Hikâye: Spor ve Sağlıklı Yaşam
Bir varmış bir yokmuş uzaklarda bir yerlerde çok güzel bir orman varmış, Bu ormanda çeşit çeşit bir sürü hayvan yaşarmış,ormanın en güzel ağacının kovuğunda da bir tavşan yaşarmış. Bu tavşanın adı “uzun kulak” mış. Uzun kulağın evi o kadar güzel bir yerdeymiş ki,her sabah güneş evinin içine doğuyor her akşamda oradan batıyor gibiymiş. Her gün güneş doğar doğmaz uyanan uzun kulak ,bahçesinde güneşe karşı spor yaparmış. Sonra bir güzel kahvaltısını yapıp çalışmaya gidermiş. Ormanda yiyecek toplarken de herkesten daha geç yorulurmuş. Ormanda yaşayan diğer hayvanlar uzun kulağın bu kadar sağlıklı olmasını çok kıskanırlarmış. Kaplumbağa her gün yiyecek toplamaya giderken uzun kulağın kapısının önünden geçermiş, spor yapan tavşana bakıp iç geçirirmiş. Bir gün yine evinden çıkan kaplumbağa uzun kulağı görmüş ”Of off ,keşke bende tavşan kadar sağlıklı olsam da bende öyle eğilip kalksam,yürümeye bile gücüm yok,her yerim ağrıyo”diye söylenmiş.
Kaplumbağa ormanda kendine yiyecek ararken dere kenarında dinlenen ,kirpi,fil,ve fareyle karşılaşmış:
-“Hey ne yapıyorsunuz burada hadi kalkın ormanın diğer tarafında bir bahçe varmış çeşit çeşit yiyecekler varmış orada gidelim da akşam yemeğimizi çıkaralım” demiş. Fil
-“Ayy gidelim gitmesine de nasıl gideceğiz taa oralara hepimiz yaşlandık artık gücümüz yetmez o kadar yola, hem biraz yürüyünce bacaklarım ağrıyor” demiş. Kirpi lafa karışmış:
-“Hiç sorma fil kardeş benimde artık gücüm kalmadı her gün uyandığımda bir tarafım ağrıyor, akşam olsada evime gidip yatsam diye bekliyorum her gün” demiş kirpi, fare de elini beline koymuş başlamış anlatmaya:
-Ahh ahh eskiden bir oraya bir buraya koşardım yorulmak nedir bilmezdim şimdi aç kalsam yiyecek aramaya halim yok sen en iyisi git kaplumbağa kardeş ama bu yavaşlığınla gidene kadar aylar geçer demiş ve hayvanlar hep bir ağızdan gülmüşler kaplumbağaya.Kaplumbağada alaycı bir sesle:
-“Hahahayt bana gülenlere de bakın hele sanki kalksalar gidebilecekler, uzun kulak gitse de bize de alsa kendine de o güzelim yiyeceklerden” demiş,Maymun oradan lafa atlamış
-“Gerçekten nasıl oluyor da tavşan bizim gibi yaşlanmadı, her gün bizden daha fazla çalışıyor ama hiç yorulmuyor her sabah ta bizden önce kalkıp çalışmaya başlıyor” demiş.Fil
-Acaba yediği havuç ve lahanadan mı bu kadar sağlıklı oluyor” Fare
-“Yok yok ben biliyorum onun evi çok güneş alıyor ondan.”Kirpi
-“Saçmalamayın her sabah erkenden kalkıyor da ondan” demiş. Hayvanlar kendi aralarında tartışmaya başlamışlar. Kaplumbağa:
“Tamam tamam hepiniz doğru söylüyorsunuz ama bakalım hangimizin dediği doğruymuş herkes bu hafta kendi dediğini yapsın bakalım kim uzun kulak gibi sağlıklı güçlü olursa onun dediğini yaparız“demiş. Diğer hayvanlarda kaplumbağanın dediğini kabul etmiş ve evlerinin yolunu tutmuşlar. O hafta boyunca fil lahana ve havuç yemiş,fare güneşli yerlerde oturmuş akşama kadar,kirpi de her sabah erkenden uyanmış ama hiç birinin ki işe yaramamış hatta kirpi erkenden kalkıp akşamları da uyuyamadığı için daha yorgun geçirmiş o haftayı. En sonunda kaplumbağanın yanına gelmişler,hep bir ağızdan
-“Yok yok kaplumbağa kardeş biz bu işi anlamadık hiç birimizde değişiklik olmadı sağlıklı olacağımıza daha da hastalandık” demişler. En sonunda tavşana gidip bu işin sırrını öğrenmeye karar vermişler. Gittiklerinde tavşan bahçesinde spor yapıyormuş. Hayvan dostlarını görünce:
-“Hey yy hoş geldiniz dostlarım bana katılmak ister misiniz gelin hadi hep beraber yapalım.” demiş. Fil:
-“Yok biz o hareketleri de yaparsak yerimizden kalkamayız artık zaten gün boyu çalışmaktan zar zor atıyoruz kendimizi evimize, ayrıca uzun kulak biz geçen hafta senin nasıl bu kadar sağlıklı zinde kaldığını merak edip senin yediğin yiyeceklerden yedik, erken kalktık,güneşli yerlerde oturduk ama hiç birimiz senin gibi bu kadar sağlıklı güçlü olamadık.” demiş. Tavşan gülerek:
-“Benim sağlıklı olmamın sebebi yediğim yiyecekler değil ki ben her sağlıklı olan her şeyden yiyorum ama en çok sevdiğim yiyecekler havuç ve lahana.”fare hemen lafa atılmış:
-“Hahahah ben dememiş miydim size onun evi güneş alıyor bu yüzden bu kadar sağlıklı. Tavşan:
-“Bilemedin fare kardeş,aslında onun da etkisi var ama ben her gün erken kalkıp spor yapıyorum beni zinde tutan asıl şey bu demiş.Hayvanlar şaşırarak birbirlerine bakmışlar.Kaplumbağa fareye file ve kirpiye bakıp gülmeye başlamış:
-“Siz şimdi bir hafta boyunca boşuna mı uğraştınız yani hahahha” demiş. Tavşan:
-“Hayır kaplumbağa kardeş sadece spor yapmakla da olmuyor, ben her gün erken kalkıp spor yaptıktan sonra güzelce kahvaltımı yapıyorum, daha sonra ormanda kendime yiyecek arıyorum, bulduğum yiyecekler arasında hiç seçim yapmıyorum her yiyecekten mutlaka yiyorum, erken yatıp erken kalkıyorum ve güneşten hep faydalanıyorum. İsterseniz siz de bana katılın spor yapalım dengeli beslenelim sağlıklı zinde yaşayalım.”demiş. Bunu duyan hayvanlar o günden sonra her gün uzun kulak la beraber spor yapmışlar ve dengeli beslenmişler. Artık hepsi ormanın diğer tarafındaki bahçeye gidip yiyeceklerini alabiliyormuş,uzun kulak onlara sporun ne kadar önemli bir şey olduğunu göstermiş olmuş ve çok huzurlu yaşamışlar.
OYUN
Öğretmen çocukların halka oluşturacak şekilde ayakta durmalarını sağlar. Öğretmende halkaya geçer. Önce topu çocukların birbirlerine isimlerini söyleyerek atmalarını ve böylece ısınmalarını sağlar. Daha sonra topu eline alır ve “çocuklar bu top çok yaramazmış. Bu yüzden adı Haylaz Top’muş. Haylaz Top elden ele dolaşmayı çok severmiş. Ancak elden ele geçerken istediği her şeye dönüşebilirmiş” der. Öğretmen oyunu anlatır. Topu eline alan çocuğun eğitimciyi çok iyi dinlemesi ve topu aldıktan sonra bir arkadaşına atması gerekir. Öğretmen top her atıldığında aşağıdaki yönergelerden birini söyler:
Haylaz Top sıcak patates oldu, elini yakabilir, elinde tutamazsın hemen atmalısın. Kartopu oldu, erimeden elinden at Haylaz Top bu defa cıvık bir hamura dönüşüyor. Vıcık vıcık oldu, ellerine yapışıyor. Kurtar parmaklarını ve at elinden Buz oldu ve eriyor, parmaklarını kapat ve aralarından akmaması için ellerini dikkatlice tut. Tamamen eriyip akmadan hemen elinden at Kaktüs oldu, dokundukça dikenleri ellerine batıyor, at elinden Çok ağır bir küre oldu. Giderek ağırlaşıyor, at elinden. Öğretmen daha sonra çocukların arasından bir lider seçer ve bir arkadaşı diğerine atarken liderin yönerge vermesini ister. Lider sırayla değişir.
Dostları ilə paylaş: |