ÖZET
Allelopati terimi ilk kez 1937 yılında Alman bilim adamı Molisch tarafından ortaya atılmış ve bitkiler arası biyokimyasal interaksiyonlar olarak tanımlamıştır (Weston, 1996). Savunma amaçlı engelleyiciler, zehirler ve toksinler gibi birçok kimyasal, bitkiler tarafından ekosistem içerisinde bulunan komşu bitkileri etkilemek maksadıyla üretilerek rizosfere gönderilmektedir. Kültür bitkileri ve yabancı otların çevresel faktörlerden ve besin elementlerinden daha iyi yararlanabilmek amacıyla yaprak, gövde, kök, rizom, stolon, çiçek, meyve, tohum gibi organlardan ayrıca bezeler ve trakomlardan üretilen suda eriyebilen fitotoksinlerin allelopatik etki gösterdiği bilinmektedir. Ekolojik tarımda bitkilerin kendi öz savunma mekanizmalarının daha da aktif olması söz konusudur. Çeşitli çevre şartları altında bitkiler tarafından üretilen bu maddeler, ekosistem içerisinde bitki tohumlarının çimlenmesine ve bitkilerin gelişmesi üzerine genelde olumsuz etkiye sahip olmaktadır. Bu fitotoksik etki daha çok bitkideki üretilen ikincil maddelerden (allelochemical substances) ya da hasat sonrası bitkisel artıkların çözünmesi esnasındaki mikrobiyal toksinlerden kaynaklanmaktadır. O nedenle, ekolojik bir sistemde üretimi yapılacak bitkilerin tür içi ve türler arası etkileşimlerinin bilinmesinde yarar vardır. Ekolojik üretimde uygulanacak münavebe programlarının, bitkiler arası biyokimyasal interaksiyonlar dikkate alınarak düzenlenmesi verimlilikte etkili olacaktır.
Dostları ilə paylaş: |