Ekberiyet tecellisi sonucu önce "haşyeti", sonucu olarak da "hiç"



Yüklə 2,42 Mb.
səhifə25/35
tarix12.01.2019
ölçüsü2,42 Mb.
#95586
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   35


EL VEKİYL
Açığa çıkan her birimin işlevinin gereğini yerine getirmek için gerekeni yapan. Bunun idrakıyla kendisine tevekkül edene sahip çıkarak, onun için en hayırlı sonucu oluşturan. Hakikatindeki el Vekiyl isminin özelliğine iman eden Allâh'ın tüm isimlerine (tüm kuvvelerine) de iman etmiş olur! Halifelik sırrının kaynağı bir isimdir!


Âl-i İmran

122-) O zaman sizden iki grup korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Allah onların Velî'si idi. İman edenler Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El-Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler).

Âl-i İmran

159-) Allah'ın, hakikatinden açığa çıkardığı rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Eğer sert ve keskin olsaydın onlar dağılıp giderlerdi. Onları affet ve bağışlanmalarını iste. Toplumsal konularda karar verirken onların fikirlerini al. Karar verip uygulamaya koyulduktan sonra da Allah'a güven! Muhakkak ki Allah kendisine tevekkül edenleri (hakikatlerindeki El-Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman edenleri) sever.

Âl-i İmran

160-) Eğer size Allah yardım ederse, size galip gelecek yoktur. Şayet sizi yardımsız kendi hâlinize bırakırsa, bunun sonucunda size kim yardımcı olabilir! İman edenler sadece (Esmâ'sıyla hakikatleri olan) Allah'a tevekkül etsinler.

Âl-i İmran

173-) "Sizinle savaşmak için bir ordu oluşturdular, korkun onlardan" dediklerinde; bu haber onların bilakis imanını arttırdı da şöyle cevapladılar: "Allah yeter bize, O ne güzel Vekîl'dir!"

Nisa

81-) "Başüstüne" derler, ama yanından ayrılınca, içlerinden bir grup, geceleyin dediklerinin zıddına kurgular yaparlar. Allah da onların yaptıkları kurguları yazar! Artık onlardan yüz çevir ve Allah'a güven, işini O'na havale et! Vekîl olarak, Allah Esmâ'sının, hakikatinde de olan "Vekîl" ismi özelliği yeter!

Nisa

109-) Hadi siz dünya yaşamında onları savundunuz; ya kıyamet sürecinde kim savunacak onları veya vekîlleri kim olacak!

Nisa

132-) Semâlar ve arzda ne varsa Allah içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği mânâların seyri için)! Vekîl olarak, El Esmâ'sıyla seni yaratan Allah yeterlidir.

Nisa

171-) Ey kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olanlar... Dininizde ölçüyü kaçırıp haddi aşmayın... Allah üzerine Hak olmayanı söylemeyin... Meryemoğlu İsa Mesih, yalnızca Allah Rasûlü ve O'nun Kelimesi'dir... Onu Meryem'e ilka etmiştir ve kendinden (El Esmâ ül Hüsnâ'sından) bir mânâdır (ruhtur)... O hâlde Esmâ'sıyla her şeyin hakikati olan Allah'a ve Rasûllerine iman edin... "Üçtür" (baba-oğul-kutsal ruh) demeyin! Sizin hayrınıza olarak (buna) son verin... Allah ancak İlâh'un Vâhid'dir (Tek Ulûhiyet sahibidir)... Subhandır "HÛ", çocuk sahibi olma kavramından! Semâlar ve arzda ne varsa O'nun içindir... Vekîl olarak Esmâ'sıyla hakikatiniz olan Allah yeterlidir.

Maide

11-) Ey iman edenler... Üzerinizdeki Allah nimetini hatırlayın... Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya (zarar vermeye) niyetlenmişti de, onların ellerini sizden çekmişti... Allah'tan korunun! İman edenler, Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El-Vekîl isminin, gereğini yerine getireceğine iman etsinler).

Maide

23-) Korktukları toplum içinden gelen Allah'ın in'amda bulunduğu iki adam şöyle dedi: "Onların üzerine kapıdan girin... Ona girdiğinizde artık muhakkak ki siz galiplersiniz... Eğer iman edenler iseniz Allah'a tevekkül edin (hakikatinizdeki El-Vekîl isminin özelliğinin, gereğini yerine getireceğine iman edin)."

En'am

66-) Toplumun onu yalanladı; (Oysa) "HÛ"; Hak'tır! De ki: "Ben sizin vekîliniz değilim (iman etmezseniz sonucuna katlanırsınız)!"

En'am

89-) İşte Onlar, kendilerine Kitap (Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsi), Hüküm ve Nübüvvet verdiğimiz kimselerdir... Eğer onlar (halk) bu verdiklerimizi inkâr ederlerse; bütün bunları inkâr etmeyecek bir halkı onlara vekîl kılarız.

En'am

102-) İşte budur Rabbiniz Allah! İlâh yok, sadece "HÛ"! Her şeyin Yaratanı'dır (âfakından değil boyutsallığından)! O'na kulluğunuzun farkındalığına erin! O, her şeyin Vekîli'dir.

En'am

107-) Eğer Allah dileseydi, şirk inancında olmazlardı! Seni onlar üzerine muhafız koymadık! Sen onlara Vekîl değilsin.

A'raf

89-) "Allah bizi, o asılsız din anlayışından kurtardıktan sonra, eğer sizin atasal dininize geri dönersek, gerçekten Allah üzerine yalan uydurmuş oluruz... Ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimiz olan Allah'ın dilemesi hariç... Rabbimiz, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır... Allah'a tevekkül ettik (hakikatimizdeki El-Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman ettik)... Rabbimiz, bizimle toplumumuzun arasını Hak üzere birleştir... Sen en hayırlı Fatih'sin!"

Enfal

61-) Eğer barışa yanaşırlar ise, sen de ona (barışa) yanaş! Allah'a tevekkül et (Allah'ı vekîl tut=El Vekîl isminin kuvvesine yönel)! Çünkü O, Semî'dir, Alîm'dir.

Tevbe

51-) De ki: "Allah'ın bize yazdığından başkası, asla bize erişmeyecektir! "HÛ", Mevlâ'mızdır! İman edenler ancak Allah'a tevekkül (hakikatlerindeki El-Vekîl isminin, gereğini yerine getireceğine iman) etsinler."

Yunus

84-) Musa: "Ey kavmim! Eğer Esmâ'sıyla sizi yaratmış Allah'a iman etmiş ve teslim olmuşlardansanız, O'na tevekkül (hakikatinizdeki El Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman) edin" dedi.

Yunus

85-) (Onlar da) dediler ki: "Biz Allah'a tevekkül ettik (El Vekîl isminin özelliğine iman ettik, vekîlimiz O'dur)... Rabbimiz, bizi onların zulmüne alet etme!"

Yunus

108-) De ki: "Ey insanlar... Gerçek ki size Rabbinizden hakikat bilgisi gelmiştir! Artık kim hakikate yönelirse yalnızca kendi nefsi için yönelmiş olur; kim de saparsa sadece kendi nefsi aleyhine sapmış olur! Ben sizin vekîliniz (hakikatinizin şuurunuzdaki yönlendiricisi) değilim."

Hud

12-) (Rasûlüm!) Belki de sen, "O'na bir hazine inzâl edilseydi, yahut beraberinde bir melek gelseydi ya" demelerinden (akılla değerlendirilen yerine gözle değerlendirilen mucize istemelerinden ötürü), için daralıp, sana vahyolunanın bazısını bildirmeyi terkedecek misin? Sen ancak bir uyarıcısın! Allah her şeye Vekîl'dir.

Hud

56-) "Kesinkes ben, Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a tevekkül (hakikatimdeki El Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim... Hareket eden hiçbir canlı yoktur ki onun "Bi"nasiyesinde (alnında olarak) tutmuş olmasın (Fâtır'ın beyni programlaması) (lafında kalanlara göre: Hükmüne boyun eğdirmek)... Muhakkak ki benim Rabbim sırat-ı müstakim üzeredir."

Hud

88-) (Şuayb) dedi ki: "Ey halkım... Görmüyor musunuz? Ya Rabbimden kesin bir delil üstündeysem ve O bana kendinden güzel bir rızık verdiyse? Sizden yapmamanızı istediğim şeyde size ters düşmek istemiyorum... Gücüm yettiğince sizi düzeltmek istiyorum... Başarım ancak Allah'ladır... O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum."

Hud

123-) Semâlar ve arzın algılanamayanları, Allah içindir... Hüküm tümüyle O'ndan çıkar! O hâlde O'na kulluğunun farkındalığına er; O'nun El Vekîl Esmâ'sının mânâsının hakikatindeki varlığını hisset! Rabbin, sizden açığa çıkanlardan perdeli değildir!

Yusuf

66-) (Babaları) dedi ki: "Çepeçevre kuşatılıp öldürülme durumuna düşmedikçe, onu bana kesin olarak geri getireceğinize Allah adına yemin etmezseniz, onu sizinle göndermem"... Ne zaman ki sağlam sözlerini verdiler, (babaları) dedi ki: "Allah, söylediklerimize Vekîl'dir."

Yusuf

67-) Ve dedi ki: "Ey oğullarım... Tek bir kapıdan girmeyin... Ayrı ayrı kapılardan girin... (Gerçi) Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam... Hüküm ancak Allah'ındır... O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekîl ismi özelliğinin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum... Tevekkül edenler O'na tevekkül etsin."

Rad

30-) İşte böylece, kendinden önce nice toplumlar gelip geçmiş bir topluluk içinde seni açığa çıkardık ki; Rahman'ı inkâr edenlere, sana vahyettiğimizi okuyup bildiresin... De ki: "Rabbim "HÛ"! Tanrı yoktur sadece "HÛ"! Tevekkülüm O'nadır ve metab (tövbe-dönüş) O'nadır."

İbrahim

11-) Rasûlleri onlara dediler ki: "Biz sizin misliniz bir beşeriz... Fakat Allah, kullarından dilediğine (risâlet) nimetini ihsan eder... Allah'ın izniyle açığa çıkması dışında (Bi-iznillah), size sultan (mucizevî güç, kanıt) getirmemiz mümkün değildir... (O hâlde) iman edenler Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler)."

İbrahim

12-) "Hem bizi hakikate giden yola yönlendirmişken ne diye Allah'a tevekkül etmeyelim ki? Bize eziyet etmenize elbette sabredeceğiz... Tevekkül edenler Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekîl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler).

Nahl

42-) Onlar ki, sabrettiler ve Rablerine tevekkül ederler.

İsra

54-) Rabbiniz, hakikatiniz olarak sizi çok iyi bilir! Dilerse size rahmet eder veya dilerse size azap eder! Biz seni, onlara vekîl olarak irsâl etmedik.

İsra

65-) "Muhakkak ki Benim kullarım (Hakikatlerine = şuur varlık olduklarına iman etmiş olanlar) üzerinde senin bir sultan (zorlayıcı gücün) yoktur! Rabbin Vekîl olarak kâfidir."

İsra

68-) Sizde yerin dibini (bedenselliğin en beterini) yaşatmayacağından yahut üzerinize bir hortum (yaşamınızı allak bullak eden olaylar) göndermesinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir vekîl de bulamazsınız.

Furkan

43-) Hevâsını (içgüdüsel dürtülerini-bedenselliğini-kuruntuladığını), Tanrı edineni gördün mü? (Mu'minûn: 91, Bakara: 21)... Sen mi ona vekîl olacaksın?

Kasas

28-) (Musa) dedi ki: "O (süre şartı) seninle benim aramda! İki süreçten hangisini tamamlarsam tamamlayayım, bana kızmak yok... Allah, sözümüze Vekîl'dir."

Ahzab

3-) Allah'a tevekkül et! Esmâ'sıyla hakikatin olan Allah, Vekîl olarak yeterlidir!

Ahzab

48-) Hakikat bilgisini inkâr edenlere de, münafıklara da uyma! Onların eziyetlerine aldırma! Allah'a tevekkül et! Esmâ'sıyla hakikatin Allah, Vekîl olarak yeterlidir!

Zümer

38-) Andolsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı?" diye sorsan, elbette: "Allah" diyeceklerdir... De ki: "(Bu cevabınıza göre) Allah dûnunda isimlendirdiklerinizin (yerini) gördünüz mü? Eğer Allah bende bir zarar, sıkıntı irade ederse, O'nun verdiği zararı, sıkıntıyı onlar açıp kaldıracaklar mı? Yahut (Allah) bende bir rahmet irade ederse, O'nun rahmetini onlar engelleyebilirler mi?"... De ki: "Allah bana yeter! Tevekkül edenler O'nu Vekîl kılar!"

Zümer

41-) Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi insanlar için Hak olarak inzâl ettik! Artık kim hakikate yönelirse kendi nefsi içindir! Kim de (hakikatten) saparsa sonucu sadece kendi aleyhine olarak sapar! Sen onların vekîli değilsin!

Zümer

62-) Allah her şeyin Hâliki'dir... "HÛ" her şey üzerine Vekîl'dir.

Müzemmil

9-) Rabbidir doğunun (parlayıp açığa çıkanın) ve batının (sönüp yok olanın)! Tanrı yoktur; sadece HÛ"! O hâlde O'nu vekîl edin!

EL KAVİYY
Kudreti kuvveye dönüştürerek varlığın oluşmasını sağlayan ve onlardaki kuvveleri oluşturan. Melekî boyutu meydana getiren.


Enfal

52-) (Bunların durumu) Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişatı gibi... (Onlar) Allah'ın işaretlerindeki varlığını (Esmâ'sının açığa çıkışı olan işaretleri) inkâr ettiler, Allah da onları kendi suçlarıyla yakaladı... Muhakkak ki Allah Kavîy'dir, Şedîd ül İkab'dır (suçun sonucunu şiddetle yaşatandır).

Hud

66-) Hükmümüz açığa çıktığında Sâlih'i ve beraberindeki iman etmişleri, rahmetimizle kurtardık... O sürecin aşağılanmasından da (kurtardık)... Muhakkak ki senin Rabbin Kavîy'dir, Azîz'dir.

Hac

40-) Onlar ki yurtlarından haksız yere sırf: "Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için çıkarıldılar... Eğer Allah, insanların bir kısmıyla bir diğer kısmını defetmeseydi; manastırlar, kiliseler, havralar ve içlerinde Allah isminin çokça zikredildiği mescitler elbette yıkılırdı... Allah kendisine (tefekkür, riyâzat ve mücahede ile) yardım edene elbette yardım eder (Esmâ kuvvelerini kullandırtır)... Muhakkak ki Allah Kavîy'dir, Azîz'dir.

Hac

74-) ALLAH'ı (adıyla işaret edileni) hakkıyla değerlendiremediler! Muhakkak ki Allah Kavîy'dir, Azîz'dir (güçlü ve gücünü

karşı konulmaz şekilde kullanandır).



Ahzab


25-) Allah, hakikat bilgisini inkâr edenleri bir hayra nail olmaksızın kendi hışımları ile defetti! Allah, savaşta iman edenlere yeterli geldi... Allah Kavîy'dir, Azîz'dir.

Mu'min

22-) Bunun sebebi şu idi: Rasûlleri onlara apaçık delillerle geldi de küfür (inkâr) ettiler... Bunun üzerine Allah da onları yakaladı... Muhakkak ki O, Kavîy'dir, Şedîd ül İkab'dır (suçu cezalandırması şiddetlidir).

Şura


19-) Allah kullarında Lâtîf'tir, dilediğini rızıklandırır... O Kavîy'dir, Azîz'dir.

Hadid

25-) Andolsun ki Rasûllerimizi apaçık deliller olarak irsâl ettik ve onlarla birlikte Hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini ve mîzanı da (muhakeme-dengeleme) inzâl ettik ki, insanlar kıst'ı (adaleti) ayakta tutsunlar! Kendisinde şiddetli bir güç bulunan ve insanlar için faydaları olan (kanda mevcut; mağma-insan bedenindeki demir ilişkisi?) Hadîd'i (demir) de inzâl ettik ki Allah, kendisine ve Rasûllerine gayblarında kimin yardım ettiğini bilsin. Muhakkak ki Allah Kavîy'dir, Azîz'dir.

Mücadele

21-) Allah yazmıştır ki: "Kesinlikle galibim Ben ve Rasûllerim (olarak)!" Muhakkak ki Allah Kavîy'dir, Azîz'dir.


EL METİYN
Tüm Efâl âlemini ayakta tutan. Metîn... Sağlamlığı oluşturan. Metanet, direnç veren!


Araf


183-) İstediklerini yapmaları için süre de tanırım onlara... Muhakkak ki benim ince düzenim metîn”dir (pek sağlamdır).


Zariyat


58-) Muhakkak ki Allah; "HÛ" Rezzâk'tır, Zül Kuvvet'il Metîn'dir.


Yüklə 2,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   35




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin