Eğer buna ülke yönetmek deniyorsa…
Baskın Oran
Başlığı tamamlayalım: …benim 4 yaşındaki küçük torun Öykü de yönetir bu kadarını.
Tamamen ciddiyim. Ciddi oluşum, böyle sürdürülmesi im-kan-sız gayri ciddiliklerden kaynaklanıyor. Geçen haftadan bugüne özet:
***
Altyapıdan yani ekonomiden başlayalım. AKP iktidarı, 14 yılda devletin 60 milyar dolarlık malını sattı. Bunların arasında, Cumhuriyet’in ilk kurumlarından şeker fabrikaları da var. Son olarak 528.000.000 TL’ye satılan Çorum şeker fabrikasının müdürü, geçen Eylül ayında fabrikanın bu yıl ülke ekonomisine 400.000.000 TL katkı sağlayacağını söylemişti.
Diğer yandan, israflar korkunç. Bugüne kadar patlayan iki santraldan birini Rusya diğerini Japonya yaptı, şimdi bu iki devlete birer nükleer santral ısmarlandı. Şimdi bir tane daha Boğaz oyuluyor, çıkan topraklarla ada yapılacak. Üçüncü havalimanını yapan özel şirketler daha inşaat bitmeden 2 yıl kira ertelemesi istedi. Bakan, “Batarsa batsın diyemeyiz” dedi; yani istedikleri olacak.
TÜBİTAK bütçesinin 2 katına sahip olan ve son iki yılda Maliye'den aldığı ödeneğin yaklaşık 4 katından fazlasını bazı dernek ve vakıflara dağıtan Diyanet, yurt içinde ve özellikle dışında cami inşa etmek için yardım kampanyası açtı. Bu durum, ünlü deyişi hatırlattı: “Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider… gezmeye”. Bu arada Alman hükümeti, Türkiye’nin Almanya’daki camilerde siyasi nüfuz kullanmasının “kaygı verici” olduğunu açıklamış vaziyette.
Avrupa Konseyi raporuna göre, geçen yıl Türkiye, AİHM kararlarını Rusya’dan sonra en fazla uygulamayan ikinci ülke oldu ve bu hak ihlalleri için 11.600.000 avro tazminat ödedi. Ve tabii ki bu tazminat bütçeden, yani milletin vergilerinden çıktı. Erdoğan’dan başkasından bahsetmeyen TRT, gösterime sokmadığı filme 15 milyon TL ödedi. Okluk’taki yazlık sarayın sınırları genişletilmeye başlandı.
Ziraat Bankası bu gidişle batabilir. Havuz medyasına dahil olmayan Doğan Medya, “Bu sektörde çok çektim” diyen A. Doğan tarafından, Havuz’un temel üyesi Demirören’e 916.000.000 dolara satıldı. Bu alış, devlet bankası Ziraat’ın verdiği, ilk 2 yılı ödemesiz 10 yıllık düşük faizli 675.000.000 dolarlık krediyle mümkün oldu. Ziraat Bankası bunu verebilmek için 22 ülkeye borçlandı.
Bu noktada akıllara ünlü bir deyiş gelmekte: “Eminönü’nde dilenip Yeni Cami’de sadaka vermek”. Ayrıca, HDP Milletvekili Meral Beştaş’ın söylediği de akıllarda kalıcı: “Neden Ziraat Bankası şeker üreticilerine değil de Demirören’e böyle bir kredi veriyor? O krediyle Doğan Medya’yı biz de alırdık!”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli olarak Ak Saray’da topladığı muhtarlar grup grup yurt dışına götürülecek. İlk ekip, İspanya’nın Endülüs bölgesindeki Kurtuba Camii ve Elhamra Sarayı gibi tarihsel ve turistik yerlere gitti. Masrafların önce bakanlıkça karşılanacağı öğrenildi, ama ardından sponsorların devreye gireceği açıklandı. Fakat sponsorların bu “fedakarlık”lar karşılığında ne alacağı açıklanmadı.
Son 4 yılda 430.275 esnafın iflas etmesinin yanı sıra büyük holdinglerden Ülker ile Doğuş ve GS eski başkanı Ünal Aysal’ın yabancı ortaklı şirketi ödeme güçlüğüne girdi. Bunun üzerine, erken seçimlerin konuşulduğu ortamda 19 büyük firmaya 135 milyar TL’lik bir yardım paketi yürürlüğe kondu.
***
Dostları ilə paylaş: |