3. Konferans sonrasında, devrimci örgüt çalışmasının bir(102)yönü olarak, dışarıdan seslenme araçlarıyla, propagandayı belli ölçülerde yaptık. Biz Sancak Tül’deki işçileri de esas olarak içerden EKİM’i propaganda ederek kazandığımızı biliyoruz. Aslında sınıfın hiç de hareketli olmadığı bir dönem bu. Semih yoldaş, örnekler acaba ‘90-91 döneminin büyük işçi hareketliliğinin ortaya çıkardığı kuşağın bir parçası mı, diye de düşünüyor. Değil. Sancak Tül’de ya da Mutlu Akü’de ‘94’de, aslında sınıfın hayli durgun olduğu bir dönemde yaşanan örnekler bunlar. İnsanların oradan pratik faaliyete çıktığı bir çalışma söz konusu. Biz benzer bir örneği başka bir fabrikada da yaşadık. 7 kişi oturuyorlar, “Devrimci X Fabrikası İşçileri” imzasıyla politik bir bildiri kaleme alıyorlar. Pratik planda dağıtımı tartışılıyor, içerden yapılıyor. Bunlardan sadece bir tanesi bizim yoldaşımız. Onun sınıf çalışmasını algılayışı EKİM’i propaganda etmekti ve bu bir karşılık bulabiliyordu da.