bir tanığın ifadesi doğrultusunda FETÖ üyeliğinden tutuklandı ve 2016 sonundan beri cezaevinde.
Alman yurttaşı gazeteci Deniz Yücel, 1 yıla yakın tutukluluktan sonra daha yeni bırakıldı ve tahliyesinden 2 gün önce tutulduğu bildirilen bir uçakla Almanya’ya uçtu.
Fethullahçıları iade etmeyen Yunanistan’ın, “Kaçak göçmen izi sürüyorduk. Türk tarafına geçtiğimizi fark etmedik” diyen 2 askeri tutuklandı ve bırakılmıyor.
4) Bazı ülkeler ve liderleri sürekli aşağılanıyor ve hakarete maruz bırakılıyor.
Erdoğan, Macron’a “Cehenneme kadar yolunuz var” diyor. Yunanistan’a da, “Bunların efelikleri bizim uçaklarımızı görene kadardır”. Başbakan B. Yıldırım, “Yunanistan rahat durduğu müddetçe bizim diyeceğimiz yok” diyerek büyüklük gösteriyor.
5) Hiç görülmemiş; Batılı ülkelerin tamamıyla çatışma halindeyiz. Bu arada fena halde aşağılanıyoruz. Hollanda; Türkiye, Rusya, Çin ve İran'a gidecek yurttaşlarına sadece içi boş telefon ve dizüstü bilgisayar götürmeleri uyarısında bulundu.
***
Baskılara girmeyelim, yer kalmadı, ama şu kadarı ilginç ki, tutuklu ve hükümlü öğrenci sayısı 70.000’e ulaştı ve tutuksuz yargılananlarla birlikte 100.000’in üstüne çıktı. Yani, acayip ama, 699 ilçenin nüfusundan fazla.
Gazete kapatmakla yetinilmiyor, matbaası da kapatılıyor ve çalışanları tutuklanıyor. Oysa, AKP tarafından Mayıs 2004’te Anayasa Md. 30’da yapılan değişiklik, “basımevleri, eklentileri ve basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt veya müsadere edilemez ve işletilmekten alıkonulamaz” diyor, açık açık.
Bu arada, “bitmesin!” denilen OHAL döneminde asayiş yerlerde sürünüyor. Üniversitelerde bile, ortalıkta bağıra bağıra vuracağım diye gezenler takır takır insan vuruyor. 4 Fetöcü duruşma salonundan kaçtı haberlerini valilik yalanlıyor.
***
Şekil 1’e dönelim mi? Eğer buna ülke yönetmek deniyorsa, benim 4 yaşındaki küçük torun Öykü de yönetir bu kadarını. Üstelik, şöyle de diyebilir:
“Ama ben bütün bunları düşürüp kırmazdım, di mi dede?”
Dostları ilə paylaş: |