Rahmi TÜRK1, Özgül CELBİŞ2
ÖZET
Geçmişten günümüze insan ve hayvanların sağlığına zarar vermeyecek bir kimyasal gübre ve ilaç bulunamadığı için canlıların sağlıklı yaşayabilmeleri ancak sözü edilen bu kimyasalları kullanmadan doğal olarak yetişmiş sebze ve meyveleri üretmek ile olasıdır. Bu sonuca da ancak organik yetiştiricilikle ulaşılabilir.
1930’lardan başlayarak günümüze kadar bir çok ülkede farklı boyutlarda gelişim gösteren bu tarım yönteminin 1980’lerde kazandığı ticari boyutu ülkemize de yansımıştır. 1980’li yıllarda organik tarım birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da gelişme göstermiştir. Satış ve pazarlama açısından organik tarımın Avrupa Birliği tarımsal ürün pazarındaki payı % 0.5’tir. Türkiye’de organik tarım Avrupa Birliği ile karşılaştırıldığında oldukça yenidir. 1985-86 yıllarında ülkemizde başlayan organik tarım ürünleri üretimi o günden bu güne özellikle ihracata konu olmuştur ve bu anlamda mevcut tarımsal ihracatımıza da ilave kapasite yaratmıştır.
Dostları ilə paylaş: |