Eksen yayincilik


Ayrışma ve yeniden saflaşma nesnel bir zorunluluktur



Yüklə 1,31 Mb.
səhifə19/77
tarix05.01.2022
ölçüsü1,31 Mb.
#70938
növüYazı
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   77
Ayrışma ve yeniden saflaşma nesnel bir zorunluluktur

Her gerçek devrimci ulusal özgürlük mücadelesinin şaşmaz biçimde baş hedefi olması gereken emperyalizmi bir çözüm etkeni olarak gören çizgi, Kenya komplosu ile birlikte trajik bir hüsranla noktalandı. Bu olay yanlış çizgiden dönmek için gerçek bir dönüm noktası işlevi görebilirdi. Bu ise ancak son 6-7 yıldır izlenen “siyasal çözüm” çizgisinin kapsamlı bir sorgulamaya tabi tutmak, ve Kürt burjuvazisinden kopmayı göze almakla olanaklıydı. Komünistler Kenya komplosunun hemen ertesi günü kaleme alınan değerlendirmelerinde Kürt hareketinin “bu bedeli ağır dersten gerekli sonuçları bir an önce çıkarmaya” çağırarak şunları söylemişlerdi:



“Kürt hareketi bugün yeniden bir yol ayrımındadır. Ya yaşanan sürecin artık çıplak gözle görülebilir hale gelen derslerini gözeterek ve bir çıkmaz yol olan reformcu çözüm arayışlarını terkederek yeniden devrime yönelecek; bunun gerektirdiği stratejik-politik açılımları yaparak çözümü Türk ve Kürt işçi ve emekçilerinin birleşik devrimci mücadelesinde arayacaktır. Ya da daha geri bir mevziye çekilerek yine ‘siyasal çözüm’ peşinde koşacak, daha açıkçası, emperyalist komplolarla hedeflenen amaçlardan biri olan teslimiyet çizgisine(78)doğru yeni adımlar atacaktır.

“Yol ayrımındaki bu taban tabana zıt bu iki ayrı yol, aynı zamanda, yıllardır ‘siyasal çözüm” çizgisinde uzlaşan ve birlikte hareket eden Kürt emekçi sınıfları ile Kürt mülk sahibi sınıflar arasındaki muhtemel bir kopuşmanın eksenlerine de işaret etmektedir. Yeniden devrime yönelmeye niyetlenenler bu konuda gerçekçi olmalı, böyle bir ayrışmayı da göze almalıdırlar. Bu uzun vadede hareketi zayıflatmayacak, tersine, ona sağlıklı ve soluklu bir gelişme zemini kazandıracaktır. Emperyalizme ilişkin dayanaksız hayallerden ve bunları sürekli üreten bir toplumsal doku olan kendi burjuvazisinden kopmayı göze alanlar, bunun gerektirdiği stratejik politikalara yönelenler, böylece gerçek toplumsal müttefikleriyle buluşma zemini ve olanağına da kavuşmuş olacaklardır.”

PKK böyle bir devrimci yönelimi göstermekten çok uzaklaştığını, komployu izleyen dönemdeki çizgisi ile göstermiş oldu. Fakat bunu yapmayanlar yukarda tanımlanan tam aksi yönde (“teslimiyet çizgisine doğru”!) mesafe almak zorunda kalacaklardı. Abdullah Öcalan İmralı duruşmalarında ortaya koyduğu “demokratik çözüm” platformuyla bu adımı güçlü bir biçimde attı.

Yıllardır sözü edilen “Türkiyelileşmek”, gerçek anlamını, ya Türk burjuvazisiyle kurulu düzen temeli üzerinde bütünleşmeye, ya da Türkiye işçi sınıfı ve emekçileriyle ortak devrimci mücadele saflarında birleşip bütünleşmeye götürecek stratejik açılımlar yapmakta bulacaktı. Abdullah Öcalan birinci yoldan giderek “Türkiyelileşme” yolunu seçti. Bu açık ve net bir sınıfsal-siyasal tercihtir. Kürt hareketinin devrimci ve sosyalist olmak iddiasındaki kesimleri de kendi sınıfsal-siyasal tercihlerini aynı açıklık ve netlikte yapmak tarihi devrimci sorumluluğu ile yüzyüzedirler. Burada ara bir çözüm yoktur. Ara çözümde ısrar, Abdullah Öcalan şahsında görüldüğü gibi, sorunun çözümünü Türk bur(79)juvazisi ile bütünleşmede aramaya götürür. Oysa Türkiye işçi sınıfı ve emekçileriyle birleşme doğrultusunda köklü bir devrimci açılım, Türkiye ve Kürdistan devriminin önüne yepyeni olanaklar açacaktır.

(Ekim, Sayı: 205, Haziran 1999, Başyazı)(80)




Yüklə 1,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin