Öğretmen öğrencilerini yarım ay şeklinde oturtarak bir hikaye okuyacağını söyler.
‘’kasabanın en şık devi’’(julia donaldson’ın kaleminden Yıldırım Türker çevirisi)
Hırpani kılıklı bir dev olan George günlerden bir gün şık giyinmeye karar vermiş. Kendine şık bir gömlek, pantolon, kravat, baklava desenli çorap ve ayakkabı almış. Eski giysilerini dükkanda bırakıp çıkmış. Artık kendini kasabanın en şık devi ilan ediyormuş. Dev evine giderken karşısına bir zürafa çıkmış, zürafa boynunun çok üşüdüğünü söyleyince George dayanamayıp kravatını zürafaya vermiş. Az gitmiş karşısına yelkeni fırtınada uçan bir keçiyle karşılaşmış ona da gömleğini vermiş. Yola devam ederken evleri yanmış bir fare ailesiyle karşılaşmış, onlara ayakkabısının tekini ev yapmaları için vermiş, yola devam ederken tilkiye rastlamış onada baklava desenli çorabını vermiş. Ardından köpeğe çamurdan geçmesi için kemerini hediye etmiş. Her birine yardım ettikten sonra şarkı söyleyerek yola devam ederken kendini çok kılıksız hissederek yeni giysiler almak için dükkana gitmiş. Dükkanın kapalı olduğunu görünce üzüntüden ağlamış, tam o sırada eski giysilerini dükkanın kapısının önünde görünce çok sevinmiş. Eski giysilerini giydiğinde kendini dünyanın en rahat insanı hissetmiş. Dev mutlu mutlu evine dönmüş. Evinin kapısında yardım ettiği hayvanları görünce hem çok şaşırmış hem de çok mutlu olmuş. Arkadaşları ona yardımlarından dolayı çok güzel bir taç hazırlamışlar, tacı deve takmış ve ona yardımlarından dolayı teşekkür etmişler.
Öğretmen hikayenin ardından çocuklara yardımlaşma denilince ne anlıyorsunuz diye sorar .ardından hikaye canlandırma tekniği ile tekrar okunur.