EğİTİm seti 2018-2019 aylik plan yarim güNLÜk egiTİm akişi etkiNLİk plani

Hikâye: Araba Yarışı

Bu üç araba bir gün gezmeye çıkmışlar. Bir yandan gezip bir yandan sohbet ediyorlarmış.

Kırmızı araba “Benim çok güzel tekerleklerim var, yolda hiç kaymadan ilerleyebiliyorum, her yerde hareket edebiliyorum.” demiş.

Sarı araba “O da bir şey mi? Benim çok güzel bir rengim var. Çiçeklerin arasından geçerken tüm çiçekler benim rengime hayran kalıyorlar. Rengârenk çiçeklerin arasında ışıl ışıl parlıyorum.”

Mavi araba da “ Benim tekerleklerim de çok güzel rengim de. Bunun yanında ben çok hızlı bir arabayım. O kadar hızlıyım ki hiçbir şey benim hızıma yetişemiyor.” demiş.

Arabalar bunları konuşurken yoldan geçen eski bir araba diğer arabaların yanına yaklaşmış. “Konuştuklarınızı işittim, hepiniz çok güzel ve yeni arabalarsınız. Ben sizin kadar yeni değilim. Sizin kadar hızlı da değilim, rengim de sizin kadar parlak değil. Tekerleklerim de eskidi artık. Ama ben yine de kendimi çok seviyorum.” demiş. Diğer arabalar eski arabaya şaşırarak bakmışlar. “Hem çok eskisin hem de kendini nasıl bu kadar seversin. Biz senin yerinde olsaydık çok üzgün olurduk. Çünkü artık sen eskidin ve bizim gibi arabalarla yarışamazsın. Her şeyin eski şuna bak. Tekerleklerin eski, rengin solmuş ayrıca çok yavaşsın.” demişler. Eski araba “Evet, bunları biliyorum ve size söyledim. Çok eski olabilirim ama yarışırsak eminim sizi geçerim ve bitiş çizgisine sizden önce ulaşırım.” demiş. Yeni arabalar eski bir arabanın kendilerini geçip yarışı kazanamayacağından eminlermiş. Yarış fikrini kabul etmişler.

Hemen yarış için başlangıç ve bitiş yeri belirlemişler. Başla komutuyla yarışmaya başlamışlar. Önce eski araba yeni arabaların çok arkasında kalmış, çünkü çok hızlı değilmiş. Kırmızı araba taşlı yolda ilerlerken taşlardan biri tekerleklerinin arasına girmiş ve “paaatttt” diye bir ses duyulmuş. Bir de ne görsün tekerleklerinden birisi patlamış, oyuna bu şekilde devam edemeyeceği için oyundan ayrılmak zorunda kalmış. Sarı araba yarışta ilerlerken çiçeklerin arasından geçiyormuş ve gözü çiçeklere takılı kalmış. Hepsinden de güzel benim rengim, ne kadar güzel bir rengim var, çiçeklerden de güzelim diye düşünürken yarışı unutmuş. Mavi araba çok hızlı bir şekilde ilerliyormuş ama yolu tam olarak bilemediği için yolu şaşırmış, başka yollara girmiş, yinede hızıyla gurur duyuyormuş, beni hiç kimse geçemez diyormuş ve hızlandıkça hızlanıyormuş. Bu şekilde hızla giderken birden yolu şaşırdığının farkına varmış ve bitiş çizgisinden çok uzaklaştığını fark etmiş. Artık istese de hemen bitiş çizgisine ulaşamayacağını anlamış. Hemen geldiği yolu geri dönmüş ve bitiş çizgisini bulmaya çalışmış. Bu sırada eski araba uzun yıllardır bu yollarda seyahat ettiği için çok tecrübeliymiş. Yavaş yavaş bitiş çizgisine ulaşmış ve diğer arabaları beklemeye başlamış. Bir süre sonra diğer arabalar da bitiş çizgisine ulaşmışlar ama artık çok geçmiş, çünkü yarışı kaybetmişler. Eski araba gülerek onları bekliyormuş. Yeni arabalar eski arabayı küçük gördükleri için çok pişman olmuşlar. Eski arabayı tebrik etmişler başarısından dolayı.

Oyun

Daha sonra bir oyun oynayacaklarını söyler. Kardan adam resmi asar. Öğretmen yere, kardan adam resminin önüne, yakından uzağa doğru, boydan boya, aralıklı iki çizgi çizer. Çocuklara kartopu oynayacakları söylenerek artık kâğıtlar verilir. Çocuklar bu kâğıtları sıkarak kartopu yaparlar. Öğretmen “Çok, çok, hem de çok kartopumuz olsun” diyerek, çocukların daha fazla kartopu yapmalarını sağlar. Öğretmen tefe vurduğunda çocuklar kartopu oynamaya başlarlar. Kartoplarını arkadaşlarına atarak, atılan kartopunu tutmaya çalışarak oyuna devam ederler. Tefe tekrar vurulduğunda kartopu atma oyunu sonlandırılır.

Çocuklarla kardan adam resminin yanına geçilir. Çocuklar öğretmenin önceden çizdiği çizgilerin istedikleri bir yerinde dururlar. Öğretmen sırayla “kartopunu yerden al” ve “kardan adama at” yönergelerini verir. Çocuklar durdukları yerden kartoplarını kardan adama atarlar. Öğretmen kartopunu “uzaktan atalım”, “yakından atalım” gibi yönergeler vererek etkinliği sürdürür.