Bunun ötesinde, devrimci kimlikleri kendi ön süreçleri, ortamları üzerinden biraz daha gelişmiş olan işçileri ise, bir parça kendimize çekebildiğimizi, etkileyebildiğimizi, bir ölçüde kadrolaştırabildiğimizi ya da bu yönde mesafe alabildiğimizi de görüyoruz. Bunları belirli bir alandaki deneyimler üzerinden, bu sınırlar çerçevesinde ifade ediyorum.
Buradaki zorlanmanın örgüt sorunları çerçevesinde anlamı nedir? Bir kere, mevcut koşullarda sınıf içinden kadrolaşmanın öyle kolayca geçekleşmeyeceğini ve özel bir sorun alanı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, çalışma tarzımızı belirlerken, sınıf hareketinin verili durumunu mutlaka gözö(81)nünde tutmamız gerekiyor. Örneğin, sınıf içinde kadrolaşmada sınıfın doğal öncüleri konumundaki işçilerin mevcut “geri” konum ve yönlerini hesaba katmak zorundayız. Yoksa fabrika çalışmasının seyrine, durumuna ve sorunlarına, görevlerine ilişkin örgüt içinde çeşitli hatalı kavrayış ve müdahaleler söz konusu olabiliyor.