Eksen yayincilik



Yüklə 2,14 Mb.
səhifə57/110
tarix01.08.2018
ölçüsü2,14 Mb.
#64732
növüYazı
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   110

Gelişmede zorlanma, durgunluk ve bu arada gerileme evreleri ile sıçramalı gelişme evreleri birbirini izledi. Örgütümüzün geride kalan 7 yıllık gelişme sürecinin farklı safhaları son derece eşitsiz bir biçimde yaşandı.

Geleneksel hareketten kopuşun verdiği dinamizm, başlangıç yıllarının tüm güçlüklerini herşeye rağmen göğüsleme ve aradan daha yalnızca 3 yılı biraz aşan bir süre geçmişken I. Genel Konferansımızı toplama olanağını verdi bize. Oysa ilk gelişme döneminin doruğu olan bu konferansı sonradan “iki kayıp yıl” olarak tanımladığımız bir durgunluk ve gerileme dönemi izledi.

Bu zaaf dönemi, dış koşullar temeli üzerinde, fakat bir önceki dönemin hızlı gelişme süreciyle bağlantılıydı. İdeolojik güç ve etkimizin yanısıra, yeni, genç ve gelişme dinamizmi taşıyan bir hareket olmanın cazibesi, saflarımıza önemli bir güç akışı yaratmıştı. EKİM’in biriktirdiği güç ve olanakları kendi ideolojik çizgisi temeli üzerinde etkili bir politik sınıf çalışmasına yönelteceği safhanın olağan güçlükleri, dış koşulların ağırlığı ile de birleşince, zayıf öğelerin dökülmesine uygun bir zemin doğdu. O güne kadar ideolojik mücadele süreci içinde kazandığımız, fikren anlaşmış göründüğümüz kadroların bir kısmı pratiğin sı(119)navından başarıyla geçemedi. Bunlara bir kısım “yönetici” unsurun da dahil olması, bir önderlik zaafiyeti yaratınca, hareketimizin gelişmesi de kaçınılmaz olarak bir süre zaafa uğradı.

Fakat hareketin pratik önderlik cephesinde yaşanan bu zaafa rağmen EKİM büyük bir bölümüyle kendi ideolojik-politik platformunda direndi. Sol hareketin toplamındaki yeni tasfiyeci dalgaya karşı direnç ve mücadele, bunun içte artık tasfiyeci bir eğilim halini almış yankılarına yöneltildi ve hareketin safları bu geçici yol arkadaşlarından temizlendi.

Liberal tasfiyeciliğin tasfiyesi acil ihtiyacı çerçevesinde olağanüstü toplanmak zorunda kalan II. Genel Konferansımız, EKİM’in bu zaaf dönemine kesin bir biçimde son verdi ve hareketimizin yeni bir döneme girdiğini kuvvetli bir inançla ilan etti:

EKİM bir dönemi geride bırakmış bulunmaktadır.

I. Genel Konferansımızı izleyen bu dönem, Türkiye devrimci hareketinde yeni bir tasfiyeci dalga olarak yaşandı ve bizim saflarımızda da önemli bir tahribata yolaçtı. Hareketin örgütsel cephesinde ciddi bir önderlik zayıflığı olarak kendini gösteren ve gelişme süreçlerimizde çarpıklıklara yolaçan bu dönem, Olağanüstü Konferansımızla birlikte bugün artık geride kalmıştır.

EKİM yeni döneme yalnızca ayakbağlarını çözerek, yozlaşmış ve yabancılaşmış öğelerden saflarını temizleyerek değil, çok daha önemli olarak, kusurlarını, gelişmesini bozup sınırlayan zaafiyet alanlarını sert ve uzlaşmaz bir mücadele konusu haline getirerek girmektedir. Bu önemli bir başarı ve yeni bir dönemin başında büyük bir avantajdır.”

Şimdi EKİM yeniden, bu kez bizi partiye ulaştıracak bir perspektif ve ruhla, cüret edecek ve kazanacaktır.” (Tasfiyeciliğe Karşı Konuşma ve Yazılar, s.7-9)

Zaman, örgütümüzün somut gelişme süreci, bu iddia ve öngörüyü doğruladı. Bir yıllık tempolu bir gelişme süreci bize yalnızca kayıp dönemi telafi etme başarısı değil, fakat ‘94 yılını parti kimliği kazanma sürecinde bir dönemeç yılı ilan etme olanağı da verdi. ‘94 yılına bazı önemli kazanımlar sığdırmayı elbette(120)başardık. Ne var ki, bu bir yıllık gelişmenin “dönemeç yılı” hedefi çerçevesinde amacına ulaşamadığını da açıklıkla tespit etmek durumunda kaldık.

'95 yılı için “atılımlar” vurgusu işte tam da bu nispi başarısızlıktan gelmektedir. Bu yılı, atılım vurgusuyla aynı anlama gelmek üzere, gerçek bir sıçrama yılı olarak kazanmak zorundayız. Sıçrayacağımız hedef partidir; dolayısıyla sorun, işçi sınıfının öncü partisi düzeyi ile bugünkü gelişme düzeyimiz arasında varolan mesafeleri her cephede tüketmektir.

Böyle olunca, bir başka açıdan sorun, öncelikle partiyle aramızdaki mesafeyi doğru değerlendirmek ve tanımlamak olarak çıkmaktadır karşımıza. Bu değerlendirme bize, görevlerimizi belirlemek, öncelikleri ve yüklenme alanlarını doğru saptamak, güç ve imkanlarımızı buna göre planlamak ve yoğunlaştırmak olanağını verecektir. Bunu başarırsak ve çok olağandışı gelişmeler yolumuzu kesmezse eğer, partiyle aramızdaki mesafeyi bilinçli ve planlı bir çalışmayla tüketmeyi güvencelemiş olacağız.

En öncelikli ve kritik sorun bu mesafeyi doğru tanımlamak olduğuna göre, hareketimizin gelişme sürecinin sorunlarını ve bu sürecin sonunda bugün ulaştığı düzeyi değerlendirmek ayrı önem taşımaktadır. Bu aslında, hareketimizi, doğduğu koşullar ve kendisini doğuran dinamiklerle birlikte değerlendirmek, böylece geleneksel küçük-burjuva devrimci hareketten kopan yeni bir siyasal akım olarak onun ayırdedici özelliklerini de ortaya koymak demektir. Bu komünist hareketin kendine özgü konumunu tanımlamak, neden bugünkü durumuyla sınıfın öncü partisini yaratmaya aday tek gerçek örgüt olduğunu gerekçelendirmek anlamına gelecektir.

***

Hareketimiz, kuşkusuz geleneksel hareketin bünyesindeki iç süreçlerin yarattığı birikim temeli üzerinde, ‘80’li yılların ikinci yarısında, Türkiye sol hareketi için olduğu kadar işçi hareketi için de önemli bir dönemeç yılı olan 1987’de doğdu. Bu nedenle öncelikle bu yılların dünyadaki ve Türkiye’deki özet bir tablosunu çıkarmamız gerekmektedir.(121)

80’li yılların ikinci yarısına bakıldığında, bu zaman diliminin gerek uluslararası planda gerekse Türkiye’de çok önemli bir dizi yeni gelişmeye sahne olduğu bugün artık tüm açıklığı ile görülebilmektedir. Bu gelişmeler, yalnızca bir kaç on yılı kapsamış bir dizi toplumsal-siyasal sürecin noktalanması yönüyle değil, fakat yolaçtıkları ya da yolunu açtıkları yeni süreçler bakımından da ayrı bir önem taşımaktadırlar. Bu gelişmelerin daha özel plandaki anlamı ise, gerek dünya ölçüsünde gerekse Türkiye’de, geleneksel sol hareket için bir dönemin sonunu işaretlemeleri olmuştur.


Yüklə 2,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin