Ekolojik tarimda iÇ pazarin geliŞİMİ



Yüklə 3,61 Mb.
səhifə215/337
tarix07.01.2022
ölçüsü3,61 Mb.
#91017
1   ...   211   212   213   214   215   216   217   218   ...   337

AHUDUDU





Çiftçi sayısı

Alan (ha)

Üretim (ton)

1997

Toplam


224

7224

54

17448

500

46465

1998

Toplam


225

8199

53

24042

502

99305

BÖĞÜRTLEN


1999

Toplam


7

12275

30

46523

150

168306


Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı APK Daire Başkanlığı.

BAZI ÜZÜMSÜ MEYVELERİN (Frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve nar) EKOLOJİK YETİŞTİRİCİLİK AÇISINDAN AVANTAJLARI
Ekolojik tarım ürünlerinin çok büyük kısmı ihraç edilmektedir. Ürünlerin hammadde olarak ihracı yerine işlenerek ve dayanıklılığının artırılarak pazarlanması ülke ekonomisi, ihracatçı ve üretici için daha karlı olmaktadır. İlk yıllarda hammadde olarak ihraç edilen ekolojik ürünler günümüzde gittikçe artan oranlarda işlenerek ihraç edilmektedir. Bu bakımdan üzümsü meyveler olarak anılan frenküzümü, ahududu ve böğürtlen şanslıdır, çünkü bu meyve türleri kendilerine özgü renk, tat ve kokuları nedeniyle meyve suyu, konsantre, reçel, şurup, marmelat, jöle, şekerleme, pasta, dondurma, likör, meyveli yoğurt; nar ise meyve suyu, pasta, tatlı, dane konservesi, ekşi olarak değerlendirilmesinin yanında meyve ve bitkisi çok çeşitli maddelerin (ilaç, boya, mürekkep, yağ, hayvan yemi, tanen, pektin, sirke, sitrik asit) yapımı için gıda endüstrisi kuruluşlarında değerlendirilerek ihraç edilmeye uygundur. Diğer taraftan; frenküzümü, ahududu, böğürtlen ve narın günümüzde yapılan yetiştiriciliği zaten ekolojik yetiştiriciliğe uygundur ve diğer birçok meyve türüne göre bu türlerin yetiştiriciliği;

  • Kolay, kısa sürede ve ucuz olarak çoğaltılmaları,

  • Teknik deneyim ve bilgi gerektiren aşılamaya gerek duyulmaması,

  • Eğimli alanlarda diğer meyve bahçeleri kenarlarında çit bitkisi veya ara bitkisi olarak yetiştirilebilmeleri,

  • Meyvelerinin zengin vitamin ve mineral madde içerikleri

  • İkinci yada üçüncü yılda meyveye yatmaları ve birim alandan elde edilen verimin yüksekliği,

  • Birçok toprak tipinde yetişebilmeleri,

  • Kimyasal gübre gereksinimlerinin az olması,

  • Kültürel işlemlerin kolay ve üretim maliyetinin düşük olması,

  • Özellikle frenküzümü, ahududu ve böğürtlenin ülkemizde yeni kültüre alınması nedeniyle hastalık ve zararlılarının yoğun olarak görülmemesi gibi çok sayıda avantaja sahiptir.

Bu avantajlarının yanında; gerek hastalık ve zararlılara karşı kültürel önlemler alındığı taktirde verim ve kalite kaybının en aza indirilebilmesi, gerekse besin maddeleri ihtiyacının çiftlik gübresi kullanılarak ya da yeşil gübreleme yapılarak büyük oranda karşılanabilmesi nedeniyle bu türlerin ülkemizde ekolojik yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır.


SONUÇ
Dünya nüfusunun 2100 yılında 10.4 milyara ulaşacağı, bu nüfusun 1.4 milyarı gelişmiş, 9.0 milyarının gelişmekte olan ülkelerde olacağı görüşü savunulmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki açlık ve yetersiz beslenme sorununun giderek artacağı ve tehlikeli boyutlara ulaşacağı düşünüldüğünde insan beslenmesinde büyük öneme sahip olan bitkisel ürünlerin artan nüfusa bağlı olarak artırılması zorunluluğu kaçınılmazdır (ÜNVER ve ark., 1997). Bu artışın, ancak; tarımsal kirlenmeyi önleyici, insan sağlığını ve çevreyi koruyucu üretim sistemlerine dayanan ekolojik yetiştiricilikle gerçekleştirilebileceği açıkça görülmektedir.

Ekolojik tarım, gerek ülkemizde, gerekse Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya başta olmak üzere tüm ülkelerde giderek artan bir ilgi görmektedir. Bu ilginin artması çevreye olan duyarlılığa, insan sağlığı açısından özellikle tarımda kullanılan sentetik girdilerin alerjik reaksiyonlara ve kanser gibi bazı olumsuz etkilere yol açmasına bağlanmakta ve insanları belirli yörelerde doğada yıllardır var olan ürünleri kültüre alarak ekolojik yetiştirmeye yöneltmektedir (AKSOY ve ALTINDİŞLİ, 1999). Böylece sentetik girdi kullanımı kendiliğinden azalmaktadır. Bu nedenle ülkemizde bulunan çok farklı ekolojik koşullar, biyolojik zenginlik ve söz edilen koşullara adapte olmuş ürünler ekolojik tarım açısından önemli bir yer oluşturmaktadır. Bu noktada Kuzey, Orta ve Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde doğal olarak yetişen frenküzümleri, yine Kuzey Anadolu’nun yüksek ve oransal nemi fazla olan bölgelerinde yetişen ahududular, hemen hemen bütün bölgelerin farklı yerlerindeki böğürtlenler ve ülkemizin değişik yörelerinde bulunan yabani formdaki narlar ekolojik yetiştiricilik yönünden büyük bir şans olarak görülmekte ve bu durumun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Üzümsü meyveler olarak anılan bu meyve türleri yukarıda belirtilen birçok avantajı nedeniyle de ekolojik tarım bakımından ayrı bir değer taşımaktadır.




KAYNAKLAR




Yüklə 3,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   211   212   213   214   215   216   217   218   ...   337




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin