EğİTİm seti 2018-2019 aylik plan yarim güNLÜk egiTİm akişi etkiNLİk plani

Kazanım 14: Sanat eserlerinin değerini fark eder.

Göstergeleri:

Sanat eserlerinde gördüklerini ve işittiklerini söyler.

Sanat eserleri ile ilgili duygularını açıklar.

Sanat eserlerinin korunmasına özen gösterir.

ÖĞRENME SÜRECİ:

TÜRKÇE-SANAT

Öğretmen öğrencilerle yarım ay şeklinde yere oturur. Öğretmen öğrencilerine geleneksel Türk tiyatrosundan bahseder. Öğrencilerle birlikte Karagöz Hacivat tiyatrosu cd den izlenir. Daha sonra öğretmen öğrencilerini masaya yönlendirir. Öğrencilerine Karagöz Hacivat kuklası yapacaklarını söyler. Öğretmen öğrencilere karagöz Hacivat boyama sayfalarını verir. Öğrenciler boyar, keser ve pipetlerle birleştirilerek kuklalarını öğretmen rehberliğinde hazırlar.

ÖN OYUN: (Oyun, büyük bir gölge oyunu perdesine yansıyan Karagöz ve Hacivat’ın gölgeleri ile baslar).

HACiVAT- Oh! Ha! Hak!

Perde kurduk ışık yaktık,

Gösteririz gölge hayal!

Gerçeğin aynasıdır bu perde,

Sanılmaya martaval.

KARAGÖZ- Gölge üretip oyun kurarız,

Gölgeler arasında gerçek ararız,

Gerçeğin aynasıdır perdemiz!

Kurduk perdeyi, durduk oyuna,

Dokunmadan duramayız suya sabuna.

Hem nalına, hem mıhına

Karanlığa ışıktır perdemiz.

HACiVAT- Bu perde baska perde,

Gölge oyunu perdesi

Karagöz’ü sevenlere,

İşte Karagöz perdesi.

KARAGÖZ- Kalksın perde aradan,

Hoş yaratmış Yaradan.

Bizi seyreden seyirciler,

Hisse alsın kıssadan.

OYUN:

(Sahne kararır. Müzik başlar. Gölge oyunu perdesi kaldırılır, ışıklar yanar.)

HACİVAT- Akşamı şerifler hayrolsun efendim.

KARAGÖZ-Hoş geldiniz, sefa geldiniz.

HACiVAT- Keyifler inşallah iyidir?

KARAGÖZ- Çok şükür...

HACiVAT- Aman efendim, başıma bir takke almıştım da, gelirken yorgunluk atmak üzere Karagöz’üme uğrayayım, demiştim.

KARAGÖZ- Ne yapayım takke aldınsa.

HACiVAT- Öyle mi derler?

KARAGÖZ- Ya nasıl derler?

HACiVAT- Güle güle başında paralansın demek yok mu?

KARAGÖZ- Güle güle başında paralansın.

HACiVAT- Ha, aferin, işte böyle demeli ya... Derken efendim, onun üzerine evde odun bitmiş, biraz odun al dediler... Oduncunun kapısına gidip beş on odun aldım.

KARAGÖZ- Güle güle başında paralansın.

HACiVAT- Sus, bu takke değil, odun aldım, odun.

KARAGÖZ- Güle güle başında paralansın.

HACiVAT- Canım öyle demezler.

KARAGÖZ- Ne bileyim ben, sen öğrettin.

HACiVAT- O takkeye göre idi.

KARAGÖZ- E, şimdi ne diyeyim?

HACiVAT- Güle güle yak, otur da külüne bak, demeli.

KARAGÖZ- Anladık efendim, anladık.

HACiVAT- Derken efendim, geçen günkü yağmurda malum ya evin kiremetleri filan kırılmış. Bütün yağmur evin içine akmiş. Bir iki tamirci getireyim de yıkık yerlerini yaptırayım dedim. Evi bir güzelce tamir ettirdim.

KARAGÖZ- Güle güle yak, otur da külüne bak.

HACiVAT- Ben evi yaptırdım, öyle denmez.

KARAGÖZ- Ya nasıI denir?

HACiVAT- Oh! oh! Maşallah, pek memnun oldum. Güle güle oturunuz; içinden hiç eksik olmayınız, demek gerekmez mi?

KARAGÖZ- Olur efendim, olur...

HACiVAT- Sonra birader, alacaklının biri, “Hacivat zenginleşmiş, ev yaptırıyor” deyip para almaya gelir. Benim param bitmiş olduğundan alacaklı ile boğaz boğaza kavga ederiz. Sonra dava edip bizi hapse atarlar.

KARAGÖZ- Oh! oh! Maşallah, pek memnun oldum. Güle güle oturunuz, içinden hiç eksik olmayınız, demek gerekmez mi?

HACiVAT- Aman birader, hapisteyim, hapiste.

KARAGÖZ- Oh! oh! Maşallah, pek memnun oldum...

HACiVAT- Canım öyle demezler.

KARAGÖZ- Ya nasıl derler? Ne bileyim ben, sen öğrettin.

HACiVAT- Ben öğrettimse ev için öğrettim. Bunda da mı öyle derler?

KARAGÖZ- Ne derler bakayım?

HACiVAT- İnşallah efendim, yakında biri sebep olur da çıkarırlar, merak etmeyin.

KARAGÖZ- İnşallah efendim yakında biri sebep olur da çıkarırlar, merak etmeyin…

HACiVAT- Sonra Karagözüm, biz bununla iyice uğraşırız. Ne ise, bizi hapisten çıkarırlar. Ben o sevinçle koşa koşa eve gelirken fırıncının biri ekmek çıkarıyormuş; acele ile küreğin sapı bir gözüme dokunup gözümün birini çıkmış gibi acıtmaz mı?

KARAGÖZ- İnşallah efendim, yakında biri sebep olur da çıkarırlar, merak etmeyin, inşallah çıkarırlar.

HACiVAT- Gözüm çıkacaktı.

KARAGÖZ- İnşallah yakında çıkar...

HACiVAT- “İnşallah şifa bulursunuz; yakında hiç görmemişe dönersiniz” demek yok mu?

KARAGÖZ- İnşallah şifa bulursunuz yakında hiç görmemişe dönersiniz...