Einstein yili 2005 / DÜnya fiZİk yili



Yüklə 25,54 Kb.
tarix04.11.2017
ölçüsü25,54 Kb.
#30265



TEMEL BİLİMLER NE İŞE YARAR?



  • İnsanlık bu günkü uygarlık düzeyine doğayı anlama çabaları ile

erişmiştir.


  • Doğayı anlamak, doğanın sunduğu olanakları kavrayıp değerlendirme ve bunları kullanılabilir şekillere dönüştürmektir.




  • Doğayı yöneten yasaların yeterli bir yaklaşıklıkla kişisel yorumlara yer vermeyen ve matematiksel olarak ifade edilebilecek şekilde saptanabilmesi uygarlığımızın biçimlenmesinde çok etkili olmuştur.




  • Uygarlığın ötesinde, çağdaş kültürlerin oluşmasında ve düşün sistemlerinin gelişmesinde de bu yasaların ve de elde edilmelerinde izlenen yaklaşımların rolü yadsınamaz.




  • Doğayı anlama çabalarının düşünme yetisinin kazanılması ile başladığı kuşkusuzdur.




  • Ancak Eski Yunan ve Anadolu kültüründe hemen hemen salt düşünme süreçlerine dayanan ve varılan sonuçlar uslamlama gücü açısından hayranlık uyandırsa da büyük ölçüde bu yöndeki ilk büyük ve anlamlı sıçramayı Rönesans döneminin sonlarına doğru bilim dünyasında yer alan iki bilim insanına borçluyuz: Galileo Galilei (1564-1642) ve Isaac Newton (1642-1727). Daha sonraları bu bilimsel düşünce anlayışı giderek yayılmış ve bu kervana çok sayıda bilim insanı katılarak bu günkü uygarlığın doğmasında en ön safta yer almışlardır. Bunların başında Albert Einstein (1879-1955) gelmektedir.




  • SCINTIFIC THOUGHT IS THE COMMON HERITAGE OF MANKIND”

Abdus Salam
Abdus Salam, A Man of Science, Nobel Prize (1979)

2005 DÜNYA FİZİK YILI / EINSTEIN YILI


Neden:



  • Özel Görelilik Kuramı ile birlikle çığır açan üç buluşun 100. Yılı.

  • Einstein’ın 50. Ölüm Yıldönümü.




        • UNESCO tarafından 2005 yılı Dünya Fizik Yılı olarak kabul edildi.




        • Tüm dünyada çeşitli etkinlikler ile insanların fiziği sevmeleri ve bilime ilgilerinin artırılması amaçlanmaktadır.




  • Bilime olan ilgiyi ve sevgiyi artırmak için projeler geliştirildi, sergiler açılıyor, yarışmalar düzenleniyor. Örneğin: Nobel Yetenek Yarışmasında yaşları 10 ile 19 arasında olan 2005 öğrenciye, fiziğe olan ilgi ve bu alandaki başarılarına göre ödüllendiriliyor.

1905 yılında Einstein dünyaya bakışımızı derinden etkileyen beş makale yayınladı. Bu çalışmalar mekan, zaman, madde ve enerji ile ilgili klasik yaklaşımı kökten değiştirmektedir.


Aynı zamanda, bugüne dek dünyayı büyülemiş ve onun bilimsel ve teknolojik olarak gelişmesine çok büyük katkı sağlamış olan bir bilim insanını takdir ve minnetle anmayı amaçlamaktadır. Einstein, dahi bir bilim adamı, fizikçi, aykırı düşünen, pasifist, dünya vatandaşı ve vizyon sahibi bir insan.

1666 ve 1905 : ANNUS MIRABILIS / HARİKA (MUCİZEVİ) YIL

YEAR OF WONDER / WUNDERJAHR




1666 : ISAAC NEWTON MODERN FİZİĞİN TEMELLERİNİ ATTI
Newton, “Nasıl” sorusunu deneyler ve gözlemler aracılığı ile yanıtlamaya çalışmış olan Galilei’in çalışmalarındaki nasıl sorusunun yanında “neden” sorusunu sorup buna yanıt aramıştır.
1905: ALBERT EINSTEIN MODERN FİZİKTE DEVRİM YAPTI

1905 Yılında Einstein Tarafından “Annalen der Physik” Dergisine

Gönderilen Makaleler


  • 17 Mart 1905: “Işıma ve Işığın Enerji Özellikleri: Fotoelektrik Olay” hakkında 1.

makale. “Foton” kavramı ve sözcüğü ilk kez dillendiriliyor, tanecik-dalga ikiliği ortaya atılıyor. Çalışma 1921’de Nobel ödülü alıyor.


  • 30 Nisan 1905: Einstein Doktora Tezini tamamlıyor. Bu çalışmada “Hareketli Sıvı

ve Gazların Klasik Teorisi ile Sıvılardaki Çözeltiler Hakkındaki

Teorinin kombinasyonu” yapıldı. Bu tezde fiziğin en çok merak edilen sorusuna yanıt veriliyor: Atomlar gerçekten var mıdır? Eğer yanıt “evet” ise, onlar nasıl sayılabilir ve büyüklükleri nasıl belirlenebilir? Bu soru bugün de en çok sorulan ve tartışılan bir konudur.





  • 11 Mayıs 1905 : Brownian Molekülar Hareketlerin açıklanması hakkında (2.

makale)
Burada, su moleküllerinin minik polen zerreciklerine gelişi güzel çarpmalarından hareket ederek hesaplar yapıyor ve maddenin atom ya da moleküllerden meydana geldiği savını tartışma kabul etmeyecek biçimde kanıtlıyor.



  • 30 Haziran 1905: 3. makale “Özel Görelilik Kuramı”. Işıyan cismin hızı ne olursa

olsun, ışığın hızının hep aynı kalacağını, bu nedenle de, birbirine göre hareket eden gözlemcilerin, uzunlukları, kütleleri ya da zamanı farklı algılayacaklarını gösteriyor.


yeni versiyonu. (4. Makale).


  • 19 Aralık 1905 : Brownian Moleküler Hareketler ile ilgili makalenin yeni versiyonu

. (5. Makale).

İNSAN VE BİLİMCİ OLARAK EINSTEIN


14 Mart 1879’da Ulm’de doğmuş, çocukluğunu Münich’te geçirmiştir. Alışılmışın dışında bir çocuktur. Konuşmayı yavaş öğrenir. Yedi yaşına kadar cümleleri önce sessizce kendi kendine söyler sonra yüksek sesle ifade edermiş. İçine kapanık bir görüntü sergilese de genç yaşlarında fikir dünyasına ve fiziğe ilgi duyar. Okulda dersleri fizik dışında orta düzeydedir. Fizik dersinde üstün başarılıdır. ETH’da (Zürich) geçen yükseköğrenimi esnasında notları çok iyidir. Ancak bazı hocaları Einstein’dan bir şey olmaz derler, çünkü o dik kafalı ve öğrenmeye meraklı değildir.


Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra ilk makalesini “Annalen der Physik” dergisine yollar.
Üniversiteden mezun olduğu gibi iş bulamaz. İki yıl aramadan sonra Bern’de İsviçre Patent Bürosunda bir iş bulur. Burada memur olarak mutlu yedi yıl geçirir. Bu arada öğrenciliğinde tanıdığı Mileva Maric ile evlenir ve bu evlilikten iki oğulları dünyaya gelir. Evlilikten önce dünyaya gelen kızları Lieserl doğumdan hemen sonra evlatlık olarak verilmiştir, Einstein onu hiç görmemiştir. Einstein maddi sıkıntıdan uzak bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir: O; atomlar, elektronlar, mekan ve zaman hakkında kuramlarla ilgilenmektedir. 1905 yılı 26 yaşındaki Einstein’a fizikte yeni bir ufuk açmıştır. Bu yıl içinde kısa aralıklarla beş önemli makale yayınladı. Bunlar arasında fotoelektrik olayını açıklayan makale ile daha sonra 1921 yılında Einstein Nobel ödülü almıştır. E =mc2 formülünü de o bu yıl içinde ortaya attı. Bu eşitlik bu gün çok iyi tanınmaktadır. Ama bunun ne anlama geldiğini bilen ve açıklayabilen insan sayısı son derece azdır. Bu formül özel görelik kuramının bir parçasıdır. Bu eşitlik Einstein’nı önce meslektaşları arasında sonra kamuoyunda üne kavuşturdu.
Birkaç yıl Zürich ve Prag’da profesör olarak görev yaptıktan sonra Berlin’e taşındı. Orada 1914 ve 1932 arasında yaşadı ve Prusya Bilim Akademisinin üyesi olarak çalıştı. Berlin’de Kaiser-Wilhelm-Fizik Enstitüsünün başkanlığı görevini de yürüttü. Bu arada eşi Mileva’dan ayrılır ve kuzeni Elsa Löwenthal ile evlenir.
1919 yılında Einstein birdenbire kamuoyunun odağına yerleşir. Bunun nedeni, onun dört yıl önce ortaya koyduğu “Genel Göreliik Kuramı”nın astronomik gözlemlerle doğrulanmış olmasıdır. Bu kuramda öngörülen olaylardan biri ışığın güneşin gravitasyon alanında sapmaya uğramasıdır. Son derece zayıf ve kaydedilmesi çok zor olan bu olay sadece güneş tutulması esnasında gözlemlenebilirdi. Bu 1919 yılında bir İngiliz araştırma ekibi tarafından başarıldı. Birinci Dünya savaşından hemen sonra ortaya çıkan bu gelişme ona uluslar arası yeni bir ün kazandırdı.
Einstein, toplumdaki ünlü olmasının verdiği gücünü politik ve sosyal hizmetlerde de etkili biçimde kullandı. O, siyonizm ve pasifizm için aktif rol üstlendi ve demokratik hakların genişletilmesi ve korunması yolunda çok sayıda örgüte ve onların etkinliklerine destek verdi. Reich Hükümeti Einstein’ı Avrupa’da ve Dünya’da yeni demokratik Almanya’nın elçisi olarak gördü. Ancak, Almanya’da Nasyonal Sosyalistler iktidarı ele geçirince Einstein’ın Yahudi olması öne çıkarıldı ve bilimsel çalışmaları da “yahudi fiziği” olarak adlandırıldı. Bu esnada yurtdışında bulunan Einstein bu gelişmeler üzerine Bilim Akademisinden’den çıktığını açıkladı, Almanya’yı terk etti ve ölünceye dek bu ülkeye gelmedi.

Nasyonal Demokrat Almanya önceleri yere-göğe sığdıramadığı bu bilim insanını dışladı ve ülkeden uzaklaştırdı.


1933 Sonbaharı’ndan 1955 Nisan’ına kadar Einstein Amerika’da yaşadı. Onun ABD’de en çok yankı bulan siyasi etkinliği ABD Başkanı Franklin Roosevelt’e yazdığı mektuptur. Mektubun içeriği atom bombası ile ilgilidir. Einstein mektubunda Başkan’a Almanya’nın atom bombası yapma olanağına sahip bulunduğunu ve ABD’nin atom bombasını gerçekleştirmede daha yoğun çaba harcaması gerektiğini vurgulamaktadır. Kendisinin bizzat katılımı olmadan ABD bombayı yaptıktan ve Japonya’ya fırlattıktan sonra Einstein, yaşamının geri kalan kısmında atom bombasının karşıtı olarak onun geliştirilmemesi yönünde çapa harcadı. O, bilimde devrim yaratan bir bilim insanı olduğu kadar, savaşa ve ırkçılığa karşı tavrıyla da örnek oldu.
Einstein yaşamının son yıllarında ağırlıklı olarak kuantum teorisi ve birleştirilmiş alan teorisi (dünya formülü) ağırlık ve elektrodinamiğin birbiri ile birleştirilmesi çalışmalarına hasretmiştir.
Einsten’s Last Dream : The Space-Time Unificatin of Fundamental Forces”
Einstein 18 Nisan 1955 yılında 76 yaşında öldü. Birleştirilmiş alan teorisinin tanımlanması çalışmaları bu güne kadar sonuçsuz kalmıştır. Einstein’ın ölümünden 50 yıl geçmiş olmasına karşın aynı soru hala sorulmaktadır: “DÜNYA FORMÜLÜ” mümkün olabilecek midir?

***
Yüklə 25,54 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin