Ekberiyet tecellisi sonucu önce "haşyeti", sonucu olarak da "hiç"


EL CAMİ Tüm varlığı "çok boyutlu tek kare resim"



Yüklə 2,42 Mb.
səhifə31/35
tarix12.01.2019
ölçüsü2,42 Mb.
#95586
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   35


EL CAMİ
Tüm varlığı "çok boyutlu tek kare resim" olarak ilminde topluca seyreden. Yaratılmışları, yaratılış amaç ve işlevleri doğrultusunda toplayan!


Âl-i İmran


9-) "Rabbimiz, muhakkak ki sen, oluşacağı konusunda şek, şüphe olmayan süreçte insanları cem edeceksin. Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez."


Âl-i İmran


25-) Şüphesiz gelecek olan o süreçte, kendilerini bir araya getirdiğimiz zaman, hiç kimseye haksızlık edilmeden yaptıklarının getirisi verildiğinde, ne olacak (hâlleri)!


Nisa


87-) Allah O, tanrı ve tanrısallık yoktur sadece "HÛ"! Kendisinde şüphe olmayan kıyamet sürecinde sizi bir araya getirir. Kim, Allah'tan daha doğrusunu söyleyebilir!


Nisa

140-) Size inzâl olan bilgide şu vardır: Allah işaretlerinin inkâr edildiği ve onlar hakkında uygunsuz konuşulduğu ortamda oturmayın; başka bir konuya dönülmedikçe! Aksi hâlde kesinlikle siz onların misli (benzeri) olursunuz. (Bu uyarıyı "ayna nöronlar" bilimsel bulgusuyla bütünleştirelim. Bu âyet aslında bir MUCİZE'dir ancak günümüz bilimsel çalışmalarıyla tespit edilen bir gerçeği 1400 küsur yıl önce vurgulaması nedeniyle. A.H.) Allah ikiyüzlüler (münafıklar) ile hakikati inkâr edenleri cehennemde bir araya getirecektir...

Maide

109-) Allah, Rasûlleri cem edeceği süreçte (Onlara sorar): "Size nasıl icabet edildi?", "Hiçbir bilgimiz yok! Kesinlikle gaybları bilen yalnız sensin" derler.

En'am

12-) De ki: "Semâlar ve arzda olanlar (Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği mânâların açığa çıkması için yoktan {birbirlerine GÖRE} var kıldıkları) kimindir?" De ki: "Allah'ındır!" Rahmeti (Er-Rahman ismi özelliği sonucu âlemleri yaratmayı) nefsi üzerine yazmıştır! Sizi, kendisinde hiç şüphe olmayan kıyamet sürecinde toplayacaktır! Nefslerini hüsrana uğratanlar; işte onlar, iman etmezler!

En'am

35-) Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse; haydi kudretin varsa, arza bir delik yahut semâya bir merdiven ara ki onlara oradan bir mucize getir de (iman etsinler)! Eğer Allah dileseydi elbette onları hakikat üzere toplardı... Öyle ise sakın cahillerden olma!

Enfal

63-) (İman edenlerin) kalplerini, verdiği paylaşım sevgisi ile tek kalp gibi yapmıştır! Şayet sen yeryüzünde ne varsa toptan bağışlamış olsan, onların kalplerinin arasını birleştiremezsin... Fakat Allah onların arasını ülfetle birleştirdi... Muhakkak ki O, Azîz'dir, Hakîm'dir.

Kehf

99-) O gün onları serbest bırakırız, dalgalar hâlinde (iki tür) birbirlerine girerler! Sur'a da üflenmiştir; artık hepsini cem etmişizdir.

Teğabün

9-) Toplanma süreci için sizi bir araya getirdiği süreç! işte o Teğabun (aldanışların apaçık fark edilip yaşanacağı) sürecidir! Kim, Esmâ'sıyla hakikati olan Allah'a iman eder ve imanının gereğini uygularsa; onun kötülüklerini ondan siler; onu altından nehirler akan cennetlere, içinde sonsuza dek kalmak üzere dâhil eder... İşte bu azîm kurtuluştur!

Mürselat


38-) Bu ayırt etme sürecidir! Sizi ve öncekileri bir araya getirdik.




EL ĞANİYY
Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerle sınırlanıp kayıtlanmayan ve o vasıflarla etiketlenmekten dahi münezzeh olan; "Ekberiyeti" dolayısıyla! Esmâ'sıyla sayısız sınırsız zengin olan!


Bakara


263-) Bir güzel söz ve bir kusuru örtmek, ardından eziyet gelen bağıştan daha hayırlıdır. Allah Ganî'dir, Halîm'dir.


Bakara


267-) Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve arzdan sizin için çıkardıklarımızın temiz olanlarından infak edin. Göre göre, alıcısı olmayacağınız habis şeyleri başkalarına infak etmeye kalkışmayın. İyi bilin ki Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.


Âl-i İmran

97-) Onda apaçık işaretler ve İbrahim'in makamı var. Kim Ona dâhil olursa güvende olur. Gitmeye imkânı olan herkese Beyt'i hac etmek, insanlar üzerindeki Allah hakkıdır. Kim (gücü yettiği hâlde) bunu inkâr ederse, muhakkak Allah âlemlerden Ganî'dir.

Nisa


131-) Semâlarda ve arzda ne varsa Allah içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği özelliklerin açığa çıkması için)! Sizden önce kendilerine hakikat bilgisi verilenlere ve size, "Allah'tan korunun" diye tavsiye ettik... Eğer hakikati inkâr ederseniz, (bilmiş olunuz ki) kesinlikle semâlar ve arzda ne varsa Allah içindir! Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.


En'am

133-) Rabbin Ganî'dir, ZürRahmet (rahmet sahibi)'dir... Eğer dilerse sizi ortadan kaldırır; sizden sonra dilediklerini halife kılar... Başka bir halkın zürriyetinden sizi inşa ettiği gibi!

Yunus


68-) "Allah oğul edindi" dediler. Subhan'dır O! (Zira) "HÛ" El Ganî'dir (yarattıklarıyla kayıtlanmaktan ve sınırlanmaktan berîdir)... Semâlarda ve arzda ne varsa, O'nun içindir ("El Esmâ"daki mânâların açığa çıkması için)... İndînizde bununla (iftiranızla) ilgili bir kanıt yoktur! Allah hakkında, ilminiz olmayan bir şeyi konuşuyorsunuz!


İbrahim


8-) Musa dedi ki: "Şayet siz ve tüm arzdakiler küfür (hakikati inkâr, nankörlük) etseniz, (iyi bilin ki) Allah elbette Ganî'dir, Hamîd'dir."


Hac


64-) Semâlarda ve arzda olan ne varsa O'nun (Esmâ özelliklerinin seyredilmesi) içindir!.. Muhakkak ki Allah, elbette O, Ganî'dir, Hamîd'dir.

Neml

40-) İndînde Hakikat Bilgi'sinden bir ilim olan (Esmâ kuvvesiyle tahakkuk etme özelliği olan, tecelli-i sıfat) kimse de dedi ki: "Gözünü kırpmadan önce onu sana getiririm"... (Süleyman) tahtı önünde yerleşmiş görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır... Şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemesidir... Kim şükreder ise şüphesiz ki şükrü nefsinedir! Kim nankörlük ederse, Rabbim Ganî'dir, Kerîm'dir."

Ankebut

6-) Kim (bu imanı, hakikati yaşamak için) hırs-azim ile çalışırsa, yalnızca kendi nefsi için bu savaşı vermiş olur (Cihadı Ekber-büyük savaş)! Muhakkak ki Allah, âlemlerden (Esmâ bileşimi birimselliklerden) elbette Ganî'dir ("HÛ"viyeti {ZÂT'ı} itibarıyla, Esmâ'sında açığa çıkanlarla kayıtlanmaktan veya onlarla sınırlı tanımlanmaktan münezzehtir)!

Lukman


12-) Andolsun ki biz Lukman'a, Allah'a şükretmesi için Hikmet (sistemli düşünme aklı) verdik... Kim şükrederse, sadece kendi nefsine şükreder... Kim de inkâr ederse (hakikatindeki nimeti), şüphesiz ki Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.


Lukman


26-) Semâlarda ve arzda ne varsa Allah içindir (O'nun Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerin seyrinin oluşması için)... Muhakkak ki Allah, "HÛ"; Ganî'dir, Hamîd'dir.


Fatır


15-) Ey insanlar! Siz Allah'a (mutlak muhtaç) "yok"sullarsınız (Esmâ'sıyla varsınız)! Allah ise Ganî'dir, Hamîd'dir.


Zümer

7-) Eğer küfür (nankörlük) ederseniz (insanlığınızı-yeryüzünde {bedende} halifeliğinizi {'B'illah işareti doğrultusunda Esmâ kuvveleriyle tasarruf gücünüzü} değerlendirip şükretmezseniz; hakikatinizden perdelenirseniz), muhakkak ki Allah sizden Ganî'dir! (Allah) kulları için küfre (nankörlüğe; fıtratlarını zayi etmelerine, kaybolmalarına) razı olmaz! Eğer şükrederseniz (değerlendirirseniz), sizin için ona razı olur... Hiçbir kimse, bir başkasının vebalini yüklenmez! Sonra dönüşümünüz Rabbinizedir... Sizde yaptıklarınızın sonucunun ne olduğunu açığa çıkaracaktır... Muhakkak ki O, içinizdekilerin (bilinç ve şuurunuzun) Zâtı (hakikati) olarak Alîm'dir (sakladıklarınızı da, her şeyinizi de tam bilen).

Muhammed

38-) İşte sizler, Allah yolunda karşılıksız paylaşmak için davet olunanlarsınız! Sizden kimi de var cimrilik eder! Kim cimrilik ederse cimriliği yalnızca kendi nefsine yapmış olur! Allah Ganî'dir, sizler fakirlersiniz! Eğer yüz çevirirseniz sizden başka bir toplumu yerinize getirir; onlar sizler gibi olmazlar!

Hadid


24-) Onlar (zenginliğiyle övünen kibirliler) cimrilik yapan ve insanlara cimriliği emreden kimselerdir! Kim (Allah'tan) yüz çevirirse, muhakkak ki Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.


Mümtehine

6-) Andolsun ki onlarda (İbrahim ve ashabında) sizin için, Allah'ı ve sonsuz gelecek süreci (yaşamayı) umanlar için güzel bir örnek vardır... Kim (Allah'tan) yüz çevirirse, muhakkak ki Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.

Teğabün

6-) Buna şu sebep oldu: Onların Rasûlleri kendilerine apaçık deliller olarak gelirdi de: "Bir beşer mi bizi hakikate erdirecek?" derlerdi! Bu yüzden hakikat bilgisini inkâr ettiler ve yüz çevirdiler! Allah (da onların imanından) müstağni oldu! Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.


EL MUĞNİY
Dilediğini, başkalarından mustağnî kılan, zenginliği yaşatan, kendi zenginliğiyle zengin eden. "Fakr"in sonucu olan Bekâ'nın güzelliklerini hibe eden... "Seni hiçbir şeyin yok iken (fakr-"yok"lukta) bulup da zenginliğe ("gına"ya-Bekâ'ya) kavuşturmadık mı (El Ganî kulu yapmadık mı, Âlemlerden Ganî olanın kulluğunu yaşatmadık mı)?" (Duha: 8)... "Muhakkak ki 'HÛ'dur ganî eden de fakir kılan da." (Necm: 48)



Necm


48-) Muhakkak ki "HÛ"dur ganî eden de fakir kılan da.


Duha

8-) Seni hiçbir şeyin yok iken (fakr-"yok"lukta) bulup da zenginliğe ("gına"ya) kavuşturmadık mı (El Ganî kulu yapmadık mı, Âlemlerden Ganî olanın kulluğunu yaşatmadık mı)?


EL MANİ
Hak etmeyene, hak etmediğine erişmesine engel yaratan!



Maun


7-) Hayrı da engellerler!



ED DARR
Birimlerin sıkılıp bunalarak kendine dönmesi için çeşitli azap veren hâlleri (hastalık, çile, belâ) yaşatan!


Bakara

102-) Bunlar Süleyman'ın (hakikatinin oluşturduğu) mülkü (tasarruf ettikleri) hakkında da (inkâra gidip), şeytanlara (vehim yollu saptırıcılara) tâbi oldular. Süleyman kâfir olmamıştır (hakikatinden perdelenmemiştir). Lâkin o şeytanlar kâfir olmuştur (hakikati inkâr ederek); zira insanlara sihirbazlık ve Babil'deki iki meleğe (Melîk'e) inzâl olanı öğretirlerdi. Oysa: "Biz imtihan vesilesiyiz; sakın hakikatinizdekini örterek (dış kuvvetlere başvurmak suretiyle sihir yapıp) kâfir olmayın" demedikçe kimseye bir şey öğretmezlerdi. Onlar karı-kocayı birbirinden ayıracak şeyleri öğretiyorlardı. Onlar Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine faydası olmayıp aksine zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun ki, onu (sihri) satın alanların sonsuz gelecekte hiçbir nasibi olmayacaktır. Nefslerinin hakikatini ne kadar kötü bir şeye sattıklarını bir bilselerdi!

Âl-i İmran

120-) Başınıza iyi bir iş gelse onlar üzülürler; size bir kötülük isabet etse, mutlu olurlar. Eğer dayanır ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zaman zarar veremez. Muhakkak ki Allah onların yaptıklarını ihâta eder (mekân kavramı olmaksızın).

Âl-i İmran

176-) Hakikati inkârda yarışanlar seni üzmesinler. Kesinlikle onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara sonsuz gelecek sürecinde bir nasip vermemeyi diliyor (onun için böyleler). Onlar için azîm azap vardır.

Âl-i İmran

177-) Hakikatlerine iman yerine, inkârı satın alanlara gelince, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Onlara feci yanış vardır.

Nisa

113-) Eğer senin üzerinde Allah fazlı ve "HÛ"viyetinin rahmeti olmasaydı, onlardan bir taife seni saptırmaya elbette yeltenirdi... (Oysa) onlar ancak kendilerini saptırırlar! Sana hiçbir zarar veremezler! Allah sana Kitabı (Hakikat bilgisini) ve Hikmeti (Din ilmini, Sünnetullah marifetini) inzâl etmiş (Esmâ boyutundan bilincine ulaştırmış) ve bilmediğini sana öğretmiştir... Allah'ın sana lütfu Azîm'dir.

Maide

42-) (Onlar) sürekli yalan dinleyenler, çokça haram yiyenlerdir... Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet yahut onlardan yüz çevir... Eğer onlardan yüz çevirir isen, sana hiçbir şekilde zarar veremezler... Şayet hükmedersen onların arasında adaletle hükmet... Muhakkak ki Allah muksitleri (âdil olup her şeyin hakkını verenleri) sever.

Maide

105-) Ey iman edenler... Siz nefsinizden sorumlusunuz! Siz hidâyet üzere oldukça, sapmış olan size zarar veremez! Sizin hep birlikte dönüşünüz Allah'adır... Yapmış olduklarınızın size neler getirdiğini gösterecektir!

En'am

17-) Allah sana bir sıkıntı yaşatırsa, onu (hakikatinde de açığa çıkan) "HÛ"dan başka açıp kaldıracak yoktur... Sana bir hayır yaşatacak olan da "HÛ"dur ve her şeye Kâdîr'dir.

En'am

71-) De ki: "Allah dûnundan, bize ne fayda ve ne de zarar vermeyen şeylere mi dua edip yakaralım? Allah bizi doğru yola hidâyet ettikten sonra, gerisin geri şirke mi döndürülelim? 'Bize gel' diye doğru yola çağıran arkadaşları olduğu hâlde, şeytanların ayartıp uçuruma çektiği ahmak gibi mi olalım?"... De ki: "Allah hidâyeti işte o hidâyettir! Biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk."

A'raf

188-) De ki: "Allah'ın dilediği dışında, nefsim için ne bir fayda ve ne de bir zarar oluşturabilirim... (Mutlak) gaybı biliyor olsaydım, elbette hayrına çoğaltırdım... Bana kötülük de dokunmazdı... Ben ancak bir uyarıcı ve iman eden topluluğa bir müjdeleyiciyim."

Nahl

53-) Nimetten neyiniz varsa Allah'tandır! Sonra size bir sıkıntı dokunduğu zaman O'na yakarırsınız.


EN NAFİ
Hayra erişmeye vesile olacak yararlı düşünce ve fiilleri hatıra getirip gereğini uygulatan.


En'am

71-) De ki: "Allah dûnundan, bize ne fayda ve ne de zarar vermeyen şeylere mi dua edip yakaralım? Allah bizi doğru yola hidâyet ettikten sonra, gerisin geri şirke mi döndürülelim? 'Bize gel' diye doğru yola çağıran arkadaşları olduğu hâlde, şeytanların ayartıp uçuruma çektiği ahmak gibi mi olalım?"... De ki: "Allah hidâyeti işte o hidâyettir! Biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk."

A'raf

188-) De ki: "Allah'ın dilediği dışında, nefsim için ne bir fayda ve ne de bir zarar oluşturabilirim... (Mutlak) gaybı biliyor olsaydım, elbette hayrına çoğaltırdım... Bana kötülük de dokunmazdı... Ben ancak bir uyarıcı ve iman eden topluluğa bir müjdeleyiciyim."

Yüklə 2,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   35




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin