EğİTİm seti 2018-2019 aylik plan yarim güNLÜk egiTİm akişi etkiNLİk plani



Yüklə 1,61 Mb.
səhifə610/1315
tarix10.01.2022
ölçüsü1,61 Mb.
#109170
1   ...   606   607   608   609   610   611   612   613   ...   1315
Hikâye: Buğdayın Yolculuğu

Ben tohum olarak ayrılmış bir buğday tanesiydim. Torbamda heyecanla toprağa ekilme mevsimini bekliyordum. Bir gün çiftçi geldi, benim de içinde bulunduğum torbayı aldı ve tarlaya götürdü. Toprağa kavuşma zamanım geldiği için o kadar heyecanlandım ki içim içime sığmıyordu. Artık toprağa düşecek ve filizlenip başak verecektim. Çiftçi bizleri torbadan avuç avuç alarak toprağa serpmeye başladı. Ben torbanın dibindeydim bu yüzden sabır ve heyecanla sıranın bana gelmesini bekliyordum. Çiftçi elini son bir kez torbaya daldırdı, ben de artık çiftçinin elindeydim. Avucunu yukarı doğru çekerken ben torbanın kenarına çarptım ve torbaya düştüm. Torbada benden başka buğday kalmamıştı. Toprağı ve güneşi göremeyecektim artık ve büyüyemeden yok olup gidecektim. O kadar üzüldüm ki sessiz sessiz ağlamaya başladım. Birden bir sarsıntı hissettim, torba sallanmaya başladı. Çiftçi torbada hiç buğday kalmasın diye ters çevirmiş sallıyordu. Bu sayede toprağa düştüm o an güneşi ve toprağı gördüm. Üzüntüm mutluluğa dönüştü artık büyüyecek ve filizlenecektim. Ama büyümek için de zaman gerekiyordu. Uzun süre torbada bekledikten sonra bir süre de toprakta beklemek zorundaydım, ama olsun! Sonunda isteğime kavuşmuştum. Artık topraktaydım ve ben sabırlı bir buğdaydım. Zaman geçti, kış geldi üzerime kar yağdı, rüzgarlar esti. Bahar geldi yağmurlar yağdı, ben kana kana suyu içtim. Çünkü büyümek için bunların hepsine ihtiyacım olduğunu biliyordum. Havalar ısındıkça kendimde değişiklikler hissetmeye başladım. Kabuğum çatladı ve filizlendim. Büyüyordum artık. Topraktan dışarı boynumu uzattım ve güneşi gördüm. Öyle muhteşemdi ki hayran oldum. Her geçen gün kendimi güneşe daha yakın hissettim. Rüzgarla birlikte başaklarım doldu. Önceleri yeşilken bir süre sonra rengim sarardı ve olgun bir başak oldum.

Çiftçi bizi biçer döver denilen kocaman bir araçla hasat etti. Sonra makine samanlarımızla tanelerimizi ayırdı. Bizi çuvallara doldurduktan sonra kamyonlarla değirmene götürdü. Burada kocaman değirmen taşlarının arasında un haline geldik. Biraz canım yandı ama sonrasını düşünerek mutlu oldum.

Değirmenden bembeyaz un olarak çuvallarda çıkarıldık. İçerde beyaz elbiseler giymiş birçok insanın çalıştığı fırına getirildik. Olacakları merakla bekliyorduk. Kocaman bir kapta üzerimize su dökerek yapış yapış bir hale getirildik. Buna hamur diyorlardı. Sonra bizi şekillendirerek fırında pişirip ekmek yaptılar. Heyyy!! Üzeri kıpkırmızı bir ekmekteydim artık.

Fırıncı bizi arabalarına yerleştirip bakkallara, marketlere dağıttı. Ben küçük bir bakkalın rafına konuldum. Derken bakkaldan içeri bir çocuk girdi. O kadar güleryüzlü ve tatlıydı ki onun beni alması için dua etmeye başladım. Çocuk ekmeklerin bulunduğu dolaba yöneldi, kapısını açtı, elini uzattı ve beni aldı. Allahım ne kadar mutluydum! Çocuk beni evine götürdü. Annesi sofrayı hazırlamış çocuğunu bekliyordu. Beni sofraya koydular.

Artık son bir görevim kalmıştı. O da bu insanların vücuduna vereceğim faydalardı. Görevimi tamamlamanın mutluluğunu yaşıyordum.




Yüklə 1,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   606   607   608   609   610   611   612   613   ...   1315




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin