak yönetime dönük olmakla birlikte, uygulamanın düzenli yürütülmesinin gerçekleştirilmesi sonucu, etkin bir vergilemenin sağlanması suretiyle dolaylı yönden de doğrudan mükelleflerin denetimine imkan vermektedir.

1.1.1.2.Vergi İncelemesi

Aşağıda ayrıca ayrıntılı olarak açıklanacağı üzere, vergi incelemesi, ilgili mevzuat uyarınca vergi ödemekle yükümlü olanlar tarafından ödenecek vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanmasıdır.



1.1.1.3.Vergi Kontrolü

Vergi kontrolü; “yaygın ve yoğun denetim” ile “cari denetim” de denilen bu uygulamayla vergi denetimini etkili kılmak üzere mükelleflerle ilgili işlemlerin oluşu sırasında doğru, tam, düzenli ve sürekli bir biçimde kayıtlara alınıp alınmadığının saptanmasıdır.



1.1.2.Vergi Denetiminin Amacı

Vergi denetiminin dar anlamda amacı, bir yandan yönetimi düzenli ve mevzuata uygun bir biçimde çalışmaya yönlendirmek; diğer taraftan da mükellefleri doğru bildirimde bulunmaya yönelterek vergi kaybını önlemektir. Ancak, vergi denetiminin bu dar amacın ötesinde mali, ekonomik, sosyal ve hukuki nedenlere dayanan amaçları de bulunmaktadır.



1.1.2.1.Mali Amaçlar

Vergi denetimi, öncelikle ek gelir sağlamaya yönelik bir uygulamadır. Bu, dünyadaki küresel gelişmelere bağlı olarak, toplumsal yapıdaki değişimlere paralel biçimde Devletin yükümlendiği ekonomik ve sosyal görevleri nedeniyle ortaya çıkan bir amaçtır.


Mevcut vergi potansiyelinin değerlendirilmesi, vergi dışı tutulmuş kaynakların ortaya çıkarılması ve vergilerin gerçeğe uygun şekilde alınması; devleti, mali bakımdan önemli ölçüde rahatlatma özelliği taşımaktadır. Bu bakımdan, vergi denetiminin doğrudan ve özellikle dolaylı fonksiyonları devlete önemli mali imkanlar sağlamaktadır.

1.1.2.2.Ekonomik Amaçlar

Vergi kayıp ve kaçağı sebebiyle, kamu gelirlerinin giderleri karşılayamaması sonucu, borçlanma yapılması, emisyona gidilmesi, vergi oranlarının artırılması veya yeni vergiler konulması ülke ekonomisini değişik şekillerde etkilemektedir. Bu itibarla, vergi düzenlemelerindeki ekonomik dengenin sağlanması, üretimin ve toplam talebin artırılması, kaynak dağılımının ve tam istihdamın olumlu yönde etkilenmesi, gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi, bölgesel eşitsizliklerin azaltılması, ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlama, tam rekabeti bozucu etkilerin giderilmesi, ödemeler bilançosu açığının makul seviyeye getirilmesi ve enflasyona karşı mücadele gibi ekonomik konularda istenilen etkilerin gerçekleştirilebilmesi için vergilerin amaca uygun bir şekilde alınması ve kullanılması gerekir. Bu ise, vergi kaybı ve kaçağı sorunu üzerinde durmayı, dolayısıyla vergi denetimine önem vermeyi zorunlu kılmaktadır.138



1.1.2.3.Sosyal Amaçlar

Devletin sosyal ve ekonomik refahı geliştirmesi, toplumun belirli bir gelir düzeyine ulaşmasına bağlıdır. Vergiler gerek yapıları ve gerekse uygulanışları nedeniyle gelir dağılımının dengelenmesine önemli etkiler yapmaktadır. Vergi kayıp ve kaçakçılığını önlemeye yönelik vergi denetimi bu yönüyle sosyal adaleti de sağlayıcı özelliktedir.



1.1.2.4.Hukuki Amaçlar

Yönetim birimlerinin etkin, düzenli ve adil bir şekilde çalışmalarının sağlanması yanı sıra, görevlilerin özlük haklarına ilişkin aksaklıkların belirlenip gerekli tedbirlerin alınması denetimle sağlanabilecektir. Bu suretle, mükelleflerin ödeme güçlerine göre vergi vermeleri sağlanırken, işlerin de adil ve yansız bir biçimde yürütülmesi temin edilmiş olacaktır.



1.1.3.Vergi Denetiminin Fonksiyonları

Vergi denetimi, amaçlara ulaşma işlevi sırasında, düzeltici ve önleyici olmak üzere iki önemli fonksiyonu gerçekleştirmektedir.



1.1.3.1.Vergi Denetiminin Düzeltici Fonksiyonu

Gerçekleştirilen vergi denetimi sırasında, denetim elemanı kamu görevlisini ve mükellefi gerekli durumlarda uyarmak, ona bilgi vermek ve yardımcı olmak fonksiyonunu da yerine getirmektedir. Bu suretle, denetim, hem yönetimce ve hem de mükelleflerce yapılan hataların düzeltilmesine ve vergi kayıplarının önlenmesine imkan vermektedir. Dolayısıyla, vergi denetiminin eğitici ve yapıcı bir yönü bulunmaktadır.


Günümüz şartları, vergi denetimine, verginin doğruluğunu sağlama yanı sıra, mükellefleri aydınlatma, yetiştirme, vergi ahlak ve bilincini ülkeye yerleştirme fonksiyonunu da yüklemiştir.

1.1.3.2.Vergi Denetiminin Önleyici Fonksiyonu

Vergi denetimi sonucunda, mevzuata uyumsuzlukların tespiti halinde uygulanması gereken cezai müeyyideler, hem görevliler ve hem de mükellefler yönünden caydırıcı nitelik taşımaktadır. Cezalandırılma endişesi vergi kayıp ve kaçaklarına yol açan hatalı ve hileli işlemlerin önemli ölçüde azalmasına neden olmaktadır.



1.2.ESKİ TÜRKLERDEN GÜNÜMÜZE VERGİ DENETİMİ




1.2.1.Eski Türklerden Osmanlı Devletine Kadar Vergi Denetimi

Eski Türk ülkelerinde, Kağanlığa bağlı dış boylara salınan vergiler/haraçlar “tudun” adı verilen görevlilerce denetlenmiş; Orhon Uygurlular’ında da aynı görevi yapanlara “alumçı” denilmiştir.139


Osmanlı maliye teşkilatında esas alınan İlhanlılar’ın teşkilat yapısı, Büyük Selçuklular döneminde de ortaya çıkan ihtiyaçlara göre geliştirilerek uygulanmıştır.140
Selçuklu Devletinde “divan-ı işraf-ı memalik” mali işleri kontrol etmekteydi. Dairenin başkanı olan “müşrif-i memalik” Selçuklu Devleti bürokrasinin en önemli kişilerinden olup, genel kontrol görevlerini yapmaktadır ki, bunlardan biri de vergi hesaplarını denetleme idi.141

1.2.2.Osmanlı Devletinden Cumhuriyete Kadar Vergi Denetimi

“Osmanlı İmparatorluğunun devlet muhasebesine dayalı mali yapısında, merkezi mali yönetimdeki defterdarlıklarla eyalet defterdarlıkları emrinde, gecikmiş vergi borcunun tahsili” ihtiyacını karşılayan ve “başbakikulu” denilen görevli bulunmakta idi.


Defterdarlıkta Başbakikulu’nun “bir dairesi olup, emri altında bakikulu adıyla 60 kadar mübaşiri vardı. Bunlar hazinenin alacaklarını takip ederler, borcu olup vermeyenleri hapis ve tazyik ile tahsilat yaparlardı. Bundan dolayı Maliyeye borcu olanlar başbakikulu hapishanesinde habs edilirlerdi.”142
Başbakikulu, sökonusu özel görevi yanında devlet alacağını tahsil edebilmek ya da yolsuzlukların üzerine gidebilmek için menkul ve gayrimenkul malların tespitiyle ilgili teftiş ve gerektiğinde mali soruşturma görevlerini de üstlenmiştir.143 Bu yönüyle, bakikulu, “yoklama memuru, müfettiş demektir. Başbakikulu da yoklamacı ve teftiş elemanlarının amirti idi.” Önceleri defterdarlık bünyesinde bir başbakikulluğu ile bir de cizye başbakikulluğu bulunmakta iken, 1833 yılında bunlar birleştirilerek tek başbakikulu haline getirilmiş ve Tanzimatın ilanından önce kaldırılarak, Meşrutiyet döneminde yerini Maliye Müfettişliğine bırakmıştır. Başbakikulu, “maliye ile ilgili mahkemelerde” maliye adına iddia makamı olarak görev de yapmıştır.144
1879 yılında "Umuru Maliyenin Tanzim ve Islahı" çalışmaları sırasında gündeme gelen "Heyet-i Teftişiye-i Maliye"nin kuruluşu "İrade-i Seniye" ile II. Abdülhamit tarafından uygun görülmüştür. Cumhuriyet dönemine kadar vergi denetimi maliye müfettişlerince yapılmıştır.
1.2.3.Cumhuriyet Döneminde Vergi Denetimi
1.2.3.1. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulmasına Kadar Vergi Denetimi
Ülkemizde Cumhuriyet döneminde vergi denetimi müessesesine ilişkin ilk düzenleme 14.03.1926 tarih ve 312 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 755 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu ile yapılmıştır. Temettü vergisinin uygulandığı daha önceki yıllarda, vergi; tahrir ve karineye dayandığından, vergi incelemesi yönünde bir denetime ihtiyaç duyulmamıştır.
Kazanç Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesi ile vergi denetimine ilişkin şu düzenlemeye yer verilmiştir: “Tahakkuk idareleri, tahakkuk teftiş memuru ve Maliye Müfettişleri bir senei maliyeye ait kazanç vergisine müteferri muamelat ifa ve vergisi tahsil olunduktan sonra gerek senesi zarfında gerek senei müteakibinde vukubulacak her hangi bir ihbar üzerine veya suveri saire (değişik şekil) ile mükellefin kazancı noksan tebeyyün (beyan) ve vergisi noksan tahakkuk ettirildiği hakkında malümat veya delâili cedideye desteres olunca yeniden tahkikata şüru ederek işbu noksanı ikmale ve bunu teminen mükelleften her türlü kuyud (kayıtlar) ve vesaik ve malûmatı (bilgiyi) talebe salahiyettardır.” Bu suretle ilk defa vergi incelemesinin tanımı da yapılmış olmaktadır.
30.06.1929 tarih ve 1229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1452 sayılı “Devlet Memurları Maşatının Tevhit ve Teadülüne Dair Kanun”a ek 2 nolu cetvel ile devlet teşkilatının tümü ve bu arada Maliye Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı yeniden düzenlenmiş ve adlandırılmıştır. Bu Kanunla, Maliye Vekaleti merkez memurları arasında Varidat Umum Müdürlüğü kadrolarında 1 adet birinci sınıf pul müfettişi, 2 adet ikinci sınıf pul müfettişi ve 1 adet üçüncü sınıf pul müfettişi kadrosuna yer verilmiştir. Teftiş Heyeti kadroları arasında da 1 adet Reis, 2 adet başmüfettiş, çeşitli sınıftan 27 adet müfettiş ve 14 adet müfettiş muavini bulunmaktadır.
13.06.1933 tarih ve 2426 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2265 sayılı “1452 numaralı kanuna merbut 2 numaralı cetvelin maliye teşkilatına ait kısmının tadili ve bir kısım vazifelerin sureti ifası hakkında kanun” ile vergi gelirlerinin 1/3’ünün elde edildiği “İstanbul Vilayeti Maliye Teşkilatı” ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu düzenleme ile merkezde 43 adet Tahakkuk Müfettişi, taşra için de 56 adet Vilayet Tahsil Müfettişi ve 333 adet Kaza Tahsil Müfettişi kadrosu ihdas edilmiştir.
Maliye Bakanlığı, ilk olarak 05.06.1936 tarih ve 6573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2996 sayılı “Maliye Vekaleti Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir. Bu kanunla, maliye müfettişleri yanı sıra bir kısım genel müdürlüklere kendi birimlerini denetlemek üzere ilk defa ayrı ayrı kontrolör kadroları tahsis edilmiştir. Varidat Umum Müdürlüğü için değişik derecelerden toplam 9 adet Varidat Kontrolörü kadrosu ihdas edilmiştir. Yine, taşra ve özellikle İstanbul için değişik derecelerden toplam 124 adet kadro ihdası yoluna gidilmiştir. Teftiş Heyeti için de 1 adet “Reis”, değişik derecelerden 54 adet Müfettiş ve 20 adet Müfettiş Muavini kadrosu yer almıştır.
Bu arada 2996 sayılı Kanunun 41’inci maddesi uyarınca “Umumi Müfettişlik mıntıkasına dahil vilayet ve kazalardaki maliye teşkilatının faaliyetini takib, mali kanunlarla vergi kanunları ve bunlara müteallik nizamname ve talimatname ahkamının tarzı tatbikını tetkik, mıntıkaya dahil vilayet ve kazaların mali vaziyetleri, varidat ve masarifi ve sandık açıkları hakkında tetkikat icra etmek ve müşahede ve tetkikatı neticesinden Umumi Müfettişe bir raporla malumat vermek ve bunların birer suretini Maliye Vekaletine göndermek vazifesile mükellef” 4 adet Maliye Müşaviri kadrosu ihdas edilmiştir.145
1926 tarihli yeni Kazanç Vergisi Kanununun önemli sayılacak bir özelliği, beyanname usulüne yer vermesiydi. Aynı Kanunda beyannamelerin ne şekilde ve nasıl inceleneceği de hükme bağlanarak, bu amaçla, vergi beyannamelerinin incelenmesi ile görevli olmak üzere Tahakkuk Teftiş Memurluğu başlığı altında yeni bir kadro ihdas edilmiştir. Maliye Müfettişleri yanında Türkiye’de vergi denetimi ile görevlendirilmiş ilk inceleme elemanları bunlardır.
Aşar’ın boşluğunu gidermek için yürürlüğe konulan diğer önemli vergi, umumi istihlak vergisi olmuştur. Bunu zaman içinde hususi istihlak vergisi izlemiş ve bu daha sonra muamele vergisine dönüşmüştür. Beyana dayanan bu vergilerde de, kazanç vergisinde olduğu gibi, yeni inceleme elemanlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç “Hesap Mütehassısı” unvanıyla piyasadan sağlanan ve serbest olarak çalışan muhasebecilerle sözleşmeli olarak giderilmiştir.
25.03.1934 tarih ve 2662 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.03.1934 tarih ve 2395 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde Hesap Mütehassısların özellikleri “yüksek tahsil görmüş, Maliye müfettişliğinde, Divanı muhasebat birinci sınıf murakıpliğinde veya azalığında veya malî ve ticarî müesseselerde en az beş yıl muvaffakiyetle çalışmış muhasebe usullerine, vergi ve ticaret kanunlarına vâkıf olmaları şarttır. Müsavi şartlar dahilinde lisan bilenler tercih olunur.” şeklinde belirtilmiş; görev ve yetkileri de 41’inci maddede de görev ve yetkilerine yer verilmiştir. Yine, 41’ inci maddede “Maliye müfettiş ve murakıpleri ve tetkik memurları dahi yapacakları teftiş ve tetkik sırasında yukarıdaki salahiyetleri haiz” oldukları belirtilmiştir.
Hesap Mütehassıslığına ait statü, bazı değişikliklerle 5.4.1945 tarih 4709 sayılı Hesap Uzmanları Kurulu Kurulmasına ve Maliye Bakanlığı Merkez ve İller Kadrosunda Bazı değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunu’na kadar devam etmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Hesap Uzmanlığı kadroları ihdas edilinceye kadar, Cumhuriyetle birlikte getirilen yeni vergilerin denetimi için gerekli olan birimler, “Devlet Memurları Maaşatının Tevhid ve Teadülüne Dair Kanun” un kadro bölümlerinde ve ilgili yıllara ait “Seneyi Maliyesi Muvazene-i Umumiye Kanunu”na ekli cetvellerde belirtilerek oluşturulmuştur.
Maliye Bakanlığı merkez teşkilatı içinde yer alan ve “Varidatı Mahsusa Müdüriyeti Umumiyesi”, “Varidatı Umumiye Müdüriyeti Umumiyesi”, “Varidat Umum Müdürlüğü” kadroları içinde bulunan “Müfettiş”, “Pul Tahakkuk Müfettişi” ve “Tahsilat Müfettişi” gibi unvanları taşıyan denetim elemanları; Maliye Vekaleti Teşkilatı ve Vazifeleri Hakkındaki 29.05.1936 tarih ve 2996 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, söz konusu unvanların yerine “Varidat Umum Müdürlüğü Kadrosuna” dahil olarak “Varidat Kontrolörlüğü Kadrosu” oluşturulmuştur.
Yine 2996 sayılı Kanun’un 21’inci maddesi ile “vilayet ve kazalardaki servisleri kontrol altında bulundurmak üzere” “Varidat Kontrol Memurluğu” oluşturulmuştur.
10.08.1942 tarih ve 4286 sayılı Kanun ile 2996 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerle Varidat Umum Müdürlüğü, “Vasıtasız Vergiler Umum Müdürlüğü” ve “Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlüğü” olarak ikiye ayrılmış, ayrıca “Tahsilat Umum Müdürlüğü” kurulmuştur. Bu yasa ile, Varidat Kontrolörlüğü unvanı aynen bırakılırken “Tahsilat Kontrolörlüğü” de oluşturulmuştur.
03.08.1944 tarih ve 4644 sayılı Kanunla Vasıtasız Vergiler Umum Müdürlüğü kadrosuna dahil (Varidat) Kontrolör Muavinliği kadrosu ihdas edilmiştir.
29.05.1946 tarih ve 4910 sayılı kanunla Vasıtasız ve Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri, “Gelirler Umum Müdürlüğü” olarak birleştirilmiştir. Tahsilat Umum Müdürlüğü, aynen muhafaza edilmiştir. Aynı kanunla Gelirler Kontrolörü, Gelirler Kontrolör Yardımcısı ve Tahsilat Kontrolörü kadroları ihdas edilmiştir.
24.03.1950 tarih ve 5655 sayılı Kanunla Tahsilat ve Gelirler Umum Müdürlükleri birleştirilerek, Gelirler Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüştür. Aynı Kanunla, mevcut, Varidat ve Tahsilat Kontrolörleri, Gelirler Kontrolörü kadrolarına aktarılmıştır.
5655 sayılı Kanunla Varidat Kontrol Memurları da “Vergi Kontrol Memuru” adını almıştır. Daha sonra da 543 sayılı KHK ile 1994 yılında meslek unvanı “Vergi Denetmeni” olarak değiştirilmiştir.
1945 yılında uygulamaya konulan bir talimatname ile Kontrolörlük sınavla girilebilen kariyer bir meslek haline getirilmiş ve 1970 yılına kadar 19 olan Gelirler Kontrolörü sayısı da;

gerçekleştirilen vergi reformları nedeniyle ülke düzeyinde ortaya çıkan etkin bir denetim ihtiyacını karşılamak için yeniden yapılandırılmak suretiyle artırılmıştır.


05.05.2005 tarih ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunla Gelirler Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılarak Gelir İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Yeni yapılanmada Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tek merkez denetim birimi olarak örgütlenmiştir.
Yine 2005 yılında 5345 sayılı Kanunla Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmasıyla Vergi Denetmenleri 29 büyük şehirde yapılanmış Vergi Dairesi Başkanlıkları çatısı altında, Vergi Denetmenleri Büro Başkanlıklarında görev yürütmüşlerdir.
646 sayılı KHK ile yapılan değişikliğe kadar Vergi Usul Kanunu’nun 135’inci maddesi uyarınca, “vergi incelemesi; hesap uzmanları, hesap uzman yardımcıları, ilin en büyük malmemuru, vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya veri dairesi müdürleri tarafından” yapılmakta idi. “Maliye Müfettişleri, Maliye Müfettiş Muavinleri, Gelirler Kontrolörleri ve Stajyer Gelirler Kontrolörleri, Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar” da “her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haiz” idi.

.

Ayrıca, yine 646 sayılı KHK ile değişmeden önce Harçlar Kanunu’nun 134’üncü maddesi, “Maliye müfettişleri, maliye müfettiş muavinleri ve gelirler kontrolörleri ile mahallin en büyük mal memurları her hal ve takdirde harçları tahsile selahiyetli memurların hesaplarını teftiş ve kontrola yetkilidirler” hükmüne amir idi.


Günümüzde vergi denetimi, aşağıdaki bölümde açıklandığı üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 135’inci maddesinde ve Harçlar Kanunu’nun 134’üncü maddelerinin değişik hükümlerinde belirtilen yetkililerce gerçekleştirilmektedir.146

1.2.3.2. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulması Sonrası Vergi Denetimi



646 sayılı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname147 ile Maliye Bakanlığı bünyesinde doğrudan Bakana bağlı olarak faaliyet gösterecek olan Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı kurulmuştur.
İlgili Kararname öncesinde Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı, Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı ile Vergi Dairesi Başkanlıkları bünyesinde çalışmakta olan Maliye Bakanlığının vergi incelemesine yetkili denetim elemanları, vergi denetiminin tek elden yürütüleceği Kurul bünyesinde, Vergi Müfettişi unvanı altında toplanmıştır.
Aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kurula, vergi incelemelerinin yapılması; mükelleflerin faaliyetlerinin analiz edilerek risk alanlarının tespit edilmesi; ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi; inceleme ve denetim sonuçlarının izlenmesi; vergi inceleme ve denetimleri ile raporlamaya ilişkin standart, ilke, yöntem ve tekniklerin geliştirmesi; inceleme ve denetim rehberlerinin hazırlanması; etik kuralların belirlenmesi ve Bakan tarafından verilen teftiş, inceleme, denetim, soruşturma ve benzeri görevlerin yapılması gibi görev ve yetkiler verilmiştir.


Yüklə 2,77 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin