Misafir
(Parmaklar karşılıklı gelecek şekilde birbirlerine değdirilerek konuşturulur.)
Anneanne anneanne, (Serçe parmaklar)
Efendim kızım efendim? (Başparmaklar)
Misafirler gelmişler. (Yüzük parmaklar)
Buyursunlar kızım buyursunlar. (İşaret parmaklar)
Hoş geldiniz, hoş bulduk. (Orta parmaklar yanlara bükülür.)
Dedemin Gözlükleri
Dedem uyurken, (Uyuma öykünmesi yapılır.)
Gözlüklerini yitirmiş. (Baş ve işaret parmaklarıyla gözlük yapılır.)
Aramış, taramış. (Sağa sola bakılır.)
Bir de bakmış ki (Eller başın üstüne götürülür.)
Gözlükleri başının üstündeymiş. (Başın üzerinde gözlük yapılır.)
Gökyüzü
Kocaman gökyüzü, (Eller havaya doğru açılır.)
Geceleri yıldızlar yanıp söner. (Havadan parmaklar açılıp kapatılır.)
Gündüzleri güneş ısıtır, (Ellerle ısınma hareketi)
Bazen rüzgar eser. (Eller yanlara savrulur.)
Bazen de gökyüzünden yağmur yağar. (Parmaklarla yağmur yağma hareketi)
Seyrederim kuşların uçuşunu, (Kollar yanlarda uçma hareketi)
Gökyüzüne bakarken. (El alına koyularak bakma hareketi)
Kar Taneleri
Kar tanesi havada uçuyor. (İki elin parmakları açılıp hareket ettirilir.)
Rüzgar esince hızla kaçıyor. (El sallanarak yüz serinletilir.)
Vuuuuuvuuuu!
Elde sıkılınca top oluşuyor. (İki elle kartopu yapma hareketi)
Al sana bomba. (Sağ el ile kar topu atma hareketi)
İnsanlar
Uzun insanlar, kısa insanlar, (El ile uzun kısa hareketleri yapılır.)
Mutsuz insanlar, mutlu insanlar, (Yüz mimikleri ile ifade edilir.)
Şişman insanlar, zayıf insanlar, (Şişman ve zayıf hareketleri yapılır.)
Hızlı gidenler, yavaş gidenler, (Hızlı, yavaş parmaklarla gösterilir.)
Tembel insanlar, çalışkan insanlar… (Beden hareketleri ile canlandırılır.)
5 Küçük Penguen Kardeş
Sağ elin beş parmağı avuç içinde olmak koşuluyla, sağ el ile yumruk yapılır. Beş küçük penguen kardeş varmış; mışıl mışıl uyuyorlarmış. Sabah olmuş, en küçük penguen kardeş uykusundan uyanmış:
- Günaydın kardeşlerim (Küçük parmak kaldırılır ve oynatılır.)
İkinci küçük penguen kardeş uykudan uyanmış.
- Günaydın kardeşlerim (Yüzük parmağı oynatılır.)
Üçüncü küçük penguen kardeş uykudan uyanmış.
- Günaydın kardeşlerim (Orta parmak kaldırılır ve oynatılır.)
-Dördüncü küçük kardeş uykudan uyanmış.
- Günaydın kardeşlerim (İşaret parmağı kaldırılır ve oynatılır.)
Beşinci küçük penguen kardeş uykudan uyanmış.
- Günaydın kardeşlerim (Başparmak kaldırılır ve oynatılır.)
Bunların hepsi, hemen koşa koşa kahvaltı masasını hazırladılar. (Beş parmak sol elin üzerinde oynatılır.)
Hemen karınlarını doyurdular. Sonra birer biber, hepsi denize yüzmeye gittiler. (Bütün parmaklar yukarı kaldırılır.)
Tombul Ayı
Tombul ayı uyuyor. (Uyuma hareketi yapılır.)
Gerildi koca kolları. (Gerilme hareketi yapılır.)
Kış uykusunda horluyor. (Horlama hareketi yapılır.)
Başladı yürümeye. (Yürüme hareketi yapılır.)
Nasıl oluyor da acıkmıyor? (Eller bele konur.)
Çıkmayın sakın yol üzerine. (Parmak ile uyarma hareketi yapılır.)
İşte tombul ayı uyanıyor. (Uyanma hareketi yapılır.)
|
Adımlarım
Bacağımı açtım,
Bir adım attım.
İkinci adımla,
Elini yakaladım.
Üç, dört, beş adım,
Yolumu tamamladım.
Komşu
Komşu komşu huu!
Sırtında ki ne?
Arpa.
Kaça sattın?
Kırka.
Eve ne aldın?
Hırka.
Çocuğa ne aldın?
Halka.
Tak Tak
Gözlüğümü taktım tak tak tak,
Etrafıma baktım, bak bak bak,
Bir o yana, bir bu yana,
Selam verdim, sağa sola,
Tak tak tak, bak bak bak,
Gözlüğünü tak sende bak.
Mektup
Mektup geldi halamdan,
Çok sevindim aman aman.
Çok iyiymiş kendisi,
Görmek istemiş bizi.
Tatil olunca gelecekmiş,
Hediyeler getirecekmiş.
Telefon’
Zırr… zırr… zırr…
Bu ses ne sesi?
Bizim telefonun sesi.
Hayır, hayır,
Dayımın kol düğmesi.
Çıt, pıt,
Nerden geldiysen,
Oradan çık.
Koyu – Açık
Eğlence katar,
Bütün renkler.
Her zaman,
Bizimle beraber.
Etrafa neşe saçar.
Kar
Dışarıda kar,
Gönlümü yakar.
Giyelim paltoları,
Oynayalım kar.
Eldiven, atkı
Kuş gibi kanatlı.
Seke seke geldi,
Tavşan suratlı.
Portakalı Soydum
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir masal uydurdum.
Duma duma dum kırmızı mum.
Dedemin sakalına kondurdum.
Açıl Perde
Açıl perde, açıl perde,
Saklanmış mı? Güneş nerede?
Bizi galiba unutmuş,
Hayır, onu bulut yutmuş.
|
Bisiklet
Zırrrr zırrrr diye öter,
Bisikletimin zili.
1 2 3 4
4 tekerlekli benim bisikletim.
Bisiklete binerim,
Kırlarda gezerim.
Bisiklete binerim,
Parklarda gezerim.
Bisikletime biner,
Her yere giderim.
Herkesi geçerim,
Benim güzel bisikletim.
Büyümek İstiyorum
Dünyaya geldiğim ilk günden beri,
Aklımdan başka bir şey geçmedi.
Bir an önce babam gibi,
Evden çıkıp her gün işe gitmeli.
Büyümek istiyorum,
Dağlara tepelere tırmanmak ay ay.
Büyümek istiyorum,
Dağlara tepelere tırmanmak ay ay.
Her gün bol süt içmeli,
Sağlıklı beslenmeli.
Saymayı öğrenmeli,
Hep beraber bir iki.
Her gün bol süt içmeli,
Yemeği bitirmeli.
Dişleri fırçalayıp,
Uyuyup büyümeli.
Çaydanlık
Ben bir çaydanlığım.
Yuvarlak karnım,
Şurada elim var.
Şurada ağzım.
Kaynayınca suyum,
Çağırırım seni.
Eğersin başımı,
İçersin çayımı.
Lıkır da lıkır lıkır lıkır lıkır (2)
Postacı
Bak postacı geliyor, selam veriyor.
Herkes ona bakıyor, merak ediyor.
Çok teşekkür ederim postacı sana,
Pek sevinçli haberler getirdin bana.
Bugün yalnız bu kadar, darılmayınız.
Yarın yine gelirim hoşça kalınız.
Haydi, git güle güle, uğurlar olsun.
Ellerin dert görmesin, mektupla dolsun.
Gökyüzü
Gökyüzünde neler var, bilin bakalım.
Binelim bir rokete, hop uçalım. (2)
Gece aydede bana, gülücük atar,
Yıldızlar göz kırpar, ışıklar saçar. (2)
Güneş doğdu işte, aydınlık oldu,
Aydede ve yıldızlar, hemen uyudu. (2)
Pamuk gibi bulutlar, hoplar zıplarım,
Roketime binerim, hop uçarım. (2)
Kış Baba
A a a bak! Geldi kış baba.
Sırtında kalın abası,
Elinde kalın sopası,
A a a bak! Geldi kış baba.
E e e bir karış kar yerde,
Dağlar, kırlar hep bembeyaz.
Yavru kuşlar yem bulamaz,
E e e bir karış kar yerde.
İ i i kış dondurdu bizi.
Bu soğuğa dayanılmaz,
Kış babaya inanılmaz,
İ i i kış dondurdu bizi.
O o o bak sırtımda palto,
Korkumuz yok kardan kıştan.
Ne soğuktan ne rüzgardan,
O o o bak sırtımda palto.
Telefonun Delikleri
Telefonun delikleri içinden,
Ufak tefek parmakların yüzünden,
Ah bilseniz başımıza ne geldi,
Küçük kardeşimin yüzünden.
Babam evde yokken telefon eder,
Bütün şehri arar rahatsız eder.
Sayıları bilmez küçük yumurcak,
Bilmeyiz ne zaman akıllanacak.
112’den ambulans geldi.
110'dan itfaiye geldi.
Su sıkıp evimizi çok ıslattılar,
155'ten polisler geldi.
Çok kızıp babamızı alıp gittiler.
Bobstiler
Bobstiller stiller, (Yürüyerek öne doğru gelinir.)
Asfalttan geçemezler. (Geri geri yürünür.)
Sebebi sebebi, cepleri dolu leblebi. (Eller ceplere vurularak etrafında zıplayarak dönülür.)
Bobstilin şapkası, (Eller başının üzerinde kulak gibi sallanır.)
Sanki de vapur bacası. (Eller kafada üçgen yapılır.)
Sebebi sebebi, cepleri dolu leblebi. (Eller ceplere vurularak kendi etrafında zıplayarak dönülür.)
Bobstilin kravatı, (Kravat çekme hareketi yapılır.)
sanki de vapur halatı, (Halat çekme hareketi yapılır.)
Sebebi sebebi, cepleri dolu leblebi. (Eller ceplere vurularak kendi etrafında zıplayarak dönülür.)
Nezaket Şarkısı
Kapalı kapıları,
Tık tık diye çalarım.
Kim o denince de ben,
Kendimi tanıtırım.
İçeriye girince,
İyi günler, merhaba,
Derim ben arkadaşım.
Sen de böyle der misin?
Evimize gelene.
Hoş geldiniz efendim,
Ne iyi ettiniz de
Geldiniz bize derim.
Giden misafirlere,
Güle güle gidiniz,
Yine bekleriz derim.
Sen de böyle der misin?
Nasrettin Hoca
Pembe pembe yanaklı, pamuk şeker sakallı,
İşte Nasrettin Hoca geliyor nazlı nazlı. 2*
Hocanın yüzü güler, aklında bin bir hüner,
Mizah dolu diliyle, topluma bir yön çizer. 2*
O bir hayat bilgini, tatlı verir gerçeği,
Sıcakkanlı özüyle, çağlar aşar sözleri.
O dünyaca sevilir, sözü güzel eğilir,
Efsanedir hocamız, dilden dile söylenir.
Hocanın yüzü güler, aklında bin bir hüner.
Mizah dolu diliyle, topluma bir yön çizer. -2*
Karınca ve Kar Tanesi’
Bir kar tanesi uçtu uçtu.
Karıncanın kafasına kondu kondu.
Karınca titredi dondu dondu,
Bırrrrr bırrrrr!
Kumbaram
Ne güzel kumbaram var,
Sallandıkça şıngırdar.
Şıngır şıngır şıngırdar. (2)
Verince babam para,
Atarım kumbarama.
Şıngır şıngır şıngırdar.(2)
Küçük Ressam
Ben bir küçük ressamım, pembe sarı boyarım.
Yeşil yeşil ormanlar, mavi mavi denizler,
Turuncudur portakal, gökte sarı güneş var.
Fırça, kalem ve kağıt olmazsa resim olmaz.
Renklerle oynamaktan hiçbir çocuk sıkılmaz. (2)
Rengârenktir boyalar, lacivertler ve morlar,
Ağaçların gövdesi kahverengi olurlar.
Yaptığım resimlerde gece yıldızlar parlar.
En sevdiğim renklerse, kırmızıyla beyazdır,
Ay yıldızlı bayrağım kırmızıyla beyazdır. (2)
Kardan Adam
Bir kardan adam duruyor tam evimizin önünde.
Elinde çalı süpürge, önünde kömür 3 düğme.
Kardan adam üşümez soğuktan.
Kardan adam hapşırmaz soğuktan.
Gelip geçene bakıyor, durmadan selam veriyor.
Kuşlar üstüne konuyor, o hiç rahatsız olmuyor.
Kardan adam üşümez soğuktan.
Kardan adam hapşırmaz soğuktan.
Günler günleri izliyor, sonunda bahar geliyor.
Kardan adam el sallıyor, tekrar evine dönüyor.
Kardan adam üşümez soğuktan.
Kardan adam hapşırmaz soğuktan.
Meyveleri Sevelim
Tüm meyveler yararlı,
Öğrenelim adını.
Arkadaşlar bilelim,
Ağzımızın tadını.
Meyveleri yedikçe,
Oh ne güzel diyelim.
Sağlık neşe içinde,
Mutlulukla gülelim.
Evimizde Bir Radyo
Evimizde bir radyo,
Bir de televizyon var.
Yüksek ses çıkartmadan,
Dinliyoruz durmadan.
Duyacağımızı kadar,
Açmalı sesini.
Herkes rahat etmeli,
Birbirini sevmeli.
Kardan Adam Yapalım
Kardan adam yapalım,
Burnuna havuç takalım.
Üşüyor bu havada,
Boynuna atkı saralım.
Atkı nerede? Atkı burada. Süpürge nerede? Süpürge burada.
Atkıyı sar boynuna, koy süpürgeyi koluna.
Kardan adam yapalım,
Gözüne kömür takalım.
Üşüyor bu havada,
Şapkayı giydir başına.
Şapka nerede? Şapka burada. Kömür nerede? Kömür burada.
Kömürü tak gözüne, şapkayı giydir başına.
Kardan adam gülüyor,
Öğretmenimiz geliyor.
Bitti artık işimiz,
Çok güzel oldu bahçemiz.
Uzay Şarkısı
Kaldır başını gökyüzüne bak,
Güneş parlıyor tam tepende.
Gece olunca işte aydede,
Yıldızlarla yan yana gökyüzünde.
Güneş yakıyor, ay gülümsüyor.
Dünya dönüyor, durmadan dönüyor.
Çok uzaklarda yıldızlar parlıyor,
Uzayda gezegenler durmadan dönüyor.
Bulut
Aydede aydede senin evin nerede?
Hep yakın ol bize, yıldız kalsın geride.
Laylaralaylaralaralaralaralay.
Laylaralaylaralaralaralaralay.
Her gece gökyüzü kapkaranlık oluyor.
Dağlara kırlara bir sessizlik doluyor.
Laylaralaylaralaralaralaralay.
Laylaralaylaralaralaralaralay.
|
Büyüyorum
Annem boyun uzadı dedi.
Metre ile ölçüverdi.
Baktım biraz uzamışım,
Ağabeyime yaklaşmışım.
Artık güzel besleneceğim,
Babamı bile geçeceğim.
Misafir
Misafirlerimiz gelmiş, hoş gelmiş.
Tatlı dil, güler yüz getirmiş.
Annem ikramlarda bulunup
Onları hoşnut etmiş.
Sohbet, kahkaha, neşe
Misafirlerimizle bize gelmiş.
Telefon
Telefondur onun adı,
Tüm arkadaşlar onda saklı.
Bir ses ile haber verir,
Herkesi sevindirir.
Tuşlarına basınca,
Alo der başlarız konuşmaya.
O her zaman yanımızda,
Koşar bize yardıma.
Ben Bir Küçük İnsanım
Ben bir küçük insanım,
Bu dünyada ben de varım.
Farklılıklara saygılıyım,
İnsanların haklarına duyarlıyım.
Her insan özgürdür bilirim,
Kölelik kalmadı eminim.
Beni küçüğüm diye ayırmayın,
İlk hakkım “yaşamaktır” unutmayın.
Lütfen
Lütfen beni dinleyin,
Sakın olmaz demeyin.
Size bir tek sözüm var,
Lütfen onu iyi öğrenin.
Yumuşacık söylenir,
Duyanları sevindirir.
Bir şeyler isterken,
Lütfen demeden istemeyin.
Kumbaram
Ah ne güzel kumbara,
İçi dolu çil para.
Kumbarası olanın,
Başı gelmez hiç dara.
Kumbaram aydan aya,
Gider gelir bankaya.
Biriken param vardı,
Tam 100 lira.
Alışveriş
Alışveriş yapalım,
Paraları sayalım,
İhtiyaç nedir bakıp,
Gerekli olanı alalım.
İşte benim listem,
Yine acıktı midem,
Hiç zora gelmem ,
Abur – cubur sevmem.
Renkler Yeşil çalışkandır, Kırmızı yaramaz. Sarı uykucu, Kara korkak.Ak yıkanmış.Ben erkenden, Okuluma gelirken, Yeşil gibiyim.
Kış
Lapa lapa yağıyor,
Çocuklar bayram ediyor.
Kızakla kayıp
Kartopu oynuyor.
Ne güzel mevsimdir kış,
Her zaman beyaz kalıyor.
Meyveler
Meyveleri çok severim.
Elma, armut, kivi, yerim.
Portakal, limon, mandalina
C vitamini kaynağıdır unutma.
Mikroplardan korunmada,
Vücut direncini artırmada,
Dişlerimizin sağlığında.
C vitamini önemlidir unutma.
Televizyon
Televizyonu severim,
Çizgi film izlerim.
Zarar vermesin diye,
Uzaktan seyrederim.
Uyku saatim gelince,
Annem tamam deyince,
Hiç karşı koymadan,
Yatağıma giderim.
Kış
Bembeyaz oldu ortalık,
Kışın da başka tadı var.
Hava bir parça karanlık,
Her yanda buz tutmuş sular.
Gel bize şöyle kocaman,
Bir kardan adam yapalım.
Eğer düşmekten korkmazsan,
Buzun üstünde kayalım.
Aydede
Geceleri çıkarsın,
Bize ışık saçarsın.
Sabah oldu derler,
Başka yere kaçarsın.
Aydede nerede?
Kaçma dağların ardına.
Gel odama bak bana,
Masal okurum sana.
Gökyüzü
Geceleri gökyüzünde,
Serpilmiş durur yıldızlar.
Gündüzleri ise,
Bulutlar gökyüzünü kaplar.
Güneşte ışık verir,
Kim bilir gökyüzünde daha neler var?
|
Ne ağzı var ne dili, konuşur insan gibi. (Mektup)
Yürüyerek dolaşır, her eve mektup taşır(Postacı)
Mektubu yazarım, onun içine koyarım
Yalayıp kapatırım, üstüne pul yapıştırırım(Zarf)
Hem ısıtır hem yakarım
Tüm canlılara gökyüzünden bakarım. (Güneş)
Mavi bir çarşafım var
Bütün dünyayı kaplar. (Gökyüzü)
İki arkadaş, birbirini kovalar. (Gece – Gündüz)
Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere. (Ay)
Ay varken açarlar, gün varken kaçarlar. (Yıldızlar)
Gökte gördüm bir köprü, rengi var yedi türlü. (Gökkuşağı)
Gökten düşer atışır, yere düşer yapışır. (Kar)
Ağzı var odun yutar, bacasından duman tüter. (Soba)
Zır zır sesi, hiç bitmez sohbeti
Çın çın eder haber sorar, Ceplerdeki teknoloji. (Telefon )
Gözü var, ayağı yok, gömleği var, düğmesi yok, ölüm saçar eli yok. (Yılan)
Karşıdan baktım bir taş, yanına vardım dört ayak bir baş. (Kaplumbağa)
Karşıdan baktım hiç yok, Yanına vardım pek çok (Karınca)
Ağzı var gözü yok, küçücük bir kutu, Çok para yer ama yine de çok tutumlu. (Kumbara)
Zenginin elinde, fakirin dilinde. (Para)
Biz bin veririz, o bir verir. Yine de bizden zengindir. (Banka)
Sebze– meyve satarlar, sonra yan gelip yatarlar. (Manav)
Et satar, kemik kırar, kıyma ile köfte yapar. (Kasap)
Renk renk yün ipler makaralı lastikler, düğmeler ve boncuklar, ararsan onlar satar. (Tuhafiye)
Kalem, kâğıt, defter, kitap, lazımsa mutlaka oraya bak. (Kırtasiye)
Kışın gelir yazın gider dünyayı bembeyaz eder. (Kar)
Kolu var eli yok, karnıyarık kanı yok. (Ceket)
Ne canı var ne kanı, beş tanedir parmağı. (Eldiven)
Benden yüksek, tavuktan alçak. (Şapka)
Dalda sallanır, düşer ballanır. (Armut)
Turuncudur sallanır, dalında ballanır. (Portakal)
Dal üstünde al yanaklı oğlan. (Elma)
Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk. (Limon)
Yer altında turuncu minare. (Havuç)
Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. (Ayva)
Resim oynatan kutu, geçince karşısına unuturuz oyunu, film izler şarkı dinleriz,
İzlersek yakından, bozulur hemen minik gözlerimiz. (Televizyon).
Ben bir kutuyum, Haberlerle doluyum. Basarsan düğmeme, Eğlenceli olurum. (Televizyon)
Görüntüsü yoktur, Sesi çıkar haber, her bir kanaldan, müzik ya da yayar. (Radyo)
İçerde soba yanar, dışarıda kar yağar. (Kış)
Ne kanı var ne canı, beş tanedir parmağı. (Eldiven)
Turuncu burnu kömür gözleriyle, soğuğu çok sever sıcakta erir gider. (Kardan adam)
Şekere benzer tadı yok, gökte uçar kanadı yok. (Kar)
Yanar, söner, parlar ama ısıtmaz. (Ay)
Bir salkım üzümüm var yarısı beyaz, yarısı kara. (Gece-Gündüz)
Sandığa girmeyen altın para. (Güneş)
Geceleri fener, gündüzleri söner. (Yıldız)
Bir tavada iki balık, biri soğuk, biri sıcak. (Ay ve Güneş)
Bir minare, dibi kale. (Dünya)
Nar tanesi, nur tanesi, dünyamızın bir tanesi. (Ay)
Buradan vurdum kılıcı, İstanbul’dan çıktı bir ucu. (Şimşek)
Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere. (Ay)
Dağdan gelir hop hop, ayağında altıntop. (Rüzgâr)
Bir avuç cevizim var, gece sererim gündüz toplarım. (Yıldız)
Her akşam yatan, her sabah kalkan, hiç uyumayan nedir? (Güneş)
Hem ısıtır, hem yakarım, tüm canlılara bakarım. (Güneş)
Mavi atlas, iğne batmaz, makas kesmez, terzi biçmez. (Gökyüzü)
Ay varken açarlar, gün varken kaçarlar. (Yıldızlar)
Gökte gördüm bir köprü, rengi var yedi türlü. (Gökkuşağı)
|