Eğitimde Nitel Araştırmalar Dergisi
197
Aslı: Küçükken ilkokul ve ortaokul yıllarında aşırı bencildim ama artık böyle bir huyum yok. Yaşım
ilerledikçe daha çok paylaşımcılığım arttı. Çocukken sosyal çevrem daha fazlaydı. Sürekli dışarıda
oyunlar oynardık ama büyüdükçe arkadaş çevrem azaldı, daha az kişi ile daha uzun ilişkiler
oluşmaya başladı.
Murat: Çocukken kardeş isteğim daha azdı ama büyüyünce eksikliğini daha iyi anladım.
Pelin: Çocukken çok sessiz, özgüvensiz, içine kapanık bir çocuk olduğumu düşünmekteyim. Şimdi
ise içine kapanıklığımı aşmaya çalışmakla beraber sessizliğim zaman içerisinde içime atmaktan
kaynaklanan zaman zaman karamsarlığa dönüşmekte, zaman zaman kısmi olarak özgüven
eksikliği hissedebilmekteyim.
Ebru: Çocukken yetiştirme dönemi olduğu için her şeyimi karşıladılar her şey önüme geliyordu
diyebilirim. Yakın dönem yaşlarıma bakarsak kendi şeylerimi kendim hallediyorum.
Sıla: Şımarık ve her istediği yapılan bir çocukluk geçirmedim. Ama büyürken dışarı çıkmayan ve çok
çekingen olmam beni olumsuz etkiledi.
Yetişkinlik Penceresinden Ergenlik Dönemine Bakış
Tek çocukların çocukluk sürecinde yaşadıklarına benzer şekilde, ergenlik dönemi ile şu
anki yaşamını karşılaştırdıklarında tek çocuk olmaya dair birtakım farklılıkların olduğu,
bu farklılıkların tek çocuk olarak büyüdükleri için ortaya çıktığı ve
ergenlik
yaşantılarının şimdiye yansımalarının olduğu belirtilmiştir. Katılımcılar ergenlik
döneminin gelişimsel özellikleri dışında, tek çocuk olarak ergenlik deneyimlerinin
kendine özgü yönlerine değinmişler ve yetişkinlik döneminde bu yaşantıların etkilerinin
nasıl seyrettiğini ifade etmişlerdir.
Ahmet: Ergenken daha fevriydim. Düşünmeden kararlar alırdım. Bütün duyguları abartarak
yaşardım. Denge mekanizmam yoktu. Şu an karar alırken daha dikkatliyim, her duygunun gelip
geçici olduğunu ve abartılmaması gerektiğini öğrendim.
Melih: Ergenlik döneminde istediğim olmadığı zaman çok fazla çatışma yaşatırdım. Fakat şu anda
çatışmalar yaratmıyorum.
Dostları ilə paylaş: